© Konya Postası 2021

Pisili Türbesi’nin ilginç hikayesi

Hazreti Mevlâna ile muasır velilerden birisi de halkın Pisili Sultan olarak bilinen Pir Esad Sultan türbesi içerisinde bulunan kedi sandukası ile dikkat çekiyor

Birçok türbeye ev sahipliği yapan Konya, ilginç rivayetleri bulunan türbeleri de içinde barındırıyor. Bunlardan bir tanesi de Pisili Esad Türbesi’dir. 622 yılında vefat eden Mevlana’nın yakın dostu olduğu bilinen Şeyh Esad’ın türbesi içerisinde kabir yanında bulunan kedi sandukası ise oldukça dikkat çekmektedir. Pisili Camii ve Türbesi’nin hikâyesi şu şekilde “İnsanoğluna, ‘Öldürmemeyi, incitmemeyi, onun yerine sevmeyi, çok sevmeyi’ öğretmeye çalışan Mevlana’nın velilerinden biri de Pir Esad Sultan ya da halkın arasında yayılan lakabı ile Pisili Sultan’dı. Halkın Pisili Sultan olarak bildiği Allah dostlarından birisi olan Pir Esat Sultan Selçuklu döneminde yaşamış, Sultan 4. Kılıçaslan zamanında 1263 yılında vefat etmiştir. Türbesi ve zaviyesi, Pir Esad mahallesinde Eski Garaj dolmuş durağının hemen yanında bulunan, Pisili Camii’nin kuzeyinde yer alır. Bugün, türbenin doğusunda bulunan zaviye ve mescidden eser kalmamıştır. Türbenin doğusunda, önü açık zaviyede Karamanoğulları dönemi meşayihine ait mezarlar vardır. Sultan hakkında halk arasında şöyle bir menkıbe anlatılır. Pir Esat Sultan’ın çok sevdiği bir kedisi varmış. Onu daima süt ile beslermiş. Bir gün hazret kaba hem kendisinin hem kedisinin içeceği süt koyup üzerini kapatmış. Ve bir yere gitmiş. Pir Esat evde yokken Sultan’ın üzerini kapattığı sütün olduğu yere zehirli bir yılan girmiş. Yılan kap içerisinde bulunan sütten biraz içmiş ve kalan sütün içerisine zehrini akıtmış. Hazretin haberi olmayan bu durumu kedi görmüş. Pir Esat Sultan evine geldikten bir süre sonra kap içerisine koyduğu sütü içmek istemiş. Ama kedisi hazretin yüzüne bakarak acı acı miyavlamış. Sultan sütü içmek istedikçe o sesini yükseltmiş. Sultan sütü bir daha içmek isteyince kedi sultanın elindeki tastan kendisi sütü içmiş. Süt zehirli olduğu için o anda yerde kıvrılarak ölmüş. Sultan sütün zehirli olduğunu ve kedisinin sayesinde kurtulduğu için sevinmiş ama kedisinin ölmesinden dolayı da çok üzülmüş. Zehirlenmekten kurtulan Allah dostu Allah’a şükrederek kendisini bu yolda feda eden kedisine bir mezar kazıp defnetmiş. Aradan bir süre geçince vefatına yakın bir zamanda vasiyetinde kendisini de kedinin defnedilmesini istemiştir. İşte bundan dolayı kendisine ‘Pisili Sultan’ demişlerdir. Selçuklu döneminin meşhur şeyhlerinden biri olduğu anlaşılan halkın Pisili Sultan diye andığı bu büyük veli, Mevlana’dan on yıl kadar önce vefat etmiştir. Adından da anlaşılacağı üzere, kedileri çok seven Pir’in vasiyeti üzerine, kedisi de sandukasının sol tarafına ve ayakucuna doğru gömülmüştür. Pir Esad Sultan'ın kabir taşı kitabesinin Türkçesi şöyledir “Rahim ve Rahman yüce Allah adıyla. Her canlı fanidir. Ancak Allah bakidir. Bu türbe, ulu, yüksek şöhretli Şeyh, dünyada Allah’ın Velisi Şeyh Esad’ın türbesidir. Allah’ın rahmeti üzerine olsun. 622 yılında vefat etti.”

Bugün türbenin dışında her hangi bir kitabe bulunmamaktadır. Çevre düzenlemesi ise Karatay Belediyesi tarafından yapılmıştır. (Fatih ERSOY)

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER