Recep Konuk, 2017 yılı hedeflerini değerlendirdi

Ülkemizin tarihi bir imtihandan geçtiğini, milletimizin dik duruşu ve kararlılığı ile büyük badirelerin üstesinden gelindiği bir yılı geride bıraktığımızı vurgulayan Recep Konuk, “2016 yılında bir milletin bir tanesiyle bile baş edemeyeceği açık ve örtülü operasyona maruz kalan ülkemiz çok şükür bu badireleri asil milletimizin cesareti, dik duruşu ve kararlılığı sayesinde hasarsız atlatmış, bu ülkeye ve insanına karşı hain emeller taşıyan karanlık odakların oyunlarını boşa çıkarmıştır. 2016 yılı ülkemiz için birliğimizi perçinlediğimiz, surda gedik açtırmadığımız bir yıl oldu. Önümüze çıkarılan engeller, adımlarımızı yavaşlatsa da, dikkatimizi dağıtsa da müreffeh, kalkınmış, güçlü Türkiye yürüyüşümüze engel olmadı. Bu büyük badireleri birliğini daha da perçinlemiş olarak geride bırakan, ayağına takılmaya çalışılan prangaları bir kez daha kırıp atan ülkemiz, daha zengin daha müreffeh, daha güçlü Türkiye yolunda 2017 yılında ümit ediyorum ki, 2016’da kaybettiği zamanı da telafi edecek, geleceğe daha kararlı daha hırslı adımlarla ve daha da bilenmiş olarak yürüyecektir. Temennim o dur ki, 2017 yılı, yaşadıklarımızdan dersler çıkararak daha güçlü ve daha çok üreten Türkiye olma yolunda bir sıçrama dönemine başlangıç olacaktır” dedi. “2017 reformlara imza atacağımız yıl olacak” 2017 yılının Türkiye’nin kalkınmaya, büyümeye ve gücüne güç katmaya odaklanacağı bir yıl olacağını vurgulayan Recep Konuk, sözlerini şöyle sürdürdü; “2017 yılında çağın gereklerine uygun olarak siyasal sistemimizi hızlı karar almasını ve alınan kararları hızla uygulamasını sağlayacak şekilde revize edeceğimiz, milletimizin ihtiyaçlarının süratle giderilmesine imkân verecek bir idari reforma imza atacağımız bir yıl olacak. Yönetsel istikrarı tahkim edeceğimiz Anayasa değişikliğinin yanı sıra yeni yıl üretenin ve üretimin de daha çok destekleneceği, onlarca yıl ihmal edilmiş Anadolu’nun ve Trakya’nın AK Parti iktidarıyla başlayan imar, inşa ve sanayileşmesi yani ekonomik sistemde etkinliğinin arttırılması çalışmalarının hız kesmeden devam edeceği bir yıl olacak. Terörle, zorlama suni krizlerle kalkınma ve refah yolculuğunda ülkemizin dikkatini dağıtmaya, konsantrasyonunu bozmaya çalışanları yeni yıl ile birlikte kesin bir mağlubiyete uğratacağız. Onlar ne yaparlarsa yapsınlar, onlar hangi oyunu oynarlarsa oynasınlar bu millet ve bu ülke hem onlara fırsat vermeyecek hem de kalkınma ve refah yolculuğundan dönmeyecek kadar kudretlidir.” “Bir elimizle darbeleri yendik diğer elimizle ülkemizin imar ve inşasına devam ettik” 2016 yılında ülkemizin büyük bir beka mücadelesi verdiğini, geçtiği tarihi imtihandan başarıyla çıktığını hatırlatan Konuk, ülkemizin verdiği bu büyük varlık yokluk imtihanında bile kalkınma hedefinden geri adım atmadığını yatırımları ve milletimizin zenginliğine zenginlik katacak projeleri aksatmadığını söyledi. Hain darbe girişimine, alçakça gerçekleştirilen saldırılara rağmen Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Avrasya Tüneli, Ilgaz Tüneli gibi büyük projelerin bir gün bile geciktirilmeden tamamlandığına dikkat çeken Başkan Konuk, “Nasıl ülkemizin büyük projelerinin aksamasına müsaade etmediysek, atlattığımız büyük badirelere rağmen bölgelerimizin illerimizin de projelerinin, yatırımlarının yavaşlamasına gecikmesine müsaade etmedik. Karaman Havalimanı Projesinin Sayın Başbakanımızca onaylanması bu iradenin göstergesidir. Karaman Konya Raybüs seferlerinin programa uygun şekilde ilerlemesi projelerin büyük küçük ayrılmadan hepsinin