'Cinsel istismar' davasında 'rızası var' denildi

Konya'da o dönem 16 yaşında olan A.K. (20) hakkında, kendisinden bir yaÅŸ küçük kız arkadaşı Åž.A.'ya cinsel istismarda bulunduÄŸu iddiasıyla 'nitelikli cinsel istismar' ve 'ÅŸantaj suçlamasıyla açılan davada savcı mütalaasını verdi. Savcı, eylemin Åž.A.'nın rızasıyla gerçekleÅŸtiÄŸini; cebir, tehdit veya hileyle maÄŸdurenin iradesinin sakatlandığına dair ve A.K.'nin maÄŸdureye ÅŸantaj yaptığına iliÅŸkin delil olabilecek veriye rastlanılmadığını belirtti. A.K.'nin 'reÅŸit olmayanla cinsel iliÅŸkiye teÅŸebbüs' suçundan ceza alması talep edildi.

Konya'da bir okçuluk kulübünde eğitim alan A.K., 17 Kasım 2017'de kulübün WhatsApp grubundan Ş.A. ile tanıştı. Aynı kulübün sporcusu olduklarından görüşmeye başlayan ikili arasında duygusal ilişki başladı. Bir süre arkadaşlıkları devam eden Ş.A., ailesine A.K.’nin kendisine cinsel istismarda bulunduğunu ve yan yana çekildikleri fotoğrafları babasına göndereceğini belirtip şantaj yaptığını söyledi. Bunun üzerine aile A.K. hakkında şikayetçi oldu.

Kasım 2018’den 2019 AÄŸustos ayına kadar kulübün malzeme odası ve evlerinin bodrum katında Åž.A.'ya cinsel istismarda bulunduÄŸu ve ÅŸantaj yaptığı öne sürülen A.K. hakkında yürütülen soruÅŸturmanın ardından Konya 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'nitelikli cinsel istismar' ve 'ÅŸantaj' suçundan dava açıldı. A.K.’nin tutuksuz yargılandığı davada, Cumhuriyet Savcısı mütalaasını mahkemeye sundu. Mütalaada cinsel eylemlerin Åž.A.'nın rızasıyla gerçekleÅŸtiÄŸi belirtildi. Mütalaada, cinsel eylemlerin kursun malzeme odasında ve A.K.'nin evinin bodrum katında sanık ve maÄŸdurun kıyafetlerini çıkartarak rızaları dahilinde olduÄŸu, ancak gerek Åž.A.'nın izin vermek istememesi gerekse alanın dar olması nedeniyle iliÅŸkinin yaÅŸanmadığı, teÅŸebbüste kaldığı belirtildi. Eylemde ÅŸantajın da olmadığı belirtilen mütalaada, "Eylemlerin her ikisinin de rızasıyla gerçekleÅŸtiÄŸinin sabit olduÄŸu, cebir, tehdit veya hileyle maÄŸdurenin iradesinin sakatlandığında dair bir delil de elde edilemediÄŸi, A.K.'nin maÄŸdureye ÅŸantaj yaptığına iliÅŸkin gerek maÄŸdurenin gerekse A.K.'nin cep telefonlarında delil olabilecek bir veriye rastlanılmadı" denilerek, A.K.'nin 'reÅŸit olmayanla cinsel iliÅŸkiye teÅŸebbüs' suçundan ceza alması talep edildi.
 

'12 YILA KADAR HAPÄ°SLE YARGILANMASI GEREKÄ°YOR'

Åž.A.'nın aile avukatı Aycan Ceylan, davanın 'nitelikli cinsel istismar' ve 'ÅŸantaj' suçundan açıldığını, A.K.'nin olay tarihinde 18 yaşından küçük olduÄŸu için savcının mütalaasında 12 yıla kadar hapis cezası talep etmesi gerektiÄŸini belirtti. Cinsel eylemin teÅŸebbüs aÅŸamasında kalmadığını dile getiren Ceylan, "Mütalaada cinsel istismarın teÅŸebbüs aÅŸamasında kaldığı belirtilerek 'reÅŸit olmayanla cinsel iliÅŸki' suçundan hüküm verilmesi talep edildi. Bunu kabul etmemiz mümkün deÄŸil. Bu olayın bir cinsel istismar olduÄŸu ve ÅŸantajla gerçekleÅŸtiÄŸi ortadadır" dedi.

'BASKI VE ÅžANTAJ'

A.K.'nin Åž.A.'ya baskı ve ÅŸantajla istismar gerçekleÅŸtirip para istediÄŸini öne süren Ceylan, ''Ciddi anlamda müştekiye yönelik baskı ve ÅŸantajla istismarda bulunmaktadır. Bu yolla para talep edilmekteyken, bunların tamamı inkar ediliyor. Daha sonra şüphelinin telefon incelemesi neticesinde baÅŸkalarına ait uygunsuz fotoÄŸraf ve videolar tespit edildi. Bunların hangileri müştekiye ait tam olarak inceleyemedik. Yine aynı ÅŸekilde müşteki ve şüphelinin arkadaÅŸlıklarına ait fotoÄŸrafları dosyamıza sunulduktan sonra savcılıkça iddianame 'nitelikli cinsel istismar' üzerinden düzenlendi" diye konuÅŸtu.

'MÃœTALAA VÄ°CDANLARI YARALAMAKTA'

A.K. hakkındaki mütalaanın vicdanları yaraladığını söyleyen Ceylan, ''Bu tür kiÅŸilerin caydırıcı bir cezayla cezalandırılmasından yanayız. Ancak bu gidiÅŸle Türk Ceza Kanunu'na göre cezaevine bile girmeyecek bir eylemi icra eden sanıktan bahsediyoruz. Dosyada gelinen son noktada ise savcılıkça verilen mütalaa ne yazık ki vicdanları yaralamakta. Olaydan çok zaman geçtiÄŸi için fiili livata bulgusuna rastlanılmadı. Savcılık da fiili livata bulgusuna rastlanılmadığı için sanık beyanlarına da dayanarak maÄŸdurenin rızası dahilinde gerçekleÅŸtiÄŸini kanaat getirmiÅŸ durumdadır. Tabi ki böyle bir durum söz konusu deÄŸildir. Sanığın tüm beyanları, birbiriyle çeliÅŸmektedir" dedi.