Türkiye Kabil'de çerçeve ülkedir
GüncelDışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'nin Afganistan'ın Kabil Havalimanı'nda güvenliği sağlama rolünü üstlenmesine ilişkin, "Türkiye, Kabil'de çerçeve ülkedir" dedi
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'nin Afganistan'ın Kabil Havalimanı'nda güvenliği sağlama rolünü üstlenmesine ilişkin, "Afganistan yönetimi de Türkiye'nin burada kalmasını istiyor. Afganistan'ın ihtiyacı olduğu sürece Afganistan'ın yanında olacağız. Bu, sadece askeri güç olarak orada olacağız anlamına gelmiyor." dedi.
Çavuşoğlu, "Global İletişim Ortağı" olduğu Antalya Diplomasi Forumu'nun sona ermesi nedeniyle NEST Kongre Merkezi'nde düzenlediği basını bilgilendirme toplantısında, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkilerin ne düzeyde olduğu yönündeki sorusuna Çavuşoğlu, Ege ve Doğu Akdeniz'deki gerilimden sonra iki ülke arasında diyalog başlattıklarını söyledi.
Ülkeler arasındaki istişarelerin yeniden başladığını, güven artırıcı görüşmeler yapıldığını anlatan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias geldi. Ben oraya gittim. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis Brüksel'de görüştü. Görüşme olumlu geçti. Sorunların hepsi çözüldü mü? Hayır. Sorunlarımızı diyalogla çözme azmimizi gösterir bu görüşmeler. Umarım her iki tarafta da bu kararlılık ve samimiyet devam eder. Yunanistan'ın provokasyonlardan vazgeçmesi lazım. Söylemlere alıştık. Gidiyoruz basın toplantılarında her şey güzel ancak sonrasında arkamızdan dostum Dendias birçok şey söylüyor. Bunlara gerek yok. Biz bunları görmezden geliyoruz."
Yunanistan'ı uluslararası anlaşmalara sadık kalmaya çağıran Çavuşoğlu, "Yaz aylarında turizm sezonu boyunca Ege'de herhangi bir tatbikat yapılmaması konusunda centilmenlik anlaşması var. Yunanistan şimdi NAVTEX ilan ediyor. Milli günlerde de NAVTEX ve tatbikat yapmama mutabakatımız vardı. Yunanistan bunu da bozdu. Yunanistan'ın tahriklerden ve kışkırtıcı adımlardan, provokasyondan vazgeçmesi lazım. Ben biliyorum kendi halkını tatmin etmeye çalışıyorlar. Çünkü orada onlara baskı çok. Başlattığımız diyaloğu somut adımlara dönüştürelim istiyoruz. Biz samimi ve kararlıyız." ifadelerini kullandı.
Rusya'nın uçuş kısıtlamasını kaldırma kararı
Bakan Çavuşoğlu, Rusya'nın uçuş kısıtlamasını kaldırması yönündeki kararı ise olumlu karşıladıklarını ifade etti.
Rusya'nın, Türkiye'deki vaka sayılarının yüksek olduğu gerekçesiyle uçuşları kısıtlama kararı aldığını anımsatan Çavuşoğlu, alınan tedbirler ve vatandaşın dayanışmasıyla rakamların 5 binlere kadar düştüğünü kaydetti.
Türkiye'nin sağlıklı turizm konusunda aldığı tedbirler ve Güvenli Turizm Sertifika uygulamalarıyla dünyaya örnek olduğunu anlatan Çavuşoğlu, "Geçen sene salgına rağmen 2 milyondan fazla Rus turist Türkiye'ye geldi. Bir önceki yıl 7 milyon civarında Rus turist gelmişti. Bu sene daha fazla, 2 milyondan çok daha fazla Rus turistin gelmek istediğini görüyoruz. Rus turistlerin en çok memnun olduğu destinasyon Türkiye'dir. Gerek Türkiye'de gerekse Rusya'da yapılan anketler bunu gösteriyor. O nedenle bu karardan sektörümüz memnun olmuştur. Belki daha fazla da Rus turistler memnun olmuştur." diye konuştu.
Çavuşoğlu, kendisinin de Alanya'da Rus komşuları olduğunu ve onların da uçuş kısıtlamasının kalkması yönünde taleplerini dile getirdiğini belirtti.
Güvenli turizm konusunda iş birliğini sadece Rusya ile değil diğer ülkelerle de sürdüreceklerini bildiren Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Geçen sene Almanya ile yaptığımız iş birliği bir model oldu. Hem bizden hem Almanya'dan bunu öğrenmek için birçok ülke bize ve onlara gittiler. Birçok ülke Türkiye'ye yönelik kısıtlamaları kaldırmaya başladı. İngiltere kendi içindeki sıkıntılardan dolayı henüz bir karar almadı. Belçika, Hollanda gibi ülkeler almadı, değerlendiriyorlar. Sayın Cumhurbaşkanımızın bazı liderlerle ikili görüşmesinde bu konular gündeme geldi. Örneğin Fransa'ya benim ziyaretimden sonra transit yolcularla ilgili aldığımız tedbirler noktasında ne istiyorlarsa bilgileri verdik, onlar da Türkiye'yi kırmızı listeden çıkardılar. Elbette sağlığımız önemli, vatandaşlarımızın ve tüm ülkelerin vatandaşlarının. Turizm için ülkemizin ve halkımızın sağlığını feda etmemiz mümkün değil ama sağlıklı turizm konsepti altında turistleri ülkemizde ağırlamaktan memnuniyet duyacağız."
"Ermenistan'daki seçim
Ermenistan'da yapılan seçimlerin hatırlatılması üzerine Çavuşoğlu, seçimden sonra gelecek yönetimin daha önceki hatalardan ders almasını temenni etti.
Bölgenin istikrarı yönünde adım atılmasını beklediklerini vurgulayan Çavuşoğlu, "Umarım bölgenin istikrarının ve barışının tek yolunun komşularla iyi geçinmek olduğunu, komşuların topraklarına göz dikmek yerine komşularla iyi geçinmek olduğunu anlarlar. Çünkü savaştan sonra Azerbaycan'ın kendi öz topraklarını geri almasından sonra hem Türkiye'de hem Azerbaycan'da bölgenin istikrarı için ve bölgenin barışı için adım atma kararlılığı var. Bunu Sayın Cumhurbaşkanlarımızın açıklamalarında her zaman görüyoruz, tüm dünya da görüyor." ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu, ikili ilişkilerin düzelmesiyle birçok projenin hayata geçirilme imkanı olduğunu dile getirdi.
Bu yaklaşımlardan da en fazla Ermenistan'ın istifade edeceğine kaydeden Çavuşoğlu, "Ermenistan geçmişteki hatalı politikaları yüzünden kendini izole ettiği için, bu konularda diğer Güney Kafkasya ülkelerine göre geride kalmış bir ülke. Ama kendi kabahati, bizim değil. Bundan istifade edeceğine göre artık husumeti bir kenara bırakıp, komşularıyla iyi geçinmek için neler yapabileceğini düşünmesi lazım." diye konuştu.
Şuşa'ya başkonsolosluk açma konusu
Azerbaycan ile Türkiye arasındaki ilişkinin müstesna olduğuna değinen Çavuşoğlu, Şuşa bildirisinin de Türkiye ile Azerbaycan arasındaki ilişkilerin ittifak düzeyine çıktığının bir belgesi olduğunu söyledi.
İki lider tarafından imzalanan belgenin birçok şeyi kapsadığına dikkati çeken Çavuşoğlu, "Özellikle Şuşa'da imzalanması da ayrı bir anlam ifade ediyor. Şuşa'da bir başkonsolosluk açma konusunda liderlerimiz karar aldı, Dışişleri Bakanlığı olarak bize düşen görev de en kısa zamanda resmi işlemler tamamlandıktan sonra Şuşa'da başkonsolosluğumuzu açmak, başkonsolosumuzu ve çalışma arkadaşlarımızı oraya göndermek. Orada Azerbaycan bayrağı ile beraber Türk bayrağı da dalgalanmış olacak inşallah." değerlendirmesinde bulundu.
Kabil Havaalanı
Bir gazetecinin ABD öncülüğündeki yabancı güçlerin çekilmesinin ardından Afganistan'ın Kabil Havalimanı'nda Türkiye'nin güvenliği sağlama rolü üstlendiğini hatırlatması üzerine Çavuşoğlu, Türkiye'nin ilk defa Afganistan'a gitmediğini söyledi.
Türkiye'nin NATO'nun kararlı destek misyonu çerçevesinde Kabil Uluslararası Havaalanı'nın güvenliği ve işletmesini üstlendiğini ifade eden Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
"ABD'nin çekilme kararıyla diğer müttefikler de çekiliyor ve kararlı destek misyonu sona eriyor. Bu havaalanının işletilmesi ve güvenliği Afganistan için çok önemli. Afganistan'ın dünyaya açılan kapısı. Sadece Afganistan için değil, orada bulunan, başta Türkiye olmak üzere tüm diplomatik misyonların kalması bakımından da önemli. Türkiye olarak biz bu görevimizi, epeydir üstlendiğimiz ve üstlenmeye devam etme kararı aldığımız bu görevi nasıl devam ettirebiliriz? Tek başına Türkiye'nin üstleneceği bir yükümlülük değil. En başta Afganistan'ın kendisinden desteğe ihtiyacımız var. Afganistan yönetimi de Türkiye'nin burada kalmasını istiyor. Afganistan'ın ihtiyacı olduğu sürece Afganistan'ın yanında olacağız. Bu, sadece askeri güç olarak orada olacağız anlamına gelmiyor."
Bugüne kadar Türkiye'nin Afganistan'da birçok projeyle TİKA'nın imkanlarıyla yer aldığını anlatan Çavuşoğlu, bunun Türk milletinin bir anlayışı olduğunu ifade etti.
Havaalanı güvenliği ve işletilmesi meselesinin ise bazı ülkelerin ve uluslararası toplumun desteğiyle mümkün olabileceğinin altını çizen Çavuşoğlu, bunu ilgili ülkelerle ve Afganistanlılarla görüştüklerini bildirdi.
Komşu ülkelerin de yapacağı katkılar olacağını aktaran Çavuşoğlu, "Türkiye-Afganistan-Pakistan üçlü mekanizmamız var. Terörle mücadelede Pakistan'ın rolü çok önemlidir. Sınır komşu ve arada geçirgenlikler var. Üçlü toplantıda da bunları konuştuk. Bir taraftan terörle mücadele, kaçak göçle mücadele, aynı zamanda Afganistan'a nasıl destek vereceğimizi konuştuk. Önümüzdeki fırsatlar nedir? Ulaşım, enerji iş birliğini değerlendirme fırsatı bulduk. Bu süreci tüm aktörlerle görüşüyoruz." diye konuştu.
"AB'den somut adım bekliyoruz"
Bakan Çavuşoğlu, Gümrük Birliği Anlaşması'na yönelik olarak da modernizasyon müzakerelerinin başlaması gerektiğini bildirdi.
Bunun siyasi bir konu olmadığını vurgulayan Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kaç tur müzakere olacak onu bilmiyoruz. Ama müzakerelere başlamak lazım. Daha önce üç tur müzakereler oldu, sonra durduruldu. Şimdi tekrar başlaması gerekiyor. Diğer taraftan göç mutabakatının içinde olan vize serbestisi dahil, bununla ilgili atılması gereken birkaç adım var. AB'nin artık masaya dönmesi lazım. Geri kalan bu kriterleri yerine getirme konusunda birkaç kelimeye takılıp, zamana oynamaması gerekiyor. Somut adım bekliyoruz artık AB'den. İşte 'Türkiye ile görüş ayrılığımız olsa da Türkiye bizim için vazgeçilmez bir müttefik'. Bu sözler kulağa hoş gelebiliyor. Ama somut adım var mı, yok bugüne kadar. İşte bu zirvede somut adım bekliyoruz."
Çavuşoğlu, göç konusunda da değerlendirilmesi gereken çok unsur olduğunu dile getirdi. Sorunun devam ettiğine dikkati çeken Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
"Sadece 'turisti tut, al parayı Suriyelilere harcayın, okula harcayın' meselesi değil. Bunu kaçakçılıkla mücadele, sınırdaki güvenlik boyutu, mültecilerin güvenli şekilde geldiği yere gönderilmesi var. Bu sorunun Kovid-19'dan sonrada devam edeceği apaçık ortada. Afganistan'daki çekilme kararından sonra birçok insan Afganistan'ı terk etme eğiliminde. Önümüzdeki süreç artarak devam edecekse bu iş birliğini genişleterek devam ettirmemiz gerekiyor. Görüşlerimizi AB tarafına ilettik hangi konuda hangi adımlar atılacak. Liderler Zirvesi, komisyonu, bu konularda Türkiye ile müzakere etmek için ve neticelendirmek için yetkilendirebilir. 1,5 seneyi geçti bu konuda bir cevap göremedik. Bu zirvenin dönüm noktası olmasını arzu ediyoruz. Türkiye’yi oyalamasınlar, güzel sözlerle oyalayacaklarını düşünüyorlarsa yanlış düşünüyorlar. AB ve AB üyesi ülkelerle ilişkilerimizi geliştirmek, iş birliğini geliştirmek ve genişletmek istiyoruz."
"Forum ile tarihe önemli notlar düştük"
Çavuşoğlu, Antalya Diplomasi Forumu'nun 3 gün boyunca yoğun bir düşünce maratonuna sahne olduğunu söyledi. Uluslararası toplumun nabzının Antalya'da attığını belirten Çavuşoğlu, "Foruma 11 devlet ve hükümet başkanı, 41 dışişleri bakanı ve bakan seviyesinde konuk katıldı. Bu, dünyadaki her 5 bakandan birinin burada olduğu anlamına geliyor. 60'a yakın uluslararası örgüt temsilcisi ve üst düzey şahsiyet dışında, iş ve akademi dünyasından Türk ve yabancı çok sayıda davetli ağırladık." dedi.
Forum ile tarihe önemli notlar düştüklerini söyleyen Çavuşoğlu, forumu geleneksel hale getirmek istediklerini bildirdi.
Çavuşoğlu, bugünün Babalar Günü olduğunu da hatırlatarak kendisinin ve tüm babaların gününü kutladı.
Ayrıca 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü olduğunu da belirten Çavuşoğlu, Türkiye'nin dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülke konumunda bulunduğunu kaydetti.
Çavuşoğlu, bugün EURO 2020'de Türkiye'nin İsviçre ile maçının olduğunu anımsatarak Milli Takım'a başarılar diledi.
İlginizi Çekebilir