Türkiye gerekli her türlü cevabı verir
GüncelBaşbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Hollanda'nın, Çavuşoğlu'nun uçağının iniş iznini iptal etmesiyle ilgili, "Türkiye, gerekli her türlü cevabı bu uygulamayı yapanlara verir" dedi
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Erzincan Valisi Ali Arslantaş’ı ziyaretinde yaptığı konuşmada, Erzincan’da güzel, canlı bir şekilde karşılandığını, kentte olmaktan memnun olduğunu söyledi. Kurtulmuş, 16 Nisan’da Erzincan’ın en yüksek oranda “Evet” oyu verecek şehirlerin başında geldiğini ifade etti.
Seçim kampanyası sırasında Avrupa’dan gelen bazı yanlış uygulamaların herkesi rahatsız ettiğini, ciddi şekilde bu uygulamalardan endişe duyduklarını söyleyen Kurtulmuş, Hollanda'nın, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun uçağının iniş iznini iptal etmesini de değerlendirdi. Kurtulmuş, şu açıklamada bulundu:
“En son olarak da Almanya’daki birtakım toplantıların iptal edilmesinden, bakanlarımızın konuşturulmamasından sonra Avusturya’dan gelen siyasi, son derece sert mesajlardan sonra, Hollanda’dan önce mesajlar sonra da bugün itibarıyla Sayın Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu’nun Hollanda’ya uçuş izninin iptal edilmesini, dolayısıyla son derece yanlış, son derece sakat, neresinden bakarsanız bakın ne demokrasiyle ne insan haklarıyla ne fikir özgürlükleriyle ne de Avrupa’nın başta aşağı saydığınız değerlerinin hiçbirisiyle bağdaşmayan, son derece faşist bir uygulamayla karşı karşıya kaldık. Bu, kabul edilebilir bir durum değildir. Hollandalı siyasetçileri aklı başında davranmaya, makul davranmaya davet ediyoruz. Bu, doğrudan doğruya bir seçim kampanyasında ‘Hayır’ cephesinde yer almanın ötesinde Türkiye’ye karşı açık bir husumet belirtisidir. Bunu kabul edemeyiz. Türkiye Cumhuriyeti’nin Dışişleri Bakanı, dünyanın her yerine gider, bütün dost müttefik ülkelerimizi ziyaret edebilir, kampanya katılır, görüşlerini ifade eder. Bütün siyasetçiler bu şekilde hareket edebilir. Ama bunun kabul edilebilmesi mümkün değildir. Akla, mantığa, dostluğa, demokrasiye, insanlığa, insan haklarına aykırı, son derece yanlış bir uygulamadır. Türkiye olarak bunun altında kalmayız. Türkiye, gerekli her türlü cevabı bu uygulamayı yapanlara verir.”
Avrupa ve demokrasi değerlerini, insan haklarını, fikir özgürlüklerini hep düzünden anlatmaya çalıştıklarını ancak anlatamadıklarını ifade eden Kurtulmuş, "Şimdi biraz da tersinden anlatalım. Ne kadar yasaklarsanız yasaklayın, Avrupa’da bizim 5 milyonu aşkın Türk vatandaşımız nasıl davranacağını iyi bilir." diye konuştu.
Numan Kurtulmuş, Avrupa’nın bu yasaklarını Türk milletinin ferasetle gördüğünü belirterek, "Bizim vatandaşlarımız, bakan arkadaşlarımıza oralarda toplantı yapma imkanı sağlanmadığını görüyorlar ve Allah’ın izniyle vatandaşlarımızın, bizim hiç konuşmamıza gerek kalmadan ‘Hayır’ cephesinin içerisinde yer alan bu faşist mantıkları, zihniyetleri görerek çok kuvvetli bir şekilde cevaplarını vereceklerini anlıyoruz. İnşallah bu anlamda halk oylaması kampanyası sonucunda 16 Nisan’da Avrupa bakımından da çok yüksek oranda ‘Evet’in çıkacağı bir kampanya olacak” ifadelerine yer verdi.
Kurtulmuş, Avrupa’daki Türklerle gönülden gönüle de görüştüklerini söyleyerek, "Bütün imkanlarımızı kullanarak oradaki vatandaşlarımızın dertleriyle dertleniriz, onlar da her halükarda bizim yanımızda yer alırlar, 15 Temmuz’da yer aldıkları gibi. Bu, Türkiye’ye karşı açık bir saldırıdır. Ama daha kötüsü, Avrupa’nın kendi değerlerine karşı yapılmış olan bir saldırıdır" değerlendirmesinde bulundu.
“Bunu yasakladılar ya marifet zannediyorlar”Avrupa’da son derece derinden ve güçlü bir şekilde yükselen aşırı sağcı, milliyetçi, faşist eğilimler bulunduğunu anlatan Kurtulmuş, bunun da göçmen, yabancı, İslam ve Türk düşmanlığı, en nihayetinde de Tayyip Erdoğan düşmanlığı olarak ortaya çıktığını ifade etti.
Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“Bunların hepsi aynı çevrelerden beslenen, Avrupa’nın neofaşist çevreleri tarafından desteklenen, beslenen görüşlerdir. Bunlar, bize zarar vermenin ötesinde hemen yakın vadede Avrupa’nın siyasetine büyük zarar verecektir. Şimdi bunu yasakladılar ya marifet zannediyorlar. Halbuki kendi ülkelerindeki neofaşist zihniyetlerin ekmeğine yağ sürdüler, bunun farkında değiller. Bir müddet sonra, bugün Türkiye’nin siyasetçilerini konuşturmayanlar meydanlarda kendileri bu neofaşist zihniyetin, bu kaba, artan ırkçı akımların tesiri altında belki kendileri konuşma fırsatı bulamayacaklar. Dolayısıyla burada akıllarını başlarına alsınlar, makul bir şekilde davransınlar. Bu kararları alanların çok kısa bir süre içerisinde mahcup olacağını biliyorum ama bu faşizmin ayak sesleri Avrupa’nın her tarafında yükselmeye başladı. Bu, Avrupa’nın yakın geleceği için büyük bir tehdittir. Ümit ederim ki bunu gözden geçirirler ve bu yanlışlıklardan dönerler.
İlginizi Çekebilir