‘Selçuklu’yu çağdaş bir şehir haline getiriyoruz’

KONGRE MERKEZİ BU YAZ HİZMETE GİRECEK

Kamuoyunda sıkça eleştirilen Selçuklu Kongre Merkezi’yle ilgili konuşan Altay, bu merkezin 2017 yazında hizmete alınacağını belirtti. İlk ihalede müteahhidin batması sonrası yeniden ihale edilen merkezin yapımında son aşamaya gelindiğini ifade eden Altay, “Kongre merkezini iki kez ihale etmek durumunda kaldık. Kamu İhale Kanunu, elimizi kolumuzu bağlıyor. Bir kez problem yaşadığınızda tekrar başa dönüp ihaleye çıkmak zorunda kalıyorsunuz. Ama öyle anlatıldığı gibi 8-10 ihale olmadı.  Bir ihale oldu, sıkıntıya girildi, tekrar ihaleye çıkıldı. Yeni müteahhidin de süresi devam ediyor. Mart sonu gibi tamamlanacak. Bu süre zarfında da kongre merkezi inşallah tamamlanır. Zaten dış cephesi tamamlandı, çevre düzenlemesi yapılıyor. İçindeki salonlarda da büyük miktarda iş tamamlandı, tavanlar bitti, duvarların konstrüksiyonları yapılacak, koltuklar düzenlenecek” dedi. Kongre merkezi tarifini iyi yapmak gerektiğini söyleyen Altay, “Bizim kongre merkezimiz tamamlanınca diğer kongre merkezlerinden farkımız gözükecek. Şimdi aradaki fark ve hangi fonksiyonlara sahip olduğu pek algılanamıyor ama merkezimiz bitip açıldığı zaman hangilerinin hangi amaçla kullanıldığı belli olur” diye konuştu.

 “KELEBEKLER VADİSİ KENDİ MASRAFLARINI KARŞILAMAYA BAŞLADI”

Kelebekler Vadisi’nin çok iyi gittiğini vurgulayan Altay, “Şu anda yıllık ziyaretçi sayısı 250 bin. Yani aylık ortalama 20 bin ziyaretçi var. Park hariç tropik kelebek bahçesi şu an itibariyle artık kendi ayakları üzerinde durabiliyor. Masrafları, giriş ücreti ve hediyelik eşya satışından karşılanabilir bir hale geldi. Konya için iyi bir destinasyon oldu. İlk başta kelebek sayısının azlığından kaynaklı şikâyetler vardı. Şu anda o da giderildi. Biz de artık işi öğreniyoruz. Tedarikçi sayımızı geliştirdik. Eskiden sadece Malezya’dan getiriyorduk, şu anda başka ülkelerden de getiriyoruz. Kelebek üretimi yapmıyoruz. Kelebekler tropik ortamlarda yaşadıkları için onları üretebilmek için tropik bir ortam oluşturmak gerekiyor. Tropik ortamın maliyeti daha fazla. Çünkü sürekli aynı sıcaklıkta tutmanız lazım. Bu işi dünyada profesyonel şekilde yapan birçok kelebek üretim çiftliği var. Adamlar çiftliklerde aynen tavuk üretir gibi kelebek üretiyor ve dünyanın her yerine satıyorlar. Biz de bir alıcıyız. Ama şu anda hem daha ekonomik alıyoruz, hem çok sayıda alıyoruz. 2016’da giriş ücretinden bir milyon 400 bin liraya yakın ücret aldık. Bu da toplam giderleri neredeyse karşılıyor. Hediyelik reyonu da oturmaya başladı. Konya’ya gelenler için de ayrı bir ziyaret alanı oluştu. Parkın içinde ayrıca bir macera kulesi yaptık. O da gençler için ciddi bir fonksiyon oluşturdu. Yeni projeler de çalışıyoruz” bilgilerini verdi.

KAFELERE YENİ DÜZENLEME GELİYOR

Bazı kafelerin dükkân önlerindeki alanı işgal etmeleriyle ilgili konudan belediye olarak epey rahatsız olduklarını belirten Altay, “Bu durum ilk başta sigara yasağıyla başlamıştı ama şu anda dışarıda dükkânlarının neredeyse bir buçuk katı kadar alanda işletmecilik yapıyorlar. Bu konuyu altı aydır tartışıyoruz. En sonunda Büyükşehir Belediyesi Meclisi bu konuda bir karar aldı. Masaya hizmet edenlerin dışarıda belli bir alanı bizim belirlediğimiz standartlarda kullanmasına izin vereceğiz. Standartlarımız ise şu: Apartman sakinlerinin yüzde sekseninin muvafakatini, mülkiyetin kendilerine ait olmasını, yanlardaki dükkânların muvafakatinin olmasını istiyoruz. Çünkü yanınızda bir pastane varsa, o 7 metre ileri çıkıyorsa; diğer yanınızdaki de aynısını yapıyorsa siz arada bir dükkân olarak kalıyorsunuz. Ayrıca zemin kat alanının yüzde 50’sini geçmesin diye bir karar aldık. Bununla ilgili de uygulamaya başlamıştık ama Büyükşehir Belediyesi, Meclis gündemine bunu tekrar aldı, sanırım alanı zemin katın yüzde 75’ine çıkaracaklar. Zemin yüzde 75’i kadar bir alanı dışarıda üstü açık olarak kullanılmasına izin verilecek gibi gözüküyor. Ben bunun bile bir fayda olduğunu düşünüyorum, çünkü Nalçacı’da bir işletme var. Zemin katı zannediyorum 10 m2 ama dışarıda 100 m2 alan kapatıyor.  Aslında suç bizim, ilk gün bu meseleyi halletmemizi gerekiyordu; ama sayıları şimdi çok arttı. Bütün işletmelerde bunu artık bir hak olarak görüyor. Bu konuda meclis kararıyla yasal bir düzenleme yapıyoruz” dedi.

“TÜM PROJELERİMİZ İ İHALEYE ÇIKARDIK”

2016’da hedeflerini büyük ölçüde tutturduklarını belirten Altay, “15 Temmuz’dan dolayı yapmayı planladıklarımızın başlaması biraz gecikti.2016’da devam eden işler devam ediyordu, onlar bir şekilde tamamlandı. 2016’nın sonunda başlayalım diye niyet ettiklerimiz belki 2017’nin baharına kaldı. Şu anda da şöyle bir strateji izliyoruz: Ekonomiyle ilgili çok şey konuşulup söyleniyor. Ekonominin yavaşladığı, 2017’nin daha sıkıntılı geçeceği ileri sürülüyor. Biz kamu olarak buna şöyle bir çözüm sunacağız: Elimizde ne kadar proje varsa hepsini ihale ediyoruz. Kamu olarak biz durursak vatandaş zaten durur. Biz 2017’nin hem ekonomik anlamda hem siyasi anlamda hem sosyal anlamda daha iyi olacağına inanıyoruz. 2017’nin hemen başında yaşadığımız da bu umutlarımızı kırmak için yapılmış bir eylemdir. Bu manada vatandaşımızın bence ümitvar olması lazım” ifadesini kullandı. Selçuklu’nun çok büyük bir ilçe olduğunu kaydeden Altay, “Piyasaya çok ciddi miktarda para aktarıyoruz. 350 milyon TL Selçuklu Belediyesi’nin bütçesi var. Sonuçta bu bütçe Konya’da piyasaya aktarılıyor. Aş oluyor, iş oluyor” dedi.

SİLLE BARAJI DÜZENLEMESİ BİTİRİLDİ

Sille Barajı projesinde yaklaşık 20 milyon TL’ye yakın para harcamalarına rağmen temel atma töreni düzenleyemediklerini, fazla tanıtım yapamadıklarını söyleyen Başkan Altay “Sille Barajı’nda 2 milyon m2 bir alanda düzenleme yaptık. Kar en çok bizim yüzümüzü güldürdü, baraj seviyesi 3-4 metre düşmüştü, kötü gözüküyordu; açılışla birlikte Konya’yı suyla buluşturacağız” dedi.Müteahhidin bölgedeki işlerinin tamamlandığını ama belediyenin bölgede birkaç başka iş daha yapacağını ifade eden Altay, “Açılışını Hıdrellez’e ya da okulların kapandığı döneme yetiştirmeyi umut ediyoruz. Sille Barajı doğasıyla, topoğrafyasıyla, barajıyla, içindeki ağaçlarıyla çok güzel bir işletme oldu. Bu konuda şimdiye kadar hiç konuşamadık. Sille’de şunu yapıyoruz diye anlatmaya hiç fırsat olmadı. Hem mali olarak bizim için epey büyük bir işti, hem de uzun bir süre uğraştık barajın DSİ’den Selçuklu Belediyesi’ne devri, Sille Sulama Kooperatifi’yle yapılan protokoller, sonra proje aşaması, ihale, işin tamamlanması uzun bir süre aldı. Şu anda geçici kabul aşamasına getirdik işi” bilgilerini verdi.

“12 SAAT ESASLI ÇALIŞIYORUZ”

Selçuklu genelinde yürütülen kar temizliği çalışmalarına değinen Başkan Altay, “Biz kar temizliği diyoruz, karla mücadele demiyoruz. Çünkü Yaratan’la mücadele edilemez, doğayla da mücadele edilemez. Sonuçta, ilahi bereket aslında, öyle bakmak lazım. Konya ovasının son yıllarda yaşadığı su problemini düşününce şu anda bereketin içerisindeyiz. Tabii, çeşitli aksamalar oluyor. Aslında bu aksamaların birkaç nedeni var. Bunlardan biri de karın belli aralıklarla tekrar yağıyor olması. Şu anda dördüncü temizliği yapıyoruz. Bir kere yağsa, kalsa, temizler, sonra eksik kalanları tamamlarsınız. Fakat biz sürekli aynı yerleri temizlemek zorundayız. Hastaneler, okullar, okul bahçeleri, kaymakamlık binası, il nüfus müdürlüğü gibi vatandaşların sık kullandığı yerleri temizliyoruz. Buralarda da maalesef yeterli personel yok. Diğer memur arkadaşlar da kendilerini bu temizliğe görevli saymıyorlar. Hâlbuki tüm şehir, hep birlikte gayret etsek daha kolay olur. Herkes kapısının önünü temizlese şehir temiz olur ifadesi bunun için de geçerli. Herkes kapısının önündeki kara biraz müdahale etse, biraz temizlemeye çalışsa biz zaten çalışıyoruz” dedi.

“KIŞIN KEYFİNİ ÇIKARIN”

Kar yağdığından beri tüm personelin 12 saat esasıyla çalıştığına işaret eden Altay, “Arkadaşlarımız 12 saat çalışıyor, 12 saat dinleniyor. Eleştirilerden birisi de kar temizleme için yeterince ekipman bulunmadığı şeklinde. Bu da doğru değil. Sadece belediyelerin değil, şu anda Konya’da bulunan ne kadar iş makinesi varsa hepsi belediyeler tarafından kiralanmış durumda. Uygulama şöyle: Muhtarlara araçları tahsis ediyoruz. Muhtar operatörün yanına biniyor. Nerede bir sokak varsa onları temizliyoruz. Şu beklentide yüksek: Karı bir yerden bir yere taşıyoruz aslında. Yolları açarken karı kaldırımlara, kaldırımları açarken yola taşıyoruz. Bu kadar karı başka bir yere götürmek de mümkün değil. Keçili kanalına taşımayı düşündük, sonra bir lodos eserse dağdan gelen suyun önünde bir tıkaç gibi duracağı için bunun da doğru olmadığını fark ettik. Onun için acil yerleri temizliyoruz, ama kış günlerinde yaşadığımızı hatırlamak lazım. Kar lastiği yoksa yola çıkmamak lazım. İhtiyaç haricindeki seyahatleri durdurmak lazım. Hayat devam ediyor ama biraz az gezmeye gitmek, biraz evde oturmak, kış günlerinin keyfini çıkarmak gerekiyor” tavsiyesinde bulundu.

“ÇATILARDA KAR RİSKİ BULUNUYOR”

Okulların ayrı bir mesele olduğunu belirten Altay, “Okullar tatil oluyor, herkes mutlu mesut. Ama ertesi gün çocuklar okula gidecek ve kar yağışından dolayı o bahçelerin temizlenmesi gerekiyor. Yüzün üzerinde okul var. Bu sebeple diğer işleri bırakıp okullara gidiyoruz. Tabii oradaki hademelerin, öğretmenlerin de okul bahçelerini temizlemeleri mümkün değil, çünkü okul bahçeleri çok büyük ve mutlaka iş makinesi lazım. Ama baştan beri, ilk günden beri ben şunu söylüyorum: Gayret ediyor, çalışıyoruz. Yüzde yüz başarılı mısınız derseniz doğru, yüzde yüz başarılı değiliz. Hakikaten çok büyük bir yağış var ve hep ara ara yağıyor. Bir 20 cm yağıyor, duruyor ve tekrar 20 cm yağıyor. Yarın yağmur gözüküyor, sonra Cuma, Cumartesi, Pazar tekrar kar gözüküyor. Şu anda çatılardaki kar ciddi risk oluşturmaya başladı. Özellikle sanayi yapıları, büyük açıklıklı alanlarda, spor salonlarında risk var. Kar yükü metrekarede 115 kilo alınıyor TSE standartlarında, bu da yaklaşık 40 cm kar kalınlığı demek. Şu anda çatılarda 60 cm kar var. Çatıdaki karı indirmek de çok kolay değil” diye konuştu. (Murat GÜZEL)