Öztrak: İşsizlik maaşı süreleri uzatılmalı
GüncelGenel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Öztrak, "Koronavirüs nedeniyle özel sektörde ücretsiz izine çıkarılanların ücretlerinin bir kısmı İşsizlik Sigortası Fonu'ndan ödenmeli, işsizlik maaşı süreleri uzatılmalı" dedi
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, "Koronavirüs nedeniyle özel sektörde ücretsiz izine çıkarılanların ücretlerinin bir kısmı İşsizlik Sigortası Fonu'ndan ödenmeli, işsizlik maaşı süreleri uzatılmalı." dedi.
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında parti genel merkezinde toplandı.
Toplantı sürerken açıklamada bulunan Öztrak, toplantı gündeminde koronavirüs salgını, bu salgınla ilgili tıbbi anlamda alınan ve alınması gereken tedbirler, salgının ekonomik etkilerinin sınırlandırılması için alınması gereken önlemler, ekonomideki son gelişmeler ve 37. Olağan Kurultay sürecinin olduğunu belirtti.
Öztrak, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, hızla yayılan virüsten etkilenen insanların sayısının 15 Mart itibarıyla 144 ülke ve bölgede, toplam 153 bin kişiyi aştığını, hayatını kaybedenlerin sayısının ise 5 bin 700'ün üzerine çıktığını söyledi.
Yeni vaka ve ölümlerin Çin'de azalırken, Avrupa'da hızla arttığına işaret eden Öztrak, devletlerin önceliğinin vatandaşların sağlığını korumak olduğunu ifade etti.
Tüm çabalara rağmen virüsün artık Türkiye'de olduğunu belirten Öztrak, Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan son açıklamalara göre, virüse yakalanan yurttaşların sayısının 18'e yükseldiğini dile getirdi.
Öztrak, salgınla mücadelede ortak akılla hareket edilmesi, rehavete veya paniğe kapılınmaması gerektiğine dikkati çekti.
İlgililerin, vatandaşları sürekli ve doğru şekilde bilgilendirmeye devam etmeleri gerektiğini hatırlatan Öztrak, güveni temin etmek için devlet kurumları arasında mutlak tutarlılık ve uyumun şart olduğunu vurguladı.
Öztrak, "İnsanlarımıza yurt dışına çıkmayın derken, binlerce yurttaşımızın umreden dönüş gerçeğiyle yüzleştik. Burada ciddi bir zafiyet olduğu açık. Umreden dönen yurttaşlarımız için zamanında herhangi bir planlamanın yapılmadığı anlaşılıyor. Halihazırda umreden dönen pek çok yurttaşımız, yurdun dört bir yanına yayılmış durumda ve umreden dönen en az bir yurttaşımızda koronavirüs tespit edildi." diye konuştu.
Son gelen kafileler için gerekli fiziki yalıtım ve karantina alt yapısının hazırlanmadığının anlaşıldığını değerlendiren Özrtak, vatandaşların öğrenci yurtlarında, son derece sıkıntılı ve iptidai koşullarda tutulduğunu savundu.
Öztrak, "Bugüne kadar hastalığın sınırlarımızın içine girmesini önlemede gösterilen özenin, neden umre konusunda gösterilmediği derhal incelenmelidir ve sorumlular da gereğini yapmalıdırlar." dedi.
"Umreden dönenlerin ziyaretçi kabul etmemeleri gerek"
Eğlence mekanlarının faaliyetlerinin dün geçici süreyle durdurulduğunu anımsatan Öztrak, burada esas meselenin eğlence yerlerinin kapatılması olmadığını, hastalığın yayılmasının önlenmesi için insanların birbirlerine yakın mesafede ve toplu halde bulunmasının engellenmesi olduğunu vurguladı.
Öztrak, "Bilime ve bilim insanlarına kulak vererek toplantılar, ibadet yerleri gibi insanlarımızın birbirine yakın olduğu alanlarda, gerekli ve yeterli tedbirlerin henüz neden alınmadığını merak ediyoruz." ifadesini kullandı.
Devlet kurumları arasında tam bir koordinasyon ve iş birliğinin önemine işaret eden Öztrak, umreden dönen vatandaşların herhangi bir belirtiye rastlanmasa bile 14 gün boyunca evlerinde kalmaları ve ziyaretçi kabul etmemeleri gerektiğini yineledi.
Öztrak, eğitime verilen aranın tatil olarak görülmemesi gerektiğini, çocukların mümkün olduğunca kalabalık ortamlardan uzak tutulmasının zorunluluk olduğuna dikkati çekti.
"Salgının derinleşmesi turizm gelirlerini olumsuz etkileyecek"
Salgının küresel ekonomiyi de tehdit ettiğini dile getiren Öztrak, salgın nedeniyle küresel büyüme, küresel ticaret, küresel yatırımların durmak üzere olduğunu dile getirdi.
Pek çok ülkede ekonomik tedbir alındığını anlatan Öztrak, koronavirüs salgınına bağlı olarak gerileyen küresel talep ve büyümenin Rusya, Suudi Arabistan ve geri planda ABD arasında petrol fiyatları savaşını da tetiklediğini kaydetti.
Öztrak, devletlere korona krizinin ekonomik ve sosyal etkilerini kontrol altına almak ve toplumun tüm kesimleriyle ekonomilerin üretim gücünü korumak gibi önemli görevler düştüğünü söyledi.
Çin'de başlayan bu salgının sadece Çin ekonomisini etkilemediğine, küresel üretim ve değer zincirlerine de darbe vurduğuna işaret eden Öztrak, Türkiye'nin önemli ihracat ortakları olan ülkelerin ekonomilerindeki yavaşlamanın Türkiye'nin ekonomisini de olumsuz etkileyeceğini belirtti.
Türkiye'ye 2019 itibarıyla gelen turistlerin yüzde 45'inin Avrupa ülkelerinden olduğunu hatırlatan Öztrak, salgının derinleşmesinin turizm gelirlerini de ciddi anlamda olumsuz etkileyeceğini değerlendirdi.
Öztrak, şöyle devam etti:
"Hem ithalat darboğazı hem de salgın nedeniyle üretimde yaşanacak aksamalar, iç ve dış talebin hızla daralması, ekonomimiz için elbette iyi haber değildir. Nitekim kalkınma için Ekonomik İşbirliği Teşkilatı 2020'de Türkiye ile ilgili büyüme tahminini, 0,3 puan aşağıya çekerek yüzde 2,7'ye indirdi. Ekonomimiz koronavirüsün yarattığı türbülansa, 2018'de başlayan kendi krizi devam ederken yakalandı. Geçen yıl iş ve istihdam yönünden çok büyük kayıplar yaşadık."
İşi olan 658 bin kişinin bunu kaybettiğini aktaran Öztrak, artan işsizlik ve düşen büyümenin milletin borç yükünü daha da artırdığını ileri sürdü.
Türkiye'nin 2020'de çevirmesi gereken dış borcun 168 milyar dolar ve döviz rezervlerinin düzeyinin ise yetersiz olduğunu söyleyen Öztrak, Türkiye'nin, özellikle ailelere ve yoksul kesimlere destek vermek amacıyla maliye politikasından yararlanması gerektiğine işaret etti.
"CHP Ekonomi Masası'nın önerileri dikkate alınmalı"
Öztrak, "Koronavirüs belki en son bizim sınırlarımızdan içeri girdi ama korona salgınının tetiklediği ekonomik tsunami en çok Türkiye ekonomisini vurmaya başladı." dedi.
ABD Merkez Bankası FED'in yarım puanlık faiz indirimi yaptığını, 3 Mart 2020’den bu yana Türkiye'nin borsasının yüzde 16'ya yakın değer kaybettiğini söyleyen Öztrak, Türkiye'nin, benzerleri arasında borsası en fazla değer kaybeden üçüncü ekonomi olduğunu ifade etti.
Öztrak, doğru adımlar atılır ve güven sağlanabilirse, ucuzlayan yurt dışından borçlanma imkanları da kullanılarak ekonominin yüzdürülebileceğini anlatarak, "Bunun için sarayın aklının değil, milletin ortak aklının kullanılması ve TBMM'nin devreye alınması gerekir. Bu çerçevede, devlet tecrübesi ve liyakatiyle öne çıkan CHP Ekonomi Masası'nın önerilerinin dikkate alınması da doğru olacaktır." ifadelerini kullandı.
Çalışanların, iş yerlerinin, finans kuruluşlarının krizi mümkün olan en az zararla atlatması, üretim tabanını korumak için zaman kaybetmeden önlem alınması gerektiğini vurgulayan Öztrak, ekonomi yönetiminin bu konuda yetersiz kaldığını iddia etti.
Faik Öztrak, CHP Ekonomi Masası olarak salgının ekonomiye etkilerini dengeleyecek tedbir ve öneriler hazırladıklarını belirterek, "Tedbir ve önerilerimizi ikiye bölüyoruz. Virüsün aileler üzerindeki ekonomik ve sosyal etkilerini sınırlayacak önlemler ile krizin üretim üzerinde kalıcı etki yaratmasını önleyecek önlemler. 11 yıldan fazla süredir toplanmayan Ekonomik ve Sosyal Konsey bir an önce toplanmalı, alınacak önlemleri ve bunların mali etkilerini değerlendirmelidir." diye konuştu.
"Tedbirleri içeren bir yasa teklifini süratle TBMM'ye sunacağız"
"Toplumun tüm kesimlerini korumak ve vatandaşların tedbirlere uyum maliyetini azaltmak için aile sigortası, TBMM'den bir hafta içerisinde geçirilmelidir." diyen Öztrak, virüse karşı alınan önlemlere uyumu kolaylaştırmak ve salgının neden olacağı ekonomik daralmadan çalışan kesimlerin en az etkilenmesi için derhal kamu ve özel kesimde çalışan ve virüs bulaşma riski yüksek kesimlerin izin şartlarının kolaylaştırılması gerektiğine işaret etti.
CHP Sözcüsü Öztrak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Koronavirüs nedeniyle özel sektörde ücretsiz izine çıkarılanların ücretlerinin bir kısmı İşsizlik Sigortası Fonu'ndan ödenmeli, işsizlik maaşı süreleri uzatılmalı. Bu ve buna benzer olağanüstü koşullarda kullanılmak üzere İşsizlik Sigortası'ndan yararlanma şartları yeniden düzenlenmelidir. Bu kapsamda TBMM gündeminde bulunan torba yasada mevcut İşsizlilk Sigortası fonu kaynaklarının Kredi Garanti Fonu ve işletmelere kullandırılmasıyla ilgili düzenlemeler derhal geri çekilmelidir. Okulların tatil edilmesi nedeniyle ücret alamayacak öğretmenlerin mağduriyeti giderilmelidir. Zora düşecek küçük esnaf ve KOBİ'lere yönelik vergi ve sigorta primleri ertelenmelidir. Bir hafta içerisinde sicil affı çıkarılarak bu kesimlerin krediye ulaşmaları kolaylaştırılmalıdır. Yurttaşlarımıza gıda, hijyen ve medikal alanlarında sağlanacak destekler için hem merkezi hükümet hem de mahalli idareler odaklanmış stratejik planlar geliştirmeli ve bunlar tam bir eşgüdüm içinde uygulamalıdır."
Belediyelerin ve dağıtım şirketlerinin su, elektrik ve gaz faturalarının ödemelerindeki gecikmeler nedeniyle kesme işlemlerinin durdurulmasını isteyen Öztrak, ödeme yapılmadığı için kesilen su, elektrik ve gazın yeniden bağlanması gerektiğini kaydetti.
Bu hafta sonunda okulların ilaçlanması ile ilgili olarak Ankara Büyükşehir Belediyesi ile Milli Eğitim Bakanlığı arasındaki uyuşmazlığın da dikkati çektiğini dile getiren Öztrak, "Burada siyasi gerekçelerle birtakım hizmetlerin önlenmesinin kimseye faydası yoktur. Bu, krizde giderek işimizi zora sokar." dedi.
Öztrak, İller Bankasından belediyelere aktarılan gelirlerden yapılan her türlü kesintinin askıya alınması gerektiğini de söyledi.
Kamu maliyesinde ilave sağlık harcamaları başta olmak üzere, iç talebi destekleyecek teşvik ve yatırımlar için manevra alanı yaratılmasının önemli olduğunu söyleyen Öztrak, şunları kaydetti:
"Bir hafta içerisinde çıkarılacak bir yasal düzenlemeyle yol, köprü, tünel, havaalanı, şehir hastaneleri için yapılacak garanti ödemeleri bir yıl için ertelenmelidir. Korona salgını nedeniyle talep daralmasına hassas turizm, eğlence, konaklama, ulaştırma gibi sektörlerin kredilerinin yeniden yapılandırılması ve bu sektörlerin kredi ve finansmana erişimini kolaylaştıracak tedbirler alınmalıdır. Bir hafta içerisinde konaklama vergisi ve Turizm Tanıtma Fonu kesintisini kaldıracak yasal düzenleme TBMM'den geçirilmelidir. Zora düşecek sektörlerde, kısa çalışma ödeneğinin hak ediş ve kullanım şartlarının kolaylaştırılması için gerekli hazırlıklar yapılmalıdır. Bankaların çalıştığı düzenleyici ve denetleyici çerçeve gevşetilmelidir. Bu çerçevede, salgının etkilediği sektörlerin ve desteklenecek şirketlerin belirlenmesinde nesnel kriterlere dayanılmalı ve zombi şirketler yaratılmamasına özen gösterilerek gerekli finans kaynakları ilgili sektörlere ulaştırılmalı. Ayrıca bu çerçevede bu tedbirleri içeren bir yasa teklifini de süratle TBMM'ye sunacağız."
Önlemler konusunda Meclis'in devreye alınmasının, vatandaşların yeni duruma daha kolay uymalarını sağlayacağını ifade eden Öztrak, CHP'li belediyelerin, dezenfektasyon çalışmalarından fahiş fiyat artışlarını önlemek için zabıta denetimlerine ve su faturalarının ertelenmesine kadar uzanan pek çok tedbiri aldığını dile getirdi.
"Toplantıların yasaklandığına dair karar olmamasına rağmen özen gösterdik"
Öztrak, açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
"Meclis'te grup toplantıları da iptal oldu, misafir yasağı da getirildi. Siyasi partilerin ortak bir karar alması ile birlikte Genel Kurul'un da çalıştırılamayacağı konuşuluyor. Bu konuda bir fikir birliği var mıdır? Görüşme yapıldı mı? Genel Kurul çalışır mı, çalışmaz mı?" sorusuna karşılık Öztrak, komisyonların ve Genel Kurul'un çalışması gerektiğini söyledi.
"Hafta sonu yapılan bir etkinlik nedeniyle İstanbul İl Başkanı Sayın Canan Kaftancıoğlu'na yönelik eleştiriler var. Bu kongrenin yapılmasına yönelik açıklamanız ne olur?" sorusunu şöyle yanıtladı:
"Perşembe günü yapılan Parti Meclisimizde, ki o gün koronavirüsüne yakalanan hasta sayısı birdi, çok da fazla bir tedbir alınmamıştı. O gün biz Parti Meclisimizden 37. kurultayımızın ertelenmesine dair gelişmelere göre yetki almıştık. Hafta sonunda bizim kadın kolları ve gençlik kolları kongrelerimiz yapılırken iktidarın bu toplantılara ilişkin herhangi bir açıklaması olmadı. Oysa Bilim Kurulu iktidarın elinde, tabii birçok bilgi var ne olup ne olabileceği konusunda. Ama baktık hasta sayısı giderek artıyor, yine yavaş yavaş eğlence yerleri kapatılmaya başlandı, okullar, üniversiteler kapatılmaya başlandı, yani tatil edilmeye başlandı. Bu çerçevede tabii biz de kendi durumumuzu Bilim Kurulundan ve Sağlık Bakanlığından herhangi bir karar çıkmasa da değerlendirmek durumunda kaldık. Ama hafta sonunda böyle bir durum yoktu. Ona rağmen 1000 kişilik salonda 300 kişiyle kongre yapılmıştır İstanbul'da. Bununla ilgili her türlü hijyen şartı alınmıştır, seyirci içeri alınmamıştır. Dolayısıyla bunun sağlık konusundaki etkilerini kısıtlayacak her türlü hijyen tedbirini alma konusunda bu toplantıların yasaklandığına dair herhangi bir karar olmamasına rağmen büyük özen gösterdik."
İlginizi Çekebilir