15 Temmuz ihanetinin anatomisi - O gece Ä°stanbul'da ne oldu?

Ä°ddianamelerden derlediÄŸi bilgilere göre, ülke çapında gerçekleÅŸtirilen darbe giriÅŸimi faaliyetlerinin Ä°stanbul'la ilgili kısmına iliÅŸkin planlamalar, Ankara'nın Keçiören ilçesinde FETÖ/PDY mensubu NeÅŸet Gülener ve Kurmay Albay Onur Özden'in evinde yapılan toplantılarda ele alındı. Genelkurmay BaÅŸkanlığı ve Kara Kuvvetleri Komutanlığında yuvalanan terör örgütü FETÖ mensupları, Ä°stanbul'daki faaliyetleri açısından Kurmay Albay Muzaffer Düzenli baÅŸta olmak üzere Kurmay Binbaşı Murat Yanık, Kurmay Albay Onur Özden, Kurmay Binbaşı Mehmet Murat ÇelebioÄŸlu ve Kurmay Albay Uzay Åžahin'i "irtibat ve koordinasyon timi" olarak görevlendirildi.

Darbeciler İstanbul'a gelerek, 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı, 66. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı ve Hava Harp Okulu Komutanlığında toplantıları koordine etti.

"Yurtta Sulh Konseyi Ä°stanbul Yapılanması", Hava Harp Okulu Komutanı Tümgeneral Fethi Alpay, 66. Mekanize Piyade Tugay Komutanı TuÄŸgeneral Mehmet Nail YiÄŸit, 1. Ordu Komutanlığı Harekat YarbaÅŸkanı TuÄŸgeneral Eyyüp Gürler, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Kurumsal DönüÅŸüm (eski ismi Proje Yönetim) Åžube Müdürü Kurmay Albay Muzaffer Düzenli, KahramanmaraÅŸ 5. Zırhlı Tugay Komutan Yardımcısı Kurmay Albay Uzay Åžahin, Cizre 172. Zırhlı Tugay Komutan Yardımcısı Hava Savunma Kurmay Albay Onur Özden, Kara Harp Akademisi ÖÄŸretim BaÅŸkanı Kurmay Albay Ahmet Zeki Gerehan, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Kurumsal DönüÅŸüm Åžube MüdürlüÄŸü Proje Destek kısmında Ä°zleme ve AraÅŸtırma Subayı Kurmay Binbaşı Mehmet Murat ÇelebioÄŸlu ve Kara Harp Akademisi ÖÄŸretim Elemanı Kurmay Binbaşı Murat Yanık'tan oluÅŸtu.

Organize olmak ve görev yerlerindeki son durum hakkında bilgi aktarımı yapmak amacıyla Kurmay Albay Muzaffer Düzenli'nin talimatları doÄŸrultusunda Kurmay Binbaşı Mehmet Murat ÇelebioÄŸlu tarafından WhatsApp grubu kurularak, darbe giriÅŸiminin Ä°stanbul ayağında görevlendirilen rütbeliler bu gruba eklendi.

Kalkışma esnasında 1. Ordu Komutanlığı adeta karargah olarak kullanıldı. Darbeci askerler, TuÄŸgeneral Eyyüp Gürler'in emir ve komutasına girdi.

Darbe giriÅŸimine yönelik son toplantı ise Hava Harp Akademisi Komutanlığı Ölçme ve DeÄŸerlendirme Åžube MüdürlüÄŸünde 21 kiÅŸinin katılımıyla düzenlendi. Hava Harp Akademisi Komutanlığı binasında darbe karşıtı olduÄŸu bilinen Hava Harp Akademisi öÄŸrenci subaylarından Yüzbaşı Cihan Okur ile ÜsteÄŸmen Hüseyin Balık, darbe giriÅŸimine katılanlarca bina amfisinde rehin alınıp, silah ve telefonlarına el konuldu. Kemer ve baÄŸcıkları çıkartılan Okur ve Balık'ın baÅŸlarına silahlı öÄŸrenci subaylar dikildi.

Tahir BekiroÄŸlu'nun kaçırılması

Harp Akademileri Komutanlığı görevini yürüten Korgeneral Tahir BekiroÄŸlu, darbeci askeri kanat tarafından hazırlanan sözde atama listesine göre mevcut görevine son verilerek, Kara Kuvvetleri Komutanlığı emrinde görevlendirildi.

Harp Akademileri Komutanlığı sahasındaki konutunda bulunan BekiroÄŸlu'nun kapısı saat. 21.00 sıralarında emir subayı olan Binbaşı Fatih Irmak ile koruma astsubayları Eyüp Karahan ve Okan Åžentürk tarafından çalındı. Emir subayı, BekiroÄŸlu'na sert bir ses tonuyla "Genelkurmay BaÅŸkanımız Org. Hulusi Akar'ın emriyle Yurtta Sulh Konseyi yönetime el koymuÅŸtur." dedi. Irmak, BekiroÄŸlu'na, emri Genelkurmay Harekat Merkezinden Uzay Albay diye birinden aldığını beyan etti.

Irmak ayrıca emredici bir üslupla BekiroÄŸlu'na kıyafetlerini giymesini ve Hadımköy Askeri Cezaevine gideceklerini söyledi. Darbeci askerlerce cezaevine konulan BekiroÄŸlu, sabah saatlerine kadar tutulduÄŸu cezaevinden darbe giriÅŸiminin baÅŸarısız olması üzerine serbest kaldı.

Mesut Özel'in kaçırılması

Deniz Harp Okulu Komutanlığı görevini yürüten Tümamiral Mesut Özel, darbeci askeri kanat tarafından hazırlanan sözde atama listesine göre mevcut görevine son verilerek, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı emrinde görevlendirildi.

Özel, saat 22.30 sıralarında okul nöbetçi amiri Cüneyt AydoÄŸan tarafından telefonla arandı. Kendisine önemli bir mesaj olduÄŸunu, bizzat görmesi gerektiÄŸini söyleyen AydoÄŸan, Özel'i karargaha davet etti. Tümamiral Özel, kendisine gönderilen araca bindi. Karargaha hareket etmesi akabinde birden duran araca üsteÄŸmenler Ä°sa Demirbilek ile Ä°brahim Halil Tekatlı bindi. Bu kiÅŸiler Özel'in aÄŸzını bantlayarak, ellerine plastik kelepçe taktı. Bu sırada araçta bulunan Binbaşı Mustafa KöroÄŸlu, Özel'e dönerek, "Komutanım, sıkıyönetim ilan edildi. TSK yönetime el koydu ve sizi güvenli bir yere götürme talimatı aldım." dedi. Özel, araçla Maltepe Askeri Cezaevi'ne götürüldü. Burada tutulan Özel, darbe giriÅŸiminin baÅŸarısız olması üzerine serbest kaldı.

Deniz Harp Akademisi Komutanı TuÄŸamiral Tayyar Ertem ve 1. Ordu Komutanı Orgeneral Ümit Dündar da kaçırılmaya teÅŸebbüs edildi ancak darbeci askerler bunda baÅŸarılı olamadı. Ertem'in evine zorla girilerek arama yapıldı.

Başlıca olaylar

Darbecilerin planlamaları doÄŸrultusunda çok sayıda askeri araç ve personel, Ä°stanbul'daki Fatih Sultan Mehmet ve BoÄŸaziçi köprüleri, Çevik Kuvvet, Acıbadem, Fenerbahçe Ordu Evi, 1. Ordu Karargahı, Sabiha Gökçen Havalimanı, Maltepe Kenan Evren Kışlası ve Kadıköy Göztepe Köprüsü gibi bölgelere sevk edildi.

Bir grup asker BoÄŸaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprülerini saat 22.00 sıralarında tek taraflı trafiÄŸe kapattı. Anlam verilemeyen askeri hareketlilik, televizyon kanallarında haber oldu. Sosyal medyada Ankara ve Ä°stanbul baÅŸta olmak bazı ÅŸehirlerde patlama ve silah sesleri duyulduÄŸu haberleri yer aldı. Bir televizyon kanalına baÄŸlanan BaÅŸbakan Binali Yıldırım, 23.10 sıralarında olayları "kalkışma" diye niteledi ve Türk ordusu içerisinde bir grubun darbe giriÅŸiminde bulunduÄŸunu duyurdu. CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan 00.26'da CNN Türk televizyonuna baÄŸlanarak, askeri kalkışmaya tepki gösterdi ve halkı meydanlara davet etti. Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığının emriyle camilerden selalar okutuldu.

Darbeci askerlerin yönetimindeki uçaklar kent üstünde alçak uçuÅŸ yaparak sonik patlamalarla halkı sindirmeye ve halkın dışarıya çıkmasını engellemeye çalıştı.

Buna karşın CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'ın çaÄŸrısı üzerine binlerce kiÅŸi BoÄŸaziçi Köprüsü'ne adeta akın etti.

Bazı askerler, köprüyü geçmeye çalışan vatandaÅŸların üzerine ateÅŸ açtı. Tankın da kullanıldığı, vatandaÅŸlara ve polise yönelik saldırıda polis memurları Münür Alkan, Kemal Tosun, reklamcı Erol Olçok, 16 yaşındaki oÄŸlu Abdullah Tayyip Olçok'un da aralarında bulunduÄŸu 34 kiÅŸi hayatını kaybetti. Halkın direncini kıramayan askerler, sabaha karşı teslim olmak zorunda kaldı.

Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nün Anadolu Yakası tarafı giriÅŸ kısmında meydana gelen olaylarda Hasan Kaya, ateÅŸli silahla mermi çekirdeÄŸi yaralanmasına baÄŸlı, Ä°smail Kefal'in kafa travması sonucu, Åžükrü Bayrakçı'nın köprü yolu üzerindeki Ümraniye Çakmak Köprüsü civarında tankla ezilme nedeniyle genel beden travması sonucu yaÅŸamını yitirdi.

Çengelköy Polis Karakolu önüne 22.50 civarında gelen, aralarında Kuleli Askeri Lisesi öÄŸrencilerinin de bulunduÄŸu askerler, burada da beklemedikleri bir direniÅŸle karşılaÅŸtı. Çıkan çatışmada gazeteci Mustafa Cambaz'ın da aralarında bulunduÄŸu 8 kiÅŸi ÅŸehit oldu. BaÅŸarılı olamayınca Kuleli Askeri Lisesi'ne kaçan darbeciler, buraya düzenlenen operasyonla yakalandı.

Valilik

Kurmay Albay Nizamettin Aydın komutasındaki 90 asker, 22.30'da Ä°stanbul ValiliÄŸine gitti. Valilik önündeki nöbetçi kulübesindeki polislere, "Ordu adına geliyoruz. Silahlarınızı teslim edin" diyen askerlere polisler, "Bize böyle bir emir gelmedi" karşılığını verdi. Albay Nizamettin Aydın, polisin elindeki MP5 silahı çekerek alınca, polisler de buradan ayrıldı. Askerler binaya girdi.

Ä°stanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Cengiz Demircan, halkın valilik önünde toplanmasını saÄŸladı. Kalabalığın artması üzerine darbeci askerler binayı terk etmek zorunda kaldı. Haliç Köprüsü'nde polis tarafından önleri kesilen askerler, burada gözaltına alındı.

Atatürk Havalimanı

Atatürk Havalimanı, tanklar vasıtasıyla sevki saÄŸlanan örgüt üyesi askerler tarafından ele geçirilirken, 22.15 itibarıyla havalimanına giriÅŸ-çıkışlar kapatıldı. Darbeci askerler, uçuÅŸ kontrol kulesini ele geçirerek, tüm yurt içi ve dışı uçuÅŸları durdurdu. F-16 savaÅŸ jetleri ile havalimanı üzerinde alçak uçuÅŸ yapılarak yolcu uçaklarının iniÅŸ-kalkış yapmaları engellendi. Askerler, CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'ın çaÄŸrısı üzerine havalimanına akın eden binlerce kiÅŸinin üzerine ateÅŸ etti. Pistte bulunan 17 yaşındaki Mahir Ayabak ÅŸehit düÅŸerken, onlarca kiÅŸi yaralandı. Halkın direniÅŸi karşısında askerler burayı terk etmek zorunda kaldı.

Bakırköy Cumhuriyet BaÅŸsavcılığınca, darbe giriÅŸimi sırasında Atatürk Havalimanı'nda yaÅŸananlara iliÅŸkin yürütülen soruÅŸturma kapsamında 1 üsteÄŸmen, 3 uzman ve 7 er gözaltına alındı.

Saatler 03.20'yi gösterdiÄŸinde CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Atatürk Havalimanı'na geldi. Kendisini karşılayan kalabalığa seslenen ErdoÄŸan, "Milletin üzerinde hiçbir güç yoktur. Bu bir ayaklanma, ihanet, vatana ihanet hareketidir. Bunun bedelini çok ağır ödeyecekler." ifadesini kullandı.

Darbeye karşı ilk soruşturma

Bakırköy Cumhuriyet BaÅŸsavcılığı'nca, 00.34'te askeri kalkışmayı yapanlara karşı ''darbeye teÅŸebbüs'' suçundan soruÅŸturma baÅŸlatıldığı duyuruldu. Küçükçekmece BaÅŸsavcısı Ali DoÄŸan, darbe giriÅŸiminde bulunan askerlerle ilgili soruÅŸturma baÅŸlattığını ve askerlerin görüldükleri yerde tutuklanacaklarını bildirdi.

1. Ordu Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, 01.00 sıralarında bir televizyon kanalına baÄŸlanarak askeri kalkışmaya iliÅŸkin "Bu, TSK tarafından desteklenen bir hareket deÄŸildir. Bu olaylar meydana geldiÄŸi andan itibaren Sayın Valimizle bir araya gelip Ä°stanbul üzerine yoÄŸunlaÅŸtık. Buradaki problemi çözmek için çalışıyoruz." dedi.

Darbeci askerlerin iÅŸgal etmek istedikleri Borsa Ä°stanbul'da polis memuru Mehmet Åževket Uzun ile Fatih Satır adlı vatandaÅŸ ÅŸehit düÅŸtü.

Darbeci askerlerin yolları iÅŸgal ettikleri Esenler Eski Hal Yolu Edirne Ä°stikameti ve Ä°STOÇ civarı TEM Otoyolu üzerinde meydana gelen olaylarda askerlere karşı koyan Ahmet Kocabay vurularak, Hüseyin Kısa, Türkmen Tekin, Muhammet Aksu ve Mehmet Åžefik ÅžefkatlıoÄŸlu da tank tarafından ezilerek ÅŸehit edildi, 30 kiÅŸi de yaralandı.

GaziosmanpaÅŸa bölgesi TEM otoyolu üzerinde meydana gelen olaylarda Servet Asmaz yaÅŸamını yitirdi.

Hedefte polis vardı

Darbecilerin polise yönelik ilk hedef noktası BayrampaÅŸa'daki Çevik Kuvvet Åžube MüdürlüÄŸü oldu. Buraya 22.20 civarında ulaÅŸan askerler, polise "teslim olun" çaÄŸrısı yaptı. Polis, teslim olmadı. Saat 00.30'dan itibaren burada toplanmaya baÅŸlayan vatandaÅŸlar askerlere tepki gösterdi. Askerler havaya ateÅŸ açarken vatandaÅŸların tepkileri arttı. Çıkan olaylarda Ümit Yolcu hayatını kaybederken, 16 kiÅŸi yaralandı. Askerler, vatandaÅŸların artan tepkisi üzerine burayı terk etmek durumunda kaldı.

Vatan YerleÅŸkesi'ne ulaÅŸan askerler de burada polisin ve halkın direniÅŸi karşısında eylemlerinde baÅŸarılı olamadı. Vatan YerleÅŸkesi'ne darbeci askerlerce hava desteÄŸi istenmesi üzerine gelen helikopter, eski lunapark olarak adlandırılan noktaya inmek istedi. Polisin yerden atışla karşılık vermesi üzerine helikopter Vakıf Gureba hastanesinin arkasındaki okulun bahçesine indi. VatandaÅŸların tepki göstermesi üzerine buradan da kalkmak zorunda kalan helikopter, Topkule Kışlası'na döndü. Darbeci askerler, zırhlı araçları çevreleyen vatandaÅŸların da sayesinde polis tarafından gözaltına alındı. Tanklardan birinin içinden vatandaÅŸlarca çıkarılan ve darbeci askerlerle birlikte hareket ettiÄŸi anlaşılan 4. Sınıf Emniyet Müdürü Mithat Aynacı da yakalandı.

