© Konya Postası 2021

Vatandaşa bayram ettiren düzenleme

EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz ilk kez SABAH'a konuştu. Yılmaz, "Tavan fiyat sayesinde 580 milyon TL vatandaşın cebinde kaldı" dedi

Benzin fiyatlarındaki yükselişe 'tavan fiyat' uygulamasıyla müdahale eden ve 39 kuruşluk indirimin yolunu açan Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun (EPDK) yeni başkanı Mustafa Yılmaz kararın tüketiciye yansımasını Sabah'a değerlendirdi. Yılmaz, akaryakıt satış rakamları dikkate alındığında kararın uygulanacağı 2 aylık süreçte 580 milyon liranın vatandaşın cebinde kalacağını söyledi. Yılmaz, bugüne kadar geçen 15 günlük sürede ise vatandaşın akaryakıta 145 milyon TL daha az para ödediğini belirtti. ÇAKTIRMADAN KÂRI KATLAMIŞLAR Yılmaz, tavan fiyata neden ihtiyaç duyulduğunu da şöyle anlattı: "Kâr marjlarında yukarı doğru istikrarlı davranış tespit ettik. Bazı dönemlerde şirketler bu konularda adeta 'dikkatli dikkatsiz' davranabiliyorlar. Yani kendileri çok 'dikkatli' iken, çeşitli sebeplerle ilgili kurumlarda ya da seçim gibi gündemlerden dolayı genel algıda 'dikkatsiz' olunabileceğini düşünüyorlar. Bu durumu fırsata çevirme ihtiyacı hissediyorlar. 64 kuruşa kadar yükselen kâr marjları vardı. Şimdi bunları 37 kuruş ile sınırladık." KALICI ÇÖZÜM GÜNDEMDE İki aylık sürenin ardından fiyatların yeniden yükselip yükselmeyeceğine ilişkin de soruları yanıtlayan Yılmaz, "Bundan sonra da takipçi olacağız. 2 ay sonra piyasayı eski haline bırakırsak yaptığımızın etkisi olmaz. Bilakis tüketici lehine kazanımlar kısa sürede geri alınır. Konunun hukuki alt yapısını araştırıyoruz. Başka kalıcı çözümler bulabiliriz" dedi. BÖYLE SERBEST PİYASA OLMAZ Akaryakıt sektörünün "serbest piyasaya müdahale ediliyor" eleştirilerine de değinen Yılmaz, şirketlerin özellikle akaryakıta belli kimyasallar ekleyerek büyük bir kazanç kapısı araladıklarını vurguladı. Yılmaz, "Akaryakıta bir katkı maddesi konuyor, bundan dolayı litreye 12 kuruş fiyat farkı ekleniyor. Böyle serbest piyasa olmaz. Halen bu ürünlerle ilgili tüketiciye tam bilgilendirme sağlanmadığını düşünüyoruz. Örneğin arabamda Euro-dizel kullanıyorum, katkılı ürün almıyorum. Çünkü biliyorum ki, Avrupa'daki en kaliteli ürün şu an Türkiye'de de üretiliyor" diye konuştu. BEN KATKILI KULLANMIYORUM Akaryakıt sektöründe sıklıkla dile getirilen katkılı oyununu da aktaran Yılmaz, "Maliyeti belki reklamlara bile 1.5 kuruş olacak bir kimyasalı akaryakıta ekleyip 12 kuruşa satıyorlar" dedi. Yılmaz, bu ürünlerin içeriğini şirketlere sorduklarını belirterek, "İnceliyoruz, maliyetle ilgili de bilgi gelecek. Farklı olmayan ürünü farklı tanımlamak uygun mu? Araştırıyoruz. Belki daha köklü çözümler de beklenebilir" değerlendirmesini yaptı. Katkılı ürün sayesinde büyük bir kâr kapısı açıldığını vurgulayan Yılmaz, "İstasyona gittiğinizde iyi eğitilmiş pompacı, depoya direkt katkılı ürün koyuyor. Her depoda fark 8-10 TL olabiliyor. Günde 100 araç düşündüğünüzde 1.000 TL demek. Ayda da 30 bin TL. Böyle rasyonel olmayan fiyatlandırmalardan sonra akaryakıt istasyonlarına milyon dolarlarca bedeller ödeniyor" dedi. BAYİLER KALICI OLMASINI İSTİYOR Sektörden gelen tepkileri de değerlendiren Yılmaz, şöyle konuştu: "Akaryakıt bayilerini temsil eden Petrol Ürünleri İşverenler Sendikası ziyaretimize geldi. Dağıtıcı bayinin eşit paylaşımı ve navlun gibi konularda kararımızın kalıcı olmasını istediklerini belirttiler. Ancak hem bayi sayısı olarak azınlıkta olan hem de bayileri ne kadar temsil ettiği tartışmalı olan başka bir sendika daha var. Onlar tavan fiyata isyan ettiklerini açıklıyor. Böylece adeta dağıtım şirketleri ile birlikte hareket ederek rekabet hukuku açısından da tartışmalı bir tavır sergiliyor. Biz kimin hangi saiklerle hareket ettiğini çok iyi biliyor ve süreci yakından izliyoruz." Kaynak: Sabah

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER