Siyasi karar verilmemeli
KonyaŞehir Plancıları Odası Konya Şubesi Başkanı Münir Günay, planlama bölümünde akademisyen yetersizliğine dikkati çekti. Günay, şehir planması yapılırken karar vericilerin siyasi karar vermemesi gerektiğini söyledi
Dünya genelinde üniversitelerin başarı sıralamasına ilişkin bir rapor yayımlandı ve rapora göre Türkiye’den hiçbir üniversitenin Şehir Bölge Planlama bölümü sıralamaya giremedi. Akademik Performansa Göre Üniversite Sıralaması(URAP, University Ranking by Academic Performance) verilerine göre Türk üniversiteleri geçtiğimiz yıl 41 alan sıralamasının 18’inde yer almışken bu yıl açıklanan 41 alanın 25’inde yer alma başarısını gösterdi. Türkiye’den Şehir Bölge Planlama bölümü ise sıralamaya giremedi. Şehir Bölge Planlama alanındaki gelişmeler ve alana ilişkin değerlendirmelerde bulunan Şehir Plancıları Odası Konya Şubesi Başkanı Münir Günay ise alanda başarının gelmesi için akademik yeterliliğin sağlanması ve şehir planlaması yapılırken işin ehli olan kişilerin karar verici olması gerektiğini vurguladı.
“AKADEMİSYEN YETERSİZLİĞİ VAR”
Planlama alanı üzerinde zaman zaman kendilerinin de değerlendirmeler yaptığını dile getiren Şehir Plancıları Odası Konya Şubesi Başkanı Münir Günay, bu konunun birçok boyutu olduğunu söyledi. Akademik anlamda eğitim veren kişilerin şehir plancısı kökenli kişiler olmasının önemine dikkati çeken Günay, “Maalesef ülkemizde bölüm açılırken 2-3 akademisyen ile bölümler açılıyor ve bizim bölümümüz şuanda her yıl bin öğrenciyi geçen sayıda mezun veriyor. Akademisyen yetersizliği var ve bu durumda ister istemez eğitim ve meslekte kaliteyi düşüyor. Düşünüldüğü zaman her şehirde üniversite açılıyor ancak o üniversitelerin açılması için başarılı üniversitelerden hocalar götürülüyor. Örnek olarak ODTÜ’de bu alanda 20 hocamızı başka bir üniversiteye kaydırıyoruz. Bu da hem ayrılan hocanın üniversitesinde hem de gittiği üniversitede olumsuzluk barındırıyor. Öncelikle bölümlerin sağlam bir şekilde temeli atılmalı geçişler olacaksa bu sağlam temeller üzerine birşeyler yapılmalı. Tekrar söylüyorum 2-3 hoca bir araya getirilip kolay bölüm açılması doğru değil. Bu aslında sadece bizim bölümümüzün sıkıntısı değil, diğer bölümlerdede benzer sorunlar var” diye konuştu. Kolay bölüm açılmasının nitelik anlamında bir düşüşe neden olduğunu kaydeden Günay, şehir plancılığında meslek disiplinin çok önemli olduğunu belirtti.
Planlamanın temelinde sosyallik ve sosyolojinin bulunduğunu dile getiren Başkan Günay, akademik alanda eğitim alan öğrencilerin kültürel antropolojiden kent ekonomisine kadar çok geniş çapta dersler aldığını söyledi. Şehircilik tarihi kentsel tasarım gibi farklı konuların öğretildiğini belirten Günay, eğitim sürecinin kaliteli olmasının meslek hayatında büyük fayda sağladığı ve eğitim mekanının bile öğrenme konusunda yüzde 25 katkı sağladığını anlattı. Planlama bölümü açılacak şehirlerin bölümle ilgili geçmişinin bulunmasının çok önemli olduğunu ifade eden Günay, meslek disiplinine dikkati çekerek, “Meslek disiplini bizim mesleğimizde çok önemli. Hocalarla usta-çırak ilişkisi kurularak eğitim verilmesi gerekiyor. Bölümümüzde öğrenci başına düşen hoca sayısı iyi bir durumda olmalı ki kalitede ona göre olsun” dedi. Eğitim ve meslekte kalitenin düşmesinin diğer ülkelerle yarışta Türkiye’yi olumsuz etkileyeceğini söyleyen Günay, üniversitelerin ilimle uğraşmasının doğru olacağını, ilimden uzaklaşılması halinde sıkıntılı süreçlerin yaşanacağını ve başarısızlıkların yaşanacağını kaydetti.
MİLLİ PİYANGO İDARESİNDE PLANCILAR ÇALIŞIYOR
Eğitim sonrasında öğrencilerin iş için mücadele ettiğini dile getiren Münir Günay, planlama bölümünde işleri kamunun ihale etmesi nedeniyle iş olağanın kamuda fazla olduğunu söyledi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, belediyeler ve Milli Piyango İdaresi gibi birçok kurumda şehir plancısının çalıştığını dile getiren Günay, “Kamu kurumlarında alımlar az ama belediyelere bakıldığı zaman geniş bir çalışma yelpazesi var. Çalışma konusunun yanı sıra planlama konusunun önemi pek anladığımız söylenemez. Bunun için hem kişiler hem kurumlar bir gayret sarf ediyor ama yeterli midir? Sadece eğitim kısmında değil meslek anlamında da bir düzen oturmuş değil. Bu konunun zamanla düzeleceğini düşünüyorum” şeklinde konuştu. Şehir planlamanın mimarlık ile eş değer görüldüğünü ancak şehir planlama bölümünün daha kapsayıcı olduğu bilgisini veren Günay, Türkiye’nin şehir planlamasındaki başarısında İtalya, İspanya ve Almanya gibi ülkeleri örnek alabileceğini kaydetti. Günay, Avrupa’da kent çekirdeğindeki kamu arazisi varlığının fazla olduğunu ve bunun da planlama yaparken serbestlik sağladığını anlattı.
PLANLAMADA SİYASİ KARAR ALINMAMALI
Şehir planlaması yapılırken işin eğitimini almış kişilerin karar verici olmasının doğru olacağını kaydeden Başkan Münir Günay, şehir planlaması yaparken asla siyasi kararlar alınmaması gerekliliğine vurgu yaptı. Karar alırken izlenecek yolun düzgün olması halinde başarılı sonuçlar alınacağına vurgu yapan Günay, “Devletin her adım atacağı projede planlama salt fiziki imar planı değildir. Şehir ekonomileri de önemli bir yer tutar yani kentlerin gelişimi de önemli. Örneğin şehrin 15-20 kilometre ilerisine yapılacak binalar merkezi yönetime sorunlar çıkarabilir. Toplu ulaşımdan itfaiye hizmetlerine kadar birçok alanda sıkıntılar yaşatabilir. Aslında şehre bütüncül bakılsa, binalar yapılmadan önce gerekli alt yapı ve merkezler yapılsa maliyet daha fazla düşer. Planlamada anlık ve kısa vadeli vizyon izlenmesi doğru değildir. Planlamanın minumum 20 yıllık projeksiyonu vardır. 20 yıl sonrasını öngörerek plan yapılır. Buna dikkat edilmesi gerekiyor. Şehir planlaması aşamasında bu işi bilenler rol alırsa daha düzgün şeyler yapılabilir. Anlık kararlarla değil bilimsel boyutlar ele alınarak yapılması daha doğru olur. Planlamada alınacak hatalı bir kararın dönüşü belki 100 yılı buluyor ve bunun maliyeti herkesin cebinden çıkıyor. Yoksa maliyet olarak büyük külfetlerle karşı karşıya kalıyoruz” sözlerini kullandı. günay, planlamadan kaynaklı sosyal sorunların yaşanmaması gerektiğine dikkati çekerek sözlerine son verdi. (Mustafa KARAKAYA)
İlginizi Çekebilir