‘Özel’ öğrenciler örnek oluyor

Okul yönetimi ve öğretmenler, bedensel ve hafif düzey zihinsel engelli ile otizm ve down sendromlu öğrencileriyle sıfır atığa yönelik projeler geliştiriyor. Konaklama ve Seyahat Hizmetleri, Yiyecek ve İçecek Hizmetleri ile Matbaa Atölyesi alanlarına sahip okul, el sanatları teknolojisi ve tarım alanında yürüttüğü çalışmalarla sıfır atıkta ön plana çıkıyor.

ÇAY POSASI SAKSIYA DÖNÜŞÜYOR

Meram Melike Hatun Özel Eğitim Meslek Okulu Müdürü Meral Taşpınar, özellikle sıfır atık bilinciyle öğrenci yetiştiren bir okul olduklarını söyledi. Okuldaki herkesin sıfır atığı benimsediğini belirten Taşpınar, "Sıfır atık kapsamında birçok çalışmamız var. Son yaptığımız 'Çay posanı getir 5'lik saksını götür' kampanyası çok ilgi gördü." diye konuştu. Taşpınar, İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Meram Belediyesi ve Konyaspor'un da çay posası getirerek kampanyaya destek verdiklerini belirterek, şunları kaydetti: "Bu çay posası da kahverengi atıklardan olduğu için kompost makinemizde verimli şekilde değerlendiriliyor. Ayrıca velilerimizden çöpe atacakları plastik kutuları okulumuza getirmelerini istiyoruz. Plastik atıklar yüzyıllar boyunca doğada kalıyor. Biz bu plastikleri farklı materyallerle süsleyip kalemlik, saksı gibi eşyalara dönüştürerek yeniden kullanıma sunuyoruz. Biz burada atığı atık olarak değil yeniden kullanılabilecek bir ürün olarak değerlendirmeye çalışıyoruz."

KOYUN YÜNÜYLE TOPRAĞIN VERİMİ ARTIYOR

Okulun Tarım Atölyesi öğretmeni Selda İlgar Bayram da okuldaki kompost makineleriyle topraklarını kendilerinin ürettiğini anlattı. Bayram, kompost makinesini kullanarak elde edilen toprağı her alanda kullandıklarını vurgulayarak, şöyle devam etti: "Milli Eğitim Bakanı'mız Mahmut Özer, okulumuzu ziyaretinde görüp beğenmişti. Bakanımız tarafından bu proje daha da yaygınlaştırıldı. Bu makinede mutfaktan çıkan asitsiz gıda atıkları, mantar üretiminden sonra çıkan kompost toprak atığı, bahçemizden çıkan çim gibi yeşil atıklar, çay posası, yumurta kabuğu gibi atıklarla toprağımızı değerlendiriyoruz. Ürettiğimiz toprak tarım alanımız için oldukça verimli oluyor." Sıfır atık alanında farklı çalışmaları da değerlendirdiklerini aktaran Bayram, şunları anlattı: "Koyun yününün toprağın verimini artırmasıyla ilgili Ar-Ge çalışması devam eden bir projeyi de kompost makinemizde denemek istedik. Komposttaki karışıma bir miktarda koyun yünü ilave ettik ve güzel bir sonuç aldık. Koyun yünündeki organik maddelerin çokluğu ve su tutma kapasitesinin diğer materyallere göre 3,5 kat daha fazla olması nedeniyle bitkiler daha az su istiyor. Bu sayede su tasarrufu sağlanmasını da amaçlıyoruz. Toprağımızda koyun yününü de kullanmaya devam edeceğiz." Bayram, sıfır atıkta ve tarımda öncü okul olmak için çalışmalar yürütmeye devam edeceklerini paylaşarak, şöyle konuştu:

"Kompost makinemizle toprağımızı üretmemiz, geri dönüşüme ait materyalleri kullanmamız, atıkları tekrar kullanmamız çevreyi korumak için maliyetten de tasarruf ederek yürüttüğümüz çalışmalardan bazıları. Bizi diğer okullardan ayıran en önemli özelliğimiz sıfır atık platformu bir okul olmamız. Geri dönüşüme uygun bütün materyalleri tekrar değerlendirerek kullanıyoruz. Hem çevreyi korumuş oluyoruz hem de tasarruf ederek kullanacağımız materyalleri de üretmiş oluyoruz. Ürettiğimiz ürünleri almak isteyenlere okulumuza ve öğrencilerimize katkı olsun diye döner sermaye kapsamında uygun bir ücret karşılığında satıyoruz." Okulda öğrencilerin geri dönüşüm hakkında öğrendikleriyle ailelerine ve çevrelerine örnek olduğunu dile getiren Bayram, "Çocuklar tarım alanında bitkilerle toprakla çalışarak rehabilite oluyor. Velilerimizden de olumlu geri dönüşler alıyoruz." dedi. Öğrenci velilerinden Emine Bircan ise bedensel engelli kızını okula getirip götürürken sıfır atık çalışmalarını görüp başladığını paylaştı. Kızıyla ıslak mendil kutusundan bir kalemlik yaptıklarını anlatan Bircan, "Böyle şeyleri değerlendirirken çocuklarımızın ince motor becerilerini de geliştiriyoruz. Soda şişeleri, meyve suyu kutuları, deterjan kutuları ve salça kutuları gibi evde işimiz bittiğinde çöpe attığımız her şeyi değerlendiriyoruz. Özel çocuklar da gerekli ilgiyle belli bir seviyeye ilerleyebilir. Çocuklarımızın ailelerinin desteğine ihtiyacı var. Elimizden gelen çabayı göstererek onların daha iyi seviyelere gelmesini sağlayabiliriz." değerlendirmesinde bulundu.