SÜT ÜRETİCİSİ TEDİRGİN!

Maliyet artışlarından dolayı zarar ettiklerini iddia eden süt üreticileri çareyi ineklerini kesime göndermekte buluyor. Süt üreticisi Ömer Çataltepe, “Tarım ve Orman Bakanlığı’nı ayırmazlarsa yakında hayvan ithal ettiğimiz gibi üreticiyi de ithal etmeye başlarız” dedi.

Doların artmasıyla beraber üretim maliyetlerinin de yükseldiğini dile getiren süt üreticisi Ömer Çataltepe, Konya’da süt üretiminin yerlerde süründüğünü aktardı. Geçen seneden beri Ulusal Süt Konseyi’nin süt alım fiyatlarında güncelleme yapmadığından yakınan Çataltepe, USK’nin fiyatı güncellememiş haliyle sütü 9 buçuk TL’den sattığını ifade etti. Sütün satış fiyatının 12 buçuk TL olması gerektiğini ve 3 TL’ye yakın da destek verilmesinin bir zorunluluk olduğunu belirten Çataltepe,  “Her ürüne zam gelmesine rağmen süte güncel bir fiyat verilmedi. Bunun akabinde mandıralarda eskiden 40 günde ödenen süt parası artık 60 güne kadar dayandı. Ben bugün sağdığım sütün kaç TL olacağını, sağdığım sütün bana maliyetini kaç liradan satacağımı da bilmiyorum. Üreticinin hakkı verilmiyor ve dün mezbahada 350 inek kesildi. Ülkede hiç durmadan inek kesiliyor. Süt üreticileri zararına üretim yapıyor. Üretici, tarıma ödediği sermayeyi başka bir sektöre bağlamış olsaydı hayvancılıktan daha fazla para kazanabilirler.  Hayvancılık bu ülkede üvey evlat muamelesi görüyor. Üreticiden hariç herkes para kazanıyor. Veterinerden tutun yemcisine kadar, mandıracısından tutun sütçüsüne, taşımacısına kadar herkes para kazanıyor. Herkes kazanıyorsa biz kazanamıyorsak nasıl paydaşız?” diye konuştu.

“GÜNLÜK 25 BİN HAYVAN KESİLİYOR”

Üreticilerin her an mesleği bırakacaklarını söyleyen Çataltepe, pamuk ipliğinde durduğunu aktardı. Hayvancının hayvanına yonca ve saman alacak parasının kalmadığını vurgulayan Çataltepe, şunları söyledi: “Yeme gelen zam geçen hafta 50 TL’ydi. Şu anda çuvalını 450 TL bandında yem alıyoruz. Samanı geçen sene 800 TL’ye alırken şu anda 2 bin TL’den alıyoruz. Kışın saman fiyatları 5 bin 500 TL’ye kadar yükseldi. Geçen sene bin 800- 2 buçuk TL’ye yonca alırken şu anda yoncanın açılış fiyatı 6 bin TL. Hayvancının yonca ve saman alacak sermayesi kalmadı. Bunların elektriği, mazotu, işçilik maliyetleri de var. Et fiyatları 100 TL’den birden 400 TL seviyelerine çıktı. Bu durum böyle devam ederse seneye 2 bin TL’den et yemeye başlarız. Eğer süt kazanmazsa et fiyatları çok daha fazla zamlanacak demektir. Et sütten geçer. Süt üreticisi para kazanmazsa yurtdışından getirilen hayvanlarla da değirmen dönmez. İstediğiniz kadar yurtdışından et getirin, Türkiye’de kesilen hayvan sayısı günlük 25 bin adedi buluyor. Bu hayvanı dışardan bulmanız mümkün değil. Bu yüzden iç piyasadaki süt üreticisini desteklenmesi, para kazanması ve ayakta durdurulması gerekiyor.”

“ÜRETİCİ İTHAL EDECEĞİZ”

İneği kesmenin sağmaktan daha kârlı olduğunu belirten Çataltepe, Türkiye genelinde geçen sene 2 buçuk milyon dişi hayvanın kesildiği bilgisini verdi. Devletin üreticinin elinde ne kadar hayvanı olduğunu bilmediğini öne süren Çataltepe, “Hayvancılıkta Avrupa’da birinci falan da değiliz. Afgan, Suriyeli işçiler memleketlerine gitsinler deniliyor ama Türk insanı tarım ve hayvancılığın gökten indirildiğini zannediyor. Şu anda Afganlar olmasın, Türk vatandaşların her biri aç kalır, çünkü üretimde çalışacak eleman yok. Bana bir Afgan çobanın maliyeti 25 bin TL. Türk vatandaşlara 25 bin TL vereyim çoban olun diyorum hiçbirisi ben bu işi yaparım demiyor. Buna bir çözüm bulunması gerekiyor. Şu anda dışarıdan ithal düve geliyor. Madem kendi kendimize yetiyoruz, neden dışarıdan ithal düve getirtiliyor? Devlet, Hasan’ı güldürmektense Hans’ı güldürmeyi tercih ediyor. Buradaki Hasan üvey evlat muamelesi görürken Hans öz evlat muamelesi görüyor. İstiyorlar ki buradaki üretici para kazanmasın. Üreticinin cebine para girmesi için öncelikle Hayvancılık Bakanlığı diye bir bakanlığın mutlaka kurulması lazım. Tarım ve Orman Bakanlığı’nı ayırmazlarsa yakında hayvan ithal ettiğimiz gibi üreticiyi de ithal etmeye başlarız. ‘Gelin biz hayvancılık yaptıramıyoruz; Afganistan ve Suriye’den gelin siz hayvancılık yapın’ deriz” diyerek sözlerini tamamladı. (Kübra KARABURÇ)