Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Albayrak: Kaybeden Türkiye olmaz, kaybeden tüm taraflar olur

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Avrupa liderlerinin seçim yarışında kullandıkları dile iliÅŸkin, "Kapımızdaki ve içimizdeki terörle test edilen iliÅŸkileri, çılgın birkaç tane bürokrata, derin yapı elemanına feda edebiliyorsa birileri, bunu iyice düÅŸünmesi lazım. Kaybeden Türkiye olmaz, kaybeden tüm taraflar olur." dedi.

Albayrak, Çelebi Stratejik Danışmanlık'ın 15. kuruluÅŸ yıldönümü dolayısıyla Borsa Ä°stanbul konferans salonunda düzenlenen "Uluslararası Ekonomik GeliÅŸme Zirvesi -Çin ve Hindistan Üzerinden Global Krize Bakış ve Türkiye" konulu konferansta küresel politik geliÅŸmeler ve Türkiye'nin yol haritasıyla ilgili deÄŸerlendirmeler yaptı.

Çin ve Hindistan'ın yoplam milli gelirinin G7 ülkelerini geçeceÄŸini anlatan Albayrak, "Sadece Çin ve Hindistan'ın nüfusu yaklaşık 3 milyara ulaşıyor ve Hindistan nüfus olarak tek çocuk politikasının da etkisiyle Çin'i de geçiyor. Baktığımızda bu iki ülkenin nüfusları toplamı dünyanın yarı nüfusuna yaklaşıyor." bilgilerini verdi.

Batı merkezli ekosistemin artık doÄŸuya kaymak durumunda olduÄŸunu ifade eden Albayrak, "Dünyada bir paradigma deÄŸiÅŸimi var, 'power shift' deÄŸiÅŸimi var… Hakikaten yeni yüzyılda çok büyük bir zihinsel ve derin bir dönüÅŸüm var. Burada Çin ve Hindistan önemli bir ÅŸekilde ayrışıyor." diye konuÅŸtu.

Albayrak, Türkiye'nin önünde doÄŸu ekonomileri açısından önemli fırsatlar bulunduÄŸunu anlatarak ÅŸunları kaydetti:

"Geçen gün ihracatçılarımızla konuÅŸurken bu örneÄŸi verdim. Fırsatın boyutunu anlamak için önemli bir örnek bu. Çin ve Hindistan dünyanın yarısı nüfusa ulaşıyor dedik, GDP'leri artıyor dedik. Peki bu ülkelerin son 15 yılda Türkiye'nin neredeyse 5 katı büyüyen ihracat hacmi içerisinde payı nedir? 2 küsur milyar dolarla neredeyse yüzde 1'lerde… Bu kötü ama aynı zamanda muazzam da bir fırsat penceresi.

Çin seyahatlerimiz baÅŸarılı geçti ama özellikle Hindistan seyahati için konuÅŸuyorum, tahmin ettiÄŸimin ötesinde, çok baÅŸarılı, çok verimli, bölgesel iÅŸ birliklerini geliÅŸtirici yeni fırsat pencerelerinin açıldığı bir seyahat oldu. Önümüzde yeni bir dünya ekosistemi duruyor. Türkiye iÅŸte bu yeni network'ün orta kuÅŸağının ana omurgasını oluÅŸturan, bu linki baÄŸlayan, anahtar bir ülke olmaya doÄŸru hızla ilerliyor. Rasyonel olacağız, pragmatik olacağız ve 'iÅŸ birliklerini nasıl artırabiliriz'i tartışıp konuÅŸacağız."

Avrupa liderlerinin son dönemde seçim yarışında öne çıkmak için geliÅŸtirdiÄŸi "ErdoÄŸan karşıtı" söyleme dikkati çeken Albayrak, siyasette aklıselim liderlerin aklıselim demeçlerine ihtiyaç duyulduÄŸunu söyledi.

Türkiye'nin batıyla 70 yıllık stratejik ittifakı ve müttefikliÄŸi çerçevesinde çok önemli bir testten geçtiÄŸini anlatan Albayrak, ÅŸu deÄŸerlendirmelerde bulundu:

"Türkiye'yi artık, hele de bu yaÅŸananlardan sonra 20. yüzyılın kodlarıyla okumaya çalışma dönemi bitti. Siyasetçiler özelinde demiyorum bunu, 80 milyon özelinde… 80 milyonu kaybederseniz bunun bedeli emin olun çok ağır olur. Buna akılcı ve rasyonel yaklaşım gerekli. Ancak kapımızdaki ve içimizdeki terörle test edilen iliÅŸkileri eski dünya düzeninin, masa başında raporlar yazıp, hırsı aklının önüne geçip, ülkelerin ons-tate iliÅŸkisini feda etmeyi göze alabilecek çılgın birkaç tane bürokrat, derin yapı elemanına feda edebiliyorsa birileri, bunu iyice düÅŸünmesi lazım. Kaybeden Türkiye olmaz, kaybeden tüm taraflar olur.

Bu resim ışığında esas görmemiz gereken de yeni dünya düzeninde artık kimse 80 milyondan bu kadar ÅŸey yaÅŸandıktan sonra, bir tokat yedikten sonra diÄŸer yanağını da uzatmasını beklemesin. Ben siyasetçi olarak bunu görürüm, görmem ama 80 milyon bunun yaÅŸanmasına izin vermeyecek."

Türkiye siyasetinde küresel geliÅŸmeleri rasyonel ÅŸekilde ele alıp, geliÅŸtirici muhalefet yapan bir oluÅŸumun bulunmadığına iÅŸaret eden Albayrak, "Fikir üretip geliÅŸtirebilecek siyasi zenginliÄŸimiz maalesef Türkiye'de yok ama ileride o da olacak. Büyük resmi görecek, her görüÅŸten farklı politikaları savunan insanların sayısı artacak. Ancak ÅŸu halde siyasette maalesef rekabet yok. Rekabet olmadığı için bu bize ağır bir yük yüklüyor." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin gelinen noktada popülist yaklaşımlardan uzak ve sistemli geliÅŸimi benimsemeye baÅŸladığını anlatan Albayrak, ülkenin 5 yılda 5 seçim yaptığı halde bütçe açığı ortalamasını yüzde 1'de tutmayı baÅŸardığını hatırlattı.