© Konya Postası 2021

Zeytin ağacı sayısı 10 yılda yüzde 56 arttı

Türkiye'de zeytin ağacı sayısı 2004-2013 yılları arasında yüzde 56 artışla 167 milyon 30 bine ulaştı.

Türkiye'de zeytin ağacı sayısı 2004-2013 yılları arasında yüzde 56 artışla 167 milyon 30 bine ulaştı.   TÜİK verilerine göre, 1988 yılında 85 milyon 646 bin olan zeytin ağacı sayısı, aradan geçen süre zarfında ciddi oranda arttı. Özellikle 2004 yılı sonrası katlanarak artan zeytin ağacı sayısı 2005 yılında 113 milyon 180 bine, 2006 yılında da 129 milyon 265 bine yükseldi.   2007 yılında 144 milyon 329 bin olan ağaç sayısı, 2008 yılında 151 milyon 630 bine, 2009'da 153 milyon 723 bine, 2010'da 157 milyon 156 bine, 2011 yılında 155 milyon 427 bine, 2012 yılında 157 milyon 904 bine ulaştı. Son 10 yılda zeytin ağacı sayısı yüzde 56 artışla 2013'te 167 milyon 30 bine yükseldi.    Meyve veren ve vermeyen türleri bulunan zeytinde 2013 yılında ağaçların 129 milyon 161 bini meyve veren, 37 milyon 869 bini meyve vermeyenlerden oluştu.   Zeytin ağaçlarında verim bir yıl çok bir yıl az olduğu için üretim yıllara göre dalgalı seyir izliyor. Geçen yıl 1 milyon 676 bin ton olan zeytin üretiminin, TÜİK 2014 yılı ikinci bitkisel üretim tahminlerine göre bu yıl yüzde 5,5 artışla 1 milyon 768 bin tona yükselmesi öngörülüyor.   2023 hedefi 3,8 milyar dolarlık ihracat   Uluslararası Zeytinyağı Konseyi raporuna göre, zeytin üretiminin Akdeniz ve benzeri iklime sahip ülkelerde gerçekleşmesi, zeytinyağı ihracatında sınırlı sayıda ülkenin söz sahibi olmasına neden oluyor. Dünya zeytinyağı ihracatının yaklaşık yüzde 85'i İtalya, İspanya, Tunus, Portekiz ve Türkiye tarafından gerçekleştiriliyor.   Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının zeytinciliğe destekleri sayesinde son yıllarda Türkiye'de ağaç sayısında önemli artış görüldü. Ancak 2023 yılında 3,8 milyar dolarlık zeytin ve zeytinyağı ihracatı hedefleyen Türkiye, zeytin üretiminde dünyanın önemli üreticileri arasında olmasına rağmen gerek üretim, gerek iç tüketim, gerekse dış ticarette konulmuş hedeflerinden uzakta bulunuyor. Bu duruma, ağırlıklı olarak tuzlu ve uzun sürede yeme olgunluğuna gelen işleme tekniğini tercih etmesi, sofralık zeytin işleme tesislerinin daha çok küçük aile işletmeleri yapısında ve teknolojiden uzak çalışıyor olması gibi faktörler etkili oluyor.    Sektörde faaliyet gösteren kuruluşlar, çözüme yönelik şu önerileri sıralıyor:   -İhracat olanaklarının geliştirilebilmesi için farklı ülkelere yönelik işleme tekniklerinin uygulamaya konulması   -AB ile ABD gibi büyük pazarların damak zevkine uygun sofralık zeytin işlemesi konusunda gerekli teknolojik ve yapısal dönüşümlerin gerçekleştirilmesi   -Mevcut zeytinliklerin ıslah edilmesi ve geliştirilmesi, yeni zeytinliklerin plantasyonu, fidan üretiminin sertifikalı hale getirilmesi   -Coğrafi bilgi sistemleri yöntemiyle yani uzaktan algılama sistemi kullanılmak suretiyle Türkiye'de tüm ürünlerin nerede, ne kadar yetiştiğinin belirlenmesi ve bilinçli üretim yapılması   -Yurtdışında talep gören zeytin çeşitlerinin artırılması ve ağaç sayısının sağlıklı şekilde tespit edilmesi ve ağaçların sofralık veya yağlık olduğunun ortaya konularak ne kadar ağaç dikileceğinin planlanması.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER