Sufi sinema günleri
Konyaİl Kültür ve Turizm Müdürü Abdüssettar Yarar, 1-5 mayıs tarihleri arasında düzenlenecek olan 5.’inci Sufisinema günlerinin düzenleneceğini söyledi. Yarar, 15 Ocak 2024 ile 15 Nisan 2024 tarihleri arasında Uzun Metraj Sinema Filmi Senaryo Yarışması gerçekleştirileceğini belirterek, “Yarışmanın şartname ve görsellerine www.sufisinema.gov.tr ve www.konyakultur.gov.tr web sitelerinden ulaşılabilir” ifadelerini kullandı
Anadolu’daki medeniyet birikiminin en değerli kavramlarından olan tasavvuf, bin yıla yaklaşan tarihi ve bu tarih boyunca kurumsallaşmış yolları ve usulleriyle İslam’ın en özgün yorumlarından birini ortaya çıkarmıştır. Temelinde Orta Asya’da h.1.yy. sonlarında başlayan ve yaklaşık 250 yıl süren Türk müslümanlaşmasının zaman içinde süzerek ortaya koyduğu Allah, peygamber, insan, şehir, medeniyet, çevre/doğa/evren gibi kavramlara dair özgün yaklaşımın yer aldığı Anadolu İslam tasavvufu, Anadolu Selçuklu Devleti’nin başşehri olan Konya’da; Mevlâna, Yunus, İbn Arabi, Sadrettin Konevi, Necmeddin Daye, Hoca Nasrettin gibi mana büyükleriyle zirveleşmiştir.
Anadolu’daki İslam Tasavvufu anlayışı bütün inananların Hak huzurunda bir ve beraber olduğuna, kardeş olduğuna inanan bir toplumun oluşturulmasına da zemin hazırlamıştır. Dilleri ve renkleri aşan ve tevhit ışığında birlik fikrine vurgu yapan tasavvuf; yine aynı fikir etrafında yeni bir metafizik ortaya koymuştur. Buna göre Anadolu tasavvufunun merkez fikri olan vahdet-i vücut; yani var olan her şeyin varlık ve vücudunun Allah sayesinde ve Allah ile olduğunu kabul eder. Vahdet-i vücudun ifadesinde ve anlaşılmasında Anadolu sahasının âlimleri ve arifleri daha çok estetik, sanatlı ve güzel olana işaret etmişlerdir. Bu yüzden Anadolu’da şiir, musiki, hat, tezhip, ebru, Hacivat-Karagöz, Gölge oyunu ve diğer sanatlar çoğunlukla tekkelerde ve dergâhlarda şekillenmiştir. “Varlığın esas sahibi olan Allah, kendi varlığını ve birliğini yarattıklarında sanatla, cemalle, güzellikle ifade etmiştir.” görüşünden hareket eden mutasavvıflar, sanata ve sanatın sembolik diline özellikle dikkat etmişlerdir.
Modern çağın en gelişmiş ve etkili sanatlarından sayılan sinema, bugünkü haliyle hem tasavvufun varlık ve evren görüşüne, hem de zaman ve zemin kabulüne en uygun sanattır. Nihayet gerek Hazret-i Mevlâna’da gerekse İbn Arabi’de yaşadığımız âlemin bir misal, bir hayal âlemi olduğu ve geçici olduğu fikrinden hareketle; teknik ve zihin olarak sinema fikrine dolaylı atıflar çokça mevcuttur. Bunun dışında sinema, Anadolu tasavvufunun temel görüşlerini (Allah, peygamber, insan, şehir, medeniyet ve çevre/doğa/evren v.b) en açık ve anlaşılır dille ifade etmenin de birincil aracıdır. Ayrıca tasavvuf, sinema sanatı açısından görüş/fikir ve senaryo haline gelebilecek büyük bir birikime sahiptir.
Ülkemizde şimdiye kadar tasavvuf ve sinema arasındaki bağlama farklı mecralarda işaret edilse de dünya sinemasını etkileyecek, ayrıca ülkemizde sinema sanatının gelişmesine; tasavvufun, irfanının, medeniyetin anlaşılmasına katkıda bulunacak kalıcı çalışmalar çok fazla yapılmış değildir. Sufisin, (Sufi Sinema Günleri) bu alanda büyük bir biliş ve görüş hazinesine sahip olduğumuzu işaret etmek gayretinin ifadesidir. Bu açıdan bakılırsa Sufisin, Konya’nın ve Anadolu’nun tasavvufi birikiminin dünya insanlığına sinema sanatı aracılığıyla ulaştırılmasında senaryo ve yaklaşım desteği ile yönlendirici olmayı, bu alanda bir lobi gücüne ulaşmayı hedeflemektedir. Sufisin, henüz Türk sinemasının tam olarak farkına varamadığı din, tasavvuf, şiir, insan, doğa, devlet ve medeniyet tecrübemize sinemacıların dikkatini çekmeyi, alanda yeni eserlerin, ürünlerin ortaya çıkmasını teşvik etmeyi düşünmektedir. 1000 yıllık kültür ve medeniyet başşehri, Hazret-i Mevlâna’nın ve manevi aşkın merkezi Konya’nın geçmişi kadar görkemli bir geleceğe hazırlanmasında Sufisin, birçok kurumun göz ardı ettiği bir alanı dirilterek Konya’nın bir cazibe merkezi ve marka şehir olmasına, daha entelektüel ve estetik bağlamda destek olmayı gerçekleştirmek yolunda atılmış önemli bir adım olacaktır. Konya’da 1999 yılında Valilik, Konya Büyükşehir Belediyesi ve diğer ilgili kurumlarla alınan karar gereği; Hazret-i Mevlâna, Mevlevilik ve tasavvufla ilgili etkinliklerin yıl içine yayılması bağlamında; - 07-17 Aralık tarihlerinde Şeb-i Arûs (Hz. Mevlâna’yı Anma) Törenleri, - 22-30 Eylül tarihlerinde Mevlâna’yı Doğum Yıldönümünde Anma Etkinlikleri, - 01-05 Mayıs tarihlerinde Mevlâna ve Ailesi’nin Konya’yı Teşriflerinin Yıldönümünde Etkinlikler yapılmaya başlanmıştır. Şimdiye kadar çoğunlukla Konya Büyükşehir Belediyesince yapılan Temsili Karşılama dışında herhangi kalıcı bir etkinliğin yapılamadığı 1-5 Mayıs tarihleri, SUFİSİN ile yeni bir çehre kazanacaktır. Yılın farklı tarihlerinde Hazret-i Mevlâna ve Mevlevilikle ilgili olarak bugüne kadar yapılan etkinlikler arasında sadece 1-5 Mayıs / Mevlâna ve Ailesi’nin Konya’ya Geliş Yıldönümü Etkinlikleri kurumsallaşamamış, şehre, insana ve kültür ekonomisine katkı sağlayacak düzeye ulaşamamıştır. SUFİSİN ile hem şehrin kültür-sanat hayatına yeni bir soluk getirilecek hem de kültür ekonomisi bağlamında şehir için yeni bir alan açılıp hazırlanmış olacaktır.
İlginizi Çekebilir