Davutoğlu: 'Cesur fikirlere ve kararlara ihtiyaç var'
Başbakan Ahmet Davutoğlu, BM Dünya İnsani Zirvesi’nde yaptığı konuşmada Suriye’deki kriz ve mültecilerle ilgili, 'Şu anki insani kriz ve trajediler maalesef bize gösteriyor ki artık dünya toplumunun bir bütüncül olarak kendisinden beklenen sorumluluğu üstlenmesi lazım. O nedenle de insani zirve çok önemli aslında çünkü zor zamanlarda cesur fikirlere ve kararlara ihtiyaç var' dedi.
BaÅŸbakan Ahmet DavutoÄŸlu, BM Dünya Ä°nsani Zirvesi’nde yaptığı konuÅŸmada Suriye’deki krizi ve mültecileri iÅŸaret ederek “Ä°nsanların yaÅŸamları söz konusu olduÄŸunda hiçbir mazeretimiz olamaz” dedi.
Anadolu’nun Asya Afrika ve Avrupa’nın kesiÅŸim noktasında olan bir yer olarak yüzyıllardır dini, etnik ve dil kökeni ne olursa olsun insanlara kapısını açtığını belirten BaÅŸbakan DavutoÄŸlu, “Dolayısıyla bu mirasımız bizim insani diplomasimizin temellerini oluÅŸturmaktadır ve Türk ulusu da insani krizler karşısında bu tarihten gelen yaklaşımlarla Ebola olsun, doÄŸal afetler olsun, ihtilaf olsun her türlü durumda gerekli yardım elini uzatır” ifadelerini kullandı.
“Biz Türkiye’de her zaman komÅŸumuz açken bizim boÄŸazımızdan bir ÅŸey geçmediÄŸini söyleriz” diyen DavutoÄŸlu, “Bir bebek soÄŸukta üÅŸürken insanlar huzur içerisinde uyuyamaz bizim ülkemizde. Dolayısıyla biz dünya çapında her zaman evlerinden kaçan insanlara ev sahipliÄŸi yapmış evlerinden kaçmak zorunda kalan insanlara ev sahipliÄŸi yapmış bir ülkeyiz ve bu da bugün Türkiye’yi dünyanın en büyük mülteci ülkesi haline getirmiÅŸ vaziyette. Bu yaptığımız çalışmalar çerçevesinde olaylara sadece donör gözüyle deÄŸil aynı zamanda bu süreçten etkilenen insanların gözüyle de bakıyoruz” ÅŸeklinde konuÅŸtu.
“Bizim için küresel insani sistem çok önemli yıllar içerisinde de çok önemli ilerlemeler oldu ve bundan da çok faydalanan insanlar oldu. Ancak yine de bugünkü insani krizlerin ölçeÄŸine baktığımız zaman uluslararası toplumunun bu alanda çok ciddi sorunlarla karşı karşıya olduÄŸunu söyleyebiliriz” sözlerini vurgulayan DavutoÄŸlu, “Türkiye ÅŸu anda yılda 3,5 milyar dolarlık resmi kalkınma yardımı 1,6 milyar dolarlık insani yardım yaparak dünyanın 3’üncü en büyük ülkesi olmuÅŸtur bu alanda. O çerçeve de çok önde gelen ve güvenilir bir ortaktır. Ancak çok daha fazla destekçiye ihtiyaç var ve geleneksel destekçilerden de olan desteÄŸin artmasına ihtiyaç var çünkü ihtiyaçlar çok artıyor. Bu çerçevede Türkiye ÅŸu anda mevcut uluslararası insani sitemin bugünkü krizlerin karmaşıklığıyla baÅŸa çıkabilecek durumda olmadığını düÅŸünüyor ve bu yüzden de yapılması gereken çok çalışma var. Çünkü bugünkü insani krizler sınırları aşıyor. Çok yakın zamanda trajik bir ÅŸekilde yaÅŸadığımız, gördüÄŸümüz mülteci akını bunun en önemli örneÄŸi. Uluslararası toplumun da bu çerçeve de ahlaki sorumluluklarını yerine getirmesi lazım. Çünkü hepimiz bir arada o insanları kurtarmalıyız, onları kurtarmak bizim en önemli görevimiz” ifadelerine yer verdi.
“BÜTÜN ÇABAMIZ Ä°NSANLARIN HAYATINI KURTARARAK Ä°NSANLIÄžIMIZI KURTARMAK”
BM’nin bütün üyelerinin ortak sorumluluk içerisinde hareket etmesi önemine dikkat çeken DavutoÄŸlu, “Åžu anki insani kriz ve trajediler maalesef bize gösteriyor ki artık dünya toplumunun bir bütüncül olarak kendisinden beklenen sorumluluÄŸu üstlenmesi lazım. O nedenle de insani zirve çok önemli aslında çünkü zor zamanlarda cesur fikirlere ve kararlara ihtiyaç var ve bizim ortak çabamız aslında burada çok basit. Bütün çabamız insanların hayatını kurtararak insanlığımızı kurtarmak. Ancak bunu nasıl yapacağız esas mesele zaten burada. Biz ev sahibi ülke olarak zirvenin baÅŸarılı olması için elimizden gelen her ÅŸeyi yapmaya hazırız” diye konuÅŸtu.
“BU KRÄ°ZLER Ä°NSANLAR TARAFINDAN VE DOÄžAL OLARAK NASIL ORTAYA ÇIKARSA ÇIKSIN ÜLKELERDE ÇOK YIKICI ETKÄ°LER YAPIYOR”
Çağımızda gittikçe artan ve çeÅŸitlenen insani krizlere daha iyi bir ÅŸekilde cevap verebilmenin gerekliliÄŸine dikkat çeken DavutoÄŸlu, “Bu çerçevede sayın meslektaÅŸlarım önemli olduÄŸunu düÅŸündüÄŸüm birkaç noktadan bahsetmek istiyorum. Öncelikle mevcut krizin karmaşıklığı göz önüne alındığında insani faaliyetlerle kalkınma arsındaki iliÅŸkiyi daha kuvvetlendirmemiz gerekiyor. O yüzden de insani yardımı kalkınma araçlarıyla uygun olduÄŸu yerlerde birlikte ele alarak özellikle tekrar eden ve uzun süren krizler çerçevesinde neler yapabileceÄŸimizi somut modaliteler çerçevesinde görüÅŸmemiz lazım. Çünkü bu krizler insanlar tarafından ve doÄŸal olarak nasıl ortaya çıkarsa çıksın ülkelerde çok yıkıcı etkiler yapıyor. O nedenle insani yardım ile kalkınma yardım programlarının birlikte entegre bir strateji çerçevesinde kullanılması çok önemli” sözlerine yer verdi.
“Türkiye’nin insani yardım diplomasisi özellikle Sahra-altı Afrika ülkeleri açısından böylesi bir yaklaşım içerisinde yürütüldü. Böyle bir yaklaşım sayesinde destek olduÄŸumuz bu ülkeler açlık kuraklık ya da sel gibi karşı karşıya kaldıkları zorluklar karşısında daha hazırlıklı olmaya baÅŸladılar. Çünkü temel altyapıları geliÅŸebildi” diyen DavutoÄŸlu, “Ä°kincisi trajik bir ÅŸekilde gördüÄŸümüz mülteci akını da göz ardı edebileceÄŸimiz ihmal edebileceÄŸimiz bir durum deÄŸil. Çünkü bu Ä°kinci Dünya Savaşı’ndan bu yana gördüÄŸümüz en büyük küresel felaket. Bu çerçevede insani krizler unutmamalıyız ki sadece ihtilafların olduÄŸu ülkelerde deÄŸil o ülkelerin ötesinde komÅŸu ülkelerde ve pek çok yerde etkilere sebebiyet veriyor. O nedenle ÅŸu anki büyük nüfus hareketleri karşısında mülteciler konusunda küresel eylemlere geçmenin küresel olarak hareket etmenin ne kadar önemli olduÄŸunu bu zirve içerisinde de görüÅŸmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“MÜLTECÄ°LERÄ° SADECE BÄ°R SAYI OLARAK GÖRMEMEK LAZIM”
Özellikle mülteciler ve ev sahibi ülkeler açısından bunu ele almanın önemine vurgu yapan DavutoÄŸlu, "Elbette ihtilaf bölgelerinde tıbbi yardım, su, sıhhi tesisat yardımını saÄŸlamak, insanların hayatlarını korumak çok önemli ama bunları yaparken de hayatta kalanların eÄŸitimi yaÅŸamlarını nasıl devam ettireceklerini de göz önüne almak gerekiyor. O yüzden de bütüncül bir yaklaşım gerekli. Mültecileri sadece bir sayı olarak görmemek lazım. Her sayı bir insandır. Dolayısıyla bu insanlar despotluk terör savaÅŸ veya doÄŸal bir afetin etkilerinden kaçıyor olabilirler amaçları hayatta kalmaktır. Bizim onlar için yapabileceÄŸimiz ÅŸey onların temel haklarına saygı göstermek ve onların karşı karşıya kaldıkları sorunlar karşısında onlara destek olmaktır"diye konuÅŸtu.
“BM GÜVENLÄ°K KONSEYÄ°NÄ°N SORUMLULUÄžU SURÄ°YE’DEKÄ° KRÄ°ZÄ° MÜMKÜN OLAN EN KISA SÜREDE SONA ERDÄ°RMEK”
Bunları yapmamak durumunda, demokrasi, insan hakları, barış özgürlük gibi evrensel deÄŸerlerin de bu kayıtsızlığın kurbanı olacağını belirten DavutoÄŸlu, “Onun için bu çerçevede yapılan çalışmalar önemli. BildiÄŸiniz gibi Suriye’deki çatışmalardan dolayı çok ciddi bir insani krizle karşı karşıyayız. Türkiye’de yaÅŸayan 2 milyon Suriyeli var. 360 bini kamplarda 25 merkezde bulunuyor. Bu onlara gıda, gıda dışı hizmetler, saÄŸlık, eÄŸitim, psikolojik destek, mesleki eÄŸitim sosyal faaliyet sunuluyor. 195 bin çocuk ve 550 bin okul yaşında çocuk var dolayısıyla eÄŸitim imkanlarını çocuklara saÄŸlamak gerçekten çok önemli. Ve bu sayılar bazı üye devletlerin nüfuslarından fazla. 60 binden fazla bebek de doÄŸdu kamplarda veya kampların dışında. Türkiye’de evini bilmeyen Suriye dışından doÄŸan çocuklar var. Ne zaman dönecekler nasıl dönecekler bunu bilmiyoruz. Ülkelerinin dışında hayatlarını nasıl idame ettirecekler? Bu çok önemli bir konu özellikle BM’nin BM Güvenlik Konseyinin sorumluluÄŸu Suriye’deki krizi mümkün olan en kısa sürede sona erdirmek” dedi.
DavutoÄŸlu, ÅŸöyle devam etti:
“Kampların dışında yaÅŸayan 2 milyon Suriyeli ülkemizde örneÄŸin saÄŸlık hizmetlerinden ücretsiz olarak faydalanıyorlar. Åžu anda Türkiye’nin bazı ÅŸehirlerinde örneÄŸin Kilis sınır ÅŸehrinde nüfusunun yüzde 54’ü Suriyeli yani Türklerden daha fazla. Dolaysısıyla bu gibi, durumların nasıl sosyal ve ekonomik sorunları da beraberinde getirebileceÄŸini tahmin edersiniz. Türkiye’nin ÅŸu ana kadar bu süreçte harcamış olduÄŸu kaynak 8 milyar dolara doÄŸru ilerliyor. Uluslararası toplumun katkısı ise çok az. Bu çerçevede kendi insani sorumluluklarımız ve uluslararası çabanın bu alanda etkin olmaması nedeniyle biz kendimizce strateji geliÅŸtirdik. En başından beri bu insanlara yardımcı olmaya çalışıyoruz. Åžimdi bazı batı ülkelerinde geç olsa da bu alanda bir farkındalık oluÅŸtuÄŸunu görmekten memnuniyet duyuyoruz. Mülteciler onların sınırlarına geldikçe sorumluluk üstlenmeye baÅŸlıyorlar.”
