İTÜ Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Beji, İstanbul'un Karadeniz sahillerinde denize giren vatandaşları, "Kötü hava şartlarında, dalga ve rüzgar varken denize girmemeleri konusunda uyardı.
Ä°stanbul Teknik Üniversitesi (Ä°TÜ) Gemi Ä°nÅŸaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi ÖÄŸretim Üyesi Prof. Dr. Serdar Beji, hava sıcaklıklarının artmasıyla serinlemek için Ä°stanbul'un Kara deniz sahillerinde denize giren vatandaÅŸları "çeken akıntı" konusunda uyararak, "Kötü hava ÅŸartlarında,dalga ve rüzgar varken kesinlikle denize girilmemeli" dedi. Beji, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ä°stanbul'un Karadeniz kıyılarında görülen çeken akıntının, ölümlerle sonuçlanan olumsuz vakalara yol açtığını, bu tür durumların rüzgarlı havada ve dalga varken denize girildiÄŸinde yaÅŸanabildiÄŸini söyledi. Çeken akıntının okyanuslarda çok daha yüksek düzeyde ve tehlikeli olduÄŸunu ifade eden Beji, ÅŸöyle devam etti: "Okyanuslara özgü bildiÄŸimiz çeken akıntı Karadeniz'de de var. Geçen yıl yaÅŸanan bir kurtarma olayında, tahmin ettiÄŸimizden daha güçlü akıntıların olduÄŸunu gördük. Bu akıntı kiÅŸiyi 50-100 metre kadar açığa çeker. Geçen yıl yaÅŸanan olayda ise 200-300 metre açığa kadar çekebilecek akıntılar görüldü. Özellikle Åžile Sofular civarında bu ÅŸekilde büyük akıntılar oluÅŸuyor. Kötü havalarda, yüksek dalgalı denizde insanları 200-300 metre içeriye çekebiliyor. Bu, denizde saatte 20-25 kilometre hıza eÅŸittir. Denize göre büyük bir hızdır. Yakaladığı gibi götürüyor. Bu durumda bile denize girmeye çalışanlar var. Kötü hava ÅŸartlarında,dalga ve rüzgar varken kesinlikle denize girilmemeli." Beji, geçen yıl çeken akıntıya dikkati çekmek için baÅŸlatılan projeyle sahillere uyarı levhaları yerleÅŸtirildiÄŸini dile getirerek, ancak halkın duyarsız olduÄŸunu, tehlikeli durumlarda vatandaÅŸları uyararak canlarını kurtarmaya çalışan ekiplerin tepkiyle karşılandığını anlattı. "Çok iyi yüzme bilen bile akıntıya karşı koyup karaya yüzemez" VatandaÅŸlardan uyum beklediklerini vurgulayan Beji, akıntıya kapılan kiÅŸinin yapması gerekenler hakkında ÅŸu bilgileri verdi: "Kesinlikle akıntıya karşı yüzmemek lazım. 'Akıntıdan geri geri kıyıya döneceÄŸim' diye bir ÅŸey kesinlikle düÅŸünülemez. Bu mümkün deÄŸil. Çok büyük bir akıntı. Tek yapılacak ÅŸey, bir müddet kendini akıntıya bırakmak ve yüzeyde kalmaya çalışmak. Hele ilk kapıldığı zaman, güçlü akıntılarda hiçbir ÅŸey yapmaması en iyisi aslında. Akıntı ister istemez onu açığa taşıyacak. Akıntı zayıfladığı anda saÄŸa ya da sola, neresi uygunsa, akıntının dışına doÄŸru gidin. Akıntının olmadığı bir yerden karaya yüzün. Çok iyi yüzme bilen bile akıntıya karşı koyup karaya yüzemez. Akıntıda yüzme ÅŸampiyonlarının bile üzerinde bir hız var. Akıntıya karşı yüzdüÄŸünde kiÅŸi bir süre sonra yorulur. Akıntıya direndikçe kurtulamadığını gören kiÅŸi paniÄŸe kapılır. 'Geriye döneceÄŸim' diye çabalamak faydasız. Tek yapacağı ÅŸey kendini akıntıya bırakarak yüzeyde kalmaya çalışmak. Mümkünse sırtını denize, yüzü de kıyıya bakacak ÅŸekilde elini kaldırıp yardım isteyecek." Bulanık ve çamurlu görüntü Beji, akıntının denizin dibindeki kumları kaldırdığı için suyun üzerinde çamurlu, bulanık ve sarımtırak bir renk oluÅŸturduÄŸunu aktararak, su yüzeyinde böyle bir ÅŸey görüldüÄŸünde kesinlikle denize girilmemesi gerektiÄŸini kaydetti. Serdar Beji, dipteki kumun yükselti ve çöküntü ÅŸeklinde deniz tabanında oluÅŸumlar meydana getirdiÄŸini ifade ederek, kıyıya paralel olan suyun altındaki kum tepelerinin arasında dalyan denilen yarıklar olduÄŸunu anlattı. Kıyıya paralel gelen dalgaların tabandaki yükseltinin üzerinde kırıldıktan sonra artık dalga özelliÄŸini kaybettiÄŸini, gidecek yer bulamadığında dalyandan geriye doÄŸru aktığını belirten Beji, "Kırılan su geriye akıyor. Karadeniz'deki yüksek dalgalar kırıldığında bu akıntıyı oluÅŸturuyor. Karadeniz buna çok meyilli olduÄŸu için bu akıntıları yaratabiliyor. Ani derinleÅŸen kayalık yerde bu akıntılar görülmez. Kıyıya yakın, yavaÅŸ yavaÅŸ sığlaÅŸan ve kumu olan yerlerde oluÅŸuyor" diye konuÅŸtu.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.