© Konya Postası 2021

Şikâyetlerin önü kesildi

Tüketicinin Korunması Kanunu’nda 2014 yılında yapılan değişiklikten sonra özellikle bankaların yaptığı kesintilerin geri alınamayacağına yönelik maddeler eklendiğini belirten Konya Tüketiciler Birliği Başkan Yardımcısı Ayhan Tekin, tüketici şikayetlerinin 2017’nin ilk yarısında, 2014’ün ilk yarısına göre yüzde 90 oranında düştüğünü söyledi

6502 sayılı Tüketici Hakları Kanunu’na dair düzenlemeden sonra tüketici hakem heyetlerine olan müracaatların düştüğünü söyleyen Tüketiciler Birliği Merkez Yönetim Kurulu üyesi ve Konya Tüketiciler Birliği Başkan Yardımcısı Ayhan Tekin, 2014 yılında Türkiye genelinde ki tüketici hakem heyetlerine toplamda 5 buçuk milyon müracaat olduğunu ancak 2017’nin ilk 6 ayında bu rakamın yine Türkiye genelinde 283 bine gerilediğini söyledi. Ayhan Tekin, en çok şikâyet ve müracaatın bankalar konusunda geldiğini ancak 2014’te yapılan düzenleme sonrası bankaların aldığı aidat ücretleri ve dosya masraflarının yasal hale geldiğini kaydetti.

KESİNTİLER YASAL HALE GELDİ

Tüketicinin korunması hakkında ki 6502 sayılı kanunun 2014 yılında ki değişiklikten önce Avrupa ve dünyanın sayılı tüketici hakları kanunları arasında olduğunu söyleyen Ayhan Tekin, değişiklikten sonra geriye bir gidiş olduğunu söyledi. 2014’te ki düzenlemeye kadar dünyada tüketiciye en fazla hakkı tanıyan ülkelerden biri olduğumuzu ancak baskılar neticesinde bu durumun ortadan kalktığını belirten Tekin, “Bankaların kulislerde bürokrasi ve siyasete yoğun baskıları neticesinde, bankaların bugüne kadar almış olduğu dosya masrafları, kredi kart yıllık aidat ücretlerinin Yargıtay kararlarıyla hukuken haksız olduğu hükmedilmişken bu alınan ücretler yasal hale geldi. 2014 yılına kadar bankaların aldığı dosya masraflarının iadesi söz konusuydu çünkü Yargıtay kararları ve içtihatları vardı. Bu ücretlerin alınamayacağı noktasında kararlara dayanarak tüketiciler adeta tüketici hakem heyetlerini kilitlemişlerdi. Bu müracaatlarla vatandaş dosya masraflarını ve kart aidat ücretlerini de geri almıştı. Ama 6502 sayılı Tüketicinin Korunmasına Dair Kanun’da değişiklik yapıldı ve bu değişiklikle beraber bankaların lehine maddeler eklendi” ifadelerini kullandı. Düzenlemenin yapıldığı tarihe kadar tüketici hakem heyetlerine gelen şikâyetlerin yüzde 60-70 oranının bankalara ait dosyalar olduğunu söyleyen Tekin, düzenlemeden sonra bu dosyaların ortadan kalktığını çünkü şikâyet olsa dahi sonuç çıkmayacağını söyledi. Bankalar noktasında tüketici haklarında geri gidiş olduğunu kaydeden Tekin, tüketicilerin büyük oranda şikâyetlerinin bu konuda olduğunu vurguladı.

AYIPLI MALLAR

Ayıplı mallar olarak tanımlanan, reklam ve tanıtımlarda ki özelliklerin altında veya gösterilenden farklı olarak tüketiciye ulaşan ürünler konusunda da şikâyetlerin fazla olduğunu belirten Ayhan Tekin, bu kapsamda cep telefonu, bilgisayar, tablet ve beyaz eşyanın ağırlıkta olduğunu söyledi. Ürünlerin reklamlarında vaat edilenle gerçekte olan arasında fark olduğunda bununda ayıplı mal olarak kabul edildiğine dikkati çeken Tekin, “Yani bir ürünün ayıbı onun o özelliği yapmadığı anlamında ki her şeyi kabul etmekle beraber, ilaveten reklamında ilanında kullanma kılavuzunda yazılı olan şeyler de o üründe yoksa o da bir ayıptır. Dolayısıyla reklamlar ilanlar kullanım kılavuzları da bir ürünle ilgili değerlendirme yapabilmemiz için önemli verilerdir” dedi.

KONTROL BİZDE

Uluslararası ticarete açık bir ülke olmamızdan dolayı Çin’den veya başka bir ülkeden gelen ürünlerin ülkemizi girişini engelleyemeyeceğimizi vurgulayan Ayhan Tekin, ürünlerin kontrolünün de bizim elimizde olduğunun altını çizdi. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Tüketicinin Korunması ve Piyasa Denetimi Genel Müdürlüğü’nün dışarıdan gelen malların denetimi ve alınacak tedbirler konusunda yükümlü olduğunu söyleyen Tekin, “İthal edilen ürünlerle ilgili gümrük kapılarında gerekli numunelerin alınıp gerekli analizleri yapmaları gerekiyor. Ama netice itibariyle artık bilmiyorum yapılan sondajlamanın eksikliğinden hepsini analiz etme gibi bir imkânları yok, bir konteynırdan rast gele bir ürün seçilip analiz yapılıyor. Bu konuda kafamızda şüphe var. Acaba o seçilen ürün hakikaten bizim memurlar tarafından mı seçiliyor yoksa firma tarafından numune ürün olarak onlara mı veriliyor, analizi yapılacak ürünün seçme kriterinin de önemli olduğu kanaatindeyiz” şeklinde konuştu. Tekin, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ve Tüketicinin Korunması ve Piyasa Denetimi Genel Müdürlüğü’nün irade göstermesi halinde, insan sağlığına zararlı maddeleri içererek üretilmiş olan ürünlerin ülkeye girişinin engellenebileceğini söyledi. (Sultan TÜRKMEN)

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER