PARA TUZAĞI

Yılbaşının yaklaşması nedeniyle çeşitli indirimlerin gündeme gelmeye başlaması para tuzağı olarak nitelendiriliyor. Özel gün tanımlaması altında insanların alışveriş çılgınlığına sevk edildiğini ifade eden Tüketiciler Birliği Konya Şube Başkanı Mustafa Dinç, “Yılbaşı, sevgililer günü, anneler ve babalar günü gibi günlerde alışverişin artırılması düşünülüyor. İnsanlar bu sayede alışveriş çılgınlığına sokulmak isteniyor ve  bu durum kültürümüze yerleştirilmeye çalışılıyor. Bu konulardan uzak durulmasını istiyoruz çünkü bu tür durumlar tamamen para tuzağı ve insanların ihtiyacı olmayan şeyleri de almasını sağlıyor” ifadelerini kullandı.

“İNSAN PSİKOLOJİSİ KULLANILIYOR”

Sahte olan her ürünün insan sağlığı ve güvenliği konusunda riskler oluşturduğunu hatırlatan Tüketiciler Birliği Konya Şube Başkanı Mustafa Dinç, ürünlerin sahtesinin alınmasının doğru olmadığını söyledi. Çeşitli özel günler nedeniyle alışverişlerin sürekli gündeme getirildiğini aktaran Dinç, “Yılbaşı, sevgililer günü, anneler ve babalar günü gibi günlerde alışverişin artırılması düşünülüyor. Vatandaş bunlar yüzünden alışveriş çılgınlığına sokulmak isteniyor ve kültürümüze yerleştirilmeye çalışılıyor. Bu konulardan uzak durulmasını istiyoruz çünkü bu tür durumlar tamamen para tuzağı ve insanların ihtiyacı olmayan şeyleri de almasını sağlıyor. Önceleri biz sadece bunları birşeyleri anımsamak ve hediyeleşmek için kullanıyorken şimdi ihtiyacı olmayan şeyleri alma noktasına getirmiş durumda. Süper ve yüksek indirimler gibi söylemlerle indirimde diye daha fazla ürün almaya yönlendiriyor. Bu insan psikolojisi ile alakalı bir durum ve kullanılıyor” dedi. İnsanların ihtiyacı olmayan ürünleri fiyatının ucuz olmasından dolayı aldığını, birtakım kandırmaca durumlarında sosyal medyada gündeme geldiğini söyleyen Mustafa Dinç, 300 TL’lik bir ürünün bir gün öncesinde 600 TL’ye yükseltildiğini ve indirim gününde 400 TL’ye satıldığını anlatarak, “Bazı ürünlerin normaldende yüksek fiyata satıldığı belgelendi. İndirim kampanyalarında insanların sağlıklı karar vermeleri çok zor. En fazla yapacakları gerçekten bir ürüne ihtiyacı varsa onu takip edip önceki ve indirim fiyatını bilerek almasıdır. Bunun dışında indirim kampanyaları tüketiciyi aldatmaya yöneliktir ve uzak durulmalıdır. Özel gün ve geceler konusunda insanlarımız biraz daha dikkatli olmalıdır. Dikkat edin bugünlerde insanlar hep alışverişe çıkıyor. Biz yabancılara göre hareket ediyoruz. Onların belirlediği özel günlerde de alışveriş yapıyoruz dini günlerinde de alışveriş yapıyoruz. Bu tamemen tuzak ve bu konuda dikkat etmeliyiz” şeklinde konuştu. Alışveriş kandırması ve ihtiyaç olmamasına karşın alışverişe sevk eden indirimler konusunda insanlar tarafından bazı uyanmalarında gerçekleştiğini söyleyen Dinç, Dünya Satın Almama Günü konuların araştırılması gerektiğini belirtti.

“BİZ NEDEN ŞÜKRAN GÜNÜNDE ALIŞVERİŞ YAPIYORUZ?”

25 Kasım’da dünyaya yayılan ve Kara Cuma(Black Friday) olarak adlandırılan güne ilişkin değerlendirmede bulunan Dinç şunları kaydetti: “ABD’de ekonomik buhranın yaşandığı Cuma gününü ifade eden bir organizasyon. O zamanlarda ekonomiyi canlandırmak için insanları alışverişe yönlendirme gayretiyle gündeme getirilmiş ancak ekonomi canlandıktan sonra bitmesi gereken faaliyet bugüne kadar devam ederek gelmiş. Bizim ekonomi ve kültürümüzle alakası yoktur. Alınan ürünlerin yüzde 99’u yabancı ürünler. O zaman bizim ekonomik anlamda büyük bir kalkınmamız oluyor mu? Bu faaliyetle biz yabancı ülkelerin ekonomisini kalkındırmış oluyoruz. Bu aslında Şükran günüyle de bağlantılı ve yabancıları dini gününde alışeriş yapmış oluyorsunuz. Yani Kurban Bayramı’nda gidip alışveriş yapsak bu normal ama biz neden Şükran gününde alışverş yapalım. Bizim dinimiz herkese yardım etmeyi önemser bu durum ise bencilce sadece kendine alışveriş yapmayı söylüyor. Bu olaylar sonrasında rafların boşaldığını ve bir yılda satılamayan ürünlerin satıldığını biliyoruz.” Kara Cuma isminin dini anlamda da müslümanların dini bir günü olan Cuma günün ismini yıprattığına dikkati çeken Dinç, “Bunun özel bir gayesi yok. Cuma günü yaşanan bir olay ama bizim bunu böyle lanse etmemiz doğru değil. Zaten temelsiz bir faaliyet ve bu faaliyeti Kara Cuma diyerek gündeme gelmesi hoş değil. Bu tür söylemler bilinçaltına yerleşiyor ve tehlike oluşturuyor. Çocukların ve gençlerin beyninde bizim için önemli olan Cuma günü Kara Cuma olarak yerleşecek” diye konuştu. Bu tür olayların yumuşatılmasına çabalandığını ve kültürümüze girmesi halinde dikkat edilmesi gerektiğini aktaran Dinç, “Burada kişi bazında önlem almak zor. Bilinçlendirme ve eğitime önem vermeliyiz. Hükümet aternatif çalışmalar yapmalı. Milli Eğitim, Kültür ve Diyanet İşleri Bakanlığı çalışma yapmalıdır. Bu tür şeylerin reklamları şikayet edilebilir” dedi. Dinç, Cuma gününün Müslümanlar açısından ibadeti ifade ettiğini ve konunun üzerinde durulmasının önemli olduğunu söyledi. (Mustafa KARAKAYA)