Otizmli olduğu için kabullenilmemişti
Konya2016 yılında 21 bin metrekare alana yapılan Selçuklu Otizmli Bireyler Eğitim Merkezi'nde (SOBE) otizmli bireylerin eğitim ve rehabilitasyonu sağlanıyor. SOBE'deki eğitimden sonra mezun olan 7'nci kişi, Osman ve Merve Özel çiftinin 6 yaşındaki oğlu Emir oldu
SOBE Vakfı Başkanı Mustafa Ak "5 yıldır SOBE ile ilgileniyoruz. Eğitmen arkadaşlarımızla, ailelerimizle beraber çocuklarımızın eğitimi için elimizden gelen her şeyi yapmaya çalıştık. 7'nci çocuğumuz mezun oldu. Çocuklarımızın mezuniyetine tanıklık etmek, yıllardır verilen emeklerin karşılığını görmek çok önemli" dedi. Emir Özel'in Eğitim Direktörü Alperen Sağdıç ise "1,5 yıl önce sınırlı iletişim becerileri sergilediği için ortak dikkati başlatmama, akranlarıyla oyun oynamama, daha sınırlı konuşma becerileri, telaffuz eksiklikleriyle başvurmuştu. Biz de bunlar üzerinde odaklandık ve eğitimlerin sonunda da Emir’i mezun etmenin sevincini yaşıyoruz" diye konuştu.
‘OTİZM NEDİR BİLMEZDİK’
Emir'in otizm eğitimlerinin tamamlanmasının sevincini yaşadıklarını söyleyen anne Merve Özel "Emir, ikizi olan 4 çocuğumuzdan biri. Otizmi 2 yaşında teşhis edebildik. Çünkü ikizinin davranışlarıyla Emir’in davranışları aynı değildi. Doktora götürdük, otizm teşhisi konuldu. Daha önce otizm nedir bilmezdik. Sonra SOBE ile tanıştık, hocalarımızın sayesinde Emir güzel bir seviyeye geldi ve mezun oldu" dedi.
'ÇOCUĞUMUZUN OTİZMLİ OLDUĞUNU İNSANLARA KABULLENDİREMEDİK'
Çocuklarının otizmli olduğunu ilk başlarda eşinin de kabul etmek istemediğini belirten baba Osman Özel, şunları söyledi: "Teşhis konulduktan sonra destek almamız gerektiğini düşündük ve araştırmalar yaptık. Bazı rehabilitasyon merkezlerine gittik ama oraların da bizim çocuğumuza uygun olmadığını fark ettik. SOBE’nin ismini duyduk ve sıraya girdik. 3 aylık bekleme süresinin ardından çocuğumuz kabul edildi ve buradaki hocamızla bir aile gibi bu süreci geçirdik. En çok zorlandığımız konu da insanlara bunu kabullendiremedik. İlk başlarda eşim konduramadı. Anneler duygusaldır, benim çocuğumda bir şey yok demeye başladı. Sonra eşim de kabullendi. Bu kez kendi anne ve babam kabullenmedi. Çocukta bir şey yok diyorlar ama bu süreci bilmiyorlar. Emir’i anlayıp fark etmemiz dışında bir de çevremizle mücadele etmemiz gerekti. Sanki biz durup dururken bahane buluyormuş, kulp takıyormuşsunuz gibi bir suçlamayla da karşılaştık. Bunların hepsiyle mücadele ede ede bu günlere geldik."
'BENİMSEMEK YERİNE DIŞLADILAR'
Bazı anaokullarının oğlunun kaydını yapmak istemediğini belirten Özel "Oğlumuza rapor alırken, almalı mıyız, almamalı mıyız, diye çok tereddüt ettik. Çünkü aşırı baskı altındaydık. Bazı yerlerde anaokullarında kaynaştırma öğrencisi olarak destek alması beklenir. 'Çocuğa raporu niye alıyorsunuz?' Çocuğumun özel bir durumu var. Ona biraz daha farklı yaklaşın diye değil mi? O rapor, öğretmenlerin gözünde bizim çocuğumuzun ayağına dolanan bir engel oldu. Zaman zaman çocuk sinirli olabilir, daha mülayim olabilir. Çocuğumuz okulda bağırıp kavga etmiş, öğretmen eşimi aramış. 'Emir sakinleşmiyor, gel çocuğunu sakinleştir' diye. Çocuğumuzu alıp başka boş bir sınıfa koymuşlar. Bizim çocuğumuz raporlu ama siz bu çocuğu destekleyin diye raporlu. Onu alın, izole edin diye değil. Anaokullarının desteğini beklerken, top gibi oradan oraya atıldık. Çocuğumuzu kabul etmek istemediler. Çocuğumu kabul etmeleri için ikna etmeye çabaladım. Orada belki benim çocuğumdan daha hırçın çocuklar var ama raporuyla gittiği için benim çocuğumu benimsemek yerine dışladılar. Anaokulunda, ilkokulda bu raporla gittiğiniz zaman öğretmenlerin bununla hiçbir ilgisi yok. Diğer çocukları geziye götürülüyor, bizim çocuğumuz ailesi olmadan geziye götürülmüyor. Her konuda farklı bir dışlanmaya maruz kaldık. Çabalarımızın ve SOBE kurumunun bu alanda uzmanlaşmış haliyle bu konuda çok iyi yol aldık. Ama anaokulu ve kaynaştırma süreçleri bize destek yerine köstek oldu."
İlginizi Çekebilir