Riskli yapı oranı yüzde 50'den 13'e düştü
GüncelBaşakşehir ilçesindeki 3 mahallede kentsel dönüşüm sürerken, 2009'dan bu yana yürütülen çalışmalarla riskli bina oranı yüzde 50'den 13'e düştü.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından hayati önemi bir kez daha ortaya çıkan kentsel dönüşüm kapsamında Başakşehir Belediyesince başlatılan çalışmalar sürüyor.
Ziya Gökalp, Güvercintepe ve Şahintepe mahallelerindeki kentsel dönüşümün sürdüğü ilçede belediye, depreme karşı güvenli konut sayısını sürekli artırmayı hedefliyor.
Ziya Gökalp Mahallesi'nde 9 farklı parselde toplam 95 bin 603 metrekare alan üzerinde yenileme çalışmalarına devam eden belediye, 39 bin 567 metrekare alan için hak sahipleriyle anlaşmaları tamamladı.
Yuvam Başakşehir Evleri projesiyle 426 konut için inşaat çalışmalarının sürdüğü mahallede, yaklaşık 550 konuttan oluşan 2 ve 3. etaplar için yakın zamanda inşaata başlanması bekleniyor.
Güvercintepe Mahallesi'nde ilk etap kapsamında 39 bin metrekare alanda başlatılan çalışmanın yüzde 70'ini tamamlayan belediye, projede yer alan konutları 2024'ün başında teslim edecek.
Mahallede 2. etap çalışmalarında 17 bin 690 metrekare alan için hak sahiplerinin yüzde 56'sıyla anlaşmaya varıldı. 3. etap için fizibilite çalışmaları da sürüyor.
Şahintepe Mahallesi'nde de ada bazlı dönüşüm yoluna giden belediye, 4 adada inşaat çalışmalarına başlarken, mimari çalışmaların sürdüğü 5 adada ise kısa sürede inşaat faaliyetine geçilecek. 2023 sonuna kadar yaklaşık 1200 konutluk projenin inşaatına başlamayı planlayan belediye, ilçede yerinde dönüşüm modelini uyguluyor.
Türkiye'nin deprem izolatörlü ilk konut projesi
Belediye, iştirak şirketi Başakkent AŞ üzerinden yürüttüğü çalışmalarda Güvercintepe Mahallesi'nde 18 binada 62 bağımsız bölüm, Ziya Gökalp Mahalle'sinde 14 binada 38 bağımsız bölüm, Şahintepe Mahalle'sinde 42 binada 96 bağımsız bölümü yeniledi, Başakkent Gölet Evleri'nde de 894 konut inşa etti.
Türkiye'nin deprem izolatörlü ilk konut projesi Mavera Comfort ve 930 konutluk Yuvam Bahçeşehir Evleri'ni de tamamlayan belediye, ayrıca 445 konutluk Kayapark Sakura Evleri, 92 konutluk Şahintepe Burgaz Çarşı Evleri 1, 106 konutluk Burgaz Çarşı Evleri 2 ve 426 konutluk Yuvam Başakşehir Evleri'nde inşaat çalışmalarını sürdürüyor.
Başakşehir, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca başlatılan "Kentsel Dönüşümde Yarısı Bizden" kampanyasına başvurularda İstanbul'da en az başvuru yapılan ilçelerden oldu.
Kampanyaya 302 binada 403 başvuru yapılırken, belediye yetkilileri başvuru sayısının az olmasının en büyük nedeninin kentsel yenileme çalışmaları olduğunu kaydetti.
"Deprem gerçeği unutulmamalı"
İlçedeki kentsel dönüşüm çalışmaları hakkında AA muhabirine bilgi veren Başakşehir Belediye Başkanı Yasin Kartoğlu, Türkiye'nin fay hatları üzerinde bulunduğunu, bu nedenle deprem gerçeğinin unutulmaması gerektiğini söyledi.
Kahramanmaraş merkezli depremlerde çok fazla can kaybı yaşandığını anımsatan Kartoğlu, "Orada yıkılan binaların yüzde 98'i riskli, yani mühendislik hizmeti almamış binalar. Bu binalar çok ağır hasarlar ve can kayıpları oluşturdu. Yeni binalarda yıkım çok az. Bizim de acilen binalarımızı yenilememiz lazım." dedi.
İstanbul'daki riskli bina oranının çok yüksek ve yaklaşık yüzde 60 seviyelerinde olduğunu vurgulayan Kartoğlu, yenilemenin başarılması halinde acıların yaşanmayacağını aktardı.
"Yüzde 50'lik riskli yapı oranı yüzde 13'e düştü"
Başakşehir'in 2009'da ilçe statüsüne kavuştuğunu anımsatan Kartoğlu, "2009'da riskli bina oranları yüzde 50 seviyelerinde. Depremden sonra yapılan güncellemelerle birlikte buradaki oranlar yüzde 13'e düştü. Başakşehir örnek ve model olarak bunu başardı. Yüzde 50'lik oran yüzde 13'e düştü. 2 yıl içerisinde hedefimiz 13'ü, 8'e indirmek. Sonraki 5 yıl içinde de sıfıra indirmek için mücadele etmek. Yüzde 50 olan riskli bina oranını yüzde 13'e düşürebildiysek, bunu da yapabiliriz." diye konuştu.
Riskli bina yoğunluğu bulunan tüm mahallelerde dönüşüm faaliyetlerinin olduğunu ve bunu belediyenin kendi gücüyle yaptıklarını anlatan Kartoğlu, şöyle devam etti:
"Şahintepe ve Ziya Gökalp mahallelerimiz risk yoğunluğu olan mahalleler. Buralarda inşaat çalışmalarımız başladı. Anlaşma yoğunluklarımız depremden sonra da hızlandı. İstanbul'dan farklı olan bir yapılaşma şekli var burada. Dönüşüm yapılan mahallelerimizde mevcut binalar kendisi yenilenmiyor. Biz oraları ada bazlı yeniliyoruz. Bu sayede de yaşam kalitesini yükseltmiş oluyoruz. Adalar da otoparkı, yeşil alanları olan ve içinde insanların konforlu yaşama ulaştığı güzel mekanları oluyor. Bu alan değişimlerinin insanlarımızın mutluluk katsayısını artırdığını düşünüyorum. Çünkü İstanbul'daki en büyük problemlerden biri de trafik ve otopark sorunu. Çok şükür bizde yok. Ada bazlı dönüşüm yapıldığı için sistem kendisine otopark üretebiliyor. Başakşehir'de dönüşümle ilgili kalan, bekleyen hiçbir bölgemiz yok. Tamamı planlandı. İlçemizin tamamının imar planları da bitti."
"Başakşehir herkesin yaşamak istediği bir ilçe haline dönüştü"
Başakşehir'in herkesin yaşamak istediği bir ilçe haline dönüştüğünü vurgulayan Kartoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sadece binaların yenilenmesi değil, depremle birlikte gündeme gelen başka başlıklar da var. Mesela ilçelerin arazi yapısı. İlçemizin arazi yapısı kayalık olduğu için zemin anlamında bir sıkıntımız yok. Bir başka konu, afet veya birtakım sıkıntılar olursa toplanma alanlarımız var mı? Yeşil alanlarımız var mı? İnsanlar belki günlerce sokakta kalacak. Onları biz konuşlandırabilecek miyiz? Başakşehir'in böyle bir sorunu yok. Çünkü İstanbul içine göre yeşil alanı en yüksek ilçeyiz. Bizde kişi başı bakılabilir yeşil alan miktarı 21 metrekare. İstanbul'un birçok ilçesinde bir metrekarenin altında. Bizim her bir insanımıza ayırabileceğimiz, onun ihtiyaç duyduğundan çok daha fazla yeşil alanımız var. Toplanma alanı sorunu diye bir sorunumuz da yok."
Kartoğlu, kentsel dönüşüm konusunda vatandaşlara çağrıda bulunarak, "Hiçbir şey canımızdan kıymetli değil. Ufak tefek pazarlıklara, pürüzlere bakmadan hızlıca binalarımızı yenileyelim. Bu işin başka çaresi yok. Binalarımızı yenilersek çocuklarımızla, ailemizle güvenli şekilde yaşamış olacağız. Bilim insanlarının da bize hatırlattığı en önemli şey bu." diye konuştu.
İlginizi Çekebilir