Vatan Caddesi üzerinde bulunan Ä°stanbul Emniyet MüdürlüÄŸü yakınındaki AK Parti Fatih Ä°lçe BaÅŸkanlığı önünde meydana gelen olaylarda Mehmet Güder hayatını kaybetti.

Ä°stanbul BüyükÅŸehir Belediyesi

Darbecilerin Vatan Caddesi'ndeki iÅŸgal giriÅŸimi baÅŸarıya ulaÅŸamayınca polis halkı, Ä°stanbul BüyükÅŸehir Belediyesi önüne anonslarla yönlendirdi. VatandaÅŸlar belediye binasını iÅŸgale gelen askerleri protesto etti. Halkın üzerine ateÅŸ açan askerler, Prof. Dr. Ä°lhan Varank'ın da aralarında bulunduÄŸu 14 kiÅŸiyi ÅŸehit etti.

Aralarında Ä°stanbul Barosu ile MÜSÄ°AD, DEÄ°K, Ä°TO, Ä°SO ve ASKON'un da bulunduÄŸu iÅŸ dünyası sivil toplum kuruluÅŸları, Ä°stanbul ve Ankara'daki askeri kalkışmaya yazılı açıklamalarla tepki göstererek, halkı demokrasinin yanında yer almaya çağırdı.

Taksim

Hasdal Kışlası'ndan bir grup asker Taksim Meydanı’na sevk edildi. Askerler önce anıt ve çevresini, daha sonra Taksim Meydanı'na gelen noktaları kontrole baÅŸladı. CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan ve BaÅŸbakan Yıldırım'ın açıklamalarından sonra vatandaÅŸlar Taksim Meydanı'nda toplanmaya baÅŸladı. Meydanı kontrol etmek isteyen darbeciler yetersiz kalınca, TRT Harbiye Binası'nı iÅŸgalle görevlendirilmiÅŸ 2'si rütbeli 8 asker de buraya yönlendirildi.

DireniÅŸ karşısında sıkışan ve sadece anıt çevresinde toplanan askerlere destek amacıyla Hasdal Kışlası'ndan yine asker sevk edilmek istendi. Ancak vatandaÅŸların kamyon ve diÄŸer araçlarıyla yolları kapatması nedeniyle asker sevkiyatı gerçekleÅŸemedi. Taksim Meydanı'nda halk ve polisle karşı karşıya gelen darbeci askerler, 39 kiÅŸiyi yaraladı.

Ä°stanbul Valisi Vasip Åžahin, 02.30'da bir televizyon kanalına yaptığı açıklamada, "3. zırhlı birlikler de bu darbeye teÅŸebbüs eden, anayasal suç iÅŸleyen gruba karşı operasyon yapmak üzere kışlalarından çıkıyorlar ÅŸu anda." dedi.

Ä°stanbul'da darbe giriÅŸimine tepki gösteren binlerce kiÅŸi de CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan'ın evinin bulunduÄŸu Üsküdar'da toplandı.

Ä°stanbul'un pek çok yerinde olduÄŸu gibi Üsküdar'da da askerlerle vatandaÅŸlar karşı karşıya geldi. Tankın iki kez üstünden geçtiÄŸi Sabri Ünal, olayı sadece bir kolundan yaralanarak atlattı. Güvenlik kamerasına yansıyan olayın görüntüleri medyada büyük ilgi gördü.

Sütlüce'deki AK Parti Ä°stanbul Ä°l BaÅŸkanlığı önüne 23.15'de ulaÅŸan askerler, buradaki polisleri, "güvenliÄŸi biz alacağız" diyerek uzaklaÅŸtırdıktan sonra binayı kuÅŸattı.

Bu sırada az sayıda AK Parti yönetim kurulu üyesi, danışman ve görevli ile birlikte binada bulunan AK Parti Ä°stanbul Ä°l BaÅŸkanı Dr. Selim Temurci, herkesin baÅŸkanlık makamının bulunduÄŸu 4. katta toplanması ve iÅŸgalcilerin binaya alınmaması talimatını verdi.Binadaki özel güvenlikçilere binayı 5 dakika içinde boÅŸaltmalarını isteyen askerler, "Kesinlikle binayı boÅŸaltmayız" karşılığını aldı.Darbecilerin gelmesinden önce telefonla ilçe baÅŸkanlıkları ve belediyeleri meydanlara çağıran, arkasından da aynı çaÄŸrısı kısa mesaj yoluyla 2 milyonu aÅŸkın üyeye ulaÅŸtıran Ä°l BaÅŸkanlığı, iÅŸgalcilerle birlikte eÅŸ zamanlı olarak vatandaÅŸların da akınına uÄŸradı.BaÅŸbakan Binali Yıldırım’ın "Bir kalkışmadan ÅŸüpheleniyoruz" açıklamasının ardından ulusal tv kanalları ve radyolara canlı olarak baÄŸlanan Ä°l BaÅŸkanı Dr. Temurci, halkı, demokrasiye sahip çıkılması için meydanlara davet etti.Askerler, vatandaÅŸların çevrede toplanması ve tepki göstermesi üzerine havaya ateÅŸ açtı. Bu sırada binaya gelen AK Parti Ä°stanbul Milletvekili Metin Külünk, askerlerden hukuksuz eylemlerine son vermelerini istedi. Külünk daha sonra iÅŸgalcilerin başındaki ÜsteÄŸmen Muzaffer Dikencik ile birlikte baÅŸkanlık makamına çıktı.Ä°l BaÅŸkanı Dr. Selim Temurci ile yaptığı görüÅŸmede binanın teslim edilmeyeceÄŸi mesajını alan ve alanı dolduran vatandaÅŸları gören üsteÄŸmen, “BaÅŸkanım bizi kurtar” diyerek odadan ayrıldı. AK parti Genel BaÅŸkan Yardımcısı, Ä°stanbul Milletvekili Hayati Yazıcı’nın da intikal ettiÄŸi Ä°l BaÅŸkanlığındaki kuÅŸatmanın kırılmasının ardından Ä°l BaÅŸkanı Temurci, Milletvekili Külünk ve on binlerce teÅŸkilat mensubu ve Ä°stanbullu, CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’ı karşılamak üzere yürüyerek Atatürk Havalimanına hareket etti.

