Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) bu yılın Mayıs’ını tarihin en sıcak ayı ilan ederken, bilim adamları, hava sıcaklığının Ocak ayından beri yüksek olduÄŸu 2014'ün dünyanın en sıcak yılı olabileceÄŸini bildiriyor.Çizilen bu kritik tabloyu oluÅŸturan nedenlerin en başında ise karbon salımı sonucu ortaya çıkan iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi geliyor. Yağışların olmadığı kış ayları ve normal seviyelerin üstünde seyreden kavurucu sıcaklar gibi etkilerini yaÅŸadığımız küresel ısınmanın önüne geçebilmek için tüm dünya karbon salımıyla ilgili yeni yol haritaları belirliyor.Ä°klim deÄŸiÅŸikliÄŸine yol açan karbon salımı ile mücadele için uluslararası bir anlaÅŸmanın zorunluluÄŸu konusunda herkes hemfikirken, Türkiye’de de bu konuda hazırlıklar, çalışmalar yapılıyor.Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim DerneÄŸi tarafından geçen Nisan ayında düzenlenen I. Ä°stanbul Karbon Zirvesi’nde karbon ve iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi konuları ilk kez Türkiye’de konunun tüm paydaÅŸlarıyla ve uluslararası saygın uzmanlarca tartışılarak Türkiye’nin ilgili alanda kapasite geliÅŸimi noktasında çok önemli katkılar ortaya kondu. Ä°lk zirvenin ardından bu kez Enerji VerimliliÄŸi DerneÄŸi iÅŸbirliÄŸiyle 3-4 Nisan 2015 tarihlerinde Karbon Zirvesinin ikincisinin yapılacağı belirtilirken, yaÅŸanan olumsuz iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi nedeniyle zirve hazırlıklarının da ÅŸimdiden baÅŸladığı ifade edildi.Küresel iklim deÄŸiÅŸikliÄŸinin geleceÄŸi tehdit eden en büyük sorunlardan biri olarak görüldüÄŸünü kaydeden Ä°stanbul Karbon Zirvesi Komite BaÅŸkanı Prof. Dr. Etem Karakaya, bu yıl ülkemizde yaÅŸanacak en büyük sorunun küresel ısınma kaynaklı kuraklık ve su sıkıntısı olacağına iÅŸaret etti.Türkiye’nin 2012 yılı sera gazı envanterine göre iklim deÄŸiÅŸikliÄŸine yol açan sera gazı emisyonlarının 1990 yılına göre yüzde 133 oranında artarak 440 milyon ton karbondioksit eÅŸdeÄŸerine ulaÅŸtığını söyleyen Prof. Dr. Karakaya, “Elde edilen bilgiler günümüzdeki toplam karbon salınımı oranının yarısının son 25 yılda üretildiÄŸini gösteriyor. ABD hükümetinin açıkladığı raporlara göre 2010-2040 yılları arasında dünyanın mevcut enerji ihtiyacı yüzde 50 daha da artacak” dedi.Sera gazı azaltımı politikalarının yanı sıra bir diÄŸer önemli konunun da iklim deÄŸiÅŸikliÄŸine uyum olduÄŸunu belirten Prof. Dr. Karakaya, “Bu yıl sıcaklıklar mevsim normallerinin üzerinde seyrediyor. Ocak itibariyle neredeyse hiç kar yaÄŸmadı. Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) 2014 Mayıs ayını “tarihin en sıcak ayı” olarak ilan etti. Bu yıl dünya tarihinin en sıcak yılını yaÅŸayabiliriz” diye konuÅŸtu.“Küresel ısınma siyasetin de gündemi olmalı”Çok sayıdaki ülke gibi Türkiye’nin de küresel ısınmanın olumsuz etkilerini oldukça ÅŸiddetli yaÅŸadığını dile getiren Karakaya, “Türkiye iklim deÄŸiÅŸikliÄŸinden en fazla etkilenen ülkeler arasındadır. Bu yıl kış yaÅŸamadık dersek yanlış olmaz. Yeterince kar yaÄŸmaması çok ciddi bir sorun. Karbon salımı ve kuraklık ÅŸu an dünyanın en önemli gündem maddesi olmalı. Sadece çevre ve enerji sektörleri deÄŸil, siyasetin de ana gündeminde bu konu yer almalı. Türkiye’nin de diÄŸer ülkeler gibi iklim deÄŸiÅŸikliÄŸine yol açan karbon emisyonu azaltımıkonusunda somut önerilerini hazırlayarak, yeni bir iklim anlaÅŸması konusunda önemli hazırlıkların yapıldığı 2015 Paris Ä°klim Zirvesi’ne kadar sunması gerekiyor” dedi.Tarımsal veriler iç karartıcıYağışların azalması ve yüksek sıcaklıkların yaÅŸanması sonucunda barajlardaki su seviyelerinin rekor sayılabilecek düzeyde azaldığına deÄŸinen Karakaya, dünyadaki ortalama sıcaklığın her geçen gün arttığını ve bu sürecin doÄŸal bir deÄŸiÅŸim olmadığını söyledi.Özellikle bu yıl yağışların azlığı nedeniyle tarımsal ürünlerin azaldığını dile getiren Prof. Dr. Karakaya, “Malatya’da kayısı üretimi geçen yıla göre yüzde 90 oranında azaldı. GeçtiÄŸimiz yıl buÄŸday üretimi 23 milyon tona ulaşırken, bu yıl bu miktar 17 milyon tona düÅŸtü. Sulu arazilerde kullanılan yoÄŸun su tüketimi etkisiyle de yer altı suları ve ırmaklar kuruma seviyesine geldi. Sulu olmayan arazilerde ise çiftçiler neredeyse hiç mahsul alamadılar. Bu durum da, gelecekte yaÅŸanması muhtemel ciddi su sorunlarının habercisi. Bu nedenle Türkiye’nin iklim deÄŸiÅŸikliÄŸine uyum politikaları geliÅŸtirip, su kullanımı, bölgelere göre ürünçeÅŸitlendirmesi konusunda ciddi önlemler almalı” ÅŸeklinde konuÅŸtu.II. Ä°stanbul Karbon Zirvesi’nde dünyayı tehdit eden iklim deÄŸiÅŸikliÄŸine neden olan karbon salımını azaltmaya yönelik konularının tüm detaylarıyla masaya yatırılacağını ifade eden Adnan Menderes Üniversitesi ÖÄŸretim Üyesi Prof. Dr. Etem Karakaya, ÅŸunları söyledi:“I. Ä°stanbul Karbon Zirvesi sadece ülkemizde deÄŸil uluslararası camiadan da büyük ilgi gördü. Bu nedenle yakın zamanda Dünya Bankası küresel ölçekte “karbona fiyat konulması” baÅŸlıklı kampanyası için Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim DerneÄŸimizden destek istediler. Bu anlamda desteÄŸimizle birlikte Dünya Bankası da karbonun fiyatlanması, emisyon ticareti gibi konularda 2. zirvede bizlere destek saÄŸlayacaklar.Ä°lgili kamu kuruluÅŸlarını ve enerji yoÄŸun sektörleri ilgilendiren, uluslararası müzakerelerin geleceÄŸi, temiz teknolojilere geçiÅŸ, karbon piyasaları gibi önemli konuları partnerimiz Enerji VerimliÄŸi DerneÄŸi’nin katkılarıyla detaylı bir ÅŸekilde zirvede tartışacağız. Bu baÄŸlamda geleceÄŸe yönelik ülkemizdeki tüm paydaÅŸları yapılması gerekenler noktasında hazırlamaya devam edeceÄŸiz. Bu zirve ile karbon ve iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi konuları ilk kez Türkiye’de konunun tüm paydaÅŸlarıyla ve uluslararası saygın uzmanlarca tartışılarak Türkiye’nin ilgili alanda kapasite geliÅŸimi noktasında çok önemli katkılar ortaya kondu. Ä°klim deÄŸiÅŸikliÄŸi dünyayı tehdit etmeye devam ettikçe çözüm amaçlı toplantılarımızı artırarak devam etmeyi planlıyoruz.”Kaynak: AA
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.