Almanlar çok büyük bir çelişki içerisinde
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Almanların çok büyük bir çelişki içerisinde olduğunu belirterek, "Hem Almanya'da Türk vatandaşların oy vermesi için izin vereceksiniz, hem de demokratik bir yarışın önünü kapatacaksınız" dedi
BaÅŸbakan Yardımcısı Numan KurtulmuÅŸ, Kanal 7 televizyonunda canlı yayınlanan Ä°skele Sancak programında gündeme iliÅŸkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan'ın "bundan sonraki ilk hedef Mümbiç" sözlerinin hatırlatılarak "Bir kaç gündür rejim ordusunun Mümbiç'e doÄŸru ilerlediÄŸi haberleri geliyor. Rusya'dan bir açıklama var; 'Mümbiç'i Esed alacak' diye. Bu yeni hareketlilik ve yeni durum karşısında Türkiye'nin pozisyonu nedir?" sorusu yöneltilen KurtulmuÅŸ, OrtadoÄŸu'da tam manasıyla bir satranç oynandığını ifade etti.
Herkesin sahada kendi planları ne ise o planlarına göre birtakım adımlar atmaya gayret ettiklerini, kartlar açmaya çalıştıklarını dile getiren KurtulmuÅŸ, ancak gelinen noktada hiç bir ülkenin Suriye meselesini tek başına çözme gücünün olmadığının herkesin kabul edeceÄŸi bir husus olduÄŸunu söyledi.
Suriye'de demokrasiyi inÅŸa etme istikametinde adımların atılması gerektiÄŸine iÅŸaret eden KurtulmuÅŸ, bu süre içinde Türkiye'nin Fırat Kalkanı Operasyonu'nun da kararlı bir ÅŸekilde yürüttüÄŸünü dile getirdi.
Suriye'de güvenli bölgenin yıllardır konuÅŸulduÄŸunu, Fırat Kalkanı Operasyonu ile bunun da gerçekleÅŸtirildiÄŸine iÅŸaret eden KurtulmuÅŸ, her ÅŸehrin de kendi halkı tarafından yeniden yönetilmesi gerektiÄŸini söyledi.
Bunun bütün Kuzey Irak için de düÅŸünülebileceÄŸini belirten KurtulmuÅŸ, "Bizim Cerablus modelimiz bütün ÅŸehirlerde uygulansın. Åžimdi Rakka operasyonu söz konusu. Burada da uygulansın, Musul'da da uygulansın." dedi.
Rakka operasyonunu yaparken de baÅŸtan beri, bir terör örgütüne karşı mücadelenin meÅŸru, yerli legal güçlerle, ılımlı muhalif unsurlarla yapılması gerektiÄŸi yönünde olduÄŸunu ifade eden KurtulmuÅŸ, ÅŸunları söyledi:
"Ama siz DEAÅž'ı çıkaracağım diye onun yerine PYD'yi getirirseniz bu kabul edilebilir bir ÅŸey deÄŸildir. Mümbiç meselesi ise tam da bu denklemin, satrancın içinde bizim için de çok önemli bir husustur. Başından itibaren Sayın Obama ile mutabakata varılmış olan bir husustur. Yani PYD, Membiç'in doÄŸusuna çekilecek. Kararlılık ile bunu sürdürüyoruz. Bundan amacımız nedir? Kantonları birleÅŸtirerek Suriye'nin kuzeyinde oluÅŸacak bir PYD devletine, bir örgüt devletine karşı çıkmak, bunu yaptırmamak için de Mümbiç'in temizlenmesi ve oradan büyük çoÄŸunluÄŸu Arap olan Mümbiç halkının gelerek kendi yerlerine tekrar oturması."
"Bölgede son derece karışık, karanlık birtakım iliÅŸkiler var"KurtulmuÅŸ, "Orayı Esed alırsa ne olacak?" sorusunu yanıtlarken, böyle bir ÅŸey olacağını zannetmediÄŸini ifade etti. DEAÅž'la Esed güçlerinin ya da PYD güçlerinin paslaÅŸmalarının iÅŸbirliklerinin bulunduÄŸunu dile getiren KurtulmuÅŸ, "Bütün bunlar maalesef bölgede son derece karışık, karanlık birtakım iliÅŸkilerdir. Türkiye, burada tavrını çok net ortaya koyuyor. Biz asla Mümbiç'in batısında PYD unsurlarını görmek istemiyoruz. Rakka operasyonunun PYD unsurları vasıtası ile yapılmasının operasyonun meÅŸruiyetine zarar getireceÄŸini ifade ediyoruz. ABD'liler ile de bunlarla ilgili detay programlar konuÅŸuluyor. DiÄŸer konularda Ruslarla ilgili de konuÅŸuluyor." ifadelerini kullandı.
"Mesele gerçekten terör örgütlerini bölgeden temizlemek mi yoksa terör örgütleri üzerinden bir vekalet savaşı sürdürerek bölgede birtakım güç dengelerinde avantaj elde etmek mi" diye soran KurtulmuÅŸ, bunu hem ABD'nin hem Rusya'nın ciddi ÅŸekilde karar vermesi gerektiÄŸinin altını çizdi.
KurtulmuÅŸ, özellikle ABD'lilerin bu noktada sayıları 6-7 bin dolayında bulunan PYD gücü ile mi yoksa 80 milyonluk ekonomik istikrarı ve çok güçlü bir ordusu olan Türkiye ile mi iÅŸ birliÄŸi yapacağına karar vermesi gerektiÄŸini belirtti.
"Uzun zamandır devam eden bir kafa karışıklığı var"KurtulmuÅŸ, bir soru üzerine, Özgür Suriye Ordusu'nun (ÖSO) büyük oranda yerli sivillerden oluÅŸan yerli bir güç olduÄŸunu, yeni yeni belli bir noktaya geldiklerini anlattı.
"Rakka operasyonu ortaklaÅŸa eÄŸer olursa ABD'den gelen sinyaller biraz sanki bu iÅŸi Türkiye'nin istediÄŸi biçimde deÄŸil, YPG'yi bir ÅŸekilde dahil ederek yapmak istediÄŸi gibi haberler geliyor. Tel Abyad üzerinden Rakka'ya inme planı, bu mu Türkiye'nin istediÄŸi." sorusu üzerine KurtulmuÅŸ, ÅŸöyle konuÅŸtu:
"Maalesef Suriye denkleminde özellikle sahada askeri olarak ABD'lilerin nasıl hareket edeceÄŸine dair uzun zamandır devam eden bir kafa karışıklığı var. Obama zamanında devam etti ve zaten o yüzden bir çok yerde maalesef son derece yanlış adımlar atıldı. Mesela, ÅŸimdi güvenli bölgeyi konuÅŸmaya baÅŸladılar. 3-4 sene önce güvenli bölge uygulaması olsaydı, BM bu güvenli bölgeyi garanti altına alsaydı, belki milyonlarca insan göçmen durumuna düÅŸmeyecek, belki birkaç yüz bin insan ölümden kurtulacaktı. Dolayısıyla ABD'lilerin hala bir kararsızlığı olduÄŸu görülüyor açık konuÅŸmak gerekirse. Ama sahada bütün şıklar masadadır. Esas mesele burada evet uluslararası terör çetesi DEAÅž'ı ortadan kaldıralım, ama bunu kaldırdıktan sonra da baÅŸka terör örgütlerinin de aktif haline gelmesinin önüne geçelim.
Burada bütün uluslararası camianın destek vermesi gereken kalıcı adil barışı saÄŸlayacak adımların atılabilmesidir. ABD'lilerin de yeni yönetimin de eski yönetime göre daha olumlu tavır ve yaklaşımlarının olduÄŸunu görüyoruz, biliyoruz. Ama henüz netleÅŸmiÅŸ bir operasyon planı yoktur. Çok çeÅŸitli planlar var masada. Türkiye de bu planların bir kısmının içinde olacak, bir kısmının içinde olması mümkün deÄŸil. Dolayısıyla bunları önce ABD'lilerin ÅŸu kararsızlığının bir ÅŸekilde giderilmesi lazım. "
"Belki her ÅŸehir için ayrı bir denklem var""Sincar'da Barzani yönetimine baÄŸlı ordu ile PKK arasında çatışmalar baÅŸladı. PeÅŸmergenin PKK'ya karşı harekete geçmesi Ankara'nın desteÄŸi ile mi geliÅŸen bir süreç" sorusuna karşılık KurtulmuÅŸ, Barzani yönetimi ile Türkiye hükümeti arasında uzun zamandır yakın iÅŸ birliÄŸi bulunduÄŸunu, iliÅŸkilerin sıcak bir ÅŸekilde sürdürüldüÄŸünü söyledi.
KurtulmuÅŸ, "Dolayısıyla özellikle Sincar'da birtakım kontrol edilemeyen PKK unsurlarının varlığı bizim kadar en azından oradaki yönetimi de rahatsız ediyor ve oradaki Kuzey Irak yönetimi bakımından da güvenlik sorunu haline geliyor. Buna müdahale ettiler." diye konuÅŸtu.
"Sincar'dan PKK'nın gerekirse silah yoluyla çıkartılması fikrini uygulamaya geçiriyor peÅŸmerge." sözleri üzerine KurtulmuÅŸ, "En azından Sincar bölgesinde PKK varlığından rahatsızlığını bütün dünyaya gösteriyor." deÄŸerlendirmesini yaptı.
"Barzani'nin Türkiye'ye son geldiÄŸinde bayrak asılması meselesi de oldu. Buna Devlet Bahçeli tepki gösterdi. Barzani'ye bir bağımsızlık sözü mü verildi?" sorusu yöneltilen KurtulmuÅŸ, böyle bir ÅŸeyin söz konusu olmadığını bildirdi.
Kuzey Irak bölgesel yönetimi ile zaten devam eden iyi iliÅŸkilerinin bulunduÄŸuna vurgu yapan KurtulmuÅŸ, bölgedeki bütün unsurlarla iyi iliÅŸkiler geliÅŸtirmek istediklerini, Irak merkezi hükümeti ile de iyi iliÅŸkileri geliÅŸtirmeye çalıştıklarını söyledi.
Çok karmaşık bir denklemin olduÄŸu Suriye ve Irak’tan bahsedildiÄŸine iÅŸaret eden KurtulmuÅŸ, "Belki her ÅŸehir için ayrı bir denklem var ve bütün bu denklemlerin hepsinde Türkiye çok ÅŸükür artık sahada da var. Bu denklemlerin içinde de masada da olmak durumunda." dedi.
KurtulmuÅŸ, bütün bu iliÅŸkilerin hepsinde milli menfaatlerini ön plana koyduklarını, Türkiye'nin hem terör örgülerinin tasallutundan, baskısından kurtarılması hem de bölgenin daha fazla bölünmemesi için gayret sarfettiklerini söyledi.
Soru üzerine KurtulmuÅŸ, gerektiÄŸinde MHP'ye de diÄŸer partilere de BaÅŸbakan Binali Yıldırım'ın uygun görmesi halinde yapılan müzakerelerin ana çerçevesini paylaÅŸabileceÄŸini belirtti.
"Almanlar çok büyük bir çeliÅŸki içerisinde"Adalet Bakanı Bekir BozdaÄŸ ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin Almanya'daki programlarının iptal edilmesinin sebebinin sorulması üzerine KurtulmuÅŸ, Almanya'da Türk vatandaÅŸlarına dönük bir kampanya yapılmadığını, en son cumhurbaÅŸkanlığı seçiminde CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan ve kendilerinin Almanya'nın birçok kentine ve Avrupa ülkelerine gittiklerini, oradaki vatandaÅŸlarla kampanyanın bir parçası olarak temasa geçildiÄŸini, görüÅŸlerin aktarıldığını söyledi.
Almanların çok büyük bir çeliÅŸki içerisinde olduÄŸunu belirten KurtulmuÅŸ, "Siz hem Almanya'da Türk vatandaÅŸların oy vermesi için izin vereceksiniz, önünü açacaksınız hem de demokratik bir yarışın önünü kapatacaksınız. Bu olaÄŸanüstü yüksek bir çeliÅŸkidir, demokrasiye, insan haklarına, fikir özgürlüklerine, siyasal katılıma aykırıdır, herhangi bir yüksek Avrupa deÄŸerleri adına neden bahsediyorsa hepsine aykırıdır." dedi.
Almanya'da "evet" diyenlerin kampanya yapamadığını ama "hayır" diyenlerin Almanya'nın her tarafında faaliyette bulunduÄŸuna dikkati çeken KurtulmuÅŸ, ÅŸöyle konuÅŸtu:
"FETÖ'den PKK'ya kadar herkes istediÄŸi yerde, istediÄŸi ÅŸekilde faaliyette bulunacak, bu da bir çifte standart. Bu çok açıkça Almanya'nın 'hayır'a oynadığını gösteriyor. Alman siyasetçileri buradan bir kez daha uyarıyorum, bu doÄŸru bir yol deÄŸil, sonunda mahcup olurlar. Åžu anda anlaşılıyor ki Avrupa siyasetinde de, maalesef Almanya siyasetinde aşırı sağın, yükselen Ä°slam, Müslüman karşıtlığının, yükselen Türkiye karşıtlığının, özel olarak bunlarla birlikte yükseltilen ErdoÄŸan karşıtlığının sonucu olarak bazı Alman yetkililer bu kararları alıyorlar ama sonunda kendileri mahcup olacaklar."
KurtulmuÅŸ, Almanya'da ve Avrupa'nın çeÅŸitli ülkelerinde yaÅŸayan Türk vatandaÅŸların bu durumun farkında olduÄŸunu vurguladı.
Avrupa'da muazzam bir ırkçılık, Türk düÅŸmanlığı ve ErdoÄŸan düÅŸmanlığının körüklendiÄŸini belirten KurtulmuÅŸ, bu durumun yeni olmadığını, giderek dozunun arttığını, asıl dozu artan ÅŸeyin Almanya'daki faÅŸizm olduÄŸunu, bunun bir süre sonra Alman siyasetini boÄŸacağını söyledi.
Almanya'nın tavrına karşı diplomatik bütün yolların kullanıldığını aktaran KurtulmuÅŸ, Türkiye'nin bu durumun altında kalmadığını, Alman Büyükelçisinin çaÄŸrıldığını, ilerleyen günlerde Almanların bu durumu telafi edecek bir adım atacağını düÅŸündüÄŸünü dile getirdi.
KurtulmuÅŸ, programlar netleÅŸtiÄŸinde CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'ın Almanya'ya gidip gitmeyeceÄŸinin belli olacağını söyledi.
"KılıçdaroÄŸlu'nun inanarak söylediÄŸini zannetmiyorum"CHP Genel BaÅŸkanı Kemal KılıçdaroÄŸlu'nun Ä°stanbul'da "Hayır çıkarsa ne olur? Hiçbir ÅŸey olmaz, cumhurbaÅŸkanı yerinde oturuyor. BaÅŸbakan mı düÅŸecek? O da görevini yapacak, TBMM kanun yapacak ama 'evet' çıkarsa bizi büyük bir macera bekliyor." açıklamasının anımsatılması üzerine KurtulmuÅŸ, "hayır" çıkmasının imkanı olmadığını, halkın büyük oranda "evet" oyu vereceÄŸini kaydetti.
KurtulmuÅŸ, "Varsayalım ki KılıçdaroÄŸlu'nun düÅŸündüÄŸü gibi olsun. Aynı KılıçdaroÄŸlu, 'hayır' çıktığının ertesi gün kalkıp diyecek ki, o cumhurbaÅŸkanı orada oturmasın, o baÅŸbakan orada oturmasın." deÄŸerlendirmesini yaptı.
"Evet" çıkarsa çok daha etkin, çok daha hızlı, çok daha kararlı bir ÅŸekilde yürüyen, tek elden yürüyen bir yürütme mekanizması olacağını anlatan KurtulmuÅŸ, "Yürütme, yasama ve yargı birbirinden tamamen ayrı ve birbirlerini denetliyor olacak. KılıçdaroÄŸlu, bunu söylüyor da çok da inanarak söylediÄŸini zannetmiyorum" diye konuÅŸtu.
"KılıçdaroÄŸlu'nun ılımlı bir kampanya yürüttüÄŸü" belirtilerek, bu konudaki görüÅŸleri sorulan KurtulmuÅŸ, CHP'nin herhangi bir reform istikametinde atılacak adımına karşı klasik tavrının "rejim deÄŸiÅŸtiriyorsunuz" diye itiraz etmesi olduÄŸunu, bu durumda da baÅŸta aynı ÅŸeyi yaptıklarını ama rejimin deÄŸiÅŸmediÄŸini görünce üslup deÄŸiÅŸtirdiklerini, bunun seçim taktiÄŸinin bir parçası olduÄŸunu söyledi.
"Toplumsal talebin karşılığı olarak ortaya çıktı"Anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸinin nedensiz yere gündeme getirilmediÄŸini, toplumsal talebin karşılığı olarak ortaya çıktığını belirten KurtulmuÅŸ, sistemin iÅŸlemediÄŸi noktaların vatandaÅŸlar tarafından da görüldüÄŸünü söyledi.
KurtulmuÅŸ mevcut sistemin vesayetçi ve çatışmacı olması, yönetimde çift baÅŸlılığa yol açması, siyasi ve ekonomik istikrarsızlıklara ortam hazırlaması nedeniyle iÅŸlemediÄŸini ve Türkiye'de anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸine ihtiyaç duyulduÄŸunu vurguladı.
Mevcut sistemde, çok sayıda siyasi partinin kapatıldığını, siyasi yasak ve idamların gerçekleÅŸtirildiÄŸini anlatan KurtulmuÅŸ, "67 yıllık siyasi tecrübemiz içerisinde beÅŸ tane darbe teÅŸebbüsü olmuÅŸ, daha geriye gitmeye gerek yok, 15 Temmuz'da Türkiye darbenin kenarından, kıyısından dönmüÅŸ. Bunlar, i̇nsanlar çok kötü oldukları vesaire i̇çi̇n deÄŸi̇l si̇stem bu anlamda vesayetçi bi̇r yapıya sahi̇p olduÄŸu i̇çi̇n ortaya çıkmış." ifadelerini kullandı.
"Bunların her biri Türkiye'ye ağır faturalar ödetmiÅŸtir"KurtulmuÅŸ, cumhurbaÅŸkanlığının, Anayasa Mahkemesinin, HSYK'nın mevcut sistemde birer kontrol mekanizması olarak dizayn edildiÄŸini belirterek, "Sivil irade, ortada bir sandık var ama 82 Anayasası'nı yapanlar ÅŸöyle düÅŸünmüÅŸler; 'Bu millete güvenilmez. Sandığı koyuyoruz oy verirler, ya davulcuya ya zurnacıya kaçarlar. Bunları kontrol etmemiz lazım.' Sistem, milletin iradesinin kontrolü üzerine kurulmuÅŸ. Ahmet Necdet Sezer'in nasıl cumhurbaÅŸkanı olduÄŸunu hatırlıyoruz. Hangi güçtür, 5 siyasi partiyi Ahmet Necdet Sezer üzerinde bütünleÅŸtirmiÅŸ, ortak bir karar noktasına getirmiÅŸ?" diye konuÅŸtu.
"Bütünüyle millet iradesinin, millet gücünün hakim olduÄŸu yapının ortaya konulması lazım" ifadesini kullanan KurtulmuÅŸ, kiÅŸilerden bağımsız olarak, önemli bir yönetim sistemi deÄŸiÅŸikliÄŸine giderek, vesayeti ve çatışmacı sistemi ortadan kaldırdıklarını söyledi.
Türkiye'de geçmiÅŸte yaÅŸanan yönetimde çift baÅŸlılık durumunun da ülkeye zarar verdiÄŸine dikkat çeken KurtulmuÅŸ, ÅŸöyle konuÅŸtu:
"Recep Peker ile Ä°smet Ä°nönü arasındaki tartışmadan baÅŸlamış, Fahri Korutürk'le Demirel arasındaki çatışma, Demirel'le Tansu Çiller arasında, Demirel'le Turgut Özal arasında, Turgut Özal'la Yıldırım Akbulut arasında, en son da Ahmet Necdet Sezer'le Ecevit arasında çatışmalar çıkmış. Yönetim ikiye ayrılmış, çift baÅŸlılık ortaya çıkmış. Bu insanlar kötü olduÄŸu için deÄŸil, bu insanlar çatışmacı olduÄŸu için deÄŸil, sistem böyle dizayn edildiÄŸi için olmuÅŸ. Bunların her biri Türkiye'ye ağır faturalar ödetmiÅŸtir"
GeçmiÅŸte, dönemin BaÅŸbakanı Yıldırım Akbulut ile 8. CumhurbaÅŸkanı Turgut Özal arasındaki anlaÅŸmazlık, yönetimdeki çift baÅŸlılık dolayısıyla o dönem Türkiye'nin Irak'ın kuzeyinde oluÅŸan dengelere müdahale edemediÄŸini belirten KurtulmuÅŸ, "EÄŸer o gün müdahale edilmiÅŸ olsaydı ya da o gün Türkiye, bugünkü tablonun ortaya çıkmasını saÄŸlayan unsurları siyaseten absorbe edecek birtakım adımlar atabilseydi belki bugün DEAÅž olmayacaktı. Bugün belki PYD o bölgede olmayacaktı" deÄŸerlendirmesini yaptı.
Siyasi ve ekonomik istikrarsızlığın ortadan kaldırılması için de anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸine ihtiyaç duyulduÄŸunun altını çizen KurtulmuÅŸ, çekiÅŸme, çatışma ve çift baÅŸlılığın istikrarsızlıklara yol açtığını, ülke ekonomisinin istikrarı için anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸinin gerektiÄŸini, bu gerekliliÄŸin de geçmiÅŸten beri farklı siyasilerce dile getirildiÄŸini kaydetti.
"Çok yüksek oranda evet denileceÄŸini görüyorum"Halk oylamasında çıkacak sonuca iliÅŸkin deÄŸerlendirmesi istenen KurtulmuÅŸ, ÅŸunları kaydetti:
"GördüÄŸümüz 'evet' çok rahat bir ÅŸekilde önde çıkacak. Ancak ben üç haftadır sahada anlatmaya çalışıyorum, çok çeÅŸitli farklı gruplarla konuÅŸuyoruz. Ne getirecek, sistem nedir, niye böyle bir ÅŸeye ihtiyaç vardır? GördüÄŸüm, fazla bilgi sahibi olmamaktan kaynaklanan, bir de yanlış bilgilendirilmek ya da birtakım yanlış anlatımlardan kaynaklanan kafa karışıklıkları vardı. Bunlar süratle gideriliyor. Önümüzdeki zannediyorum bir hafta içerisinde 'Ne için evet' meselesi çok daha net bir ÅŸekilde anlatılmış olacak. CumhurbaÅŸkanımızın, BaÅŸbakanımızın mitingleri, arkadaÅŸlarımızın sahada çalışmaları, diÄŸer sivil toplum kuruluÅŸlarının, diÄŸer partilerin, MHP de kampanyaya baÅŸlayacak, bsu kampanya arttıkça evet oylarının artacağını görüyorum. Ä°nÅŸallah yüksek oranda, hiçbir problemi ortaya koymayacak ÅŸekilde çok yüksek bir evet çıkacak. Çok yüksek oranda evet denileceÄŸini görüyorum"
KurtulmuÅŸ, "tek adam" iddialarına iliÅŸkin soruya karşılık bu iddia ve eleÅŸtirileri hem haksız hem de yersiz bulduÄŸunu söyledi.
CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan'ın 82 Anayasası'nın kendisine verdiÄŸi yetkileri sonuna kadar kullandığına iÅŸaret eden KurtulmuÅŸ, "Esas tek adam arayanlar bugünkü 104. maddeye baksınlar." dedi.
KurtulmuÅŸ, Anayasa'nın 104. maddesinin darbeciler tarafından "Biz askerler, cumhurbaÅŸkanlığı makamını emniyet supabı olarak elimizde tutmalıyız" düÅŸüncesiyle dizayn edildiÄŸini vurgulayarak, "Sayın CumhurbaÅŸkanımız burada kötü niyetli olarak kendisine güç devÅŸirmeye çalışsa zaten güç var. Zaten bir siyasi gücü var, halkta karşılığı var, Allah vergisi liderlik vasıfları var. Bütün bunları da Anayasa'nın yanına koyun. Kaldı ki seçilmiÅŸ bir cumhurbaÅŸkanı artık. Dolayısıyla CumhurbaÅŸkanımızın güç kullanmak gibi bir derdi yok. Åžöyle bir derdi var. 15 yıldır Türkiye'yi yönetiyor, 13 yıl baÅŸbakan olarak son 2 yıldır da cumhurbaÅŸkanı olarak sistemin iÅŸlemediÄŸi noktaları görüyor" deÄŸerlendirmesinde bulundu.
KurtulmuÅŸ, CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'ın derdinin, Türkiye'nin geleceÄŸi için kiÅŸilerden ve kiÅŸisel çıkarlardan uzak bir sistemin ortaya çıkarılması olduÄŸunu kaydetti.
"Türkiye'de ilk sefer partili cumhurbaÅŸkanı olacak deÄŸil"Partili cumhurbaÅŸkanlığının iÅŸleyiÅŸine iliÅŸkin soru üzerine KurtulmuÅŸ, "Türkiye'de ilk sefer partili cumhurbaÅŸkanı olacak deÄŸil, Ä°smet Ä°nönü partisiz miydi? Celal Bayar partisiz miydi? Süleyman Demirel partisiz miydi? Turgut Özal partisiz miydi? Bugün sayın Recep Tayyip ErdoÄŸan CumhurbaÅŸkanımız partisiz midir? Evet bir adamın partiyle bağını sadece bir tek imza belirlemiyor, bir gönül bağıdır, fikri ortaklıktır, siyasi akımın içerisinde olmaktır" diye konuÅŸtu.
Gerçekten milli iradeden bahsediliyorsa sandığın zaten sorunu çözdüÄŸünü vurgulayan BaÅŸbakan Yardımcısı KurtulmuÅŸ, "Sandığa gidilecekse, partilerin üzerinden bir kampanya yürütecek herhangi bir cumhurbaÅŸkanı adayının partili olması kadar doÄŸal bir ÅŸey olamaz. Partiliyse partili olarak ortaya çıkacak, deÄŸilse de ÅŸimdi bakın 100 bin kiÅŸi imza verirse cumhurbaÅŸkanı adayı olabilecek, yüzde beÅŸ oy alan parti, parlamento dışı partiler aday gösterebilecek. Belki partisiz birisi cumhurbaÅŸkanı olacak" dedi.
CumhurbaÅŸkanının bir hakemlik özelliÄŸi bulunduÄŸu, yeni sistemde bir hakemlik boÅŸluÄŸu çıkıp çıkmayacağına iliÅŸkin soru üzerine ise KurtulmuÅŸ, ÅŸöyle yanıt verdi:
"Çıkmaz, yüzde 50 artı bir oy alacak bir cumhurbaÅŸkanından bahsediyoruz. CumhurbaÅŸkanının halkın yüzde 50'sinden fazlasının oyunu alması demek, zaten mevcut partilerin oyundan daha fazlasını alacağı anlamına gelir. Zaten yüzde 50'den fazla oy alacak kiÅŸi ve ekibi aslında toplumun farklı kesimlerinden de oy alabilecektir, böylece çıkabilecek her aday profili de farklı kesimlere de hitap edebilecek adaylar olacak. Sivrilikler, aşırı uçlar, kutuplaÅŸtırmaları zaten ortaya çıkaran bir seçim kampanyası olmayacak. Açık söyleyeyim CHP'nin Ekmeleddin Ä°hsanoÄŸlu'nu aday göstermesi bile bunun çok açık örneÄŸidir. Niye CHP klasik bir CHP'liyi aday gösteremedi, göstermedi demiyorum, gösteremedi. Çünkü baÅŸka partilerden de oy alabilmesi için Ekmeleddin Ä°hsanoÄŸlu gibi bir profile ihtiyaç var"
"Her hayır diyen teröristtir demiyoruz"Halk oylamasında "evet" ya da "hayır" çıkmasının terör örgütleriyle mücadeleyi nasıl etkileyeceÄŸine yönelik soru üzerine de KurtulmuÅŸ, "Bu konu baÅŸta istismar edildi. Kampanya baÅŸladı, bakalım PKK ve PKK'nın bütün lider kadrosu bütün gücüyle hayıra destek veriyorlar, açık bir kampanya yürütüyorlar. DEAÅž'ın bütün unsurları aynı ÅŸekilde, FETÖ'nün bütün unsurları yine aynı ÅŸekilde. Avrupa'daki bu 'gelmesinler-gitmesinler' meselesinin arkasında onların gayretlerinin de etkili olduÄŸunu düÅŸünüyorum. Yani bu memlekette ne kadar terör örgütü varsa 'hayır' çıksın diye çalışıyor. Bu ÅŸu manaya gelmiyor, 'her hayır diyen teröristtir' demiyoruz, böyle bir ÅŸey aklımızın ucundan bile geçmez" ÅŸeklinde konuÅŸtu.
Yeni sistemde hiç bir ÅŸekilde bir hükümet krizinin olmayacağını anlatan KurtulmuÅŸ, 7 Haziran 2015 seçimlerinden sonra uzun süre hükümet için koalisyon görüÅŸmelerinin yapıldığını, sonuç alınamadığını ve Türkiye'nin 1 Kasım 2015 seçimine gittiÄŸini hatırlatarak, "Bu tür dönemler bir daha ortaya çıkmayacak. Seçimin ertesi günü hükümet kurulmuÅŸ olacak, senin yetkin mi benim yetkim mi tartışması olmayacak, yetki ve sorumluluk tek elde toplandığı için çok daha hızlı kararlar alınabilecek" deÄŸerlendirmesinde bulundu.
KurtulmuÅŸ, "Çok etkin, çok ciddi ÅŸekilde mücadele edebilen bir safhaya geçeceÄŸiz, tabii ki bu bütün alanlarda olduÄŸu gibi terörle mücadelede de çok daha etkin hale gelmemizi saÄŸlayacak" dedi.
"Kimse TSK'yı siyasetin bir parçası haline getirmeye çalışmasın""Karargah rahatsız" haberi ve Bakırköy Cumhuriyet BaÅŸsavcılığının konuyla ilgili soruÅŸturmayı cunta baÅŸlığıyla açmasına iliÅŸkin soru üzerine KurtulmuÅŸ, ÅŸöyle konuÅŸtu:
"Ben ilk okuduÄŸumda ÅŸöyle hissettim, yani birileri artık Türkiye'de Türk Silahlı Kuvvetlerinin sivil iradenin emri altında sivil iradeyle uyumlu çalışmasından rahatsız oluyor, bu aÅŸikar. Yani bir rahatsızlık varsa bu karargahın rahatsızlığı deÄŸil bu çevrelerin rahatsızlığı. Burada bundan sonra herkesin çok dikkatli olması lazım, Türkiye daha 15 Temmuz'un yaralarını sardı, sarıyor, çok da bitmedi uzun yıllar devam edecek bir mücadele içerisinde. 15 Temmuz en çok TSK'ya zarar verdi. Hiç kimse TSK'yı siyasetin bir parçası haline getirmeye çalışmasın"
Siyasetçilerin, askerin, iÅŸ dünyasının, medyanın herkesin dayanışma içinde ortak hedef güçlü, büyük Türkiye için Türkiye'nin selameti için omuz omuza çalışması gerektiÄŸini belirten KurtulmuÅŸ, "Kimse Türkiye'yi eski Türkiye zannetmesin, bu anlamda köprünün altından çok sular geçti, artık milletin de bu tür manipülasyonlara karnının tok olduÄŸunu ifade edeyim" dedi.
BaÅŸörtüsü serbestliÄŸine iliÅŸkin bir rahatsızlık oluÅŸup oluÅŸmadığı yönündeki soruya da KurtulmuÅŸ, "Bu son derece normaldir, yasaldır, Türkiye'nin hukuk sistemine uygundur. Hukuken bu iÅŸte en ufak bir tereddüt olmadığı gibi, Allah aÅŸkına bir subayın baÅŸörtülü olmasının yapacağı iÅŸe ne zararı vardır" diye konuÅŸtu.
KurtulmuÅŸ, baÅŸörtülü milletvekili Meclise girdi diye kıyametin koparıldığını, Türkiye'nin 28 Åžubat sürecine sürüklendiÄŸini ve 28 Åžubat'ın Türkiye'yi 30 sene geriye götürdüÄŸünü, ÅŸimdi TBMM'de her partiden baÅŸörtülü milletvekilleri bulunduÄŸunu, Türkiye sosyolojisinde baÅŸörtülüsünün de başı açığının da mezhep ve meÅŸrep farklılıklarının da olacağını, 80 milyonda ne varsa kamu yönetiminin içerisinde de bulunacağını anlattı.
"Türkiye artık üretim gücü yüksek bir ekonomik yapıya dönmek durumunda""Enflasyon uzunca bir süre sonra çift haneyi gördü, kötü mü gidiyor ekonominin gidiÅŸatı, iÅŸsizlik rakamları da yüksek gelmeye baÅŸladı" ÅŸeklindeki soru üzerine de KurtulmuÅŸ, deÄŸerlendirmesini ÅŸöyle sürdürdü:
"Türkiye ekonomisi üzerindeki döviz kurundan kaynaklanan dalgalanmalar, 15 Temmuz'un artçı depremleri, birtakım algı operasyonları, manipülasyonlar, derecelendirme kuruluÅŸlarının sebepsiz yere ortaya koydukları not kırımları, bütün bunların hepsinin bir ÅŸeyi var. Yine çok ÅŸükür Türkiye ekonomisi, bu kadar büyük darbeler geçirmiÅŸ olmasına raÄŸmen iyi dayanıyor, inÅŸallah daha da iyi olacak. Ne yapmak istiyoruz, Türkiye artık üretim gücü yüksek bir ekonomik yapıya dönmek durumunda, daha çok üreten, yüksek teknolojiler üreten bir ülke olmak vaziyetinde, bunun için bütün imkanlarımızı seferber ettik. Yüksek teknolojinin desteklenmesi, istihdam seferberliÄŸi, Sayın CumhurbaÅŸkanımızın TOBB'daki toplantıda 'Herkes bir kiÅŸiyi istihdam etse' diye. Åžimdi bunun olumlu sonuçları gelmeye baÅŸlıyor. Ayrıca 23 ÅŸehrimiz cazibe merkezi haline getirildi buralarda olaÄŸanüstü yüksek derecede yatırımlar teÅŸvik ediliyor"
KurtulmuÅŸ, "Türkiye Yatırım Fonu oluÅŸturuldu, bu yatırım fonu vasıtasıyla bundan sonraki büyük yatırımların finanse edilebileceÄŸi çok önemli bir imkan ortaya konuldu. Çok ÅŸükür bütün aldığımız bu kararlar ekonomi gücünü artırmakla ilgili. Sanayi 4.0'ı geliÅŸtirecek adımlarla ilgili teÅŸvikler ortaya konuluyor. Türk Uzay Ajansının kurulmasıyla ilgili adımlar atılıyor." dedi.
TOBB ile Hükümetin bir istihdam çalışması olduÄŸu ve ÅŸubat ayındaki istihdamın da 238 bin kiÅŸi olarak açıklandığı hatırlatılarak, istihdamın böyle gidip gitmeyeceÄŸine iliÅŸkin görüÅŸleri sorulan KurtulmuÅŸ, "Bu çok iyi bir rakam, gidecek mart, nisan tabii ondan sonra da devam edecek. Ä°ÅŸin güzel tarafı ÅŸu; hani nasıl döviz üzerinde spekülasyonlar yapıldığında hacı amcalar yastığının altındaki dövizleri bozdurdu. Orada dövize karşı bir milli seferberlik ilan edildiyse burada da iÅŸ adamlarımız, insanlar herkes karınca kararınca 'Biz de bu iÅŸte varız' dediler. Åžimdi bunları takip ediyoruz, bu milli bir seferberlik ruhuyla ortaya konulmuÅŸ bir ÅŸeydir. Bir yılda 2 milyon istihdam hedefi var, o hedefe ulaÅŸacağımızı görüyorum." ÅŸeklinde konuÅŸtu.
Enflasyonun yükselmesinin konjonktürel olduÄŸunu, çok ciddi ÅŸekilde tek haneli rakamlara düÅŸeceÄŸini gördüÄŸünü ifade eden KurtulmuÅŸ, dövizin de bir miktar daha düÅŸeceÄŸini beklediklerini söyledi.
FETÖ ile ilgili çatı iddianamesi ve yargılama süreciFetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe giriÅŸimine iliÅŸkin Genelkurmay BaÅŸkanlığındaki eylemlerle ilgili, 26'sı general 221 ÅŸüpheli hakkında hazırlanan 2 bin 581 sayfalık çatı iddianamesinin mahkemeye gönderilmesiyle ilgili de KurtulmuÅŸ, "Bunu millet de bekliyor bir an evvel sonuç alınmasını ve bunlara en ağır cezaların verilmesini istiyorlar. Meseleyi taşınmayacak bir sepet haline getirmektense parça parça davalar açıldı. Marmaris ile Akıncılarla Genelkurmay ile ilgili baÅŸka baÅŸka dava açıldı, bu sonuç almayı hızlandıracak yöntemdir diye düÅŸünüyorum. Bundan sonrası savcılar ve hakimlerin elinde." ifadelerini kullandı.
KurtulmuÅŸ, "Bu hain kadronun elebaşılarının, bu iÅŸe bulaÅŸmış olanların çok ağır cezalarla cezalandırılması, milletin gönlünü bir miktar ferahlatacaktır. Hele hele 248 ÅŸehidimizin 2 bin küsur gazimizin her gittiÄŸimiz yerde hem ÅŸehit ailelerimizle, hem gazilerimizle karşılaşıyoruz, herkesin beklentisi budur." dedi.
"Karda yürüyüp izini belli etmemiÅŸ olan FETÖ'cüler var"FETÖ ile mücadelenin "bu davalar bitti, bu iÅŸ bitti" diye görülecek bir iÅŸ olmadığını vurgulayan KurtulmuÅŸ, deÄŸerlendirmesine ÅŸöyle devam etti:
"1975'ten itibaren hatta daha öncesinden yapılmış hazırlıklarla gelinen bir nokta FETÖ'nün darbe teÅŸebbüsü. Hala belki devletin, kamunun içerisinde ve Türkiye'nin önemli yerlerinde karda yürüyüp izini belli etmemiÅŸ olan FÖTÜ'cüler var. Bunlarla ilgili silahlı kuvvetlerimiz de Milli Savunma Bakanlığımız da çok ciddi çalışmalar yapıyor, aynı ÅŸey yargının içerisinde, aynı ÅŸey polisin içerisinde nerede kim varsa.. Herhangi bir bilgiye dayanarak bunu söylemiyorum ama bu kadar büyük bir hazırlık içerisinde olanların mutlaka saÄŸda solda birtakım kripto adamları da vardır, bunların temizlenmesi lazım.
Siyasetin içerisindeki unsurların bundan sonra dikkatle incelenmesi gerekir ve Türkiye ÅŸöyle tamamıyla biz bu iÅŸten temizlendik diyebilecek bir noktaya gelmemiz lazım. Bunun vakit alacağını biliyoruz. Yıllar sürecek olan bir mücadele."
FETÖ'nün önemli isimlerinin yurt dışına kaçtığını anımsatan KurtulmuÅŸ, medyadan, iÅŸ adamlarından, bürokrasi ve yargıdan, TSK'nın içerisinden yurt dışına kaçan FETÖ'cülerin iadesi için çalışmaların sürdüÄŸünü belirterek, bunların dünyanın her yerinde Türkiye karşıtı diaspora oluÅŸturarak, Türkiye düÅŸmanlarıyla iÅŸ birliÄŸi içine girdiklerini, mücadelenin kolay olmadığını söyledi.
KurtulmuÅŸ, "Devletin içerisinden bunların temizlenmesi ve bundan sonraki süreçte Türkiye'nin başına bela olmasını önleyecek adımların atılması lazım" dedi.
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABÄ°LÄ°RSÄ°NÄ°Z
- 0SEVDÄ°M
- 0ALKIÅž
- 0KOMÄ°K
- 0Ä°NANILMAZ
- 0ÃœZGÃœN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.