 

Ä°stanbul Valisi Vasip Åžahin, 05.55 sıralarında bir televizyon kanalında, Ä°stanbul ve Ankara'da FETÖ'nün darbe giriÅŸimine iliÅŸkin "Devlet duruma hakimdir. Birtakım kandırılmış, ihanet ÅŸebekeleri içerisinde bulunmuÅŸ olanların emellerine ulaÅŸmaları mümkün deÄŸil." ifadelerini kullandı.

AKOM'un iÅŸgali

Darbecilerin hedeflerinden biri de stratejik olarak büyük öneme sahip Ä°stanbul BüyükÅŸehir Belediyesine baÄŸlı Afet Koordinasyon Merkezi (AKOM) oldu. AKOM’da bulunan üç bine yakın yüksek çözünürlükte kamera ile Ä°stanbul’un birçok noktası kayıt altına alınmaktaydı. En önemlisi de AKOM’da elde edilen görüntüler anlık olarak Milli Ä°stihbarat TeÅŸkilatı'na iletilmekteydi. Darbecilerce, AKOM’a hakim olarak Ä°stanbul’da kaos ortamı yaratmak ve görüntülerin Milli Ä°stihbarat TeÅŸkilatına iletiminin engellenmesi amaçlanmıştı.

Darbeci askerler saat 21.15 sıralarında Ä°SKÄ° yerleÅŸkesi itfaiye giriÅŸ kapısı önüne geldi. Unimog araçtan inen darbeci askerlerden Kurmay Yarbay Mustafa Kubilay, itfaiye giriÅŸ kapısında nöbetçi olan güvenlik görevlisine "kuvvetli terör istihbaratı aldıklarını, destek olmak için geldiklerini" söyleyerek, kapıyı açmasını istedi. Görevlinin, yetkisinin olmadığını, amirine haber vermesi gerektiÄŸini söylemesine karşın Kubilay, buna gerek olmadığını belirtip, hemen kapıyı açmasını istedi.

Kapının açılması üzerine Mustafa Kubilay, Yüzbaşı Levent Aksoy ile bir ere kapıda nöbetçi olarak kalmalarını emretti. Yüzbaşı Levent Aksoy ile er Ramazan Sezer, piyade tüfeklerini güvenlik görevlisine doÄŸrulttu. Yüzbaşı Aksoy, "Türk Silahlı Kuvvetleri yönetime el koymuÅŸtur, bu dakikadan sonra gözaltındasın yat yere, silahını ver" ÅŸeklinde söylemde bulundu.

Levent Aksoy'un verdiÄŸi emir üzerine bir er, güvenlik görevlisinin silahını, telefonunu ve ÅŸarjörlerini aldı. Aksoy, güvenlik görevlisine kulübede bulunan güvenlik kamerasını ve telsizi kapattırdı ve telefonun fiÅŸini çekti.

AKOM'a giren darbeci askerler, tehdit ederek buradaki görevlileri etkisiz hale getirip dışarı çıkardı. Darbeci askerler bina içerisinde kilitli odaların kapılarını kırarak içeri girip arama yaptı. Askerler, bilgisayarların ve elektronik eÅŸyanın fiÅŸlerini çekti, server odalarına girerek sistemi engellemeye, kamera ve ekranları devre dışı bırakmaya çalıştı. Bunu baÅŸaramayan askerler, teknik ekip çağırdı.

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'ın çaÄŸrısının ardından vatandaÅŸlar AKOM binası çevresinde de toplanmaya baÅŸladı. Kurmay Yarbay Mustafa Kubilay'ın emri ile askerler, vatandaÅŸların giriÅŸini engellemek amacıyla binanın giriÅŸ kapısı arkasında barikat oluÅŸturdu. VatandaÅŸlar buradan ayrılmayınca uyarı amacıyla havaya ateÅŸ eden askerler, daha sonra hedef gözetmeksizin halka doÄŸru ateÅŸ etti. Açılan ateÅŸ sonucu 6 kiÅŸi yaralandı.

AKOM yetkilileri, kritik öneme haiz AKOM binasına darbecilerce zarar verilmesini engellemek ve üzerlerinde psikolojik baskı kurmak amacıyla AKOM binasına itfaiye araçlarını çağırdı. Gelen itfaiye araçlarından yaklaşık bir saat boyunca telkin edici anonslarda bulunuldu.

Eyüp Ä°lçe Emniyet MüdürlüÄŸü ekipleri saat 06.00 sıralarında AKOM'a geldi. Ä°lçe Emniyet Müdürü Ä°smail Dinçer ÖÄŸüt megafonla "teslim olun" anonsu yaptı. Anonsa askerler tarafından cevap verilmedi. Darbecilere, giriÅŸimin baÅŸarısız olduÄŸu, hemen hemen her yerde teslim alındıkları söylendi. Mustafa Kubilay ise "Beni burayı tutmam için gönderen emir vermeden teslim olmam" diye yanıt verdi. ÖÄŸüt'ün, "Emir veren kimse söyle, zaten birçoÄŸu gözaltında, ona seni arattıracağım" demesi üzerine Kubilay, "Madem gözaltındalar, beni kimin gönderdiÄŸini biliyorsundur" cevabını verdi.

Bu sırada polis özel harekat ekipleri AKOM’a geldi. Keskin niÅŸancılar çatıya yerleÅŸtirilerek operasyon hazırlıkları yapıldı. Bu görüÅŸmelerin akabinde Mustafa Kubilay ve diÄŸer subaylar ellerinde bulunan A4 kağıdı ebatındaki belgeleri yakarak imha etti. Kubilay, askerleri binanın alt katında topladı ve erlere de terasa çıkmaları emrini verdi. Akabinde emniyet personeli olan keskin niÅŸancıların çatılara yerleÅŸtirilmesi üzerine umudunu yitiren Kubilay, "Gururumuzu kırmadan teslim alırsanız mutlu oluruz" dedi. Askerler, yanlarında getirdikleri çantalardaki sivil kıyafetlerini giyerek, silahsız, elleri baÅŸlarının üzerinde, binaya doÄŸru diz çökmüÅŸ bir vaziyette emniyet güçlerine teslim olmak zorunda kaldı.

Acıbadem Türk Telekom

2. Zırhlı Tugay Komutanlığı'nda gerçekleÅŸtirilen toplantıda, stratejik noktalardan olan Acıbadem Türk Telekom Bölge MüdürlüÄŸünü kontrol altında tutma görevi Kurmay Yüzbaşı Mehmet Karabekir'e verildi.

Acıbadem'deki Türk Telekom Hizmet Binası'nın önüne 22.30 civarında gelen Karabekir yönetimindeki askeri birlik, binanın önünde, etrafındaki yol ve caddenin köÅŸelerinde konuÅŸlanarak giriÅŸ-çıkışı durdurdu. Acıbadem Türk Telekom binasının zaptedildiÄŸini öÄŸrenen vatandaÅŸlar, kısa bir süre sonra Türk Telekom civarında toplanmaya baÅŸladı. Kolluk görevlileri de olay yeri ve civarına gelerek, darbeci askerlere müdahale etmeye çalıştı.

Karabekir, bölgeye ulaÅŸan ya da tesadüfen oradan geçmekte olan vatandaÅŸlara, "Asker yönetime el koydu haberiniz yok mu? Evlerinize gidin" diyerek, tehditte bulundu. Karabekir, buradan ayrılmayan vatandaÅŸlara ateÅŸ açtı.

Üsküdar ilçesi Acıbadem Mahallesi Muhtarı Mete SertbaÅŸ, Türk Telekom Bölge MüdürlüÄŸü önüne geldi. Askerleri sakinleÅŸtirmeye çalışan SertbaÅŸ, bunda baÅŸarılı olamadı. Karabekir'in silahını kendisine doÄŸrultması üzerine SertbaÅŸ, "Beni mi vuracaksın?" diye sordu. Karabekir de "Evet seni vuracağım" diyerek yakın mesafeden SertbaÅŸ'a ateÅŸ etti. VatandaÅŸların karnından yaralanan SertbaÅŸ'a müdahalesine de havaya ateÅŸ ederek izin vermeyen Karabekir, askerlere, "Böyle olacaksınız, af yok. Birini vurdum, diÄŸerleri dağıldı." ÅŸeklinde sözler söyledi.

Yaklaşık 45 dakika kadar sonra doktor olduÄŸunu söyleyen bir kiÅŸi SertbaÅŸ'ın yanına giderek müdahalede bulundu. VatandaÅŸların bir araçla HaydarpaÅŸa Numune EÄŸitim ve AraÅŸtırma Hastanesi'ne götürdüÄŸü SertbaÅŸ, hastaneye varmadan hayatını kaybetti.

Olaylarda Murat Mertel, Muhammet Fazlı Demir, Orhun Göytan, Åžirin Diril ve Murat NaiboÄŸlu da yaÅŸamını yitirirken, 18 kiÅŸi de çeÅŸitli yerlerinden yaralandı. Darbeci askerlerden Karabekir, olay yerine gelen güvenlik kuvvetlerince etkisiz hale getirildi.

Darbe giriÅŸiminin baÅŸarısız olduÄŸunu anlayan bazı askerler zırhlı araçlarla buradan kaçarken, bazıları da teslim oldu.

Sabiha Gökçen Havalimanı

Darbe kalkışması öncesi Maltepe 2. Zırhlı Tugay Komutanlığındaki hazırlıkların ardından askerler, 8 zırhlı araçla 22.30 civarında kışladan çıktı. Askerler saat 23.30 sıralarında havalimanı yakınlarına ulaÅŸtı. Buradaki trafik yoÄŸunluÄŸu ve halkın toplanmaya baÅŸlaması üzerine zırhlı araçların bir kısmı bariyerleri aÅŸarak karşı ÅŸeride geçti ve buradan ilerlemeye devam etti. Emniyet güçleri tarafından havalimanı nizamiyesine 100 metre kala zırhlı araçlar durduruldu. VatandaÅŸlar, askeri personele müdahale etti. Polis tarafından teslim olmaları yönünde uyarı yapıldı. Tanklarda bulunan askeri personelden bir kısmı silahla havaya ateÅŸ açtı. Güvenlik koridoru oluÅŸturularak ve müdahale edilerek zırhlı araçlardaki askerler saat 03.00 sıralarında yakalandı.

Tuzla ilçesi Orhanlı giÅŸeleri üzerinde meydana gelen olaylarda da Ozan Özen, Mustafa Direkli, Yalçın Aran, Erdem Diker, Ä°hsan Yıldız, Vahit KaÅŸçıoÄŸlu hayatını kaybetti.

Darbenin seyrini deÄŸiÅŸtirdi

O gece darbenin seyrini deÄŸiÅŸtiren olaylardan birisi 66. Zırhlı Tugayı'nda yaÅŸandı. 47 yaşındaki 3. Kolordu Komutanlığı YarbaÅŸkanı Piyade Kurmay Albay Sait Ertürk, devreleriyle darbe giriÅŸimi nedeniyle iletiÅŸime geçti. Evinde arkadaşı Kartaltepe Kışlası Komutanı Piyade Albay Davut Ala ve bir astsubayla buluÅŸarak deÄŸerlendirmelerde bulundu. Toplantı sonunda Ertürk'ün iki yıl önce görev yaptığı 66. Zırhlı Tugay Komutanlığının darbeye desteÄŸinin engellenmesine karar verildi. Ertürk, arkadaşı Piyade Albay Davut Ala ile 66. Zırhlı Tugayı'nda verdiÄŸi mücadeleyle Ä°stanbul için kilit rol oynayarak, tugayın darbe giriÅŸimine desteÄŸini engelledi. Ä°ki komutan, yanlarına aldıkları üç polis ve üç uzman çavuÅŸla kurdukları iki timle, tankların, silahların ve askerlerin dışarı çıkmasını engelleyerek, tugay içindeki hareketlenmeyi durdurdu. Tugayın darbeye katılımını engelleyen Sait Ertürk, tek kurÅŸunla ÅŸehit düÅŸerken, Kartaltepe Kışlası Komutanı Piyade Albay Davut Ala ise vücuduna 7 mermi isabet etmesi sonucu yaralandı.

Ertürk'ün emrindeki askerlerden biri olan Uzman ÇavuÅŸ Halit YaÅŸar Mine ile polis memuru Serdar Gökbayrak da burada ÅŸehit düÅŸtü.

Hedefteki en önemli adreslerden biri de basın yayın organlarıydı

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki kanlı darbe giriÅŸiminde darbeci askerlerin hedefindeki en önemli adreslerden biri de basın yayın organları oldu. 

AA muhabirinin iddianamelerden derlediÄŸi bilgilere göre, CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan'ın CNN Türk'e "FaceTime" üzerinden baÄŸlanarak halkı sokaÄŸa davet etmesi üzerine darbeci askerler harekete geçti.

Darbecilerin kurduÄŸu "Whatsapp" grubunda, "Bu TV'lerin susturulması gerekiyor", "Çamlıca'daki antenlere müdahale edilmeli", "Çamlıca Tepesi'ni gören tanklar antenleri vursunlar", "NTV için ekip gitti, Selimiye'ye hava aracı olursa medyaya müdahale edecek ekip var" gibi paylaşımlarda bulunuldu. 

CNN Türk, Kanal D ve Hürriyet binalarının iÅŸgal edilerek yayının kesilmesine karar verildi. Bu amaçla Albay Ahmet Zeki Gerehan, CNN Türk binasının boÅŸaltılması ve yayının kesilmesi emrini verdi. Erlere bir binaya gidileceÄŸi, 2-3 kiÅŸi alınarak çıkılacağı söylenerek, üstlerine gelen olursa ayağına, daha da yaklaÅŸan olursa üstüne doÄŸru ateÅŸ etmeleri emredildi.

Helikoptere binen 14 darbeci asker, saat 03.10 sıralarında DoÄŸan Medya Center'in açık otoparkına indi. Yüzbaşılar Erdal Åžeker, Süleyman Ahmet Kaya ve Mehmet Akif Aslan, iniÅŸten sonra ellerindeki uzun namlulu silahlarla havaya ateÅŸ açarak, "Genelkurmay yönetime el koydu, asker yönetime el koydu." diye bağırdı. 

DoÄŸan Medya çalışanlarının kapıları kapatmaya çalışması üzerine askerler silah çekerek, "Kapıyı açın, yoksa vururum." tehdidinde bulundu. Görevlilerin kapıyı açmak zorunda kalması üzerine tüm askerler buradan giriÅŸ yaptı. Askerlerden bir grup Hürriyet, diÄŸer grup da CNN Türk binası giriÅŸine yöneldi. 

Hürriyet'te akıllı kapının kepenklerinin kapalı olması üzerine içeriye giremeyen askerler ile görevliler arasında tartışma yaÅŸandı. Askerler, görevlilerden ikisini yere yatırarak, "Bu kapı açılmazsa sizi öldüreceÄŸiz." ÅŸeklinde tehdit etti. Tehdit üzerine kapılar açılırken, yere yatırılan görevliler için erlere "Kıpırdarlarsa vurun." talimatı verildi.

Askerler, "Herkes insin, vururuz." diye bağırdı. Darbeciler en alt katta bulunduÄŸu sırada Hürriyet Daily News Genel Yayın Yönetmeni Murat Yetkin, telefonla onları kaydetmeye baÅŸladı. Bu durumu gören darbeci askerler, silahlarını Yetkin'in bulunduÄŸu yere doÄŸru çevirerek, çekim yapmamasını söyledi. 

Askerler bina personelini lobide topladı ve silahlarını üzerlerine doÄŸrulttu. Yetkin, darbeci askerlerden Süleyman Ahmet Kaya'nın yanına giderek, askerlerin silahlarını indirmelerini istedi. Gazeteci ve silahsız olduklarını, kimseye zarar veremeyeceklerini söyleyen Yetkin, darbecilere buraya neden ve ne hakla geldiklerini sordu. Süleyman Ahmet Kaya ise "Darbe var, yönetime el koyduk." yanıtını verdi. Yetkin'in, ne hakla el koyduklarını sorması üzerine de Kaya "Böyle emir aldım." karşılığını verdi. Yetkin, kimden emir aldığını sorduÄŸunda Kaya, "Kimden emir aldığımın bir önemi yok." dedi.

Kaya, devamında erlere de "Haydi katları boÅŸaltın, yayını kesin." ÅŸeklinde emir verdi. Yetkin, "Burası gazete, burada yayın yapılmıyor, siz darbe yapıyorsunuz. Bırakın biz de gazetemizi çıkaralım, haberimizi yapalım." deyince Kaya, "Hayır, binayı boÅŸaltıyoruz." ifadesini kullandı. Yetkin, Kaya'ya, cumhurbaÅŸkanı, baÅŸbakan ve komutanların hareketin emir komuta zinciri dışında olduÄŸunu, kendisine ve mesleÄŸine yazık ettiÄŸini, ileride askerlerin kurtulabileceÄŸini ancak kendisini burada yaktığını söyledi. Bu diyalog sırasında erler katlara çıkarak, personeli lobiye indirmeye baÅŸladı. 

Kaya yaptığı telefon görüÅŸmesi sonrasında erlere dönerek, "Yanlış bir hareket görürseniz acımayın vurun" ÅŸeklinde emir verdi. Bu emir üzerine erler silahlarını yeniden topladıkları personele doÄŸrulttu. Åžüpheliler, yemekhane bölümündeki bir odada yaklaşık 10 dakika tuttukları personeli, Kaya'nın emri üzerine bina dışına çıkarmaya çalıştı.

Askerler, Hürriyet giriÅŸ kapısı önünde bekledikleri sırada güvenlik müdürü olarak görev yapan ve bu aÅŸamaya kadar CNN Türk ve Kanal D binasında diÄŸer askerlerle muhatap olan Hüseyin UlaÅŸ, Hürriyet'te bulunan personelden haber alamayınca bina önüne geldi. UlaÅŸ'ı gören askerler, "Gel buraya, dur." ÅŸeklinde bağırdı. Hüseyin UlaÅŸ'ın geri dönmesi üzerine arkasından iki el ateÅŸ açıldı. UlaÅŸ, olay yerinden uzaklaÅŸarak, Hürriyet binasında askerlerin olduÄŸunu polis ekiplerine bildirdi. 

BaÄŸcılar Emniyet MüdürlüÄŸünden polislerle darbe giriÅŸimini engellemek isteyen vatandaÅŸlar da DoÄŸan Medya Center'e gelmeye baÅŸladı. 

Polis memurları ve vatandaÅŸların geldiÄŸini gören Yüzbaşı Süleyman Ahmet Kaya, erlere bina personelini üst kata çıkararak serbest bırakmaları emrini vermek zorunda kaldı. Bina personeli serbest bırakıldıktan sonra Kaya, erleri Hürriyet binasının giriÅŸ kapısındaki çalılık alanda üçerli olarak mevzilendirdi. Kaya polis memurlarına, "Mühimmatımız var, çatışırız." ÅŸeklinde bağırdı. Polislerin megafonla yaptıkları "teslim olun" çaÄŸrılarının ardından Kaya, polis memurlarına ve toplanarak tepki gösteren vatandaÅŸlara ateÅŸ açtı. Burada Vedat BaÄŸcerci isimli vatandaÅŸ yaÅŸamını yitirdi. 

Askerlerle polis memurları arasında çatışma yaÅŸandı

Askerlerle polis memurları arasında çatışma yaÅŸanırken, Binbaşı Mehmet Türk'ün komutasındaki 17 kiÅŸi, saat 04.00 sıralarında destek amacıyla helikopterle DoÄŸan Medya Center'a intikal etti. Helikopter, DoÄŸan Medya Center üzerinde iniÅŸ için alçalmaya baÅŸlarken askerler, polislere ve vatandaÅŸlara ateÅŸ açtı. Paleti çatıya deÄŸen helikopter, polis memurlarının fedakarca mücadelesi sonucu Topkule Kışlası'na dönmek zorunda kaldı. 

Polis memurlarının yoÄŸun atışı ve gaz bombası kullanması nedeniyle darbeci askerler bina içine kaçtı. Polisler, askerleri bina içerisinde aramaya baÅŸladı. "Teslim olun" çaÄŸrısına uymayan Kaya, ayağından vuruldu. DiÄŸer askerler de polis memurlarınca teslim alındı. 

CNN Türk ve Kanal D binasında yaÅŸananlar 

Darbeci askerlerden yüzbaşılar Erdal Åžeker ve Mehmet Akif Aslan ile 5 er, CNN Türk ve Kanal D'nin bulunduÄŸu binaya yöneldi. Askerler, stüdyo giriÅŸ kapısının önüne geldiklerinde burada çalışan Önal Yılmaz ile karşılaÅŸtı. Askerlerden Erdal Åžeker, Yılmaz'a sorumlunun kim olduÄŸunu sordu. Yılmaz sorumlunun kendisi olduÄŸunu söyleyince Åžeker, "Sıkıyönetim ilan edildi, yayını kesmeye geldik." ÅŸeklinde beyanda bulundu.