Bir zeytin ağacına bile halel gelecek olsa yasayı getirmeyiz

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, zeytinlik sahalarla ilgili düzenlemeye iliÅŸkin, "Biz çalışıyoruz, Türkiye için çalışıyoruz, Türkiye'nin büyümesi için çalışıyoruz. Bir zeytin aÄŸacına bile halel gelecek olsa bu yasayı asla ve kat'a gündeme getirmezdik. Bugün anlatılanlara inansak bu maddeyi hemen geri çekeriz." dedi

Düzce Belediyesi Erguvan Sosyal Tesisleri'nde düzenlenen AK Parti Düzce Ä°l BaÅŸkanlığı iftar programına katılan Özlü, burada yaptığı konuÅŸmada, ramazan ayında paylaÅŸma ve sevgi duygularının üst seviyede olduÄŸunu söyledi.

Türkiye'nin, 16 Nisan'dan sonra yeni bir sürece girdiÄŸini, 21 Mayıs'tan sonra da yeni bir dönemi baÅŸlattığına iÅŸaret eden Özlü, "Bu yeni dönem Türkiye'nin atılım dönemidir. Bu yeni dönemde 80 milyon Türk halkının tamamını hep beraber kucaklayacağız. Yeni dönem, Türkiye'nin yeni dönemidir. Türkiyemizi hiç kimseye muhtaç olmayacak ÅŸekilde büyütecek ve geliÅŸtireceÄŸiz. Büyümek çalışma ile olur ve hep birlikte çalışarak büyüyeceÄŸiz ve geliÅŸeceÄŸiz. Türkiye büyümeye dayalı bir ekonomi modelini seçti ve bu model çerçevesinde bizler de üzerimize düÅŸen görevi yerine getireceÄŸiz." diye konuÅŸtu.

Bakanlık olarak Türkiye'nin teknolojik anlamda büyümesine odaklandıklarını vurgulayan Özlü, ÅŸöyle konuÅŸtu:

"Büyüme modeline uygun olarak reform anlamında üç büyük yasayı hazırladık. Bu yasalardan birini Meclisten geçirdik, bir diÄŸeri komisyondan geçti. DiÄŸer yasamız ise komisyona hazır. Bunlardan biri Patent Kanunu'dur. Bu kanun yasalaÅŸtı. Türkiye'nin Avrupa standartları düzeyinde bir Patent Kanunu var. Hem Türkiye'de araÅŸtırma, geliÅŸtirme yapanlar hem de Türkiye'ye gelip yatırım yapmak isteyenlerin haklarını koruyan bir kanuna sahibiz. Bu kanunu geçen sene sonunda Meclisten geçirdik ve bu sene başında da CumhurbaÅŸkanımızın imzası ile yürürlükte. Bugün Türkiye'nin bütün dünyanın itibar ettiÄŸi bir Patent Kanunu var. Bu kanun 1995 yılından bu yana üzerinde çalışılan ve biz bunu hayata geçirdik. Ä°kincisi, teknoloji üreten bir Türkiye için teknolojik üretim içeren yeniden bir yapılanma için bir reform paketi hazırladık. Merkezi TÜBÄ°TAK oldu ama bütün paydaÅŸları içine alan bir yasa hazırladık. Bunu bütün bakanlıklarla koordine ettik. Meclis komisyonundan geçti ve inÅŸallah önümüzdeki günlerde TÜBÄ°TAK reform kanununu da meclis onayından geçireceÄŸiz. Özellikle son bir yıldır üzerinde çalıştığımız Üretim Reform Paketini de Bakanlar Kuruluna arz ettik. Bu yasa da çok kapsamlı bir yasadır. Türkiyemiz'de sanayimizin geliÅŸtirilmesini, üretimin önündeki engellerin aşılmasını saÄŸlayan çok güzel bir yasa. Türkiye'de yatırım yapan ve yapmak isteyenlerin önündeki problemleri çözen bir yasa."

"Zeytin katliamı yapacağımızı söylüyorlar, bunların hepsi yalan"

Hazırlanan üretim yasası ile ilgili durumun son dönemde özellikle zeytin aÄŸaçları konusunda çok fazlaca konuÅŸulduÄŸunu dile getiren Özlü, "Bazı yazar ve sanatçılarımız, bu konuda söylemde bulunuyor, köÅŸe yazısı yazıyor. Biz AK Parti olarak son 14 yılda, 71 milyon zeytin aÄŸacı diktik. Biz göreve geldiÄŸimizde Türkiye'de zeytin aÄŸacı sayısı 100 milyon civarındaydı. Bugün Türkiye'nin zeytin aÄŸacı sayısı 171 milyondur. Yani 71 milyon zeytin aÄŸacı dikmiÅŸ bir siyasi iktidarız. Yani düÅŸünebiliyor musunuz, 71 milyon zeytin aÄŸacı dikmiÅŸ bir iktidar bu aÄŸaçları neden kessin veya neden zeytin sahalarını talan etsin? Böyle bir ÅŸey olabilir mi? 'Zeytin kıyımı, zeytin katliamı' yapacağımızı söylüyorlar. Bunların hepsi yalan. Hem de büyük yalan." diye konuÅŸtu.

"1 zeytin ağacı bile varsa orası zeytinlik sahasıdır"

Türkiye'de mevcut yasanın zeytin aÄŸaçlarına 3 kilometre mesafeden itibaren dokunulmasını yasakladığını belirten Özlü, ÅŸunları kaydetti:

"Bu yasanın çıktığı tarih 1939. Bu yasa 1995 yılında revize edilmiÅŸ ve bugün hala gündemde. 1939 yılındaki teknolojilerle bugünkü teknolojiler herhalde aynı deÄŸil. O yıllarda bugünkü arıtma ve filtre sistemleri yoktu. Bugün neredeyse içme suyuna yakınlıkta arıtma yapan tesisler var. O günkü teknolojilerle bugünkü teknolojiler bir deÄŸil. Bu bakımdan zeytin aÄŸaçlarına '3 kilometreye kadar yaklaÅŸmayın' demek bugünkü teknolojilere baktığımızda çok anlamlı deÄŸil. Fakat biz bu yasada yine bunu deÄŸiÅŸtirmedik. Avrupa BirliÄŸi standartları var, onlara baktık, orada, '1 dönüm arazide 2,5 adet zeytin aÄŸacı varsa burası zeytinlik sahasıdır.' diyor. Bizim yaptığımız düzenlemede 1 zeytin aÄŸacı bile varsa orası zeytinlik sahasıdır."

Özlü, sivil toplum kuruluÅŸu adı altında çok sayıda zeytinci kuruluÅŸ olduÄŸunu ve bunların siyaset yaptığına iÅŸaret ederek, "Bunların hiçbirisi, bana bugüne kadar bilimsel yöntemlerle hazırlanmış bir rapor getirmedi. Ben bunları çağırdım, kendilerine 'Biz zeytinlik sahalarını korumak için bir yöntem geliÅŸtirdik.' dedim. Bu yöntem ÅŸudur, zeytinlik sahalarını koruma kurulu kuruyoruz. Bu kurul yok, bunu biz kuruyoruz." ifadelerini kullandı.

Bu kuruluÅŸların "Siz bu yasayı çekin, bugüne kadar yaptığınızı inkar edin. Bu maddeleri çıkartın. Biz çalışalım, bir ay sonra gelelim, ne olacağını söyleyelim." gibi tekliflerinin olduÄŸunu aktaran Özlü, konuÅŸmasına ÅŸöyle devam etti:

"Bu gayri ciddi bir yaklaşımdır. 15 yıldan beri 71 milyon zeytin aÄŸacı dikmiÅŸ bir siyasi iktidara karşı, 'Bu yasayı çekin, biz düÅŸünelim, çalışıp gelelim.' demek gayri ciddiliktir. Komisyonda da söyledim, ben bir zeytin aÄŸacının bile haksız yere imha edileceÄŸini, kesileceÄŸini bilsem, bu maddeyi hemen geri çekerim. Bugün de aynı görüÅŸteyim. Sonradan baktım bu kiÅŸilerin belli birtakım basın kuruluÅŸlarında boy boy fotoÄŸrafları çıktı. Bize de 'Biz siyaset yapmıyoruz, siyasetin dışındayız.' diyorlar. Bakıyoruz, belli basın kuruluÅŸlarında, belli gazetelerde boy boy resimleri ve mülakatları çıktı. Bu çok ciddi deÄŸil, bana bir bilimsel rapor dahi getiremeyen sivil toplum kuruluÅŸları, birtakım sanatçıları ve köÅŸe yazarlarını adeta kışkırtarak siyaset yapıyorlar."

"Türkiye'nin büyümesi için çalışıyoruz"

"Bir ülkede tarım arazileri için zeytinlik bahçeleri için Tarım Bakanına güvenilmeyecekse kime güveneceÄŸiz?" diyen Özlü, sözlerini ÅŸöyle tamamladı:

"Dolayısıyla bunları ciddiye almayın, bunlar doÄŸru haberler deÄŸil. Bu arkadaÅŸlarımız maalesef sivil toplum kuruluÅŸları adı altında siyaset yapıyorlar. Ä°nÅŸallah gelecek hafta içerisinde bu yasayı Meclisten geçireceÄŸiz. Yine çok tartışmalar olacak, yine belki yeni yazarlar, yeni sanatçılar devreye girecek. Ama biz, ne yaptığımızı biliyoruz. Uzun zamandan beri bu yasayı çalışıyoruz. Ben bir yıldır yapısal reformlar için çalışıyorum, TÜBÄ°TAK Reformu da Üretim Reform Paketi de böyle. Üretmezsek büyüyemeyiz. Büyüyen Türkiye'ye ihtiyaç var. Türkiye'nin büyümesi lazım. Türkiye büyüyecek ki iÅŸsizlik azalacak. Bu bakımdan Türkiye'nin yeni yatırımlara ihtiyacı var. Tarımla sanayiyi barıştıracağız. Hem tarıma önem vereceÄŸiz hem de sanayiye önem vereceÄŸiz. Biz Türkiye'nin muhtelif bölgelerinde, özellikle 'liman arkası' diye isimlendirilen bölgelerde endüstri bölgeleri kurmak istiyoruz. Bu bölgeler, Türkiye'nin özellikle yatırımlar için ithalat ve ihracat için liman gerektiren bölgelerinde olacak. Buralarda inÅŸallah, yeni oluÅŸturduÄŸumuz Zeytinlik Sahalarını Koruma Kurulu ve Tarım Bakanlığının alacağı doÄŸru kararlarla bu bölgelerde endüstri bölgeleri kuracağız.

Bu yasa görüÅŸmeleri sırasında komisyondaki hem CHP hem MHP üyeleri ile görüÅŸtük. Bu yasadaki gerçek maksadımızın ne olduÄŸunu onlara anlattık, komisyonda mutabık kaldık. Kimse kusura bakmasın, sonra dışarıda herhalde baskılar geldi, birtakım farklı basın toplantıları yaptılar. Biz çalışıyoruz, Türkiye için çalışıyoruz, Türkiye'nin büyümesi için çalışıyoruz. Bir zeytin aÄŸacına bile halel gelecek olsa bu yasayı asla ve kat'a gündeme getirmezdik. Bugün anlatılanlara inansak bu maddeyi hemen geri çekeriz."