Yolların müdavimleri
KonyaHayatlarının tamamı neredeyse yolda geçen uzun yol şoförleri. Yaşamları boyunca direksiyon başında uzun yolculukları yaşayıp kimi zaman sevdalı gönlüleri, kimi zaman yavruyu anneye, kimi zamanda ayrılığı gözyaşlarına dönüştüren namı diyar yolların müdavimleri.
Türkiye'nin dört bir tarafına hayat taşıyan otobüs şoförleri her ne kadar hasretleri sona erdirseler kendileri ailelerinden uzakta özlem çekerek mesleklerini yapmaya çalışıyorlar. Yolların sesiz müdavimlerinden olan 35 yıllık uzun yol şoförü Şahin Akgül hikâyesini dinledik.
“BU MESLEK BENDE BİR TUTKU”
İki çocuk babası olan Akgül, “35 yıldır hayatım yollarda geçiyor.İki tane Allah bağışlarsa evladım var.Hatta torunum bile var artık.Bu meslek bende bir tutku.Çocuklarımın doğumun da bile yollardaydım.Onları ne kadar özlesem de bu işi yapmaktan geçekten çok mutlu oluyorum.Uzun yolla gitmek zordur.Biz aslında bu işi yaparken en çok acıyı da mutluluğu da görenlerdeniz” ifadelerinde bulundu.Uzundur yollar virajları vardır, hayatın olduğu gibi beklide kaybedecek bir şeyleri olmayanları götürürler yada arkasında anaları bırakan evlatları taşıyandır sessiz müdavim Akgül, “Biz artık alıştık ayrılıklara,sevinçlere, ağlamalara ancak bizde özlüyoruz bazen ailemizle vakit geçirmeyi.Çocuklarımla birlikte sabah kahvaltısı yapmayı yada akşam yemeği yemeyi.Ancak şuan için bunlar pek mümkün görünmüyor” dedi.
“GİTMEDİĞİM İKİ ŞEHİR KALDI”
Türkiye’de güneydoğuda birkaç şehir dışında gitmediği şehir kalmadığını söyleyen Akgül, “Uzun yılarımı verdim ben bu yollara Türkiye’de gitmediğim en fazla iki şehir kalmıştır. Onlarda güneydoğu da bu mesleği bitirmeden inşallah oralara da gideceğim” dedi. Akgül ,en uzun yol şoförlüğünü İzmir’den Iğdır’a yaptığını belirti.Yolların yolcular ve şoförler için farklı olduğunu ifade eden Akgül, “Yollar bizim için farklıdır nerde viraj var ,nerenin yolu güzel diye bakarız.Ancak giden müşteri için ise ne zaman ulaşacağımdır aslında.Yolculuklar uzun olunca müşteriler ciddi anlamda sıkılıyor.Tabi şimdilerde arabalarda sınırsız teknoloji var ancak bundan yirmi yıl önce böyle bir şey yoktu.Müşteriler uzun yolculukların çabuk bitmesini isterdi” diye konuştu.
YOLLARDAN HİKÂYELER
Yollar farklıdır, uzundur, sevda olduğu gibi acıda olur. Akgül etkilendiği bir olayı anlatıyor. “Asker yolcu ediyorlar bir keresinde cıva gibi delikanlı gönderiyor anası. Ağlıyor bir tarafta baba bir yandan da gururla oğluna belli etmemeye çalışıyor. Dik durmaya çalışıyor baba ama nafile gözünden öyle yaşlar akıyor ki engel olamıyor. Ben de o gün bütün yol boyunca o babayı düşünüp düşünüp ağlamıştım. Sonra askere giden çocukla yolda muhabbet ettik. Babasını sordum babam böyledir belli etmez sevdiğini üzüldüğünü ama çok değerliyizdir onun için demişti. Oğlum geldi gözümün önüne bende onu askere göndereceğim diye düşünmüştüm. Sonra o muhabbet ettiğim asker rabim rahmet eyleye şehit düştü. Duyduğum da çok üzülmüştüm cıva gibi deli kanlıydı. Belki de babanın o göz yaşları biliyordu oğlunun şehit olacağını” şeklinde konuştu.
UMUDUMUZ SAĞ SALİM EVE DÖNMEK
Her yolun bir sonu olduğu gibi aslında bizde Akgül’ün hikayesin sonuna geldik. Yolar onun tutkusu olmuş kış,soğuk,sıcak demeden yolarda birilerini bir yerlere yetiştiriyor.Ancak uzun yol şoförlüğünün zor bir iş olduğunun da altını çiziyor Akgül, “Yollar benim sevdam bilmiyorum daha kaç yıl yaparım bu işi ama Türkiye’yi karış karış biliyorum bu sayede.Ben sevdama sahip çıkmaya çalışıyorum inşallah yolda ,belde bir şey olmadan evimize dönmeyi umut ediyoruz”diyerek hikayesinin sonuna geldi. (Aysun KARABAYIR)
İlginizi Çekebilir