Somali yardıma muhtaç
GüncelDoğu Afrika’da bulunan Somali siyasi istikrarsızlığın yanı sıra şimdilerde kuraklık ve hastalıklarla mücadele ediyor. 12 milyon nüfusu bulunan Somali’de 6,2 milyon kişinin insani yardıma ihtiyaç duyduğu belirtiliyor
Geçtiğimiz haftalarda Doğu Afrika ülkelerinde yaşanan gelişmeler Türkiye gündemine oturmuştu. Özellikle Somali’de yaşanan gelişmelere duyarsız kalmayan Türk halkı, İHH İnsani Yardım Vakfı aracılığıyla bölgeye çok sayıda yardım yapmıştı. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan İHH Konya Şubesi Başkanı Hasan Hüseyin Uysal, Somali tarihi ve zaman içerisinde değişen yapısından örnekler vererek, Somali’ye giden yardımlar konusunda bilgiler verdi.
İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı Konya Şubesi Başkanı Hasan Hüseyin Uysal, 12 milyon nüfuslu Somali’de 6 milyon insanın hayatını riske eden büyük bir kriz yaşandığını söyledi. Uysal, 2011 yılında yaşanan ölümcül kuraklık sonrasında 250 bin insan hayatını kaybettiğini ve Kenya ile Etiyopya gibi ülkelere kitlesel göçler yaşandığını aktardı. Somali'de şiddetli kuraklığın etkilerinin gözlendiğini dile getiren Uysal, bölgede tekrar göçlerin yaşanmaya başladığını ve 363 bin çocuğun yetersiz beslenme nedeniyle acil olarak bakıma ihtiyacının olduğunu söyledi. Uysal, kritik seviyedeki 71 bin çocuğu hayata döndürmek için çok acil yardım gerektiğini anlattı.
SÖMÜRGECİ DEVLETLER KENDİ YETİŞTİRDİKLERİ KİŞİLERİ YÖNETİME GETİRMİŞ
Almanya Başbakanı Angela Merkel’in “Sömürge döneminde Afrika'da günaha girdik” açıklamasını hatırlatan İHH Konya Şubesi Başkanı Hasan Hüseyin Uysal, bu durumun Avrupa kıtasında bulunan diğer ülkeleri anlattığını ve Almanya’nın bu bölgelerde sömürge geçmişinin fazla olmadığını kaydetti. Almanya’nın iyi niyetinden değil geç sanayileşmeden dolayı sömürge elde edemediklerini ifade eden Uysal, diğer ülkelerin yaptıklarının anlatılması yönünden bu sözlerin önemli olduğuna dikkati çekti. İngiltere’nin Kenya’yı koloni haline getirdiğini ve uzun yıllar hüküm sürdüğünü söyleyen Uysal, “Bugün Kenya denilen topraklar, geçmişte Kenya ismiyle anılmıyordu. O bölgede birçok kabile yaşıyordu, o dönem de Somali kabilesinin yaşadığı coğrafya geniş bir yerdi. İngiltere işgalden sonra çekilirken bu bölgede yapılan haritalandırmayla Somali halkının bir kısmı Kenya, bir kısmı Etiyopya ve bir kısmı da Somali denilen bölgede kaldı. Biz bunun bilinçli bir şey olduğunu düşünüyoruz. Bu Batı Afrika’da da yapıldı. Bakın kabileleri başka başka sınırlar içersinde bırakarak orada sürekli kanayacak ve asla kapanmayacak bir yara oluşturuldu. Bölgeden çekilirken bir sınır çizildi ve burası Kenya denildi ve ülke başına da kendi değerleriyle yetiştirdikleri insanları koydular” ifadelerini kullandı. Bu ülkelerde yönetime getirilen kişinin de hayata sömürge altında tutan devletin bakış açısıyla baktığını, değerlerini o ülkenin değerleriyle aynı olduğunu ve yaşayışının da ülke yaşantısıyla aynı olduğunu belirtti. Sömürülen ülkelerde sömürgeci devletlerin sürekli kendilerinin yetiştirdikleri kişileri yönetime getirdiklerini anlatan Uysal, bölgenin tarihi iyi araştırıldığı zaman yerel değerlere sahip kişilerinde anlatılanlarla paralellik gösterilen şeyleri yazdıklarını kaydetti.
TÜRKİYE’NİN İSTİSMAR AJANDASI YOK
Geçmiş dönemlerde bütün bu yaşananlar sonrasında Etiyopya, Somali ve Kenya’nın uğraşlarının sürekli bunlar olduğunu, enerjilerini gelişim ve huzur için harcayamadıklarını ifade eden Başkan Uysal, Somali’nin kapalı denizin çıkışı olduğunu ve bu çıkışın tutulmasının tutan kişiye büyük üstünlük sağlayacağını söyledi. Uysal, “Batılılar açısından Somali’nin güçlü bir devlet olmasına izin verilmemesi gerekiyordu. Somali’de siyasi karışıklıklara rağmen yerel güçler üstünlük sağladı. İslam Mahkemeleri Birliği ismi altında bir grup oluştu ve o grup Etiyopya desteğiyle yönetimi ele geçirmişti ancak batılılar buna izin vermedi. Bunun ardından bölgede tuzaklar, intiharlar, bombalar gibi birçok olay yaşandı. Sonrasında batılı ülkeler burayı terk etti ama zayıflattıkları İslam Mahkemeleri Birliği marjinalleşti ve köklü muhalif bir tabloda var. Şimdi orada Afrika Birliği Kuvvetleri merkezi hükümeti koruyor ama onun da işlevi esasen işgali sürdürmektir” diye konuştu. Türkiye’nin bu konuda merkezi hükümetin yerli ve milli bir hüviyet kazanmasını desteklemeye çalıştığını kaydeden Uysal, Türkiye’nin bir istismar ajandasının bulunmadığını ve bunu oradaki halkında bildiğini dile getirdi. Somali merkezde büyükelçiliği olan iki devlet olduğunu ve bunun Amerika Birleşik Devletleri ile Türkiye olduğunu söyleyen Uysal, o bölgede hastane ve üniversite gibi değişik kurumların Türkiye tarafından yapıldığını aktardı.
SOMALİ’DE TARIM VE SAĞLIK ÜNİVERSİTESİ
Somali’de yaşanan iç karışıklığın yanı sıra birde kıtlığın baş gösterdiğini dile getiren Başkan Hasan Hüseyin Uysal, bundan 8-10 yıl öncesinde bir kıtlığında yaşandığını ancak şuanda çok ağır bir krizin Somali’de yaşandığını anlattı. 12 milyonluk Somali’nin yarısının çok ağır şartlar içerisinde yaşadığını anlatan Uysal, “Bize ulaşan bilgilere göre sadece açlık değil, temiz suya ulaşımın zor olması nedeniyle kirli sulara müracaat ediliyor. Bunun neticesinde de ölümcül ve ağır bağırsak hastalıklarına, dizanteri ve kolera gibi hastalıkları ortaya çıktı. Kuraklık ve kıtlık sonucu hayatını kaybeden kişi sayısı binlerle ifade ediliyor. İHH’nın, Tarım Üniversitesi ile Sağlık Üniversitesi kurma çalışmaları var ve uzun yıllardır bu çalışmalarımız devam ediyor. Orada görülen şudur: kıt imkânları daha iyi değerlendirerek verimliliği artırırsak insanların beslenmesini sağlayabiliriz. Somali, Suriye gibi sınırımızda olan bir ülke değil. Somali’ye ayni yardım yapmak mümkün değil. Buradan gidecek olan bir TIR un, Süveyş kanalından geçecek ve batılıların teşviki ile Mısır’da iktidara gelen hükümet Navlun uygulamalarda zalimane uygulama sergiliyor. Batılılar 1 kilogramlık ürünü 1 birime kanaldan geçiriyorsa Türkiye için bu uygulama 1 kilogramlık ürün 3-4 birim ödememiz gerekiyor” dedi. Türkiye’den Somali’ye giden yardımlar konusunda acil ihtiyacı gidermek için Somali’ye en yakın yerden alımının yapılması ve ulaştırılması gerektiğini dile getiren Uysal, kalıcı ve uzun ömürlü projelerinde hayata geçmesi gerektiğinin altını çizdi.
154 BİN DOLAR HARCANACAK
Somali’ye yapılan Tarım Üniversitesi’ndeki amacın az olan kaynakla, yüksek bilgi ve iyi teknoloji bir araya getirip yüksek verim alma peşinde olduklarını anlatan Uysal, böyle bir imkânın elde edilmesi ile birçok insanın yaşanan sıkıntıdan kurtulacağını söyledi. Şuanda Somali’de yeraltı suyunun olduğu yerleri tespit ederek bu bölgelere geniş çaplı su kuyularının kazılmasının önemli olduğunu belirten Uysal, “Bu kuyular sadece içme suyu amaçlı değil, tarım ve hayvancılık amaçlı kullanılabilecek kuyular oluşturulmasını planlıyoruz. Bunu uygulayıp hayata geçirdiğimiz zaman hem bize moral verecek hem de uluslararası yardım kuruluşlarına örnek teşkil edecek. İHH olarak yüksek güneş panelleri kuracağız. Bir yere 50 ünitelik bir panel kuracağız, bununla 150-200 metre derinlikten su çıkaracağız 10 metre yukarıya 40 tonluk depo kuracağız. Bundan hem insanlar içme suyu olarak istifade edecekler hem de tarım yapılacak. Tarım üniversitesinde yetiştirdiğimiz çocuklar bu sayede hem tarım hem de hayvancılık yapacaklar. Yer altı suyunun müsaade ettiği yere kadar yapacağız. Biz bu projemize hayat merkezi diyoruz ve bu merkezle bin kişinin hayatını kendi ürettiğiyle idame ettirebilme hedefimiz var” dedi. Bugüne kadar içme suyu için değişik yerlerde kuyuların açıldığını dile getiren Uysal, kendi kendine üretim yapabilmeye geçmenin önemine vurgu yaparak, bugüne kadar bu olmadığı için sorunun kökten çözülemediğine dikkati çekti. Somali’de 6 milyon kişinin açlık ve salgın hastalık tehlikesi altında olduğunu dile getiren Uysal, Türkiye’den giden nakdi yardımların Somali yakınlarındaki ülkelerden temin edilen ürünlerle ulaştırıldığını söyledi. Uysal, Tarım ve hayvancılık yapılacak alanın oluşturulması için 50 güneş paneli, büyük jeneratör, 40 tonluk depo ve teknik dairesiyle birlikte bu alana 154 bin Dolar harcanacağını
SOMALİ’YE GİDEN YARDIMLAR
Somali’ye giden yardımlar konusunda bilgiler veren Uysal şunları kaydetti: “Acil yardım çalışmalarımız kapsamında burada bulunduğumuz 7 günde 36 tanker suyu 30 bin mülteci kardeşimize ulaştırdık. Bununla birlikte 16 bin 200 Somalili kardeşimize de bir aylık gıda paketleri ulaştırdık. Daha önce 70 bin Somalili mülteciye su, yaklaşık 35 bin kişiye de gıda yardımı ulaştırdık. İHH ekipleri, kamplarda 15 gün boyunca her gün 12 tonluk tankerlerle su dağıtımının yanı sıra 300 aileye, yaklaşık 1 ay yetecek kadar un, şeker, yağ, hurma, pirinçten oluşan gıda kolisi dağıttı. Baydova'da yaklaşık 75 çadır kent bulunuyor ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) de yaptığı açıklamada, Somali'de 2017 yılının başından bu yana 343 kişinin kolera salgınından öldüğünü bildirmişti. Yaklaşık 12 milyonluk nüfusa sahip ülkede 6,2 milyon kişinin insani yardıma ihtiyaç duyduğunu söylüyor.”(Mustafa KARAKAYA)
İlginizi Çekebilir