"Başbakan'ın kastettiği budur"

DışiÅŸleri Bakanı Ahmet DavutoÄŸlu, Türkiye'nin BMGK geçici üyeliÄŸi konusunda çalışma yapmak üzere geldiÄŸi New York'ta Medeniyetler Ä°ttifakı Dostlar Grubu Toplantısı'nın açılış konuÅŸmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

BAÅžBAKAN'IN SURÄ°YE AÇIKLAMASI

DışiÅŸleri Bakanı DavutoÄŸlu, bir gazetecinin BaÅŸbakan Recep Tayyip ErdoÄŸan'ın seçim gecesi ''balkon konuÅŸması''ndaki ifadelerine atıfta bulunarak, ''Suriye ile Türkiye bir savaÅŸta mı'' sorusuna, Suriye'deki geliÅŸmelerin bir savaşın çok ötesine geçtiÄŸini, savaşın da birtakım kuralları olduÄŸunu, Suriye rejiminin insanlık tarihinin gördüÄŸü en acımasız yöntemleri kullanıp, savaÅŸ suçu da iÅŸleyerek, büyük bir insanlık suçu iÅŸlediÄŸini söyledi.

DavutoÄŸlu, ÅŸöyle konuÅŸtu:

''Yüzbinlerce insan öldü, milyonlarca insan mülteci durumuna düÅŸtü. Türkiye sınırı da birçok kez ihlal edildi. Sayın BaÅŸbakanımızın kastettiÄŸi bu gayri insani tutum çerçevesinde ortaya çıkan tablo ve Türkiye sınırlarının ihlali noktasında özellikle 3 hafta önce TSK'nın angajman kurallarını deÄŸiÅŸtirmesiyle Suriye uçağını düÅŸürmesi söz konusu. Dolayısıyla bu bizim için çok ciddiyetle takip edilmesi gereken bir husustur. BaÅŸbakan'ın kastettiÄŸi budur.''

Süleyman Åžah Türbesi'nin 1921 AnlaÅŸması ile Türkiye toprağı olduÄŸunu hatırlatan DavutoÄŸlu, ''Bu mekan Türkiye Cumhuriyeti toprağıdır. Oradaki askerlerimiz Türkiye'nin toprağını korumaktadırlar. Onlara dönük herhangi bir müdahale, hangi gerekçeyle ve hangi araçla olursa olsun Türkiye'nin toprağına bir müdahale olarak addedilir ve hak ettiÄŸi cevabı bu anlamda bulur. Türkiye, vatandaÅŸlarının ve kendi toprağının hukukunu korumakta kararlıdır ve bunu korumakta muktedirdir'' diye konuÅŸtu.

Kesep'teki Ermeni nüfusun Türkiye'ye gelebileceÄŸi yönündeki bir soruya, DavutoÄŸlu, bunun için ekstra bir hazırlık yapmaya ihtiyaç olmadığını, Türkiye'nin Suriye'de krizin baÅŸladığı 2011 yılından bu yana hiç kimsenin etnik, dini ve mezhepsel ayrım gözetmeden sınırlarını açık tuttuÄŸunu söyledi.

Kesep'teki çatışmalara Türkiye'nin müdahalesinin söz konusu olmadığının altını çizen DavutoÄŸlu, ''Bize müdahil olan bir atış söz konusu olmadığı sürece Türkiye müdahil olmaz. Angajman kuralları gereÄŸi Suriye tarafından bize, kim tarafından olursa olsun, ister rejim, isterse İŞİD veya baÅŸka unsurlar tarafından Türkiye'ye bir mermi düÅŸtüÄŸünde biz ona misliyle mukabelede bulunuruz'' ifadesini kullandı.

Ermenilerin bir sıkıntı ile karşılaÅŸtığında Türkiye topraklarına gelebileceklerini yineleyen DavutoÄŸlu, "Türkiye gerekli her türlü yardımı yapmaya hazır. Kesep'ten veya baÅŸka bir yerden, Ermeniler Türkiye'ye gelmek isterlerse hoÅŸgeldiler, sefa geldiler'' diye konuÅŸtu.

"BARIÅž, SÜRDÜRÜLEBÄ°LÄ°R KALKINMA OLMADAN GERÇEKLEÅžEMEZ"

DışiÅŸleri Bakanı DavutoÄŸlu BM Genel Merkezi'nde yaptığı konuÅŸmada da Türkiye'nin, birbirini takviye eden barış ve kalkınmanın uzun süreli savunucusu olduÄŸunu bildirerek, "Barış, sürdürülebilir kalkınma olmadan, sürdürülebilir kalkınma da barış olmadan gerçekleÅŸemez" dedi.

Sürdürülebilir barış ve uzun dönemli istikrar için karşılıklı saygı ve anlayışın ''olmazsa olmaz'' ÅŸart olduÄŸunu dile getiren DavutoÄŸlu, "Sadece barışçıl ve istikrarlı toplumlar refah içinde olabilir" deÄŸerlendirmesinde bulundu.

Ahmet DavutoÄŸlu, ekonomik büyüme ve sürdürülebilir kalkınmanın istihdam saÄŸladığını, zenginlik ve refahın da barış içinde bir arada yaÅŸamak için hayati bir gereklilik olduÄŸunun altını çizdi. Bu anlamada, BM Medeniyetler Ä°ttifakı'nın da refah için hayati olduÄŸu kabul edilen hoÅŸgörü ve anlayışın teÅŸvik edildiÄŸi, bunun da kalkınmaya katkı saÄŸladığını dile getiren DavutoÄŸlu, ''Barış, istikrar, hukukun üstünlüÄŸü ve iyi yönetim olmadan halkımızın refahını saÄŸlayamayız'' dedi.

"ŞİDDET VE ÇATIÅžMA, BKH'YA ENGEL''

DışiÅŸleri Bakanı DavutoÄŸlu, dünyanın birçok bölgesinde, hukukun üstünlüÄŸü ilkesinin eksikliÄŸi, kamu kuruluÅŸlarının zayıflığı, çatışmanın ve ÅŸiddetin tüm ÅŸekillerinin, Bin Yıl Kalkınma Hedefleri'ne (BKH) engel teÅŸkil ettiÄŸini belirterek, çatışmaların önlenmesi, huzurlu toplumların saÄŸlanması ve iyi yönetimin, BM'nin sürdürülebilir kalkınma gündeminin kolaylaÅŸtırıcı parçası olarak kabul edilmesi gerektiÄŸini ifade etti.

DavutoÄŸlu, geçen yıllar boyunca, Türkiye'nin barış ve kalkınma arasındaki deÄŸiÅŸmez baÄŸa yatırım çabası içinde olduÄŸunu dile getirerek, ''Ülkemiz, Az GeliÅŸmiÅŸ Ülkeler'in (LDC) güçlü savunucusu oldu ve az geliÅŸmiÅŸliÄŸin herhangi bir ülke için bir kader olmaması gerektiÄŸini savundu'' dedi.

TÜRKÄ°YE'NÄ°N AFRÄ°KA'YA VE LDC'YE KATKISI

Afrika'nın artık umut verici geliÅŸmelerle yeniden ortaya çıkmakta olduÄŸunu belirten DavutoÄŸlu, kıtanın son 10 yılda, yıllık yüzde 5'ten fazla büyüme kaydettiÄŸini ve gelecek yıllarda da bu eÄŸilimin devam etmesinin beklendiÄŸini, böylece dünyanın en hızlı büyüyen 10 ekonomisi arasında yer aldığını kaydetti.

Bakan DavutoÄŸlu, ''Ülkemin ticareti, yatırım ve insani yardım yoluyla bu kalkınma trendine mütevazi bir katkı yapmasından memnunum'' ifadesini kullandı.

3,5 MÄ°LYAR DOLARLIK KALKINMA YARDIMI

DavutoÄŸlu ayrıca, Türkiye'nin toplam kalkınma yardımının 2012 yılında 3,5 milyar dolara yakın olduÄŸunu belirterek, bunun 2,5 milyar dolarının resmi kalkınma yardımı olarak kamu kuruluÅŸlarınca yapıldığını bildirdi.

DışiÅŸleri Bakanı, Türk Ä°ÅŸbirliÄŸi ve Koordinasyon Ajansı BaÅŸkanlığı'nın (TÄ°KA), 35 ülkedeki koordinasyon ofisiyle, Afrika'dan 9 ülke dahil toplam 32 ülkede Türkiye'nin ülkelerarası kalkınmada teknik iÅŸbirliÄŸi ve koordinasyon konusunda önemli bir rol oynadığını ifade etti.

MEDENÄ°YETLER Ä°TTÄ°FAKI

KonuÅŸmasının Medeniyetleri Ä°ttifakı'yla ilgili bölümünde 2005 yılında bu fikir akıllarına geldiÄŸinde, tek amaçlarının yüksek sesle ve açıkça medeniyetlerin çatışmasına mahkum olmadıklarını söylemek olduÄŸunu bildiren DavutoÄŸlu, "O zamandan beri, inancımız ne olursa olsun, barış ve uyum içinde yaÅŸayabileceÄŸimizi dile getirdik'' ifadesini kullandı.

DavutoÄŸlu, ''Benzerliklerimizin, farklılıklarımıza ağır bastığına inanıyoruz. DiyaloÄŸu ve hoÅŸgörüyü teÅŸvik etmenin gerilimleri yatıştıracağını savunduk. Dini ve kültürlerarası anlayışı desteklemenin, karşılıklı saygı ortamı oluÅŸturmasına yardımcı olacağını savunduk'' deÄŸerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: AA