Rusya ve Kuzey Kore, yeni stratejik ortaklığa yöneliyor
DünyaRusya Devlet Başkanı Putin'in Kuzey Kore ziyaretinde imzalanan kapsamlı stratejik ortaklık anlaşması, bir tarafın saldırıya uğraması halinde yardım taahhüdüyle bir askeri paktı çağrıştırıyor.
Rusya-Ukrayna Savaşı'nın değiştirdiği küresel jeopolitik dengeler, Moskova'yı, Soğuk Savaş'ın bitiminden bu yana mesafe koyduğu Kuzey Kore ile yeniden yakınlaşmaya götürüyor.Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, bugün 24 yıl sonra Kuzey Kore'ye ilk ziyaretini gerçekleştirirken, mevkidaşı Kim Jong Un'a, iki ülkenin, Batı hegemonyasına karşı egemenliği ve adil çok kutuplu dünyayı savunduğunu belirterek, dayanışma mesajı verdi.
Rus liderin ziyaretinin, Rusya'nın, Batı'nın yaptırımları altında Ukrayna'daki savaşta acil ihtiyaç duyduğu silah ve mühimmatı Kuzey Kore'den temin etmeyi istediğine ilişkin iddiaların ortaya atıldığı bir döneme denk gelmesi dikkati çekiyor.
Ziyarette iki ülke arasında imzalanan kapsamlı stratejik ortaklık anlaşması, bir tarafın saldırıya uğraması halinde yardım taahhüdüyle bir askeri paktı çağrıştırıyor.
Ukrayna Savaşı'nın değiştirdiği jeopolitik dengelerin, Moskova'yı, Soğuk Savaş'ın bitişinin ardından ittifak ilişkisini sonlandırdığı Kuzey Kore ile yeni bir stratejik ortaklık kurmaya yönelttiği gözleniyor.
Sosyalist Kuzey ve Kore Savaşı
Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti (Kuzey Kore), İkinci Dünya Savaşı'ndaki Japon işgalinin sona ermesinin ardından Kore Yarımdası'nın güneyinde Batı desteğinde kurulan Kore Cumhuriyeti'ne (Güney Kore) karşı kuzeyde Sovyetler Birliği'nin desteğinde sosyalist bir ülke olarak 1948'de kuruldu.
Sovyetler Birliği, Japon kuvvetlerine karşı Mançurya'da savaşmış bir gerilla lideri olan Kim Il Sung'u destekleyerek başa geçirdi.
Kim Il Sung'un, 1950 yılında Sovyetler'den aldığı destekle Güney'e saldırmasının ardından, 3 yıl sürecek Kore Savaşı başladı.
İki Kore arasında çatışma bir tarafta Birleşmiş Milletler öncülüğünde Güney Kore'yi destekleyen ülkeler ve Kuzey Kore'yi destekleyen Çin'in devreye girmesiyle uluslararası boyut kazanırken, Soğuk Savaş'ın bölünmelerinden birini ortaya çıkardı.
1953'te ilan edilen ateşkesin ardından yıllar içinde barışa yönelik atılan adımlar başarısız oldu.
Soğuk Savaş ve Çin ile Rusya arasında denge siyaseti
Kuzey Kore, Soğuk Savaş yılları boyunca Sovyet Rusya'dan aldığı ekonomik ve askeri destekle ayakta durdu.
1950'ler ve 1960'larda Sovyet desteğiyle altyapı ve sanayileşme adımları atan ülke, Kim Il Sung'un içerde iktidarını güçlendirmek için Sovyet ve Çin yanlısı siyasi hizipleri hedef almasının ardından ülke içe kapalı bir yörüngeye girmeye başladı.
Sovyetler Birliği ile Çin arasında çatışma ve anlaşmazlıkların hakim olduğu 1970'lerde Kuzey Kore, iki sosyalist ülkeye "eşit mesafelilik" politikası izleyerek her iki taraftan da ekonomik yardım almayı sürdürdü.
Kuzey Kore yönetimi bu dönemde Sovyetler ve Çin'e bağımlılığını azaltmaya yönelik adımlar atsa da uluslararası piyasalardan aldıkları büyük miktarlı borçlar ülke ekonomisini on yıllar sürecek bir durgunluğa sürükledi.
Soğuk Savaş sonrası
Sovyetler Birliği, Kuzey Kore'ye yardımlarını Soğuk Savaş boyunca sürdürdü. 1980'lerde iktidara gelen Mihail Gorbaçov, Güney Kore ile uzlaşma adımları kapsamında Soveyetler'in Kuzey Kore'ye yönelik yardımlarını azalttı.
Bu dönemde Güney Kore, Doğu Avrupa'daki komünist ülkelerle diplomatik ilişkiler kurarak uluslararası varlığını güçlendirirken, Kuzey Kore giderek daha fazla yalıtılmış bir ülke haline geldi.
Sovyetler Birliği'nin 1991'de çözülmesiyle Kuzey Kore en önemli ekonomik ve askeri hamilerinden birini yitirmiş oldu. Rusya'da Boris Yeltsin hükümeti, Seul ile diplomatik ilişkiler kurarken, Kuzey Kore'ye ekonomik yardım ve ticaret sübvansiyonlarına son verdi.
Rusya Federasyonu, Sovyet Rusya ile Kuzey Kore arasındaki askeri ittifak anlaşmasını da yenilemedi.
Kim Il Sung'ın 1994'te ölmesinin ardından yerine oğlu Kim Jong Il geçti. Bu dönemde ülke Rusya ve Çin'den aldığı yardımları büyük ölçüde yitirirken 1990'ların sonunda yaşanan kuraklık yüz binlerce insanın ölümüne yol açtı.
Putin'in iktidarı ve ilişkilerin yeniden kurulması
2000'li yılların başında Rusya'da iktidara gelen Vladimir Putin, Batı ile güvenlik alanındaki artan gerilime karşı ülkesinin geleneksel nüfuz alanlarındaki konumunu yeniden sağlamaya yönelik bir politika izlemeye başladı.
Putin, bu amaçla Temmuz 2000'de Pyongyang'ı ziyaret ederek, Kim Jong Il ile görüştü. Taraflar, görüşmede ABD'nin, Kore Yarımadası'na füze savunma sistemi yerleştirme planlarını eleştirdi.
Putin'in ziyaretini, Kim Jong Il'in 2001 ve 2002'de Moskova ziyaretleri izledi. İlşkiler yeniden kurulsa da bu, ittifakın yenilenmesi anlamına gelmiyordu. Nitekim Rusya, 2000'li yıllarda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) nükleer ve füze programı nedeniyle Kuzey Kore'ye yaptırım kararlarına iki kez destek verdi.
Rusya ayrıca, ABD, Çin, Japonya ve Güney Kore ile birlikte Kuzey Kore'yi ekonomik yardım ve güvenlik teminatı karşılığında nükleer ve füze programından vazgeçirmeye yönelik müzakarelere destek verdi. Müzakereler 2008 yılında başarısızlıkla sonuçlandı.
Kim Jong Un'un iktidara gelmesi ve yakınlaşma arayışları
Kuzey Kore'de Kim Jong Il'in 2011'de ölmesinin ardından yerine oğlu Kim Jong Un geçti. Rusya bu dönemde Kuzey Kore'nin Rusya'ya 11 milyar dolar borcunun yüzde 90'ını silmeyi kabu etti.
Kim Jong Un, kendi iktidarında yaptırımlara rağmen Kuzey Kore'nin nükleer ve füze programına hız verdi.
Kuzey Kore lideri, 2018'de ABD ve Güney Kore ile nükleer müzakereleri yeniden başlatmaya karar verdi, bu arada geleneksel müttefikleri Rusya ve Çin ile de ilişkilerini iyi tutmaya çalıştı.
ABD ile nükleer müzakerelerin 2019'da sona ermesinin hemen ardından Kim, 2019 yılında Rusya'nın Vladivostok şehrini ziyaret ederek burada Putin ile görüştü. Liderler görüşmede işbirliğini artırma sözü verse de somut herhangi bir ilerleme kaydedilmedi.
Rusya-Ukrayna Savaşı dengeleri değiştirdi
Rusya'nın 2022'de Ukrayna'ya başlattığı askeri harekat ile ABD ve Batı ülkelerinin buna karşı Moskova'ya uyguladığı kapsamlı yaptırımlar, küresel dengelerde köklü değişimlere sebep oldu.
Pyongyang yönetimi, savaşın, ABD ve Batı'nın hegemonik siyaseti sonucu olduğunu savunurken, Rusya'nın komşusunu işgalini haklı buluyordu. Kuzey Kore, Ukrayna'nın doğusunda Rusya'nın desteği ile kurulan iki ayrılıkçı cumhuriyeti tanıyan, Suriye dışındaki tek ülke oldu.
Rusya da bu dönemde Birleşmiş Milletler'in (BM) Kuzey Kore'ye yönelik yeni yaptırımlarını veto etme yoluna gitti.
ABD ve Güney Kore, Kuzey Kore'nin, Rusya'ya Ukrayna'daki savaşta kullanılmak üzere top, füze ve diğer askeri donanım sağladığını, bunun karşılığında Moskova'dan kilit bazı yardımlar ve askeri teknoloji transferi sağladığını iddia ediyor.
Moskova yönetimi ise BM kararlarını ihlal edecek bu türden silah ve teknoloji transferlerinin yapıldığı iddiasını reddediyor.
Yeni ittifak anlaşması "askeri pakt" mı?
Kim Jong Un'un, Eylül 2023'te Rusya'nın Doğu Sibirya bölgesine yaptığı ziyaret, ilişkilerde yeni dönemin başlangıcı oldu.
Rus lider bu ziyaretten 9 ay sonra bugün Kuzey Kore'ye resmi ziyarette bulundu. Ziyarette iki ülke arasında kapsamlı stratejik ortaklık anlaşması imzalandı.
Rus lider Putin, anlaşmayla taraflardan birinin saldırıya uğraması halinde diğerinin askeri yardımda bulunmasını taahhüt ettiğini belirtti.
Kuzey Kore lideri Kim de anlaşmayı "pakt" olarak niteleyerek, ilişkilerin "yüksek ittifak" seviyesine yükseltildiğini vurguladı.
Rusya'nın Soğuk Savaş'ın ardından askıya aldığı Kuzey Kore ittifakını, değişen koşullarda yeniden gündeme getirmesi, küresel jeopolitikte derin sarsıntılar yaratmaya aday görünüyor.
İlginizi Çekebilir