Bu sistem baba ile oğlunu birbirine düşürür
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Bir taraftan yargının meclise karıştığı, bir taraftan yargının hükümete tahakküm ettiği, eğer hükümet zayıfsa kukla gibi oynattığı, eğer mecliste başka bir sıkıntı varsa hükümetin meclisi istediği gibi yönettiği karman çorman bir sistem. Bu sistem baba ile oğlunu birbirine düşürür" dedi
Soylu, Karatay Belediyesinin, Celaleddin Karatay Kongre ve Gençlik Merkezinde düzenlediÄŸi "5. Karatay Konferansları" programında, bugün Si̇i̇rt ve Eruh'ta ziyaretlerde bulunduÄŸunu anımsattı.
VatandaÅŸlarla dertleÅŸmek için geldiÄŸini belirten Soylu, insanların gözyaşı dökerek içlerini boÅŸalttığını, ancak ülkelerin böyle bir ÅŸansı olmadığını bildirdi.
"Çok yordular bizim ülkemizi"
Soylu, milletin uzun yıllardan beri çok yorulduÄŸuna deÄŸinerek, "Arkasına dönüp bakmaktan yoruldu. Acaba yeniden bu ülkenin bir baÅŸbakanını asarlar mı diye... Darbelerle yoruldu. Ezan-ı Muhammedi'yi o minaresinde kıstıklarında içine aÄŸlamaya baÅŸladı. Bir ülke içine aÄŸlamaya baÅŸladı. Çok yorulduk. Çok yordular bizim ülkemizi. Ekonomik krizlerle yordular. Bir taraftan terörizmle yordular. Bir taraftan anarÅŸizmle yordular. Bir taraftan enflasyonla yordular. 1960 darbesiyle, 1971 muhtırasıyla ve 1980 darbesiyle yordular" ifadesini kullandı.
"Ellerini ovuşturan birileri daha vardı"
16 Nisan'da sadece 18 maddelik paketin oylanmacağına dikkati çeken Soylu, ÅŸöyle devam etti:
"16 Nisan, omzunda büyük bir yük olan bu büyük medeniyetin, yarına hasarsız taşımak zorunda olduÄŸu bu büyük medeniyetin ve bu büyük anlayışın, kendisinin üzerine oynanan bütün oyunlara yüksek sesle, 'artık bizi terbiye edemeyeceksiniz' diye ortaya koyduÄŸu büyük bir referandumdur.
Ellerini ovuÅŸturan birileri daha vardı. Hatırlarsanız milletvekili arkadaÅŸlarım çok daha iyi hatırlar. Yüzde 10'un üzerinde bir oy alınca şımaranlar var. Afralarından, tafralarından geçilmeyenler, yürüyüÅŸünden çalımlarından geçinmeyenler. Oyları nasıl aldıklarını biliyoruz. Musluklardan kan akıtarak o oyları aldıklarını biliyoruz. Evet insanları tehdit ederek o oyları aldıklarını biliyoruz. Evlere pusular atılarak o oyları aldıklarını biliyoruz. Hep birlikte biliyoruz. O oyları bir taraftan okullarda okuyan çocuklara, 'annenize babanıza söyleyin eÄŸer oy vermezlerse gereÄŸini yerine getiririz' diye tehdit ederek aldılar. Bir kısmına da ÅŸöyle söylediler; kandırdılar, arkadan dolandılar, yine bir riyayı ortaya koydular. 'artık biz silahı bıraktık, biz bundan sonra siyaset yapacağız' diye yüzlerini maskelediler ve 'Ne olursunuz bize destek olun yüzde 10'u aÅŸalım.' Bir kısmını da öyle ikna etmeye çalıştılar. Åžimdi ifade etmek istiyorum. Onlardan bir tanesi vardı. Hatırlıyorsunuz deÄŸil mi? 'Türkiye Cumhuriyeti'ni tükürüÄŸümüzle boÄŸarız' diyen birisi vardı. Åžimdi bu milletin birliÄŸinin ne olduÄŸunu onlar anladılar. Bu devletin ne olduÄŸunu, bu devletin nereden geldiÄŸini, bin yıldır bu topraklarda nasıl durduÄŸunu... Sadece o mu? Bir ÅŸey daha vardı, hep beraber hatırlıyoruz. Dediler ki '7 Haziran'dan sonra artık buralarda bizim borumuz öter.' Evet, diyorlardı. Nusaybin'de, Varto'da, Cizre'de 'özerklik ilan edeceÄŸiz' diyorlardı. O gün sözleri çok yüksek çıkıyordu. Hadi bakalım, Türkiye Cumhuriyeti bir karar verdi. Sayın CumhurbaÅŸkanımızın ve BaÅŸbakanımızın talimatıyla bir adım atıldı. Hükümetimiz, milletvekillerimiz ve bütün milletimiz hep birlikte bir irade ortaya koyuyor. Hadi bakalım. O günkü cesaretinizin birazını görelim. Bugün, 'özerklik ilan edeceÄŸiz' deyin de boyunuzun posunuzun ölçüsünü alın"
Halk, 'terör örgütünün sözü artık burda geçmiyor' demiÅŸ
HDP ve PKK anlayışının Yüksekova’da ÅŸantiyeleri yaktığını ve iÅŸçileri kaçırdığını hatırlatan Soylu, "4 gün önce Yüksekova’daydım. Ondan önce de 2 ay önce, 3,5 ay önce de oradaydım. Åžunu söylemek istiyorum; 3 ay önce 15 Temmuz'dan sonra tekrar havalimanını açma gereÄŸi görülünce, 'sakın uçaklara binmeyin uçakları düÅŸüreceÄŸiz' diye pusula göndermiÅŸler evlere. Millet bunları yırtmış atmış, 'o günler geçti sizin sözünüz, terör örgütünün sözü artık burda geçmiyor' demiÅŸ" diye konuÅŸtu.
Ä°çiÅŸleri Bakanı Soylu, gezi, 17-25 Aralık, 6-7 Ekim olaylarında ve 15 Temmuz darbe giriÅŸiminde CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan'ın arkasında hep beraber durulmasaydı analardan emilen sütün kendilerine helal olmayacağını aktardı.
Soylu, "Bu kadar açık ve net. Bunun için geleceÄŸi düÅŸüneceksin, bir vizyon ortaya koyacaksın, bu iÅŸin insanla olacağını düÅŸüneceksin. Yeni sistem herkesin, uçları en köÅŸeden merkeze doÄŸru alabilecek, herkesin iÅŸ üretmeye çalışabileceÄŸi, laf üretenin deÄŸil iÅŸ üretenin itibarlı olacağı sistem olacak" ifadesini kullandı.
"Åžimdi karman çorman bir sistem var"
Parlamentonun güçsüz olacağı iddiasının dillendirildiÄŸine iÅŸaret eden Soylu, bundan sonra efendilerin deÄŸil milletin parlamentosunun olacağını vurguladı.
Soylu, yaklaşık 1,5 yıldır bakanlık görevini yürüttüÄŸünü anımsatarak, Meclis çalışmalarına katılamadığını, gece saatlerine kadar çalıştıklarını buna raÄŸmen vaktin yetmediÄŸini anlattı.
Türkiye'nin kendisini 25 bin dolar gelire hedeflediÄŸini belirterek, ÅŸu deÄŸerlendirmelerde bulundu:
"Kendisini 2023'e, 2051'e ve 2071'e hedeflemiÅŸ bir ülkeyiz. Hükümet beÅŸ yıllık bir karne koyacak milletin önüne ve diyecek ki 'Ben bunu yapacağım.' Meclis de bir taraftan yasayı, kanunu yapacak bir taraftan da milletle hükümet arasında önemli köprü iÅŸlevini yerine getirebilecek. Yargı da kendi iÅŸini yapacak. Åžimdi karman çorman bir sistem var. Bırak kuvvetler ayrılığını. Kuvvetler karmaÅŸasının olduÄŸu bir sistem. Bir taraftan yargının meclise karıştığı, bir taraftan yargının hükümete tahakküm ettiÄŸi, eÄŸer hükümet zayıfsa kukla gibi oynattığı, eÄŸer mecliste baÅŸka bir sıkıntı varsa hükümetin meclisi istediÄŸi gibi yönettiÄŸi karman çorman bir sistem. Bu sistem baba ile oÄŸlunu birbirine düÅŸürür. Bu sistem kardeÅŸi kardeÅŸe düÅŸürür."
"Kanuni Sultan Süleyman'ın tahtında oturuyoruz"
Soylu, Türk toplumunun öÄŸretilmiÅŸ çaresizliklerin toplumu olmadığını, büyük bir medeniyetin ve anlayışın sahibi olduÄŸunu bildirdi.
Bakan Soylu, şunları kaydetti:
"Bizim medeniyetimiz ÅŸu an topraklarında bulunduÄŸumuz Mevlana medeniyetidir. KaracaoÄŸlan, Yunus Emre medeniyetidir. Nevzuhur bir millet deÄŸiliz ve kimsenin tahtında oturmuyoruz. Biz, ErtuÄŸrul Gazi’nin, Orhan Gazi’nin, Yavuz Sultan Selim’in, Fatih Sultan Mehmet’in ve Kanuni Sultan Süleyman’ın tahtında oturuyoruz. Bizim bir yolculuÄŸumuz var. Bizim sadece 18 maddelik anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸi ile ilgili bir iddiamız yok. Bizim dünyaya söyleyecek, hükmedeceÄŸine inandığımız sözümüz var. Kudretli bir Türkiye istiyoruz. Özgür bir Türkiye istiyoruz. Dünyaya sözünü kabul ettirecek bir Türkiye istiyoruz. Bu tezgahların ve oyunların bu ülkede sona ermesini istiyoruz. Bugün fırsattır. Sevgili Konyalılar ve dava arkadaÅŸlarım; bu fırsatı yönettik, yönettik. Yönetemedik, 200-300 yıl sonra gelen nesiller ÅŸunu söyleyecektir; yazıklar olsun! EÄŸer bu fırsatı saÄŸlayabilselerdi, biz bu sistemle karşı karşıya olmasaydık, 20 bin dolar deÄŸil 25 bin dolarlık ülkeydik. Bugün arabamızı, uçağımızı üretmiÅŸtik. Bugün bize bir takım ÅŸeyleri söylemeye çalışanlara karşı, gücümüzü kuvvetimizi masaya koyup Türkiye’nin bu medeniyetinin gücünü kararlılığıyla anlatacak anlayışı ortaya koyardık.
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABÄ°LÄ°RSÄ°NÄ°Z
- 0SEVDÄ°M
- 0ALKIÅž
- 0KOMÄ°K
- 0Ä°NANILMAZ
- 0ÃœZGÃœN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.