AB'de Rusya'ya yaptırım çatlağı
AB’ye maliyeti 100 milyar avroyu bulan Rusya'ya yönelik yaptırımlar, Birlik içerisinde çatlağa yol açtı
Rusya'ya Ukrayna krizi nedeniyle Avrupa BirliÄŸi (AB) tarafından uygulanan yaptırımlar, yaptırımlardan ekonomileri zarar gören pek çok ülke tarafından eleÅŸtiriliyor.
Ukrayna'da Rusya yanlısı milis güçler ile Ukrayna silahlı kuvvetleri arasındaki çatışmaların son dönemde yeniden tırmanması, AB ülkelerinde Rusya'ya uygulanan ekonomik yaptırımların, çatışmaların sona erdirilmesi ve taraflar arasındaki Minsk AnlaÅŸması'na uyulmasına katkı saÄŸlamadığı ve AB ülkelerinin ekonomilerine büyük zarar verdiÄŸi eleÅŸtirilerine neden oluyor.
AB ülkelerinin, Rusya'ya, 2014 yılı ÅŸubat ayında Ukrayna'ya müdahalesi nedeniyle uygulanan yaptırımlardan ve Rusya'nın karşı yaptırımlarından kaynaklanan ekonomik kaybının 100 milyar avroyu bulabileceÄŸi bildiriliyor.
Rusya; ABD, AB, bazı diÄŸer ülkeler ve uluslararası örgütlerin uyguladığı yaptırımlara yanıt olarak ilk etapta ABD, AB, Norveç, Kanada ve Avustralya'dan gıda alımını tamamen durdurmuÅŸtu. Yaptırımlar daha sonra pek çok konu ve alanda karşılıklı olarak ağırlaÅŸtırılmıştı.
Avrupa BirliÄŸi en son geçen yıl eylül ayında aldığı kararla Rusya'ya yaptırımları 31 Temmuz 2017'ye kadar uzatmıştı.
Yaptırımlar Rusya ekonomisini olumsuz etkilerken, ülkede 2014'te yaÅŸanan ve etkileri halen süren mali krize de ortam hazırladı. Yaptırımlar dolayısıyla Rusya ve Rus özel sektörünün dışarıdan kredi bulamaması, Merkez Bankasının döviz rezervlerinde erimeye ve rublede düÅŸüÅŸe neden oldu.
Avusturya Ekonomik AraÅŸtırma Enstitüsünün (WIFO) Haziran 2015 tarihli raporunda, yaptırımların AB'ye maliyetinin 100 milyar avro civarında olacağı tahmininde bulunulurken, yaptırımlar nedeniyle AB'de 2 milyon kiÅŸinin iÅŸsiz kalabileceÄŸi bildirildi.
WIFO, yaptırımlardan dolayı AB ülkelerinin 2015 yılındaki doÄŸrudan kaybının 17,6 milyar avro olduÄŸu, bu ülkelerde 400 bin kiÅŸinin ise iÅŸsiz kaldığı bildirildi. AraÅŸtırmada yaptırımların dolaylı zararlarına ise yer verilmedi. Ancak Rusya'ya uygulanan yaptırımlar AB'de daha çok enerji, tarım ve havacılık gibi sektörleri etkiledi.
Rusya Ekonomik GeliÅŸme Bakanı Aleksey Likhachev 2016 yılı haziran ayında yaptığı açıklamada, Rusya'nın yaptırımlar dolayısıyla 2015'teki kaybının 25 milyar avro olduÄŸunu bildirmiÅŸti.
Rusya ekonomisi 2015'te yüzde 3.7 küçülmüÅŸ, AB'den Rusya'ya ihracatta da Temmuz 2014-Haziran 2015 tarihleri arasında yüzde 36 düÅŸüÅŸ kaydedilmiÅŸti. Petrol ÅŸirketi Exxon Mobil Åžubat 2015 ayında yaptırımlar dolayısıyla 1 milyar dolar kaybettiÄŸini duyurdu.
Yaptırımların 2016 yılı etkileri konusunda ise genel bir araÅŸtırma ve açıklama henüz bulunmuyor.
Yaptırımların kaldırılması talepleriSon dönemde yaptırımlardan olumsuz etkilenen pek çok AB üyesi ülke tarafından yaptırımların kalkması talebi daha net bir ÅŸekilde dile getirilmeye baÅŸlarken, özellikle Ä°ngiltere, Fransa ve Almanya taraflar arasındaki Minsk AnlaÅŸması'nın tam olarak uygulanmasını yaptırımların kalkması için ön koÅŸul olarak öne sürüyor.
Kırım'ın Rusya tarafından ilhakı ve Ukrayna'da meydana gelen çatışmaların ardından taraflar, Ukrayna'nın Donbass bölgesinde ateÅŸkes saÄŸlanması için Fransa ve Almanya'nın dahil olduÄŸu Avrupa Güvenlik ve Ä°ÅŸbirliÄŸi TeÅŸkilatı (AGÄ°T) gözetiminde bir toplantı gerçekleÅŸtirmiÅŸ ve 5 Eylül 2014 tarihindeki Minsk AnlaÅŸması'nı imzalamışlardı. AnlaÅŸmanın tam olarak uygulanamaması ve çatışmaların devam etmesi, Minsk'te 11 Åžubat 2015'te Ukrayna, Rusya, Fransa ve Almanya liderlerinin hazır bulunduÄŸu toplantıda Minsk II olarak bilinen yeni bir uzlaşı paketinin benimsenmesine yol açtı.
Minsk AnlaÅŸması'nın iyi bir ÅŸekilde uygulanamaması ve yaptırımların AB ve Rusya'ya ekonomik açıdan büyük zarar vermesi yaptırımların etkinliÄŸinin yeniden sorgulanmasına neden oldu.
Ukraynalı yetkililer yaptırımların faydalı ve bölgedeki Rusya askeri operasyonlarının durmasına neden olduÄŸunu öne sürse de Ä°talya baÅŸta olmak üzere Macaristan, Bulgaristan, Avusturya, Yunanistan, Çek Cumhuriyeti ve Slovakya gibi ülkeler yaptırımlar konusuna daha eleÅŸtirel yaklaÅŸarak, yaptırımların faydalı olmadığını savunuyor.
Ä°TALYAÄ°talya, AB içerisinde Rusya ile siyasi, ekonomik ve ticari bakımdan diÄŸer birlik ülkelerine nazaran çok daha yakın iliÅŸkilere sahip olmasıyla dikkati çekiyor. Bu durumu nedeniyle Ä°talya, Rusya’ya birlik tarafından uygulanan ambargolara uymakla birlikte, bunların çözüm olmadığını öne sürüyor.
Hükümet politikası olarak Rusya’ya ambargo uygulamaktansa diyalogla çözüm arayışına gidilmesi tezini sık sık dile getiren Ä°talya, bu hususta son olarak AB’nin geçen ekim ayındaki liderler zirvesinde Halep’e yönelik Rus bombardımanı dolayısıyla bu ülkeye yeni yaptırımlar uygulanmasını veto etmiÅŸti. Yeni yaptırımların beklendiÄŸi söz konusu zirveden dönemin Ä°talya BaÅŸbakanı Matteo Renzi’nin itirazları dolayısıyla AB sadece kınama kararı çıkartabilmiÅŸti.
Ä°talya'nın o zamanki DışiÅŸleri Bakanı, ÅŸimdinin BaÅŸbakanı Paolo Gentiloni ise yaptırımlar konusundaki bir açıklamasında "Yaptırımlar çatışmanın sona erdirilmesi için bir çözüm deÄŸil." ifadelerini kullanmıştı.
Ä°talya’da iktidarın Rusya’ya yönelik ambargoya karşı çıkma tavrını muhalefet partileri de destekliyor. Zira Ä°talyan muhalefet partilerinin de Rusya ile sıkı iliÅŸkiler içinde olduÄŸu görülüyor. Özellikle, eski baÅŸbakanlardan ve Forza Italia Partisi lideri Silvio Berlusconi’nin Rusya Devlet BaÅŸkanı Vladimir Putin ile dost olması ve sık sık görüÅŸmeleri, aynı ÅŸekilde bir diÄŸer saÄŸ parti Kuzey BirliÄŸi Partisi lideri Matteo Salvini’nin de Rusya’da sık sık temaslarda bulunması buna örnek gösteriliyor.
MACARÄ°STANMacaristan da Rusya'ya uygulanan yaptırımlara muhalefet eden ülkelerden. Macaristan BaÅŸbakanı Viktor Orban 23 Ocak'ta BudapeÅŸte'de katıldığı bir konferansta yaptığı konuÅŸmada, Rusya'ya uygulanan ambargonun baÅŸarısız olduÄŸunu bu yüzden tekrar deÄŸerlendirilmesi gerektiÄŸini belirterek, ''Rusya, 'Batı'nın izolasyon ve sistem çökertici' olan düÅŸük petrol fiyatları, yaptırımlar, 'özgür ve tarafsız' sivil toplum kuruluÅŸları gibi denemelerine raÄŸmen hayatta kalmayı baÅŸardı.'' ÅŸeklinde konuÅŸtu.
Orban, yaptırımlarla ilgili olarak ayrıca, "Avrupa kendi ayağına sıktı." ifadelerini kullandı.
Macaristan DışiÅŸleri ve Dış Ticaret Bakanı Peter Szijjarto, geçtiÄŸimiz günlerde bir gazeteye verdiÄŸi röportajda, Rusya'ya uygulanan yaptırımların faydadan çok zarar verdiÄŸini, dolayısıyla Macar ekonomisinin olumsuz etkilendiÄŸini belirterek, ''Rakamlara göre Macaristan üç yıl içinde ihracat alanında 6,5 milyar dolarlık kayba uÄŸradı. Macaristan'ın yıllık 90 milyar dolarlık ihracatı göz önüne alınırsa bunun ciddi bir kayıp olduÄŸu ortaya çıkıyor.'' dedi.
Rusya ile olan iliÅŸkilerde AB'nin genelde Amerika'yı takip ettiÄŸini savunan Szijjarto, nisan ayında düzenlenecek olan AB zirvesinde ambargonun yumuÅŸatılmasını beklediÄŸini söyledi.
DiÄŸer taraftan, Macaristan Ulusal Meclisinde ikinci büyük parti konumundaki Jobbik de Rusya'ya uygulanan ambargoyu sert bir ÅŸekilde eleÅŸtiriyor.
BULGARÄ°STANBulgaristan'ın eski BaÅŸbakanı Boyko Borisov ise bir açıklamasında, "Rusya yaptırımlardan etkilendi mi bilmiyorum ama Bulgaristan çok kötü bir biçimde etkilendi." dedi.
Ülkede Rusya yanlısı olarak bilinen Bulgaristan Sosyalist Partisinin (BSP) desteÄŸi ile seçilen Bulgaristan CumhurbaÅŸkanı Rumen Radev ise 22 Ocak'ta göreve baÅŸlamadan önce, yaptığı ilk açıklamaları ile ülkenin siyasi ekseninin Rusya’ya doÄŸru kayabileceÄŸi yönünde mesajlar vermiÅŸti.
Kırım’ın "fiiliyatta" Rusya’nın olduÄŸunu söyleyen Radev, "Kırım’a gitmek üzere kimden vize alacaksınız?" sorusunu yöneltmiÅŸti.
Radev, Brüksel’e yaptığı ilk ziyaretinde de Rusya yanlısı ve yaptırım karşıtı açıklamalar yapmıştı.
AVUSTURYAAvusturya BaÅŸbakanı Christian Kern konuya iliÅŸkin Kurier gazetesine verdiÄŸi demeçte, Rusya’ya karşı yaptırımların uzatılmasından yana olmadıklarını, Rusya’nın Avrupa için önemli bir ticari ortak olduÄŸunu belirtti.