tamamlanmasına yönelik iradenin eseridir. Karaman Serbest Bölgesi için yapılan çalışmaların süratle devam etmesi, sulama ve altyapı projelerinin aksamadan ilerlemesi hiçbir mazeret başarının yerini tutamaz anlayışımızın tezahürüdür. Biz bir elimizle darbeleri yendik diğer elimizle ülkemizin imar ve inşasına devam ettik” dedi. “Üreticinin bugünü dünden, yarını bugününden daha müreffeh olmalı” 2017 yılı ile ilgili yaptığı değerlendirmede Konya Şeker’in hedeflerine de değinen Başkan Recep Konuk, zorluklarla dolu geçen 2016 yılında Konya Şeker’in dimdik ayakta durduğunu ve üretici ile üretime desteğini kesintisiz sürdürdüğünü belirttiği açıklamasında sözlerini şu şekilde sürdürdü; “Konya Şeker’in ilk üretime başlamasının üzerinden 62 yıl geçti. Adım attığımız yıl 63’üncü yılımız. Bu 62 yılın 17 yılında emaneti üstlenmiş, Konya Şeker ailesinin içinde 17 yeni yılı karşılamış bir aile ferdi olarak bu kocaman aile her yeni bir yıl geldiğinde sadece duvarlardaki takvimlerin değişmesinin yetmeyeceğine, tek değişimin bundan ibaret olmaması gerektiğine, özellikle Konya Şeker’in üretici ortaklarından başlayarak, bölge ve ülke insanının da hayatına her yeni yılla birlikte artılar katacak değişiklikler yapmak gerektiğine inandığı için akıl terletti, gayret gösterdi.İşini büyütmek, tahıl ambarı diye tarif edilen bir ovada bir sanayi bitkisi, yani şeker pancarı ekmek için bir fabrika kuracak vizyona 1950’li yıllarda sahip olan, Türkiye’nin en girişimci çiftçisinin işini daha da büyütecek işlere odaklandık. Duvarlardaki takvimler değişti, ancak bizim bir tane değişmeyen kaidemiz oldu, eldekini hakça bölüşmek, ama ondan da önemlisi bölüşülebilecek yeni zenginlik kaynakları oluşturmak. Biz hep şuna inandık, üreticinin bugünü dünden, yarını bugününden daha müreffeh olmalı. Çünkü biliyoruz ki bugün düne göre tarla daha çok üretmiyorsa, üreticinin ürettiğini değerlendirecek tesisler eksik kalırsa günler de yıllar da kayıptır, kaybedilmiştir. Bu aile şükür ki, üreticisine yıl değil gün bile kaybettirmedi. 2004 yılında başladığı ikinci yatırım hamlesiyle 41 devasa üretim tesisini üreticinin kazanç yıllarına ekledi. Sadece ürettiği pancarı satabileceği bir fabrika olsun diyerek fabrika kuran koca yürekli insanların işleri daha da büyüsün, bölüşülebilecek yeni zenginlik kaynakları oluştursun diye kurduğu tesislerle tarlanın tapanın, bağın bahçenin, meranın yaylanın işini de büyüttü. 12 yıl önce yeni bir yıla adım atarken üreticisinden sadece pancar alabilen bir kurum, 12 yılda pancarın yanı sıra patatesi, ayçiçeğini, mısırı, arpayı, buğdayı, üzümü, elmayı, sütü, besiyi tesisler büyüsün ki üreticinin işleri de büyüsün yaklaşımıyla ekledi. Bugün yetmez yarınlar da kurtulsun diyen bu aile, insan ömrü için uzun ancak kurumların tarihi açısından kısa bir zaman diliminde 8 yıl gibi bir sürede tarlada üretileni kendi markası Torku ile ambalaja sokup raflara taşıdı. Tarlada zahmetini çeken rahmetinden de istifade etsin, edebilsin diye. Biz şunu biliyoruz duygular ve hisler bulaşıcıdır ve bunun günlük hayata etkileri olur. Nasıl ki finans devleri karşısında yılgınlık, küresel markalar karşısında teslimiyet bir dönem bu topraklara ve bu toprakların girişimcisine bulaştı, bulaştırıldıysa şimdi de biz ve bizim gibi onlarcası başarıyı, cesareti bulaştırmaya çalışıyoruz. Mesafe aldık mı? Sonuçları ortada.Bir yeni yıla daha adım atarken de yaklaşımımız aynı, bu sene de sadece duvarlardaki takvimler değişmeyecek.İnsanımızın, üreticimizin hayatında da artılar olacak, olmalı. Bizim gayretimiz bunun içindir, çabamız bu amaç içindir.”