Tohumun ‘silikon vadisi’

Vadide, Anadolu'dan dünyaya pazarlanan tohumların ıslahı yapılarak tarımsal anlamda Türkiye'nin diğer ülkelerle rekabet etmesine olanak sağlanacak.

20 milyon liraya mal olması öngörülen Vadi sayesinde Türkiye'deki tohumculuk firmalarının altyapı ihtiyaçlarının karşılanması, üretici ve sanayicinin ihtiyaç duyduğu çeşitlerin geliştirilmesiyle üniversite-sanayi iş birliğinin desteklenmesi, bölgenin Ar-Ge kapasitesinin artırılması hedefleniyor.

Konya Ticaret Borsası (KTB) Başkanı Hüseyin Çevik, bölgenin iklim şartları, tarımsal üretimi ve arazi yapısı düşünüldüğünde Vadinin bu bölgede bulunmasının çok faydalı olacağını söyledi.

Tohum ve Gen Teknolojileri Vadisinin Aksaray yolundaki lisanslı depoların bulunduğu alana yapılacağını belirten Çevik, "Yaklaşık 10 bin metrekarelik alana inşa edilecek tesisin 8 bin metrekaresinde idari bina ile araştırma laboratuvarları olacak. Geriye kalan alanda da seralar bulunacak." dedi.

Çevik, tesisteki bölümlerde moleküler, patolojik, ve doku kültürü laboratuvarları ile mikro biyoloji, jenerasyon atlama ve ıslah seralarının olacağını belirtti.

Tohumculukta dışa bağımlılığının azaltılması için çalıştıklarını vurgulayan Çevik, "Bugün dünya geneline baktığımız zaman sertifikalı tohum ticareti 50 milyar dolar civarında. Hükümetimiz 2006 yılında tohumculuk yasası çıkardı. 2000'li yıllarda özel sektörün sertifikalı tohumculuktaki payı yüzde 3'tü. Bugün geldiğimiz nokta ise yüzde 70 civarında." diye konuştu.

Çevik, KTB'nin şirketi Konya Laboratuvar Depoculuk AŞ'nin aynı zamanda tohum sertifikasyon verme merkezi olduğunu dile getirerek, Vadinin bu noktaya yapılmasının çok isabetli olacağını düşündüklerini ifade etti.

AR-GE ÇALIŞMASI YÜRÜTEN ŞİRKETLERE DESTEK VERİLECEK

Türkiye'de tohum ticareti yapan şirketlerin arttığına işaret eden Çevik, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yatırımlarını yapan özel şirketler tohumculuk piyasasında Ar-Ge faaliyetleri yapıyor. Bizim üssümüzün en önemli faaliyet alanlarından birisi de Ar-Ge çalışması yürüten şirketlere destek sağlamak olacak. Üs içinde özel sektör de dahil olmak üzere Bahri Dağdaş Enstitüsü, Selçuk Üniversitesi gibi farklı kuruluşlar bir arada çalışma yürütecek. Amacımız bilim, üretim, araştırma ve çiftçiyi bir havuzda toplayıp ana yurdunda çıkan tohumları tekrar üretmeye başlamak."

Çevik, Vadinin en az bin kişiye istihdam sağlayacağını, yerli tohumculuk şirketlerinin büyümesine de katkı sunacağını aktardı.

Türkiye'nin, iklimi, toprak yapısı ve bitki çeşitliliğiyle tohumculukta potansiyeli yüksek ülkelerden olduğuna dikkati çeken Çevik, şunları kaydetti:

"Bizim bu avantajı kullanabilmemiz lazım. Yabancı firmalar Türkiye'nin bazı bölgelerinde ayçiçeği, mısır tohumu gibi bitkileri anlaşma yaptıkları yerlere ekiyor. Sonra bu tohumları sertifikalandırıp tekrar bize satıyor. Zaten bu tohumları biz üretiyoruz. Neden bunun Ar-Ge'sini, paketlenmesini ve topraktaki verimliliğini artırıp biz yapmıyoruz. Aslında bizim projemizin ortaya çıkış sebebi de budur."

Çevik, dünya tohumculuk ticaretinde söz sahibi olan 7 firmanın dikkati çektiğini, Türkiye'den de bir firmanın bunların arasına girebileceğini söyledi.

Sertifikalı tohum kullanımın yaygınlaştığını vurgulayan Çevik, "Sertifikalı tohum kullanım oranı 2000'li yıllarda 100 bin ton civarındayken, bu oran 950 bin ton civarına çıktı. 2023 hedefleri doğrultusunda sertifikalı tohum kullanım oranının 1 milyon tona çıkarılması hedefleniyordu fakat bu hedefi şu anda yakalamış durumdayız. Yeni hedefimiz 2023'te 1,5 milyon tona ulaşmak" dedi.