Kern, yaptırımların ne kadar faydalı olup olmadığının düÅŸünülmesi gerektiÄŸine dikkati çekerek, Avusturya’nın Rusya’ya tarihten gelen bir minnettarlığının olduÄŸunu anımsattı.
Avusturya DışiÅŸleri Bakanı Sebastian Kurz ise, Der Spiegel dergisine yaptığı açıklamada, Avusturya’nın AGÄ°T dönem baÅŸkanlığı süresince, Rusya ile diyaloÄŸun artırılması ve yaptırımların hafifletilmesi yönünde çalışacağını söyledi.
Kurz, Avrupa BirliÄŸi’nin yaptırımlar ile cezalandırıcı deÄŸil, daha ziyade özendirici, teÅŸvik edici bir tutum sergilemesi gerektiÄŸini ileri sürdü.
Avusturya’da aşırı saÄŸcı partiler FPÖ ve Team Stronach, geçen aylarda parlamentoya Rusya’ya uygulanan yaptırımların kaldırılması yönünde bir önerge sunmuÅŸ, ancak bu iki partinin dışındaki 4 parti konuya sıcak bakmamıştı.
Yunanistan BaÅŸbakanı Aleksis Çipras ise, "Yunanistan Rusya'ya uygulanan Batı yaptırımlarını desteklememektedir. Yaptırımlar yeni bir soÄŸuk savaşın baÅŸlaması riskini taşıyor." dedi.
Çek Cumhuriyeti CumhurbaÅŸkanı Milos Zeman ve Slovakya BaÅŸbakanı Robert Fico ise yaptıkları açıklamalarda yaptırımların kaldırılması gerektiÄŸini bildirdi.
Ä°ngiltere, Fransa ve Almanya'nın Minsk AnlaÅŸması'na uyulması ÅŸartıİngiltere, Suriye ve Ukrayna'daki durumun iyileÅŸememesinde Rusya'nın rolünün etkili olduÄŸunu ve Rusya'ya yönelik yaptırımların devam etmesinin gerekliliÄŸini bildirirken, ancak Rusya'yı köÅŸeye itmenin doÄŸru olmayacağını savunuyor.
Ä°ngiltere DışiÅŸleri Bakanı Boris Johnson, geçen ay Ä°ngiliz Parlamentosunun alt kanadı Avam Kamarasında düzenlenen oturumda Rusya Devlet BaÅŸkanı Vladimir Putin'in Suriye'deki politikalarının hiçbir zaman destekçisi olmadığını dile getirerek, "Rusya'nın yürüttüÄŸü siber savaÅŸa ve Batı Balkanlarda yaptıklarına baktığınızda, iyi ÅŸeyler yapmadığı aÅŸikar. Ancak, Rusya ile çalışabileceÄŸimiz bazı alanlar olabileceÄŸini anlamamız da önemli." diye konuÅŸmuÅŸtu.
Rusya'ya yönelik yaptırımların devam etmesinin gerekliliÄŸini ifade eden Johnson, Avrupa'daki diÄŸer ülkelerin ise Ä°ngiltere kadar Rusya üzerine baskı uygulamadığını savunarak, "Rus devletinin, siber savaÅŸ gibi bazı kirli numaraları kullandığını biliyoruz. Ancak, Rusya'yı köÅŸeye itmenin ve ÅŸeytanlaÅŸtırmanın doÄŸru olmayacağını düÅŸünüyorum. Dolayısıyla hem iliÅŸki kurmayı hem de ihtiyatı barındıran iki yönlü bir strateji uygulanmalı." ifadelerini kullanmıştı.
Ä°ngiliz bakan ayrıca, bu hafta Ukrayna'nın doÄŸusunda çatışmalardaki yoÄŸunlaÅŸmaya iliÅŸkin olarak da, "Rusya'ya yönelik yaptırımlar, Minsk AnlaÅŸması'ndaki yükümlülükler yerine getirilene kadar kaldırılamaz." demiÅŸti.​
FRANSAFransa da tıpkı İngiltere gibi Minsk Anlaşması'nın uygulanmasını Rusya'ya yaptırımların kaldırılması konusunda ilk şart olarak koşuyor.
Minsk AnlaÅŸmasının taraflarıyla sık sık telefonda görüÅŸen François Hollande, anlaÅŸmanın çok yavaÅŸ uygulandığını belirterek, "Yaptırımların kaldırılması ancak Minsk AnlaÅŸması tam olarak uygulandıktan sonra mümkün olabilir." demiÅŸti.
Tarafları Normandiya formatı görüÅŸmelerde zaman zaman bir araya getiren Hollande ve Almanya BaÅŸbakanı Merkel, Rus ve Ukraynalı yetkilileri sıklıkla bölgede gerilimi tırmandırmaktan kaçınmaları çaÄŸrısı yapmışlardı.
Öte yandan 23 Nisan'da Fransa'da yapılacak cumhurbaÅŸkanlığı seçimi için ikinci tura kalma ihtimalleri bulunan aşırı saÄŸcı Ulusal Cephe Partisi Lideri Marine Le Pen ve merkez saÄŸ Cumhuriyetçiler Partisi adayı François Fillon da, Rusya yanlısı söylemleriyle biliniyor.
ALMANYAAlman Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert, önceki gün düzenlenen basın toplantısında Rusya’ya yönelik uygulanan yaptırımların Minsk AnlaÅŸmasının tümüyle uygulanmasına baÄŸlı olduÄŸunu söyledi.
Almanya BaÅŸbakanı Merkel, iki ay önce yaptığı açıklamada, "Minsk AnlaÅŸmasının uygulanması yavaÅŸ ilerlediÄŸi için Rusya’ya yönelik yaptırımlar uzatılmalı." demiÅŸti.
Merkel'in yaptırımları uzatma yanlısı tavrına raÄŸmen hükümetten yaptırımların kaldırılması gerektiÄŸine yönelik açıklamalar da oldu.
Hükümetin küçük ortağı Hristiyan Sosyal Birlik Partisi Genel BaÅŸkanı ve Bavyera Eyaletinin BaÅŸbakanı Horst Seehofer ise Rusya'ya yönelik yaptırımların kaldırılması istiyor.
Seehofer, 20. yüzyılın blok düÅŸüncesinden vazgeçilmesini isteyerek, Rusya’ya karşı yaptırımların bu yıl içinde kaldırılması ve Rusya’nın da yer aldığı G8 toplantısının yeniden baÅŸlatılmasını talep etti.
Almanya Ekonomi Bakanı Sigmar Gabriel ise, Ukrayna krizinin ekonomik güç gösterisi yerine diyalogla çözülmesi gerektiÄŸini, Rusya'ya uygulanan yaptırımların ağırlaÅŸtırılmasının daha tehlikeli bir duruma yol açabileceÄŸini bildirmiÅŸti.
Avrupa Parlamentosu eski baÅŸkanı ve eylülde yapılacak seçimlerde merkez soldan Merkel'e karşı baÅŸbakan adaylığını açıklanan Martin Schulz ise, ABD BaÅŸkanı Donald Trump'ın politik kararlarının Avrupa'ya zarar verdiÄŸini belirterek, Avrupa BirliÄŸi'nin Rusya'ya karşı yaptırımları kaldırabileceÄŸini belirtti.
Yaptırımlara Fransa ve Almanya'daki pek çok iÅŸ adamından da eleÅŸtiri geldi. Siemens gibi bazı ÅŸirketlerin ürünlerini Rusya'nın ilhak ettiÄŸi Kırım üzerinden Rusya'ya göndererek yaptırımları deldikleri ortaya çıktı.
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABÄ°LÄ°RSÄ°NÄ°Z
- 0SEVDÄ°M
- 0ALKIÅž
- 0KOMÄ°K
- 0Ä°NANILMAZ
- 0ÃœZGÃœN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.