ABD sözünü tutmak isterse

Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, NTV'de katıldığı bir programda, gündeme iliÅŸkin soruları yanıtladı.

"Ambargo kararı uygulayan ülkelerin Katar'a gönderdikleri talep listesinde Katar'daki Türk askeri üssünün kapatılması da var. Ne dersiniz?" sorusu üzerine Işık, arzularının sorunların bir masanın etrafında oturulup konuÅŸularak çözülmesi olduÄŸunu vurguladı.

Bu yapılırken de ikili iliÅŸkilerin mümkün olduÄŸu kadar zarar görmeyeceÄŸi bir üslup ve yöntemin olmasının gerektiÄŸine iÅŸaret eden Işık, "Böyle bir talep varsa ki ben henüz o talebi resmi olarak görmedim, bu tabii ikili iliÅŸkilere müdahale anlamı da taşıyabilir." dedi.

Katar'daki Türk askeri üssünün hem Katar'ın hem de bölgenin güvenliÄŸi için önemli olduÄŸunun altını çizen Işık, "Orada bölgenin güvenliÄŸinden taviz verme bir çeliÅŸki de oluÅŸturabilir." diye konuÅŸtu.

"Katar'da büyük bir Amerikan üssü de var, Türk askeri üssünün kapatılması neden ÅŸartlar içinde?" sorusu üzerine Işık, bunun biraz da ülkeler arasındaki güç iliÅŸkisinin bir tezahürü olabileceÄŸini ifade etti. Işık, "Net olarak bilemiyorum, metni de görmedim. Ama Katar'daki Türk üssü, hem Katar askerinin eÄŸitimi hem Katar ve bölgenin güvenliÄŸi amacıyla yapılan bir faaliyettir. Bundan hiçbir ülkenin rahatsız olmaması lazım. Aksine Türk üssünün orada güçlenmesi, Körfez bölgesinin güvenliÄŸi açısından son derece önemli bir adım olur." deÄŸerlendirmesinde bulundu.

Bakan Işık, "Åžu anda bu askeri anlaÅŸmanın yeniden masaya getirilmesi ihtimali var mı?" sorusuna da "Böyle bir ihtimal bizim açımızdan ÅŸu anda yok." yanıtını verdi.

"Olumlu bir adım olarak değerlendiriyorum"

"ABD Savunma Bakanı'ndan YPG'ye verilen silahlarla ilgili mektup geldi. DAEÅž mücadelesi kazanıldıktan sonra toplanacağına iliÅŸkin güvenceler var. Türkiye tatmin edici buldu mu?" sorusu üzerine Işık, bunu olumlu bir adım olarak deÄŸerlendirmek durumunda olduklarını söyledi.

Mektubun, Amerika'nın Türkiye'nin hassasiyetlerini en azından dikkate aldığını göstermesi bakımından önemli olduÄŸunu belirten Işık, ÅŸunları kaydetti:

"Bunu biz bir olumlu geliÅŸme olarak deÄŸerlendiriyoruz. Biz baÅŸlangıçtan beri gerek eski Savunma Bakanı Carter ile gerekse yeni Savunma Bakanı ile ABD'nin YPG ile kurduÄŸu iliÅŸkinin doÄŸru bir iliÅŸki olmadığını, bir terör örgütüyle mücadele ederken, baÅŸka bir terör örgütünün kullanılmasının hem ilkesel olarak hem de açacağı yeni sorunlar açısından kabul edilemez olduÄŸunu, bütün bunları defalarca konuÅŸtuk. BaÅŸlangıçtaki tavırları çok daha farklıydı ama zaman içerisinde Türkiye'nin endiÅŸelerini anladıklarını ifade etmeye baÅŸladılar. Bu mektup ta bu açıdan olumlu bir geliÅŸim.

En azından ABD'nin bu noktada kendisini bir taahhüt altına yazılı olarak almasını biz olumlu karşılıyoruz. Ama tabii ki bütün sonuçları sahada göreceÄŸiz. Bu mektubun gereÄŸinin yerine getirilip getirilmeyeceÄŸini sahada göreceÄŸiz. Bu süreç, zor bir süreç. Bu süreç içerisinde mesela daha önce ABD, Menbiç'te verdiÄŸi sözü tutmadı. Biz bunu not ettik ve her görüÅŸmemizde, 'bakın siz bize bu sözü verdiniz, Menbiç'ten PYD, YPG unsurlarının çekileceÄŸi taahhütünü verdiniz ama bu sözünüzde durmadınız.' Åžimdi bu bizim açımızdan bir yazılı taahhüttür. Bu yazılı taahhütü alacağız ve bundan sonraki bütün adımları bu taahhütlere göre deÄŸerlendireceÄŸiz. Bu mektubu olumlu bir adım olarak görüyorum. Ama uygulamanın esas olduÄŸunu da çok net olarak ifade ediyorum."

 "ABD dağıttığı silahları toplamak isterse bunu yapabilecek imkanı var"

"O uygulama kolay olacak mı?" sorusuna ise Bakan Işık, şu yanıtı verdi:

"EÄŸer ABD bu iÅŸi yapmak isterse, yüzde 100 baÅŸarılı olmazsa bile büyük oranda baÅŸarılı olur. Burada önemli olan isteyip istemediÄŸi. EÄŸer ABD dağıttığı silahları toplamak isterse, bunu yapabilecek imkanı var. Ama dağıttıktan sonra birtakım bahanelerle bizi 'ya iÅŸte ÅŸöyle oldu, böyle oldu, yan yattı, çamura battı' gibi bir yaklaşımla oyalarsa, bu hiç bir zaman olaya iyi niyetli yaklaşım anlamına gelmez. EÄŸer ABD, 'ben bu silahları Rakka operasyonuyla ilgili iÅŸim bittikten sonra toplayacağım' diyorsa, bunu yapmak durumunda. Yani sözünü tutmak isterse büyük oranda tutar. Belki yüzde 100 olmaz ama büyük oranda tutar. Bunu da uygulamada göreceÄŸiz. Biz bunun takipçisi olacağız."

"Karşılıklı görüÅŸmemiz çarÅŸamba günü olacak"

Mektuptan önce silahlarla ilgili gelen envanter raporuna iliÅŸkin bir soru üzerine Işık, burada "ÅŸu silahtan ÅŸu kadar, ÅŸundan ÅŸu kadar" ÅŸeklinde genel bilgilerin yer aldığını ifade ederek, bu konuda basına yansıyan ile kendilerine gelen mektuptaki bilgilerin tam örtüÅŸmediÄŸine dikkati çekti.

Gelecek hafta çarÅŸamba günü NATO Savunma Bakanları toplantısında ABD Savunma Bakanı James Mattis ile bir araya geleceÄŸini bildiren Işık, orada uzun bir görüÅŸmeleri olacağını ve randevu tarihinin netleÅŸtiÄŸini söyledi. Işık, "Karşılıklı görüÅŸmemiz çarÅŸamba günü olacak. Orada da basına yansıyanlarla bize gelen mektubu karşılaÅŸtıracağız." dedi.

"Basına zırhlı ve büyük araçlar olduÄŸu da yansıdı. Onlar mı yok?" sorusu üzerine Işık, ÅŸunları söyledi:

"Gelende bir kısım zırhlı araçlar var. Bize bilgi olarak veriliyor ama basına yansıyan adetler ile bize gelen adetler arasında tutarsızlık var. Bunları ABD Savunma Bakanı ile oturacağız, konuÅŸacağız. Sizin bir kere bu taahhütten sonra bize gönderdiÄŸiniz bilgiyle, basına yansıyan bilgiler arasında fark var. Bundan sonra da belki PYD'ye verilen silahların toplanmasına yönelik birlikte bir mekanizma oluÅŸturabilir miyiz, ona da bakacağız. Bunu çarÅŸamba günü Brüksel görüÅŸmesinde ele alacağız."

"Üç ay içerisinde yapacağız"

Milli Savunma Bakanı Işık, Resmi Gazete'nin mükerrer sayısında yer alan 691 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede çok önemli bir maddenin olduÄŸunu vurgulayarak, FETÖ firarilerine yönelik gelecekte hukuki bir boÅŸluk doÄŸmaması ve firarilerin kanun karşısında koruma altına girmemeleri için önemli bir düzenleme yaptıklarını bildirdi. 

Işık, "Helikopterlere Engel Tanıma Sistemi" projesinin 2005 yılında baÅŸladığını, ancak "mükemmelini yapalım hastalığı" nedeniyle projelerin sürekli geciktiÄŸini söyledi. 

Şırnak'ta 13 askerin ÅŸehit olması sonrasında bu projenin son durumunu deÄŸerlendirdiklerini anlatan Işık, "Helikopterlere takılacak bir sistem var. Hemen talimat verdik; 'Bu sistemi, önce tablet bilgisayarlara aktaralım. Tablet bilgisayarlara, GPS modüllerini yükleyelim. Helikopterlere portatif olarak hemen koyalım.' Bunu 3 ay içerisinde yapacağız." diye konuÅŸtu. 

"YAÅž hazırlıklarını askerlerle birlikte yürütüyoruz"

Kamuoyundaki "Yüksek Askeri Åžura'da söz sahibi sadece siviller mi olacak?" ÅŸeklindeki soru iÅŸaretlerinin hatırlatılması üzerine Işık, askerlik mesleÄŸinin ihtisas gerektiren bir meslek olduÄŸuna deÄŸindi. Işık, "Demokratik bir ülkede son sözü siviller söyler. Bu tartışma götürmez bir gerçektir. Ama siviller son sözü söylerken askerlerle çok yakın bir çalışma içerisinde bulunurlar. Askerlerin görüÅŸlerini alırlar. O görüÅŸleri her yönüyle deÄŸerlendirirler. Sonuçta bir karar verirler." dedi.

Yüksek Askeri Åžuranın sekreteryasını Milli Savunma Bakanlığının yürüttüÄŸünü hatırlatan Işık, "Burada hiç kimsenin tereddüdü olmasın. Bu sivillerin sorumluluÄŸundadır. Ama siviller bu kararları kesinlikle askeri gereklilikleri dikkate alarak almak durumundadır. Åžu anda da iyi bir koordinasyon, güçlü bir çalışma var aramızda." deÄŸerlendirmesinde bulundu. 

Kuvvet Komutanlarının görev süresini uzatıp uzatmama yetkisinin hükümette olduÄŸunu anımsatan Işık, hükümetin CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan ile konuyu deÄŸerlendirerek karar alacağını dile getirdi. 

Fikri Işık, Yüksek Askeri Åžura hazırlıklarının askerlerle birlikte yürütüldüÄŸünün de altını çizdi. 

"TSK'da bir harekat kabiliyetleri kalmadı"

TSK içindeki FETÖ yapılanmasının belinin kırıldığını, sistematik olarak faaliyet gösteremeyecek hale getirildiÄŸini belirten Işık, "Ancak bu temizliÄŸin tamamen bittiÄŸi anlamına gelmez. Her gelen yeni bilgiyi deÄŸerlendiriyoruz." dedi. 

Yeni ihraçların olabileceÄŸine iÅŸaret eden Bakan Işık, FETÖ mensuplarının kedisini saklayabileceÄŸini ve bunlarla karşılaÅŸtıklarını söyledi.

"TSK'de bir harekat kabiliyetleri kalmadı" diyen Işık, ancak bunun TSK'den tamamen temizlendiÄŸi anlamına da gelemeyeceÄŸini, temizlik çalışmasının süreceÄŸini kaydetti.

"Dün yayınlanan KHK'de milli güvenliÄŸi tehdit edenlere yönelik bir askerlik düzenlemesi var. Amaç nedir?" sorusu üzerine Işık, "Burada diyelim ki polisler, 10 yıllık görev süresini doldurana kadar bir ÅŸekilde askerlikten ayrılırsa, bu kiÅŸilerin tekrar askerlik yükümlülüÄŸü geri geliyor. AskerliÄŸini yapmak zorunda. Herhangi bir sebeple askerlikten muafiyet varsa, o sebep ortadan kalkmışsa muafiyet ortadan kalkıyor." yanıtını verdi.

"Buradaki celpleri bölme kararı, FETÖ'den yargılananların cezaları bittikten sonra toplu olarak askere alınmamaları, bir kitlesel durum olmasın diye mi yapıldı?" sorusuna karşılık Işık, bunun teknik bir düzenleme olduÄŸunu belirtti.

Bakan Işık, "Hem de sizin o söylediÄŸiniz mahzurun ortaya çıkmaması için uygulayıcının gerekli gördüÄŸü zaman gerekli düzenlemeleri yapabilmesine yönelik bir hukuki düzenleme." diye konuÅŸtu.

"Suriye'de çatışmasızlık bölgelerine" iliÅŸkin bir soru üzerine ise Bakan Işık, "Çatışmasızlık bölgesi olarak ilan edilen 5 bölgede, çatışmasızlığın temini için garantör ülkelerin askerlerinin konuÅŸlandırılması var. Teknik detayları askerler çalışıyorlar. Åžu anda bizim askerlerimiz hem Rusya hem de Ä°ran ile bu konuda çalışmasını sürdürüyor. Ä°stihbarat birimleri nerede, hangi riskler var, bunların üzerinde çalışıyorlar." açıklamasında bulundu.

Fikri Işık, "Sınırda bir hareketlilik var. Özellikle PYD'nin, sivillerin de bulunduÄŸu bazı bölgelere top atışı yapmasıyla paralel ortaya çıktı. Orada yeni bir askeri yapılanma içerisinde miyiz?" sorusu üzerine ÅŸu yanıtı verdi:

"Türkiye, bölgede PYD'nin şımarık çocuk olmasına müsaade etmeyecek. Böyle ben her istediÄŸimi yaparım, istediÄŸim zaman ÅŸunu yaparım, bunu yaparım. Türkiye'ye yönelik en küçük bir tehdit, angajman kuralları gereÄŸince karşılanacak, karşılığını bulacak. Hiç orada tereddüt yok. Burada PYD, YPG terör örgütünün Türkiye'ye yönelik en küçük bir hareketi anında cezalandırılacak. EÄŸer bu bizim kendi sınırlarımız içerisinde karşılanmıyorsa, o zaman gereÄŸi yapılacak. Bunu biz ABD dahil, herkese söyledik. Bu konuda herkesin dikkatli olması ve kesinlikle terör örgütünün Türkiye'ye yönelik hasmane bir tavrının en sert ÅŸekilde cezalandırılacağının bilinmesi gerekiyor. Åžu andaki bütün hazırlıklar buna yönelik."

"Duvar, temmuz ayının sonunda bitmiş olacak"

"Hudut birliklerinin ya da karakolların takviye edilmesi amacıyla mı bu hareketlilik?" sorusunu ise Işık, ÅŸöyle yanıtladı:

"Önümüzdeki süreçte, Rakka operasyonundan sonra oluÅŸacak riskler ve tehditler ÅŸimdiden deÄŸerlendiriliyor ve ona yönelik atılması gereken adımlar belli bir takvim içerisinde atılıyor. Duvar bitmek üzere, bu temmuz ayının sonunda bitmiÅŸ olacak. Yeni sınır entegre güvenlik sistemini baÅŸlattık. 6 ay içerisinde belirli bir sınırda tüm teknolojik imkanların devreye alındığı ve 24 saat geniÅŸ bant gözetleme kameralarıyla, gerektiÄŸinde insansız hava araçlarıyla tamamen sınırın 24 saat kontrol altına alındığı bir pilot uygulamayı hayata geçiriyoruz."

"BaÅŸbakanlık, geliÅŸmiÅŸ ülkelerin tecrübelerini inceledi"

"MÄ°T'in, TSK içinde istihbarat yapabilmesine yönelik bir düzenlemenin gündemde olup olmadığına" iliÅŸkin bir soru üzerine Işık, "Åžu anda MÄ°T ile yakinen çalışıyoruz. Ama kışla içerisinde istihbarat toplama konusu, askerlerle MÄ°T arasında uzun süredir tartışılmış bir konu. Bununla ilgili dünyada uygulanan örnekler var." dedi.

Dünyada geliÅŸmiÅŸ ülkelerin tecrübelerini BaÅŸbakanlığın ciddi bir ÅŸekilde incelediÄŸini anlatan Işık, Türkiye'ye en uygun kararın verileceÄŸini ifade etti.

"Bedelli askerlik gündemde yok"

Türkiye'nin terör örgütleriyle mücadele ettiÄŸini hatırlatan Işık, böyle bir dönemde bedelli askerin gündeme gelmesinin dahi askerlerin moralini bozacağını belirtti.

Hükümetin gündeminde bedelli askerlik konusunun bulunmadığını açıklayan Bakan Işık, "Terörle mücadele sürerken, bedelli askerliÄŸin konuÅŸulmasının dahi doÄŸru olmadığını düÅŸünüyorum." deÄŸerlendirmesinde bulundu.