Altun: Dijital faşizmle karşı karşıyayız

CumhurbaÅŸkanlığı himayelerinde, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar BaÅŸkanlığı (YTB) tarafından Türkiye Mezunları Forumu, ÅžiÅŸli'deki bir otelde düzenlendi. Forumda CumhurbaÅŸkanlığı Ä°letiÅŸim BaÅŸkanı Fahrettin Altun da katıldı.

"DEZANFORMASYON HEM İÇ HEM DIŞ POLİTİKADA STRATEJİK İLETİŞİM ENSTRÜMANI OLARAK KULLANILIYOR"

Enformasyonun zamanla hızla ve eklenti alarak dezenformasyona dönüştüğünü belirten  Altun, "Bu noktada biz 1990'lardan, 2000'lerden bu yana yine uluslararası ortamda özellikle iletiÅŸim teknolojilerindeki dönüşümle birlikte yeni medya teknolojileriyle birlikte artık giderek bir enformasyon bombardımanından deÄŸil, enformasyon yaÄŸmurundan deÄŸil, dezenformasyon bombardımanından, dezenformasyon yaÄŸmurundan bahsetmeye baÅŸladık. Zira güvenilir bilginin ortadan kalkmaya baÅŸlaması bir dezenformasyon üretim sürecini beraberinde getirdi. Bu dezenformasyonun sistematik ÅŸekilde üretimi ne yazık ki hem uluslararası alanda hem de ulusal ölçeklerde dezenformasyon savaÅŸlarını getirdi. ÖrneÄŸin yanı başımızda devam eden savaÅŸta da bunu gördük ki esas itibariyle taraflar enformasyon üzerinden deÄŸil, dezenformasyon üzerinden kendilerini bir ÅŸekilde uluslararası kamuoyuna anlatmayı tercih ediyorlar. Ya da bunu dezenformasyonu bir stratejik iletiÅŸim enstrümanı olarak görüyorlar. Bugün itibariyle dezenformasyon ne yazık ki hem iç politikada hem dış politikada uluslararası alanda bir stratejik iletiÅŸim enstrümanı olarak faaliyet göstermektedir. Bu noktada dezenformasyonun, yalan haberin, ana yakıtı olduÄŸu bir siyasal iletiÅŸim mücadelesi elbette baÅŸlı başına sorunlu bir mücadeledir. Bu noktada mutlak suretle sorunsallaÅŸtırılması gereken üzerine gidilmesi ve teÅŸhis edilmesi gereken bir sorundur. Zira manipüle edilmiÅŸ dezenformasyonla zehirlenmiÅŸ bireyler doÄŸru kararlar verebilirler mi?  Ä°ÅŸte hakikat krizini iÅŸaret eden bir durumdur" diye konuÅŸtu. 

 
"TÜRKİYE BATILI SÖMÜRGE SİSTEMİNİ REDDETMEK ÜZERE POLİTİKA ÜRETME GAYRETİNDEDİR"

Fahrettin Altun batılı sömürge düzeninden bahsederek, "Sömürge savaşlarına direnemedikleri için burada yeni bir sömürge yöntemine geçmeyi tercih etmişlerdir. Ve bu noktada Batı dışı dünyanın, Batı'ya bağımlı olduğu yeni bir sistem üretilmiştir. Siyasi, ekonomik ve kültürel anlamda bir bağımlılıktan söz ediyoruz. Ve bu bağımlılık düzeni içerisinde en temel bileşen batıcı elitlerdir. Batıcı sömürge düzeninden başka kendi toplumlarının bir kurutuluşu olmadığını düşünen elitlerden bahsediyoruz. Bu bağımlılık düzeni uzun süre boyunca sürmüştür. Bu Türkiye'nin de uzun süre muzdarip olduğu bir düzendir esas itibariyle. Son 20 yılın temel bir ayırt edici hususiyeti varsa o da Türkiye'nin bu Batılı sömürge sisteminin dışına çıkmak ve batıcı bağımlılık düzenini reddetmek üzere politika üretme gayretidir. Türkiye bu anlamda son yirmi yılda kendi müstakil politikasını ve yol haritasını belirlemiştir ve bu batıcı bağımlılık düzen dışına çıkmıştır" diye konuştu.

"KARŞIMIZDA İLETİŞİM PLATFORMLARI DEĞİL, SİYASETE MÜDAHALE EDEN ORGANLAR KARŞIMIZA ÇIKIYOR"

Altun "Bugün yine küresel alanda bizzat sosyal medya ÅŸirketlerinin yönlendirdiÄŸi bir dijital faÅŸizmle karşı karşıyayız. DoÄŸrunun ne olduÄŸunu, yanlışın ne olduÄŸunu kültürler üstü bir ÅŸekilde tanımlamaya çalışan ve bunu farklı kültürlere empoze etmeyi bir hak olarak gören bir dizi platformundan bahsediyoruz. Bu ÅŸirketlerin kullandıkları algoritmalarla ciddi bir sistematik manipülasyon yaptıklarını görüyorum. Hepimizin malumu yeni Twitter yönetimi bir dizi dosyalar ifÅŸa ediyor. Sadece bu dosyaların içeriÄŸine baktığınızda bile sabık Twitter yönetiminin nasıl ideolojik bir ÅŸekilde dünya siyasetine yön vermeye çalıştığını ülkelerin iç siyasetlerine müdahil olduklarını görebilirsiniz. Burada karşımızda bir iletiÅŸim platformları deÄŸil, tam anlamıyla toplumların mukadderatına etki etmeye çalışan toplumların gidiÅŸatını etkilemeye, yönlendirmeye çalışan siyasete müdahale eden yeni tür melez vesayet organlarının karşımıza çıktığını görüyoruz" ifadelerini kullandı.