12 Eylül’ün 37. yılı
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde silahlı kuvvetlerin yönetime üçüncü açık müdahalesi olan 12 Eylül askeri darbesinin üzerinden 37 yıl geçti
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde silahlı kuvvetlerin yönetime üçüncü açık müdahalesi olan 12 Eylül askeri darbesinin üzerinden 37 yıl geçti.
Türkiye Cumhuriyeti tarihinin emir-komuta zinciri içinde gerçekleÅŸtirilen son askeri darbesi olarak tarihe geçen 12 Eylül 1980 darbesinin baÅŸladığı, Cuma günü saat 03.59'da TRT radyosunun Ä°stiklal Marşı ve sonrasında anons yapılmadan, Harbiye Marşı'nın çalınmasıyla anlaşıldı.
Marşın bitiminde Genelkurmay ve Milli Güvenlik Konseyi BaÅŸkanı Orgeneral Kenan Evren imzasıyla yayımlanan Milli Güvenlik Konseyi'nin bir numaralı bildirisi okunmaya baÅŸlandı. Bu bildiriyi 5 bildiri daha izledi.
"KAYBOLAN DEVLET OTORÄ°TESÄ°NÄ° YENÄ°DEN TESÄ°S ETMEK..."
Türk demokrasisine darbe yapıldığının en resmi açıklaması ve gerekçesi ise dönemin Genelkurmay BaÅŸkanı Orgeneral Evren tarafından duyuruldu.
Evren, darbenin gerekçesini, "... Kendi kendini kontrol edemeyen demokrasiyi saÄŸlam temeller üzerine oturtmak, kaybolan devlet otoritesini yeniden tesis etmek için yönetime el koymak zorunda kalmıştır." ifadeleriyle anlatmıştı.
Darbenin Evren dışındaki uygulayıcıları ise Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Nurettin Ersin, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Tahsin Åžahinkaya, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Nejat Tümer ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Sedat Celasun'dan oluÅŸan komuta kademesiydi.
DARBE GEREKÇELERÄ°
TSK'nın emir-komuta zinciri içinde gerçekleÅŸtirdiÄŸi darbenin en önemli gerekçesi "güvenlik" oldu.
TBMM'nin 22 Mart 1980'de ilk turunu yaptığı CumhurbaÅŸkanlığı seçimini, 114 tur oylama yaptığı halde darbe gününe kadar sonuçlandıramamasının da etkili olduÄŸu süreçte birçok cinayet iÅŸlendi.
Gazeteci Abdi Ä°pekçi, Emniyet Müdürü Cevat Yurdakul, DÄ°SK ve Maden-Ä°ÅŸ Sendikası Genel BaÅŸkanı Kemal Türkler, MHP Genel BaÅŸkan Yardımcısı Gün Sazak, Eski BaÅŸbakan Nihat Erim, Adalet Partisi Ä°stanbul Milletvekili Ä°lhan Egemen DarendelioÄŸlu, CHP Ä°stanbul Milletvekili Abdurrahman KöksaloÄŸlu, MHP GaziosmanpaÅŸa Ä°lçe BaÅŸkanı Ali Rıza Altınok ile eÅŸi ve kızının öldürülmesi gibi çok sayıdaki siyasi cinayet, darbeci generallerin gerekçeleri olarak tarihe geçti.
6 Eylül'de Konya'da düzenlenen "Kudüs Mitingi" de darbe yönetimi tarafından "ÅŸeriatçı giriÅŸim" olarak gösterilmiÅŸti.
HAZIRLIKLARI GENELKURMAY KARARGAHI'NDA YAPILDI
Askeri darbenin hazırlıkları, Haziran 1980'den itibaren Genelkurmay Karargahı'nda yapılmaya başlandı.
Kod adı "Bayrak Harekatı" olan darbe, ilk olarak bütün ordu komutanlarına gönderilen emirle 11 Temmuz saat 04.00'te hayata geçirilmek istendi ancak 2 Temmuz'da Süleyman Demirel'in baÅŸbakanlığındaki hükümetin güvenoyu almasıyla plan ertelendi.
Aynı plan, yine aynı isimle 12 Eylül sabaha karşı uygulamaya konuldu, artık sokaklara palet ve postal sesleri hakimdi.
Emir-komuta zinciri içinde gerçekleÅŸtirilen bu darbe, 27 Mayıs 1960 darbesi ve 12 Mart 1971 muhtırasının ardından Türkiye Cumhuriyeti tarihinde silahlı kuvvetlerin yönetime üçüncü açık müdahalesi olarak tarihteki yerini aldı.
SÄ°YASÄ°LER SÜRGÜNE GÖNDERÄ°LDÄ°
12 Eylül askeri darbesi ile Süleyman Demirel'in baÅŸbakanı olduÄŸu hükümet görevden alındı, TBMM laÄŸvedildi. 1970 sonrasında deÄŸiÅŸtirilen 1961 Anayasası uygulamadan kaldırıldı ve Türkiye siyasetinin yeniden tasarlandığı askeri dönem baÅŸladı.
Cuntacılar, 13 generali ülke genelinde ilan ettikleri 13 sıkıyönetim bölgesine komutan olarak atarken Türk Hava Kurumu, Çocuk Esirgeme Kurumu ve Kızılay dışındaki derneklerin faaliyetleri de durduruldu.
Siyasi partileri de laÄŸveden askeri yönetim, Süleyman Demirel ile Bülent Ecevit'i Hamzakoy'a, Necmettin Erbakan ile Alparslan TürkeÅŸ'i ise Uzunada'ya sürgüne gönderdi. Siyasi yasaklar geldi.
Darbeye liderlik eden 5 generalin oluÅŸturduÄŸu Milli Güvenlik Konseyi, bütün yetkileri ele aldı. Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Bülent Ulusu'ya kurdurulan hükümet, 21 Eylül'de göreve baÅŸladı.
Darbenin ardından geçen 3 yıl içinde önemli kanunların tamamına yakını deÄŸiÅŸtirildi ve askeri yönetimin belirlediÄŸi Danışma Meclisi tarafından hazırlanan Anayasa, yapılan "güdümlü" referandumla yüzde 92'lik "Evet" oyu aldı.
Halk oylamasında, Kenan Evren cumhurbaÅŸkanı seçilirken askeri yönetim üyelerinin ömür boyu yargılanmasını engelleyen geçici 15. madde, 2010'daki Anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸi referandumuna kadar yürürlükte kaldı.
"ASMAYALIM DA BESLEYELÄ°M MÄ°?"
Yönetime el koyan cuntacı askerler, acısı yıllarca sürecek idamların kararını da verdi.
Darbeden sonra ilk idamlar, 9 Ekim 1980 tarihinde gerçekleÅŸti. Ä°lk olarak sol görüÅŸlü Necdet Adalı, ardından ülkücü Mustafa PehlivanoÄŸlu idam edildi. Darbe öncesinde bir askeri inzibat erini öldürdüÄŸü gerekçesiyle hüküm giyen 17 yaşındaki Erdal Eren, 19 Mart 1980'ta idama mahkum edildi.
Darbeci Kenan Evren'in 17 yaşında astırdığı Erdal Eren için söylediÄŸi "Asmayalım da besleyelim mi?" sözü ise yıllarca unutulmadı.
Eren'in idam kararı, Yargıtay tarafından iki kere iptal edilmesine raÄŸmen, Milli Güvenlik Konseyi tarafından onaylanan kararla ve yaşı büyütülerek 13 Aralık 1980'de Ankara Merkez Ulucanlar Cezaevi'nde infaz edildi.
MÄ°LYONLARIN HAYATI ETKÄ°LENDÄ°
Darbeden sonraki süreçte askeri yönetim, milyonlarca kiÅŸinin hayatını etkileyen kararların altına imza attı ve yıllar sürecek travmalara neden oldu.
Darbe sürecinde 650 bin kiÅŸi gözaltına alındı, açılan 210 bin davada 230 bin kiÅŸi yargılandı, 7 binden fazla kiÅŸi için de idam cezası istendi. Bunlardan 517 kiÅŸiye idam kararı verilirken kararların 50'si uygulandı. 14 bin kiÅŸi vatandaÅŸlıktan çıkarılırken yaklaşık 100 bin kiÅŸi, örgüt üyesi olma suçundan yargılandı, 30 bin kiÅŸi ise "sakıncalı" olduÄŸu iddiasıyla iÅŸten çıkarıldı.
Ä°ÅŸkence ve faili meçhullerin çokça yaÅŸandığı dönemde bine yakın film yine sakıncalı bulunduÄŸu için yasaklandı, 4 bine yakın öÄŸretmen, çok sayıda üniversite görevlisinin iÅŸine son verildi. Yüzlerce gazeteci için de binlerce yıla varan hapis cezaları istendi.
YARGILAMA YOLU YÄ°NE 12 EYLÜL'DE AÇILDI
12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra yürürlüÄŸe giren, "Milli Güvenlik Konseyi üyelerinin yargılanamayacağı"na dair Anayasa'nın geçici 15. maddesi, 12 Eylül 2010'daki referandumun ardından kaldırıldı.
12 Eylül darbesinin sorumluları ile bu kiÅŸilerin emir ve talimatlarını uygulayanlar hakkındaki suç duyurularının ardından, darbe döneminin Genelkurmay BaÅŸkanı, Yedinci CumhurbaÅŸkanı Kenan Evren ile eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Tahsin Åžahinkaya 4 Nisan 2012'de, darbeden 32 yıl sonra yargılanmaya baÅŸlandı. Yargıtayda temyiz istemi görüÅŸülen dava, iki ismin hayatını kaybetmesinin ardından düÅŸtü.
Referandumdan sonra yapılan anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸiyle "Milli Güvenlik Konseyi üyelerinin yargılanmayacağını düzenleyen Anayasa'nın geçici 15. maddesi" yürürlükten kaldırıldı. Türkiye genelinde birçok kiÅŸi ve örgüt, darbenin sorumluları ile bu kiÅŸilerin emir ve talimatlarını uygulayanlar hakkında soruÅŸturma baÅŸlatılması için suç duyurusunda bulundu.
Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesinin, Ankara Cumhuriyet BaÅŸsavcılığının soruÅŸturma kapsamında, Evren ile Åžahinkaya hakkında hazırladığı iddianameyi, 10 Ocak 2012'de kabul etmesiyle Türkiye tarihinde ilk kez bir darbenin sorumluları yargı önüne çıktı. Ä°ddianamede iki komutan, ''Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın tamamını veya bir kısmını deÄŸiÅŸtirmeye veya ortadan kaldırmaya ve anayasa ile teÅŸekkül etmiÅŸ olan Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasına engel olmaya cebren teÅŸebbüs etmek'' ile suçlandı.
Ä°lk duruÅŸması, Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesinde, 4 Nisan 2012'de görülmeye baÅŸlanan davaların duruÅŸmalarına, Evren ve Åžahinkaya, saÄŸlık durumlarını gerekçe göstererek katılmadı. Davanın bundan sonraki duruÅŸmalarında her iki isim de savunmalarını, tedavi gördükleri hastanelerden sesli ve görüntülü iletiÅŸim sistemi üzerinden yaptı.
Evren ve Åžahinkaya, savunmalarında, suçlamaları kabul etmeyerek, kurucu iktidar olduklarını, mevcut mahkemelerin kendilerini yargılayamayacağını savundu.
AYM, BAÅžVURULARINI "KABUL EDÄ°LEMEZ" BULDU
Evren ve Åžahinkaya 13 Åžubat 2013'te, dava nedeniyle haklarının ihlal edildiÄŸi gerekçesiyle Anayasa Mahkemesine (AYM) bireysel baÅŸvuruda da bulundu. Ä°ki eski komutan, davanın görüldüÄŸü Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesine, ''12 Eylül iddianamesinin ve kamu davasının hukuken yok hükmünde olduÄŸunun tespiti" için dilekçe verildiÄŸini ancak mahkemece bu istemin reddedildiÄŸini gerekçe gösterdi. AYM, 26 Haziran 2014'te Evren ve Åžahinkaya'nın baÅŸvurusunu, olaÄŸan kanun yolları tüketilmediÄŸinden kabul edilemez buldu.
Dava devam ederken Terörle Mücadele Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda DeÄŸiÅŸiklik Yapılmasına Dair Kanun'la birlikte Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi kapatılınca dava, Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesine devredildi.
SAVCI MÜEBBET Ä°STEDÄ°
Cumhuriyet Savcısı Erdinç Hakan ÖzdabakoÄŸlu, 12 Eylül Davası'nda verdiÄŸi esas hakkındaki görüÅŸte, sanıklar Evren ve Åžahinkaya'nın, 765 sayılı TCK'nın "Devlet kuvvetleri aleyhine cürümler" baÅŸlıklı 146. maddesi uyarınca ağırlaÅŸtırılmış müebbet hapisle cezalandırılmalarını istedi.
Mahkeme BaÅŸkanı Oktay Saday'ın açıkladığı hükme göre Evren ve Åžahinkaya, "21 Aralık 1979'da dönemin BaÅŸbakanı'na verdikleri muhtırayla Anayasa'yı ve TBMM'yi ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını engellemeye teÅŸebbüs suçundan, 12 Eylül 1980'de de cebren Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nı taÄŸyir, tebdil veya ilgaya ve bu kanun ile teÅŸekkül eden TBMM'yi ıskat ve cebren men suçundan eylemlerine uyan 765 sayılı TCK'nın 146/1. maddesi gereÄŸince" ağırlaÅŸtırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Takdiri indirimle bu cezalar, "müebbet hapis cezası"na çevrildi.
Evren ve Åžahinkaya hakkında, Askeri Ceza Kanunu'nun "askeri rütbelerin sökülmesi"ne iliÅŸkin 30. maddesinin de uygulanmasına karar verildi.
Kararın ardından Evren ve Åžahinkaya'nın avukatı, 24 Haziran 2014'de kararın bozulması istemiyle temyiz dilekçesini Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesine verdi. Yargıtay 16. Ceza Dairesi, temyiz incelemesi sürerken Evren, 10 Mayıs 2015'te tedavi gördüÄŸü Gülhane Askeri Tıp Akademisinde 98 yaşında, dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Åžahinkaya da 9 Temmuz 2015'te 90 yaşında hayatını kaybetti.
Yargıtay 16. Ceza Dairesi, temyiz incelemesinde, sanıkların ölümleri nedeniyle davanın düÅŸürülmesine karar verdi.
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABÄ°LÄ°RSÄ°NÄ°Z
- 0SEVDÄ°M
- 0ALKIÅž
- 0KOMÄ°K
- 0Ä°NANILMAZ
- 0ÃœZGÃœN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.