Başbakan Davutoğlu, bir ülkenin halkının mutluluğuyla ilgili, "Eğer o ülkedeki kadınların yüzünde tebessüm varsa, o ülke mutlu bir ülkedir" dedi.
BaÅŸbakan Ahmet DavutoÄŸlu, "G20 küresel ekonomilerin itici gücü. Bu platformda kadının var olmaması, 'sadece erkekler karar verebilir' anlayışının devamı. Bu giriÅŸimle biz bu anlayışta ve zihniyette radikal deÄŸiÅŸiklik yapmak istiyoruz" dedi. DavutoÄŸlu, Rixos Otel'de düzenlenen W20 Türkiye Konferansı'nda yaptığı konuÅŸmada, W20’nin ilk toplantısının, G20 ÅŸemsiyesi altındaki yeni bir yapılanma olduÄŸuna iÅŸaret ederek, bunun Türkiye’nin dönem baÅŸkanlığındaki ilk adım olduÄŸunu söyledi. Tarihi bir etkinlikte bir araya geldiklerini dile getiren DavutoÄŸlu, “Öncelikle zihniyet deÄŸiÅŸikliÄŸinden bahsediyoruz. Biz zihniyeti deÄŸiÅŸtirmeden tarihin akışını deÄŸiÅŸtiremeyiz ve konulara temel yaklaşımımızı, tarih içerisinde kadının yerini nasıl deÄŸerlendirdiÄŸimizi deÄŸiÅŸtirmeden toplumsal cinsiyet eÅŸitliÄŸini ele almak mümkün olmayacaktır” ifadesini kullandı. “G20 küresel ekonomilerin itici gücü. Bu platformda dolayısıyla kadının var olmaması bu zihniyetin devamı, eski zihniyetin sürdürülmesi anlamına geliyor” diyen DavutoÄŸlu, ÅŸöyle devam etti: “Yani 'sadece erkekler karar verebilir' anlayışının devamı. Bu giriÅŸimle biz bu anlayışta ve zihniyette radikal deÄŸiÅŸiklik yapmak istiyoruz. Kadın ve erkek Allah tarafından yaratılmış eÅŸit varlıklardır ve aynı hak ve sorumluluklara sahiptir. Kadın ve erkek, aynı yetkilere veya insanlığın geleceÄŸi açısından aynı güce sahiptir. Bununla birlikte bir diÄŸer önemli nokta da ÅŸu; genellikle kadınlar, birçok ÅŸeyin bedelini ödüyor. ÖrneÄŸin erkeklerin almış olduÄŸu kararların bedelini kadınlar ödüyor, savaÅŸların kurbanı oluyorlar. Çocuklarına bakmak durumunda kalıyorlar, yetimlerine bakmak durumunda kalıyorlar, savaÅŸlar neticesinde.” “Bir ülkedeki mutluluk o ülkenin kadınlarının yüzünden okunur” Bir ülkenin halkının mutluluÄŸuyla ilgili iki gösterge bulunduÄŸunu, bunlardan birinin havalimanlarındaki hareketlilik bir diÄŸerinin ise kadınların yüzündeki tebessüm olduÄŸunu anlatan DavutoÄŸlu, ÅŸunları kaydetti: “Bir ülkeye gittiÄŸinizde havalimanına bakın. Havaalanı dinamikse, canlıysa, hareket ediyorsa, insanlar gelip gidiyorlarsa o zaman o ülkede istikrar vardır, refah vardır ve bir ikinci gösterge o ülkenin kadınlarının yüzlerindeki ifadedir. EÄŸer kadınlar o ülkede gülümsüyorsa, eÄŸer o ülkenin sokaklarında yürüdüÄŸünüzde kadınların yüzüne baktığınızda, kadınların yüzünde tebessüm varsa ve daha iyi dünya ümidiyle yaşıyorlarsa emin olabilirsiniz ki ki o ülke mutlu bir ülkedir. Refah dediÄŸimiz zaman sadece havaalanı, elektrik ve diÄŸer imkanlarla bunu ölçmek mümkün deÄŸil, mutluluÄŸun o ülkenin kadınlarının yüzünden okunur halde olması gerekiyor.” Yine birkaç gün önce herkesi etkileyen Suriyeli bir çocuÄŸa ait fotoÄŸrafın ortaya çıktığını anlatan DavutoÄŸlu, ÅŸöyle konuÅŸtu: “Çok derinden etkiledi, 3 yaşındaki erkek çocuÄŸu Aylan’ın fotoÄŸrafı. Tabii görmedik belki, ÅŸahit olmadık ama hayal edebiliriz, düÅŸünülebiliriz acaba o erkek çocuÄŸun annesinin yaÅŸadıkları nasıl bir ÅŸeydi? Eminim ki çocuklarını, diÄŸer iki çocuÄŸunu o suların arasından kurtarmak için elinden geleni yapmıştır." DavutoÄŸlu, "Ä°nsanlık tarihinde birçok durumun, birçok sürecin ve erkeklerin almış olduÄŸu kararların bedellerini ödeyenler kadınlar olmuÅŸtur. Bu yükleri tüm insanlık adına omuzlarında taşıyan da yüklenen de kadınlar olmuÅŸtur" dedi. "Suriye'de ve Irak'ta olup bitenin bedelini onlar ödemiyor, biz ödüyoruz" G20 dönem baÅŸkanlığını üstlendiklerinde öncelik olarak üç tane "ı"dan bahsettiklerini kaydeden DavutoÄŸlu, bunlardan ilkinin "inclusiveness" yani kapsayıcılık olduÄŸunun altını çizerek, kapsayıcılığın bugünün birçok sorununu çözebileceÄŸine iÅŸaret etti. DavutoÄŸlu, ÅŸöyle konuÅŸtu:"Neden bu kadar fazla siyasi sıkıntımız var? Mesela Suriye'de, Irak'ta neden bu sıkıntılar var? Çünkü BirleÅŸmiÅŸ Milletler Güvenlik Konseyi bir karar almayı baÅŸaramadı, doÄŸru kararları, gerekli kararları doÄŸru zamanda almayı baÅŸaramadı. Çünkü 5 tane daimi üye, BM Güvenlik Konseyi'nde neyin olup biteceÄŸine karar veriyordu. Evet, biz münferit devletler olarak bu ülkelere saygı duyuyoruz. Ama Suriye'de ve Irak'ta olup bitenin bedelini onlar ödemiyor, biz ödüyoruz. Suriye'nin komÅŸusu olarak biz ödüyoruz bu bedeli. 2 milyon sığınmacı o P5 ülkesine gitmiyor, onlar Türkiye'ye geliyor, Lübnan'a, Ürdün'e gidiyorlar. Ancak bu 5 tane ülke, her ÅŸeye karar veriyor ve komÅŸu ülkeler sadece o ülkeden kaçıp gelen insanları barındırmak için mülteci kampları inÅŸa edebiliyor. Bu önemli bir husus. Bunun takipçisi olmamız lazım. Çünkü kapsayıcılık dediÄŸimiz zaman kapsayıcılık en iyi kavramdır. Bunun altını çizmek istiyorum. Kapsayıcı bir çözüm süreci olmak durumunda BM sistemi içerisinde barış çalışmaları kapsayıcı bir sistemle gitmeli."
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.