Roma seyahatinin sırları
Kültür - SanatYerel lezzetleri ve farklı yerleri tanıyacağınız alışılmışın dışında bir Roma turuna ne dersiniz? "Hele bir en turistik yerleri görelim" diyorsanız, Roma’da gezilecek en iyi 10 yer listemize de göz atabilirsiniz!
1. Villa Borghese’de Piknik Yapın
Roma’nın havasına kapılmak için illa en turistik yerlerden başlamak gerekmiyor. Roma’nın en güzel parklarından biri olan Villa Borghese‘de bir yandan ağaçların ve yeşilliğin verdiği huzuru tadarken, bir yandan da heykeller, havuzlar ve harikulade çeşmeler sayesinde Roma’nın dokusunu da hissedeceksiniz. Üstelik parkta segway kiralayarak çok eğlenceli bir gezinti yapabilirsiniz. Yiyecek ve içeceklerinizi kapıp güneşli bir havayı Villa Borghese’de değerlendirerek turist olduğunuzu unutacağınız bir gün geçirebilirsiniz.
2. Trastevere’de Akşam Yemeği Yiyin
Trastevere’deki canlı gece hayatını görmek, Roma’da yapılacak şeyler arasında yer alıyor. Nehrin diğer tarafında yer alan Trastevere uzun süre turistlerin ilgisini çekmediği için yerel hayatın gelişmesi için bir mabet olmuş. Lezzetli restoranların yanı sıra gençlerin de bu mahalledeki barlara akın etmesiyle popüler bir yer haline gelmiş. Burada güzel bir akşam geçirmek için her şey var: ister parmaklarınızı yiyeceğiniz bir akşam yemeği yiyin, isterseniz de İtalyanların eğlenceli gece hayatına karışın.
3. Capitoline Müzesi’ndeki Ölmekte Olan Gladyatörü Görün
Palazzo Nuovo’daki Capitoline Müzesi‘nde bulunan Ölmekte Olan Galya veya şimdilerde çok kullanılan adıyla Gladyatör, Roma’nın en görkemli heykellerinden biri. Bir yabancı (kısa rasta saçları) ve esir alınmış bir köle (boynundaki kolye) olsa da, düşmanı tarafından onurlu bir şekilde portre edilmiş. Romalılar her ne kadar savaşın efendileri olsalar da bu antik heykelin, zorlama da olsa bir savaş karşıtı duruş sergilediği düşünülebilir. Heykelin sizi alıp götüreceği melankolik ruh halini, müzenin teras kafesinin harika manzarası ve kahveleri eşliğinde keyfe dönüştürebilirsiniz.
4. Villa Medici’yi Ziyaret Edin
Pincio’daki İspanyol Merdivenleri’nin hemen üzerinde tüm görkemiyle Villa Medici (Medici Konağı) yer alır. İspanyol merdivenlerini görmek Roma’da yapılacak şeyler arasında olsa da, pek az kişi Medici Konağı‘nı da ziyaret eder. Şimdilerde Roma’daki Fransız Akademisi’ne evsahipliği yapan ve uluslararası film gösterimleri, konserler, sergiler ve turlar dahil, halka açık bir çok etkinliği ağırlayan binaya uğrarsanız, genellikle sanat öğrencilerinin rağbet ettiği üst kattaki güzel barı görmeden ayrılmayın. Janiculum Tepesi’nin hemen batısında yer alan konağın duvarlarla çevrili bahçesi, harika bir panoramik manzaraya sahip. Burası Roma’nın gürültülü sokaklarından uzak, doğaya ufak bir kaçış yolu ve muhteşem bir gün batımı manzarası sunuyor.
5. Gelato (Dondurma) Yiyin
Julius Caesar’ın suikaste kurban gittiği yere çok yakın bir yerde harika bir gelaterie (dondurmacı) yer alıyor: Gelateria Corona. Eğer taze malzemelerle ve geleneksel yöntemlerle hazırlanmış dondurma arıyorsanız burası tam size göre. Bir baba ve kıza ait olan bu dükkanda her şey geleneksel ve gerçek lezzetlerle yapılıyor. Şaşırtıcı derecede yaratıcı ama bir o kadar da lezzetli çeşitleri var. Kereviz-nane veya narenciye-pul biber (peperoncino), safran-lor (ricotta), ceviz-fıstık, mango ve Armagnac-krema deneyebileceğiniz ilginç seçenekler arasında. Dükkan hayli küçük olduğu için Gelato’nuzu alıp, antik kalıntıları inceleyerek, hayranlık uyandıran devasa palmiye ağaçlarını ya da tamvayların geçişini izleyerek sokakta yiyebilirsiniz.
Bu arada dondurmayla ilgili işinize yarayacak birkaç küçük ipucu da verelim… Kabarık tepecikler şeklinde sunulan dondurmalardan uzak durun, bu tarz olanlar stabilizatör ve emülgatörler içerdiği için kabarık olur. İyi gelato yani dondurmaysa, kabın içinde düz şekilde durur. Parlak yeşil renkte olan naneli dondurmadan da uzak durmanızı öneririz, çünkü yapay renklendiriciler kullanılabiliyor.
6. St. Peter Bazilikası
Roma’nın göbeğinde yer alan Vatikan Şehri‘ndeki Saint Peter Bazilikası’nın boyutu devasadır. El işçiliği açısından çok zengin örneklerin bulunduğu bazilikada, Michelangelo’nun ünlü Pietà’sı da yer alıyor. Olağanüstü mimarisini yakından görmeyi sağlayan iki kubbenin birleştiği emeklenerek geçilen dar alana tırmanmak özellikle çok keyifli. 2 saat ya da biraz daha fazla zaman ayırın; merdivenleri tek tek çıkmak biraz zaman alır (asansörle 320 basamağı geçebilirsiniz ama sonrasında 551 tane daha var). Merdivenlerin sonundaki ödülünüz ise manzaranın tadını çıkarabileceğiniz 3 inanılmaz aşama olarak karşınıza çıkar: kubbenin çevresinden bazilikanın içini seyredeceğiniz çember, çok geniş bir açık teras ve 360˚ panoramik manzara sunan üst bölümdeki fener.
7. Farnese Sineması’na Gidin
Akşamları, eğlenmeyi seven Romalılar, Farnese Sineması’nın bulunduğu Campo de’ Fiori’de toplanırlar. Yerel hayatı da yaşamak isteyenler için bu özel sinemaya gitmek Roma’da mutlaka yapılacak şeylerden biri. Halen aile tarafından işletilen ve balkonu olan nadide salonlardan birini bulunduran bu sinemada programlar, sanat filmlerinden popüler filmlere kadar çeşitlilik gösteriyor. Filmler özellikle festivaller, prömiyerler ya da özel programlar sırasında kendi orijinal dillerinde gösteriliyor.
8. Campo de’ Fiori Pazarına Uğrayın
İtalyan kültüründe yemek hayatın merkezindedir denebilir. Sokaklarda, otobüste hemen hemen her yerde konuşmaların konusu yemektir. Roma’da market alışverişi için yerleşik insanların çoğu açıkhava pazarını tercih eder. Büyük restoran şeflerinden ev hanımlarına, bir çok mahallede bu pazarlar hala sabah hareketliliğinin merkezi. Market tezgâhları; şakalar, ağıtlar ve imalarla hayata renk katıyor. Bir şey sipariş etmeden önce marketi şöyle bir gezin ki, yemeğinizi söylerken daha yerel görünebilesiniz. Eğer Roma enginarına (carciofi) rastlayamadıysanız, restoranlarda donmuş ya da ithal olanlarından bulabilirsiniz. Ancak İtalyanların hala mevsimsel gıdaları tercih ettiğini de bir kenara not edin.
9. Palatine Tepesi’ne Çıkın
M.Ö.753 yılında Roma tarihinin başladığı ve daha sonra İmparatorların mekanı olan Palatine Tepesi‘ni es geçmemenizi öneririz. Sunduğu Circus Maximus ve Aventine Tepeleri manzaralarının da tadını çıkarabilirsiniz. Müzede, Demir Çağı‘ndan kalma kulübeler, Antik Roma’nın capcanlı renklerdeki freskleri ve mermerlerinden modeller sergileniyor. Augustus’un evinde bulunan muhteşem kırmızı duvar fresklerini mutlaka görmenizi öneririz. Palatine Bahçeleri’nin 2011’de restore edildiğini ve Stadyum alanının da, uzun yıllardan bu yana ilk defa 2013’de ziyaretçilere açıldığını hatırlatalı
İlginizi Çekebilir