“Türkiye-İran ilişkileri ortadoğu’nun kaderini tayin edecek”
KonyaMüstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) Konya Şubesi Cuma Konferansları’nda bu hafta “Türkiye-İran İlişkileri ve Bölgesel Etkileri” konusu konuşuldu.
Toplantının açılış konuşmasını yapan MÜSİAD Konya Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi ve Cuma Komisyonu Başkanı Avukat Mehmet Ali Özbuğday, “Son dönemde hepimizin yakından takip ettiği en önemli konu Ortadoğu’da yaşanan kaos ve savaş ortamıdır. Bölgede yaşanan olaylar tüm dünyayı olduğu gibi ülkemizi de yakından ilgilendiriyor. Bölgede yaşanan bir diğer önemli konu da uzun yıllardır özellikle Avrupa ve Amerika ülkelerinin İran’a uyguladığı ambargonun kaldırılmasıdır. Yaptırımların kaldırılması İran için yeni bir dönemin de habercisi olmuştur. Bizler de bu hafta yeni dönemde Türkiye-İran ilişkilerini incelemek istedik” dedi. Konferansa konuşmacı olarak katılan Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yusuf Sayın katılımcılara Ortadoğu’da yaşanan gelişmeler ve yeni dönemde Türkiye-İran ilişkilerinin bölgeye etkileri hakkına ayrıntılı bilgiler verdi. Türkiye ve İran’ın birçok konuda ortak tarihi geçmişe sahip olduğunu belirterek konuşmasına başlayan Yrd. Doç. Dr. Yusuf Sayın, “Türkiye ve İran askeri mahiyette olmasa da ekonomik, kültürel ve tarihi konular başta olmak üzere pek çok alanda ortak geçmişe sahiptir. İki ülke arasında imzalanan paktlar, anlaşmalar, işbirlikleri ve uluslararası kuruluşlara ortak üyelikler mevcut. Ortadoğu’da yaşanan tüm olumsuz gelişmelere rağmen istikrarını koruyan iki ülkenin Türkiye ve İran olduğu bir gerçektir. İran özellikle zengin doğalgaz yatakları ile ekonomisini ayakta tutmaktadır. Ülke olarak doğalgaz ihtiyacımızın büyük bir bölümünü İran’dan karşılıyoruz. Bunun yanı sıra İran’la yapmış olduğumuz dış ticaret rakamları küçümsenmeyecek kadar fazladır. Ayrıca aynı dine sahip olmaları iki ülkeyi ilişkilerini yeniden gözden geçirmeye ve var olan işbirliklerini daha da artırmaya sevk etmeye yetecek kadar güçlü nedenlerdir. Küresel sermayenin Ortadoğu’yu yeniden şekillendirmek için harekete geçtiği kritik bir dönemde Türkiye-İran ilişkileri Ortadoğu’nun kaderini tayin edecektir. Çünkü bölgede güçlü siyasi, askeri ve ekonomik yapıya sahip olan iki ülke Türkiye İran’dır. Yaşanan tüm savaş ortamına, bölgenin küresel güçlerin etkisine ve güdümüne açık olmasına rağmen ilerleyen yıllarda Türkiye ve İran merkezli barışçıl bir sistemin Ortadoğu’da yeniden inşa edileceğini söylemek yanlış olmayacaktır. Biz ülke olarak çok uzun yıllar Ortadoğu konusunda aktif politika izlemek yerine olaylara kayıtsız kaldık; ancak özellikle son on iki on üç yıldır Ortadoğu konusunda politikamızı değiştirerek bölgede yaşanan olaylara karşı sesini yükselten ve pozisyon alan bir ülke konumuna geldik. İki ülke bu yeni dönemde aralarındaki anlaşmazlıkları bir kenara bırakarak, bölgenin ve Müslümanların geleceği için ortak noktada buluşmak zorunda. Müslümanlara yapılan zulmün, kanın ve gözyaşının dinmesi için iki ülke bunu başarmak zorundadır. Çünkü dünyanın hiçbir yerinde Müslümanların dışında acı çeken, zulme uğrayan ve savaşan bir millet yoktur. Suriye’de, Irak’ta, Filistin’de ve dünyanın değişik coğrafyalarında akan kan Müslüman kanıdır. Bu birlikteliği kendi çıkarları açısından tehdit unsuru olarak gören bölgedeki oyun kurucu güçler iki ülkenin ortak hareket etmesini engellemek için büyük çaba gösteriyorlar. Bölgenin dünya enerji piyasasının kalbi olması bu birlikteliğe izin vermemelerinin en temel sebebidir. Çünkü İran ile Türkiye arasında sağlanacak ekonomik ve askeri işbirliği ile Türkiye Ortadoğu’nun hâkimi olacaktır. Bu noktada ülkemizin uyguladığı Ortadoğu politikasını ve yapıcı tutumunu sürdürmesi önem arz etmektedir” diye konuştu. Konferans MÜSİAD Konya Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi ve Cuma Komisyonu Başkanı Av. Mehmet Ali Özbuğday’ın günün anısına Yrd. Doç. Dr. Yusuf Sayın’a hediye takdimi ile son buldu.
İlginizi Çekebilir