Üçüncü önemli noktanın sınırlı kaynağı etkin bir ÅŸekilde kullanmak olduÄŸunu söyleyen DavutoÄŸlu “Çünkü küresel insani sitemde kaynak biterken bu sorunlardan etkilenen insanların zamanı da tükeniyor. Dolaysısıyla iyi tanımlanmış model ve modelitelere ihtiyacımız var Bu ÅŸekilde daha iyi bir koordinasyon saÄŸlayabiliriz hem BM’nin faaliyet gösteren kurumları ve bütün diÄŸer paydaÅŸları daha iyi örgütleyebiliriz. Bu koordinasyon özellikle krizlere zamanında ve etkin bir ÅŸekilde müdahale etmek açısından çok önemli bu sayede mükererin önüne geçmemiz mümkün olabilir” ÅŸeklinde konuÅŸtu.
“Ä°NSANLARIN YAÅžAMLARI SÖZ KONUSU OLDUÄžUNDA HÄ°ÇBÄ°R MAZERETÄ°MÄ°Z OLAMAZ”Finansal desteÄŸin de gerekliliÄŸine iÅŸaret eden DavutoÄŸlu, “Ayrıca bir insani kriz olduÄŸunda acil bir durum olduÄŸunda fonlama ya da mali kaynaklar orta çıkabiliyor ama bunlar çok geç aÅŸamada çıkabiliyor. Bunlar çok yeterli olmuyor. Ülkelerin kaynak saÄŸlamadaki zorluklarından bahsedebiliriz ama bu yaÅŸamı tehlikede olan insanlar için bir mazeret olamaz. Onun için azmanlı bir ÅŸekilde küresel anlamda finansman modellerini de düÅŸünmemiz gerekiyor. Umuyoruz ki zirve istiÅŸare içerisinde konuÅŸtuÄŸumuz tüm bu konular paydaÅŸlar arasında da çok destek bulmaya devam edecek. Burada üye devletlerin üstelenebileceÄŸi çok faydalı yeni fikirler ortaya çıkıyor” ifadelerini kullandı.
“AYLAN KÜRDÄ° GÄ°BÄ° ÇOCUKLAR BÄ°R DAHA BU TÄ°P TRAJEDÄ°LERLE KARÅžI KARÅžIYA KALMASINLAR”DavutoÄŸlu, “Dolayısıyla zirvenin de ana sloganında olduÄŸu gibi bizim amacımız bir arada ortak olarak insanlığımızı kurtarmak bunun için ortak sorumluluk içerisinde hareket etmek. Çünkü her ulusun başına bir kriz gelebilir. O yüzden de ülkelerimizin en üst düzeyde temsil edilmesi devlet hükümet baÅŸkanları düzeyinde temsil edilmesi gerçekten çok önemli. G7, G20, G77 gibi farklı grupların ülkeleri olabiliriz ama bu sefer bütün G’ler olarak bir araya gelelim ki Aylan Kürdi gibi çocuklar bir daha bu tip trajedilerle karşı karşıya kalmasınlar. Ä°ÅŸte bu aciliyet duygusuyla bütün üye devletlere ve paydaÅŸlara çaÄŸrıda bulunmak istiyorum. Lütfen bu zirveyi destekleyin ve bu zirveye katılın ki insanlığı korumak için kürsel sorumluluÄŸumuzu üstlenmiÅŸ olalım” diyerek “Gelecek sene hepiniz Ä°stanbul’da görmekten memnuniyet duyarım ” sözleriyle konuÅŸmasına son verdi.
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABÄ°LÄ°RSÄ°NÄ°Z
- 0SEVDÄ°M
- 0ALKIÅž
- 0KOMÄ°K
- 0Ä°NANILMAZ
- 0ÃœZGÃœN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.