"15 Temmuz ve FETÖ Propagandası Paneli"

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının ev sahipliğinde "15 Temmuz Milletin Zaferi" başlıklı panel düzenlendi.Panelin öğleden sonraki bölümünde, Anadolu Ajansı (AA) Genel Müdür Yardımcısı ve Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Özhan moderatörlüğünde "FETÖ'nün Propaganda Ağı ve Algı Yönetimi" adlı oturum gerçekleştirildi.

Burada konuşan Yusuf Özhan, özellikle 2011'den itibaren darbe girişimine doğru uzanan süreçte kademe kademe bazı şeylere tanıklık edildiğini, MİT kumpasıyla başlayan bu sürecin son noktasının ise FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi olduğunu ifade etti.

15 Temmuz 2016 akşamı hem vatandaş hem de vazife üzerinde olan kişiler olarak bu sürece tanıklık ettiklerini dile getiren Özhan, panelde ise bu sürece tanıklık etmenin ötesinde bedel ödeyen kişilerin katıldığını kaydetti.

"Bunu ancak beyni işgal edilmiş insan yapabilir"

Panelin konuşmacılarından Samsun Garnizon Komutanı Gazi Tümgeneral Davut Ala, böyle olayların bir daha yaşanmaması için gençlerin iyi eğitilmesi gerektiğine dikkati çekti.

Tümgeneral Ala, FETÖ mensuplarını "Görünüşü bizden olup beyni dışarıya bağlı mankurt teröristler" diye niteleyerek, şöyle konuştu:

"Asker üniforması giymiş, bizim gibi, askeri lisede beraber okuduğumuz, aynı servisle gittiğimiz, eşlerimizin aynı okulda okuduğu, çocuklarımızın aynı lojmanda kaldığı, hatta yan yana yattığımız insanlar maalesef o akşam bize silah sıktılar. Sivilleri katletmeleri, şehit etmeleri bir yana kendi arkadaşlarına, yan yana eğitim gördükleri, aileleriyle beraber yaşadıkları insanlara ateş ettiler. Bu anlaşılabilecek, insan psikolojisinde yeri olan bir şey değil. Bunu ancak beyni işgal edilmiş insan yapabilir."

"Sayın Cumhurbaşkanımız taşın önüne geçti"

15 Temmuz'da darbecilere karşı yapılan direnişte liderliğin de çok önemli bir etkisi olduğuna vurgu yapan Ala, şöyle devam etti:

"Askerlerin bir tabiri vardır, 'Eğer bir komutan taşın arkasına saklanırsa, ordusu dağın arkasına saklanır.' İşte o komutan 15 Temmuz gecesi, Başkomutanımız, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan taşın arkasına saklanmadı. Aksine, taşın önüne geçti. Milletine, ordusuna dedi ki, 'Düşman FETÖ, havaalanlarına, meydanlara inip savaşın.' Ve savaş böyle kazanıldı. Eğer Sayın Cumhurbaşkanımız o akşam o liderliği göstermeseydi İletişim Başkanımızın ve Meclis Başkanımızın dediği gibi belki de şu anda sizlerle konuşamıyor olacaktık."

"Demokrasi kazandı, halk kazandı' demişim"

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve 15 Temmuz Gazisi Turgut Aslan ise sözlerine paneli düzenleyenlere teşekkür ederek başladı.

FETÖ'yü terör örgütü olarak ilk kendisinin ilan ettirdiğini dile getiren Aslan, darbe girişiminden önce FETÖ'ye ilişkin silahlı terör örgütü olduğuyla ilgili 60 sayfalık rapor hazırladığını, bu rapor sebebiyle de terör örgütü tarafından infaz listesine alındığını kaydetti.

Darbe girişimi günü yaşadıklarını da anlatan Aslan, darbecilerin kendisinin ve korumasının ellerini bağladığını söyleyerek, "Ben, 'Bir su içeyim bari dedim', izin vermediler. Sonra korumam Hasan Gülhan'ın kafasına sıktılar, o şehit oldu. Ondan sonra benim de kafama sıkıp 'öldü' diye bıraktılar bir kenara. Özel harekatçı arkadaşlar beni bulmuşlar. Yakın diye beni Gazi'ye götürmüşler. 5 ay komada kalmışım. İlk uyandığımda 'Fetullah Gülen başarılı oldu mu? Başarılı olduysa halk kaybetti, demokrasi kaybetti' demişim. 'Başarılı olmadı' denilince derin bir 'oh' çekmişim. 'O zaman demokrasi kazandı, halk kazandı' demişim." ifadelerini kullandı.

"Amerikan Başkanının iradesinin üzerinde bir irade onu orada tuttu"

Milli Savunma Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüseyin Alptekin ise FETÖ'nün yenildiğini ancak ölmediğini kaydetti.

FETÖ'nün artık çok zayıfladığını, elebaşısının mental olarak da fiziki olarak da örgüte liderlik edebilecek durumda olmadığını belirten Alptekin, şöyle konuştu:

"Çok daha profesyonel, çok daha uluslararası bir ağ olduğunu görüyoruz. Bunu anlıyoruz da. Bunun verisi de elimizde var. Sekiz yıldır giden dosyalara rağmen halen daha bu kişi orada barındırılıyor, besleniyorsa, hatta bir Amerikan Başkanı, Donald Trump'ın da hem bu okulları kapattırmak hem de iade anlamında çabaları olmuştu, Amerikan Başkanının iradesinin üzerinde bir irade onu orada tuttu, barındırdı, besledi. O yüzden sadece Fetullah Gülen'in ölmesi, arkadaki irade bulunduğu müddetçe örgütü çökertmeyecek."