© Konya Postası 2021

Umarım BM Güvenlik Konseyi ciddi kararlar alır

Başbakan Yardımcısı İşler, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına ilişkin " İsrail orada bir devlet terörü estiriyor. Umarım BM Güvenlik Konseyi, ciddi kararlar alır ve İsrail'i cesaretlendirecek tavırlar sergilemez" dedi.

Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, temel atma töreni ve bir dizi ziyaret için Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ile Afyonkarahisar'a geldi. Cuma namazını İmaret Cami'nde kılan İşler ve Eroğlu, namaz çıkışında Ensar Vakfı Afyonkarahisar Şubesi'ni ziyaret ederek, kentteki sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile görüştü.   İşler, Afyonkarahisar Valisi Hakan Yusuf Güner'i ziyaretinde yaptığı konuşmada, Afyonkarahisar'ın İstiklal ve Cumhuriyet bakımından önem arz ettiği gibi, AK Parti'nin tarihinde de önemli bir yere sahip olduğunu belirtti.    AK Parti'nin temellerinin Afyonkarahisar'da atıldığını ifade eden İşler, "Afyonkarahisar'ın, AK Parti açısından çok daha farklı anlamı var. En son istişare toplantımızı da bir kaç ay önde burada yaptık. Gerçekten çok güzel otelleriniz var. 5 yıldızlı 8 oteliniz var. Bu 5 yıldızlı oteller, Türkiye'nin her tarafından turist çekiyor. Dolayısıyla şehre büyük bir canlılık kattığı gerçek" diye konuştu.   Gazetecilerin İsrail'in, Gazze'ye yönelik saldırılarına ilişkin sorularını da yanıtlayan İşler, 11 gündür İsrail'in, Gazze'ye saldırısının söz konusu olduğunu, bakıldığı zaman bu saldırıları haklı kılacak bir gerekçe bulunmadığını söyledi.    "İsrail, devlet terörü estiriyor"   Her zaman olduğu gibi İsrail'in, bu ramazanda da özellikle Müslümanların kutsal ayında, Gazzelilerin üzerine, sahur ve iftar vaktinde onlarca bomba yağdırdığını dile getiren İşler, şöyle konuştu:   "Bu saldırılar sonucunda ölen insanlara baktığınızda, 'Bunlar terörist mi?' onların ifadesi ile söylüyorum... Plajda top oynarken öldürülen 8-10 yaşındaki çocuklar, hangi gerekçe ile öldürülüyor. Ve maalesef dünya buna sessiz kalıyor.  İsrail orada bir devlet terörü estiriyor, yıllardır bunu yapıyor. 2008 sonu ve 2009 başında İsrail'in Gazze'ye yapmış olduğu saldırı neticesinde bu bölgede barışa ve huzura çok yaklaşmıştık.İsrail ile Suriye arasındaki görüşmeler bizim aracılığımız ile yürütülüyordu ve son noktaya gelinmişti. Burada geleceksiniz, 6 saat Başbakanlık resmi konutunda görüşmeler yapılacak, 3 gün sonra gidip orada milletin tepesine bomba yağdıracaksınız. Böyle bir barış, dünyanın hiçbir yerinde olmaz. Kimse kimseyi aldatmasın. Şimdi İsrail'in yaptığı da yine aynı şekilde Filistinlileri öldürüyor. Gazze, yıllardır abluka altında. İnsani yardım malzemesinden tutun da inşaat malzemesi girişine kadar hiçbir şeye müsaade edilmiyor. Burada insanlar açık hava hapishanesinde yaşıyor. Bahsedilen tünellerden nefes almaya çalışıyorlar. Dolayısıyla İsrail, eğer bölgede barış istiyor ise o zaman üzerine düşeni yapması gerekmekte. Şimdi o tünelleri de yıkma gayreti, çabası içindeler."   "İsrail, eğer bölgede barış istiyorsa o zaman üzerine düşeni yapması gerekmekte"   "Hamas, terörist bir örgüt değildir. Hamas, bir direniş örgütüdür ve onun siyasi kanadı da vardır" diyen İşler, Hamas'ın seçimlere de girdiğini, seçimlerden başarı ile çıktığını vurguladı. Hamas'ın seçimlere girmesine zamanında onay verildiğini hatırlatan İşler, şunları kaydetti:   "Seçimlerden başarılı çıktıktan sonra ne hikmetse, terörist olarak yaftalanmışlardır. Bu şekilde muamele ediliyor. Dolayısıyla İsrail, eğer bölgede barış istiyorsa o zaman üzerine düşeni yapması gerekmekte. Bizler 2008'de Suriye ile İsrail arasında arabulucuk yaptık, normalleşme olsun, barış olsun diye ama gördük ki İsrail barışı istemiyor, isteseydi zaten o zaman Gazze'ye saldırmazdı. Şimdi biz yine barış olsun, huzur olsun diye büyük çabalar sarf ediyoruz."   Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas'in, Türkiye'ye gelerek, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile görüşmeler yapacağını anlatan İşler, bu görüşmelerle de burada barışın sağlanması için gayret gösterileceğini açıkladı.    "Umarım BM Güvenlik Konseyi, ciddi kararlar alır"   Gazze saldırılarının bir başka anlamı daha olduğuna işaret eden İşler, şöyle devam etti:   "Bildiğiniz gibi uzun zamandır Filistin uzlaşısı sağlanamamıştı. Ayrışma söz konusuydu, Fetih ile Hamas arasında. Şimdi bu ulusal uzlaşı hükümeti kuruldu, ondan sonra bu saldırı geldi. Bu saldırının bir hedefi de yeniden Filistinli'leri birbirine düşürme, gayret ve çabasını güttüğünü çok net olarak da görüyoruz. Dolayısıyla İsrail maalesef Birleşmiş Milletler'in (BM) sessiz kalmasından, BM'nin Güvenlik Konseyi'nin üzerine düşeni yapmamasından, uluslararası toplumun, camianın bu konuda oradaki insanların dramına, Filistinlilerin yaşadığı drama sessiz kalmasından cesaret alarak maalesef istediği zaman, aklına estiği zaman böyle Gazze'ye saldırıyor, bombalar yağdırıyor. Binlerce evi yıktı. İnsanların telefonlarına mesaj göndererek, 'Evinizi yıkacağız, evden çıkın, bombalayacağız...' Böyle bir şey artık kabul edilebilir bir durum değil. Bugün BM Güvenlik Konseyi toplanacak. Umarım BM Güvenlik Konseyi, ciddi kararlar alır ve İsrail'i cesaretlendirecek, bu pervasız saldırganlığını teşvik edecek tavırlar sergilemez diye temenni ediyorum. Türkiye olarak izlediğimiz dış politika ile bu bölgede ve tüm bölgede barışı hedefliyoruz, istikrarı hedefliyoruz, huzuru hedefliyoruz. Bu doğrultuda da elimizden gelen gayreti her platformda gösteriyoruz. İşte 2008'deki dolaylı görüşmelere ev sahipliği yapmamız da arabulucuk yapmamız da bunun en doğal en tabii bir göstergesidir. Biz samimiyiz, başkaları da eğer samimi olursa bu bölgede barışın ve huzurun geleceği kanaatindeyim."   İki ülke arasındaki diplomatik düzey   Bir gazetecinin, İsrail ile ticari ilişkilerin askıya alınması durumu ile İsrail jetlerinin yakıtının Türkiye'den gittiği konusundaki iddialar sorusuna İşler, şu yanıtı verdi:    "Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımızın o konuda açıklamaları var. İsrail ile de bu Mavi Marmara saldırısından sonra bildiğiniz gibi temsil düzeyinde bir düşürülme söz konusu oldu. Bizim öne sürdüğümüz şartlar vardı, o şartlardan birincisi, İsrail'in resmen özür dilemesiydi, bu özür geldi. Bu özür, İsrail tarihinde de bir ilk oldu. Çünkü biz haklıydık ve güçlüydük. O konuda da talepkar olduk, ısrarcı olduk ve neticede bu özür geldi. Saldırılarda ölen, yaralananların tazminat meselesi vardı, o konuda da belli bir aşamaya gelindi. Şu günlerde o konu da sonuçlanmak üzereydi. Üçüncü şart da ablukanın kaldırılması meselesiydi. O şart da bizim nasıl insan odaklı bir dış politika izlediğimizin de göstergesiydi. İlk iki şart doğrudan Türkiye'yi bizi ilgilendiren şartlar olmasına rağmen, üçüncü şart ise oradaki mazlumları ilgilendiren bir şart. Biz mazlumların, garibanların yanında oluyoruz. Onların haklarını savunarak, oradaki zulme dur diyerek de insan odaklı politika izlediğimizi gösteriyoruz. Maalesef yine bu son aşamaya gelmek üzereydik, İsrail yine bir Gazze saldırısıyla bu durumu da bir yerde engellemiş oldu. İki ülke arasında diplomatik düzeyde de normalleşmeye bir geçiş olacaktı. Bu durumda, bu saldırganlık, bu pervasızca saldırgan tavırlar devam ettiği sürece de bu normalleşmenin olması söz konusu değil."   Musul'daki Türkiye Konsolosluğu'na düzenlenen saldırıya ilişkin bir sorunu ise İşler, "O konuda tabii ki diplomatik kanallar kullanılıyor, çalışmalar yapılıyor. Temenni ederiz ki o vatandaşlarımızın burnu kanamadan en kısa zamanda Türkiye'ye dönmeleri. Onların canına, kılına herhangi bir zarar gelmesin diye çabalıyoruz ve tüm gayretlerimiz devam ediyor. Temenni ederiz ki bayramdan önce de bir sonuç almayı arzuluyoruz" diye yanıtladı.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER