Anayasa Mahkemesi'ne ve Mısır'daki idam kararına eleştiri
Hukuki Araştırmalar Derneği (HUDER) Konya Şubesi, Anayasa Mahkemesi'nin Twitter ile ilgili vermiş olduğu kararı ve Mısır'daki darbe karşıtlarına verilen idam cezasını eleştirdi.
Hukuki AraÅŸtırmalar DerneÄŸi (HUDER) Konya Åžubesi'nden yapılan açıklamada, huzur ve güven içinde yaÅŸayabilmemiz için hukuk kurallarına öncelikle bu kuralları uygulamakla yükümlü olan mahkemelerin riayet etmesi gerektiÄŸi belirtildi.
Yapılan açıklamada ÅŸu ifadelere yer verildi:
''Anayasa Mahkemesinin Twitter'la ilgili vermiÅŸ olduÄŸu kararda maalesef baÅŸta Anayasa olmak üzere usule ve esasa yönelik pek çok hukuk kuralı yanlış uygulanmış, yabancı bir ÅŸirketin yararları kamunun menfaatlerinin önünde tutulmuÅŸtur.Anayasanın 148.maddesine göre; Anayasa Mahkemesine bireysel baÅŸvuru yapılabilmesi için kanun yollarının tüketilmesi Anayasal bir zorunlulukken Twitter'la ilgili hukuk yollarını tüketilmeden yapılmış olan baÅŸvuru hakkında kabul edilebilirlik kararı verilmesi yanlıştır.Anayasanın 10. maddesine göre; herkes, kanun önünde eÅŸittir. Ne var ki Anayasa Mahkemesi; Twitter dosyasını, temel hak ve hürriyetlerinin ihlali iddiasına dayanan on binlerce dosyanın önüne alarak Anayasanın 10. maddesine uygun davranmamıştır. EÅŸitlik temel bir haktır. Anayasanın 13. maddesine göre Anayasa Mahkemesi TüzüÄŸünün 71. maddesi eÅŸitlik hakkının ihlaline gerekçe yapılamaz.Konuyla ilgili Türkiye Barolar BirliÄŸinin baÅŸvurusu üzerine Ankara 15. Ä°dare Mahkemesince verilmiÅŸ yürütmeyi durdurma kararına göre Ä°dari Yargılama Usulü Kanunun 28. maddesi gereÄŸince zaten 30 gün içinde Twitterin yeniden kullanıma açılacak olmasına raÄŸmen Anayasa Mahkemesinin Twitter kararında ki acelesi hukuki bir yaklaşımı deÄŸildir. Çünkü karara dayanak yapıldığı ifade edilen ''Evrensel Hukuk Kurallarına'' göre ifade özgürlüÄŸü diÄŸer temel hakların üzerinde bir hak deÄŸildir.Anayasa Mahkemesinin hangi objektif ve somut nedenlerle Twitter hakkında ivedi inceleme kararı verdiÄŸini ve gerçekleÅŸmesini öngördüÄŸü telafisi imkansız zararların neler olduÄŸunu kararında tatmin edici ÅŸekilde açıklamamış olması ayrıca bir eksikliktir.Ülkemizde faaliyette bulunan yabancı ÅŸirketler mahkemelerin verdiÄŸi kararlara uymak zorundadırlar. KiÅŸi haklarının ve kamu güvenliÄŸinin ihlali gerekçesiyle yüzlerce olayda verilen mahkeme kararlarının Twitter tarafından tanınmaması, mahkemelerin ve idarenin ülkemizde faaliyette bulunan bu ÅŸirketin temsilcilerine uzun süre ulaÅŸamamış olmaları, temsilcilere ulaşıldıktan sonrada idarenin tüm iyi niyetli görüÅŸmelerine raÄŸmen Twitter'ın içeriÄŸin çıkartılması yönündeki talepleri karşılıksız bırakması, kabul edilemez.Böyle bir ortamda içerik çıkartma mümkün olamadığı için eriÅŸim engelleme kararı verildiÄŸi açıkken Anayasa Mahkemesince verilen karar, kararının hukuki olmaktan öte siyasi bir karar olduÄŸu noktasındaki algıyı kuvvetlendirmiÅŸtir. Maalesef mahkeme kararı görünümündeki bu siyasi kararla yabancı ÅŸirketlere siz Türkiye Mahkemelerinin kararlarını tanımaya bilirsiniz mesajı verilmiÅŸtir.Karar sonrasında mahkeme baÅŸkanının yaptığı açıklamalarda ayrıca manidardır. Anayasanın 79. maddesinde “Yüksek Seçim Kurulu'nun kararlarına karşı baÅŸka bir mercie baÅŸvurulamaz” hükmü amirken Anayasa Mahkemesi BaÅŸkanının Anayasa'nın bu hükmüne raÄŸmen kendisini YSK kararlarını da incelemeye yetkili görmesi böylece mahkemeyi Anayasanın ve kanunların üzerinde bir yerde konumlandırması, son derece tehlikeli bir yaklaşımdır. Hiç bir mahkeme Anayasa yada Kanundan almadığı bir yetkiyi kullanamaz. Aksi deÄŸerlendirme milletin deÄŸil yargıçların iktidarına kapı aralar.Mahkeme baÅŸkanı açıklamasında kararı kendi baÅŸkanlığında ve bütün AYM üyelerinin katılımı ile verdiklerini ifade etmiÅŸtir. Oysa kamuoyuyla paylaşılan karar metni altında sadece ikinci bölüm üyelerinin imzaları bulunmaktadır ve kararda genel kurul toplantısından söz edilmemektedir. Yazılı metinle fiili uygulama arasındaki farklılığın hukuken izahı mümkün deÄŸildir.Tüm bu nedenlerle Anayasa Mahkemesinin Twitter kararı ve karar sonrasında mahkeme baÅŸkanınca yapılan açıklamalar hukuka uygun deÄŸildir.'MISIR'DA Ä°DAMLAR DURDURULMALIDIR'Mısır'da ÅŸeffaf seçimlerle iÅŸ başına gelmiÅŸ meÅŸru CumhurbaÅŸkanı darbecilerce görevinden uzaklaÅŸtırıldı ve cezaevine konuldu. Darbe sonucunda göreve gelen gayri meÅŸru idarecilerin zulmü aylardır devam ediyor. Milli iradelerine ve meÅŸru tercihlerine sahip çıkmak için meydanları dolduran insanlar cezaevinde çürürken, bu kiÅŸilerden 529'u hakkında verilen idam kararı darbecilerin vahÅŸet hazırlığıdır.Ä°nsanlık iÅŸkencelere ve vahÅŸete dur demekte daha fazla gecikmemelidir. SeçilmiÅŸ CumhurbaÅŸkanına sahip çıkmaktan baÅŸka hiçbir eylemi olmayan kiÅŸilerin millet iradesini gasp edenlerce idam edilecek olmasına karşı müslüman devletlerin ve diÄŸer dünya devletlerinin kaygılarını bildirmekten öte somut hiç bir giriÅŸimde bulunmaması insanlık adına üzüntü vericidir. Zulme sessiz kalanlar zulmün ortaklarıdır. Ä°damların gerçekleÅŸmemesi için herkesi tepkisini göstermeye ve duaya davet ediyoruz"
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABÄ°LÄ°RSÄ°NÄ°Z
- 0SEVDÄ°M
- 0ALKIÅž
- 0KOMÄ°K
- 0Ä°NANILMAZ
- 0ÃœZGÃœN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.