CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Birinci sınıf demokrasiyi istiyoruz bu ülkede. Ahlaki değerlere sahip olmak ve onları yüceltmek istiyoruz" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP İstanbul İl Başkanı Murat Karayalçın'ı ziyaret ederek, il yönetimiyle bir araya geldi. Basına kapalı gerçekleşen toplantının partililere seslenen Kılıçdaroğlu, il yönetimiyle 7 Haziran'da yapılacak seçimi konuştuklarını söyledi. Demokrasinin özellikle son üç yılda hukuken ve ahlaken ağır yaralar aldığını dile getiren Kılıçdaroğlu, demokrasinin ayaklar altından kaydığı gerçeğini vurgulamak istediğini söyledi. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Hukukun üstünlüğü anayasasında yazılı bir ülkeyi düşünün. Cumhurbaşkanı olarak seçilen kişi, anayasaya uymuyor, ettiği yemine bağlı kalmıyor, anayasayı 'dinlemem' diyor. Bir başka açıdan düşünün. Adı yolsuzluğa karışmış 4 bakanın, TBMM'de AKP milletvekilleri tarafından aklandığını düşünün. Ahlaken sıfırlanmış bir süreci yaşıyoruz. Hukuken sıfırlanmış bir süreci yaşıyoruz. Şunu özenle herkesin bilmesini isterim. Birinci sınıf demokrasiyi istiyoruz bu ülkede. Ahlaki değerlere sahip olmak ve onları yüceltmek istiyoruz. Hukuksuzluk, yolsuzluk, hırsızlık, adam tanımamazlık. Bunların tamamını çöp sepetine atmak istiyoruz. Temiz siyaset, ahlaklı siyaset, halkına hesap veren siyaset, mal varlığını açıklamaktan korkmayan siyaset. İsviçre bankalarında 'param var mıdır yok mudur?' telaşına kapılmayan bir siyaset. Yoksulluğu sıfırlamış, yoksulluğu idare eden değil, yoksulluğu bitiren, bitirme konusunda azimli olan bir siyaset. İstediğimiz budur." "Sandıklara sahip çıkacağız" CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul'da 27 bin 500 seçim sandığının olduğunu belirterek, "neden sandıklara sahip çıkmıyorsunuz" eleştirisine maruz kaldıklarını anlattı. İstanbul'un, Türkiye'nin hatta Avrupa'nın en büyük kenti olduğunu, üç büyük imparatorluğa başkentlik yaptığını belirten Kılıçdaroğlu, "Sandıklara sahip çıkacağız. Bizim şikayet etme lüksümüz yok. Artık oturup düşünme ve eylem zamanıdır. Hareket zamanıdır. Demokrasi gidiyor, ahlaksızlık diz boyu, en kutsal değerlerimiz siyasete kurban edilmiş durumda, etnik kimlik ve inanç üzerinden siyaset yapılıyor. Yaşam tarzı üzerinden siyaset yapılıyor. Buna 'dur' demek lazım" değerlendirmesinde bulundu. "Bu sisteme karşı direnmek hepimizin temel görevidir" Bunu diyebilecek tek organın CHP olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, birinci sınıf demokrasiyi savunduklarını kaydetti. Uygar ülkelerde hangi kurallar geçerliyse Türkiye'de de aynısını, oralardaki siyasi etik ve ahlakın olmasını istediklerini dile getiren Kılıçdaroğlu, şunları aktardı: "Adı yolsuzluğa bulaşan bir siyasetçi köşesine çekilmeli, yargıya gidip hesap vermekten korkmamalı. Biz bunları istiyoruz. Toplantı ve gösteri yürüyüşü, bütün ülkelerde temel bir haktır. Bizim Anayasamıza göre de haktır. Elimizden alınmak isteniyor. Anayasası çalışmayan, askıya alınan, hukuku askıya alınan, yasama organı yani TBMM yürütme organının arka bahçesi haline dönüşen, yargıyı siyasallaştıran bir sistem doğru bir sistem değildir. Bu sisteme karşı direnmek hepimizin temel görevidir. Bu direnme evrensel bir haktır. Herkesin bunu bilmesini isterim ve bu kural, hepimizin unutmaması gereken temel bir kuraldır. İstanbul'da çalışacağız. İstanbul'da yaşayıp denizi görmeyen çocuklarımız var. İstanbul'da denizi görmeyen kadınlarımız var. İstanbul'da belli yerler yoksulluğun merkezi haline gelmiş durumda. İstanbul'u, uygar bir dünya kenti haline getirmek boynumuzun borcudur." "Ortadoğu'ya barışı ve huzuru CHP getirecek" Ortadoğu'ya barışı ve huzuru CHP'nin getireceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Bunlar Müslüman kanı dökülsün diye tırlarla silah gönderdiler. Bunun önünü keseceğiz. Müslüman kanının akmasına engel olacağız. Kardeş kardeşi öldürmeyecek" dedi. Bunların hepsini yapacaklarını, bunun zor olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, "Bunları yapmak için namuslu adam olacaksınız, verdiğiniz sözde duracaksınız, halka hesap vermekten korkmayacaksınız, her kuruşun hesabını bu millete vereceksiniz. Bunları yapmaya söz verirseniz, zaten bunların tamamını çözersiniz. Bundan çok daha önemlisi bu ülkeye birinci sınıf demokrasiyi getireceğiz. Bizim gibi düşünmeyen insanların da düşüncelerini özgürce dile getirdiği Türkiye’yi inşa edeceğiz. Yolumuz aydınlık olsun, zulme karşı direnmek hepimizin görevidir. Haksızlığa, yolsuzluğu, açlığa karşı direnmek hepimizin görevidir. Herkesin inancını özgürce yerine getirebileceği bir Türkiye'yi inşa etmek" diye konuştu.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.