© Konya Postası 2021

Türkmenler silahsız

Türkmeneli Dernekler Federasyonu Başkanı Opr.Dr. Aydın Beyatlı, Kuzey Irak yönetimi tarafından 25 Eylül 2017 günü yapılacağı açıklanan referandum sonucu bölgede sancılı günlerin başlayacağı endişesi taşıdıklarına dikkat çekti

Beyatlı, gazeteniz Konya Postası’na nezaket ziyaretinde bulundu. Genel Yayın Yönetmenimiz Ahmet Turan’a gündeme dair önemli açıklamalarda bulunan Beyatlı, Kerkük’te 2003 yılından itibaren tapu dairelerinin, mahkeme dosyalarının yakılmasıyla başlatılan ve bugüne kadar sürdürülen demografik yapı değişikliğinin, referandumla birlikte Türkmenlerin yok edilmeye çalışılacağı bir sürece dönüşeceğine dikkat çekti.

TEHLİKELİ OYUN

2003’den bugüne kadar Kerkük’teki demografik yapı değişikliğinin devam ettiğini belirten Beyatlı, “Şimdi yeni bir sürece geçildi. Bu süreçte de artık Kerkük’ün Kuzey Irak’ta ki oluşuma dahil etmektir. Bunu yapabilmek için önce bayraklarını çektiler. Daha sonra 143’üncü, 140’ıncı ve 31’inci maddeye ait olmasına rağmen Anayasa’nın bütün maddelerine bu referandumun yapılacağını ve bu referandumun yapılırken de Kerkük’te de referandum yapılarak Kuzeydeki oluşuma girmesi kararlaştırıldı” dedi.

Bugüne kadar Irak Türkmenlerinin hep Irak’ın toprak bütünlüğü ve Irak’ta ki halkların da bu sayede kardeşçe yaşamasıyla ancak bir noktaya varabileceğini savunduğunu dile getiren Beyatlı, “ Ne var ki bugün bu referanduma ne hükümetten ciddi bir tepki geldi ne de Sünni kesimden yüksek perdede itiraz geldi. En ciddi tepki veren, direnç gösteren Irak Türkmenleri oldu. Bugün 29 Ağustos Kerkük İl Meclis Üyeleri toplandı. Türkmenlerin ve Arapların protesto etmesine rağmen yalnız Kürtlerin katılımıyla referanduma katılacağını ve referanduma katılmak amacıyla da Kerkük’ün Kuzey Irak bölgesine bağlanmasının gerektiğini bu kararla kabul ettiler. Kabul ettikten sonra şimdi artık yeni bir süreç başladı. Bu süreçte Allah korusun Kerkük içinde ki kardeşlik maalesef yavaş yavaş bozulmaya gidiyor ve göz göre göre Türkmenler yok edilmeye çalışılmakta” dedi.

REFERANDUM YAPILMAMALI

Beyatlı,  hala zamanın geç olmadığını, bu referandumun yapılmaması gerektiğini ve Kerkük’te ki Türkmen, Arap, Kürtler tekrar kardeş gibi yaşayabileceğini açık ve net bir şekilde ifade ettiklerini kaydetti.

Beyatlı şunları söyledi.

“Bir oldubitti ile Kerkük’ü Kuzeye bağlamaları Türkmenlerin 7’den 70’e kadar hiçbir şekilde müsaade etmeyeceğini gerekirse yine kendi dilleriyle konuşacağımızı da ifade etmek isterim. Türkmenler bugün ciddi bir endişe içindedir. Türkmenler bir katliamla karşı karşıyadır ve Türkmenler kendi topraklarını vermemek için dün olduğu gibi bugünde mücadelelerini sürdürmektedirler. Bizler artık gereğini yaptık. 25 Eylül’de bu referandum yapılırsa Kerkük’ün Kuzey Irak’a bağlanması içten bile değil. Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarihi bir görevle karşı karşıyadır.

100 seneden beri Irak Türkmenleri kendi dillerine, kendi örf adetlerine ve Türkiye’ye karşı Türklüğe karşı olan sevgilerini devam ettirdiler. Türkiye’de artık bugün orada yaşayan 3 milyon Türkmen’in arkasında durması gerekmektedir. Bunu açık ve net bir politikayla ortaya koymalıdır. Türkiye artık zaman geçmeden, katliam olmadan ağırlığını koyması gerekmektedir. Ve Kuzey Irak’ta ki yönetime de ağırlığını göstermelidir. Habur Kapısı’nın kapatılması Erbil’de ki başkonsolosluğunun aktivitesinin dondurulması bunun yanı sıra oradaki ekonomik bazı önlemler ve ambargoların konulması gerekir. Zira bıçak kemiğe dayandı. 3 milyon Türkmen sahipsiz olduğu gibi silahsızdır.

Silahsız bir şekilde de büyük bir katliamla karşı karşıyadır. Myambar Arakan’da katliam olmakta, bugün İsrail Filistinlilere açık bir şekilde katliam yapmakta. Bu katliamların bir benzeri Kerkük’te bugün yarın vuku bulacaktır. Kerkük bugün patlamaya hazır bir mayın tarlası konumuna gelmiştir. Bunun içinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne buradan sesleniyoruz. Artık bıçak kemiğe dayandı. Bugüne kadar Anavatan, Anavatan dedik artık anamızın da sesini, şefkatini bugün görmek istiyoruz.

Bu bizim en doğal hakkımızdır. Her kesimin bir savunucusu, devleti arkasında var. Tek savunulmayan kesim 3 milyon sahipsiz Türkmenlerdir. Kerkük’ün dengesinin bozulması Irak’ın tümüyle dengesinin bozulmasına neden olacaktır. Bu yalnız Irak içinde değil bölge ülkelerini de etkileyeceği açık bir şekilde ortadadır. Telafer yeni kurtarıldı. Kurtarılırken de yüzlerce Türkmen’imiz, çoluk çocuk, yaşlı insanlarımız maalesef Daeş’in zulmü altında şehit oldular. Bugün Konya’mızda 43 bin Telaferli var.

Telaferlilerin geriye dönüp Telafer’de ki demografik yapı değişikliğini bozmaması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Kuzey Iraktaki yönetim dün Kerkük’te ki demografik yapı değişikliğini nasıl uyguladıysa bugün aynısını 400 bin nüfuslu ve yüzde 99’u Türkmen olan Telafer şehrinin demografik yapısını değiştirme arzusundadır.”

KONYA POS TASI’ NA TEŞEKKÜR

Türkmen doktorlar 9 Eylül 2017 günü Ankara da toplanacaklar. Beyatlı Ankara da yapılacak toplantıyla ilgili de şu bilgiyi verdi.

Ankara’da bütün Irak’ta ki ve yurtdışında ki Türkmen doktorları toplayacağız ve Telafer’e Musul’a gidip oradaki insanlarımızın yaralarını sarmak için elimizde geleni yapacağız. Biz bugüne kadar hiçbir şekilde Arap, Kürt, Sünni, Şii, Hristiyan demeden bütün Iraklılara yardım ederken maalesef diğer kesimlerin aynı şekilde davrandığını görmediğimizden dolayı büyük acı içindeyiz. Biz doğru olanı yapıyoruz. Biz inanıyoruz ki Irak tekrar uluslararası arenada yerini alabilmesi için tek pota içinde eriyip, Irak’ın bütün katmanları eşit bir şekilde hisseden uzak kaliteli, yetenekli insan yetiştirecek ve ona göre Irak kalkınacak. Ben buradan özellikle Konya’ya ve Konya Postası Gazetesine çok teşekkür etmek istiyorum. Çünkü hep mazlumların hep ezilenlerin yanında olmuştur. Bugün Ortadoğu’da en ciddi ve en tehlikeli durumda olan Irak Türkmenleridir. Bu dönemde özellikle Konya’nın ve Konya Postası’nın bizim yanımızda olduklarından dolayı çok teşekkür ediyorum. (Haber Merkezi)

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER