Çağın vebası: Teknoloji bağımlılığı 

Uzman klinik psikolog Özge Şahin, dijital bağımlılığın neden olduğu psikolojik sorunların çocuklara ve ebeveynlere etkisi hakkında özel açıklamalarda bulundu.

YÜZ YÜZE İLETİŞİM KURMAKTA ZAYIFLIK OLUŞUYOR

Psk. Özge Şahin, “İnternet hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Bunun en büyük nedenlerinden biri de büyük ölçüde hayatımızı kolaylaştırması. Ama kullanımı sınırlandıramamak, bununla ilgili önlemler alamamak da beraberinde birçok soruna yol açıyor. Çağımızın vebası artık teknoloji bağımlılığı oldu. Özelikle çocuklar ve ergenlerin özdenetimleri gelişmemiş olduğu için internetin ortaya çıkaracağı sorunlarla ilgili farkındalıkları da yetersiz oluyor. Bu konuda da ebeveynlere büyük sorumluluklar düşüyor. İnternetin yoğun şekilde kullanımı iletişim becerilerini etkiliyor. Kişilerarası iletişimi daha az kurmaya başlıyorlar. Çünkü sürekli sosyal mecralar üzerinden iletişim kuruyorlar ve yüz yüze iletişim kurmakta zayıflık oluşuyor. Dikkat eksikliği ve hiperaktiviteye neden olabiliyor. İçe çekilme, depresyon süreci ve dış dünyadan kendini soyutluyor. Bunun sonucunda sosyal anksiyete başlıyor” dedi.

İYİ BİR ÖRNEK OLMAK GEREKİYOR

Ebeveynlerin dikkat etmesi gereken konulara değinen Şahin, “Bilgisayar ekranının görünebileceği bir yere konulup internet filtresi mutlaka eklenmesi gerekiyor. İnternet kullanımı konusunda iyi bir örnek olunması gerekiyor. Örneğin ebeveyn telefonu elinden düşürmüyorsa çocuğa telefona biraz ara ver demek çok geçerli olamayabilir. Önce iyi bir örnek olmak gerekiyor, internete neler yaptığını takip etmek, onu bilgilendirmek gerekiyor. Zaman sınırlandırılması da konulması gerekiyor. Aileler çocuklarıyla birlikte zaman geçirmeye özen göstermeli. Çocuğun ilgi alanlarıyla ilgili yeni bir şey üretmezsek elindeki teknolojik cihazı bırak demek geçersiz olabilir” ifadelerini kullandı.

“Sosyal medyada yorumlara, beğenilere aşırı önem vermek kişinin öz değer algısını bozar ve kaygı bozukluğuna sebep oldurarak özgüveni azaltır” diyen Şahin, “Sosyal medyada paylaşılan gerçeklikten uzak yaşantılar kişiyi yetersizlik duygusuna itekler” diye konuştu.

PSİKOLOJİK HASTALIĞIN TEMELİ İLETİŞİMLE İLGİLİ NOKSANLIKLARDAN DOĞUYOR

Özge Şahin, konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi, “Sosyal olarak içe çekilme = sosyal izolasyon yani çevreden kendimizi soyutlama. Bir kişi yetişkin olsun çocuk olsun fark etmiyor aslında sosyalliğin azaldığı yerde iletişimde azaldıkça kendi iç dünyamızda sürekli kurgulamaya, kendimize öz eleştiri yapmaya, depresifleşmeye başlıyoruz. Çünkü kendimizi ifade edebildikçe var olduğumuzu hissederiz ve kendimizi ifade edebileceğimiz tek alan da sosyal hayatımızdır. Sosyallikten izole olununca iletişim becerileri azalıyor. İletişim becerileri azaldıkça depresyon, kişilik bozukluğu birçok psikolojik hastalığın temeli bu iletişimle ilgili noksanlıklardan doğuyor. Birçok psikolojik hastalıkların temelinde iletişimin zayıflaması yer alıyor. Kendini ifade edemiyor ve özyeterliliği düşüyor, özyeterlilik düştükçe de özgüven yitiriliyor”