ERANTHIS (SARIKOKULU)
Eranthis (Sarıkokulu) cinsi Avrupa (Güney Fransa), İtalya be Ülkemizde Akdeniz Bölgesi’nde, özellikle Orta Toroslar’da bulunan bir bitkidir. Genellikle kalkerli ve güneşli yerlerde gelişirler
Ranunculaceae familyası üyesi olan bu küçük bitkinin ülkemizde yetişen yedi türü bulunmaktadır.
Yöresel olarak “Sarıkokulu” bilinen bitki karlardan sonra İlkbahar’ da ilk çiçek açan bitkilerden biridir.
Parlak altınsı bir görünüme sahip olan bitkiler, güneşin bulutların arasından görünmediği veya az göründüğü durumlarda kapalı çiçekleri ile oldukça güzel bir görünüm sergilerler. Doğal olarak çalılıklarda yetişen bu bitki, Baharın müjdesi olarak Toroslarda Şubat-Mart aylarında karların erimeye başladığı noktalarda, güneş alan yamaçlarda görülür.
Endemik bir türü olan Eranthis cilica özellikle Orta Toros Dağları’na özgü endemik bir bitkidir. Karlara doğru renkli bir halı gibi, sarı parlak renkli, çok sayıda çiçeğin oluşturduğu güzel bir görünüm sergilerler.
Sarıkokulu bitkisi çok yıllık olup, parlak sarı renkli Düğünçiçeklerine benzer, ancak onlardan farklı olup, küçük kümeler halinde bulunan çiçeklerdir. Bitki küçük yumru şeklinde bir başa sahip olup, çok sayıda çiçek birarada bulundukları için koloniler meydana getirirler.
Boyları 7-15 cm. arasında olup, bitkinin yapraklarının orta kısmında bulunan kupa şeklindeki çiçekler genellikle altı tane petale benzer sepallere sahiptirler ve genişlikleri 2.5 cm. civarındadır. Bitkinin gerçek petalleri ise zorlukla görülebilen, nektar üreten küçük yapılara dönüşmüşlerdir.
Çiçekler genellikle kaliks benzeri bölgenin üst kısmında bulunur ve içeri doğru bükülmüş brakteler ile bölmelere ayrılmış, eğrelti otuna benzer yapraklara sahiptirler. Çiçeklerden sonra gelişen bazal yapraklar uzun petiollere dönüşür ve uzundurlar.
Bitki çoğunlukla çalılıklar, kestane ve çınar ağaçlarının altlarında gelişebildiği gibi, güneşli ortamları ve yamaçları da sever. Üreme mevsiminin sonunda bitkinin tohumları kendiliğinden etrafa yayılarak bitkinin ertesi yılllada daha geniş ortamlarda gelişebilmesine olanak sağlar.
Sarıkolulu (Eranthis) çiçekleri 5-8 arasında parlak sarı petallere sahip olup, özelklikle kapalı havalarda küre şeklinde, etrafları koyu yeşil uzun loblu braktelerle sarılmış, çiçeğin etrafında yeşil yaka şeklinde güzel bir görünüm sergilerler.
Soğuk ortamlarda gelişen çiçekler sıcağa karşı hassas olup, soğuk günlerde genelde sıkı bir şekilde kapanmış halde bulunurlar. Sıcaklığın 10 C civarına ulaşması ile tekrar açılırlar.
Baharın ilk günlerinde sıcaklığın bu bitkiler için yakıcı ve öldürücü olması nedeniyle ömürleri oldukça kısadır. Ancak çalılıklarda ve ağaçların aqlt kısımlarında bulunanlar açık alanlardakilere göre çok daha uzun ömürlüdürler. Altında bulundukları bitkilerin gölgesi yardımı ile yaşamlarını bir müddet daha sürdürebilirler.
Bitkinin çiçekleri yapraklarından daha önce gelişmeye başlar ve karın altından karı iterek yukarı ilk olarak yapraklar çıkmaya başlar. Çiğdemlerle aynı dönemde veya çiğdemlerden biraz daha erken uyanarak çiğdemlerden önce Kışı sona erdirmek için mücadele ederler.
Bitki Geleneksel Tıpta ilaç olarak kullanımının yanında yöresel olarak çiğ ot olarak ta tüketilir. Ancak t olarak tüketildiğinde mide ağrılarına ve rahatsızlıklarına sebep olması nedeni ile zehirli bir bitki olarak kabul edilmektedir.
Bitkinin öz suyu içerdiği fitokimyasallar nedeni ile deride alerjilere reaksiyonlara sebep olabilir. Bitkinin yumruları ise farmakolojik olarak ilaç sanayinde ve kozmotik sanayinde kullanılmaktadır.
Bitki Ranunculaceae (Düğünçiçeği) familyasınnı bir üyedir ve bu nedenle bitkinin fitokimyasal içeriklerinin diğer Düğünçiçeklerinde olduğu gibi zehirli olması beklenen bir durumdur. Ancak bitkinin zehirli olduğu veya öldürücü olduğuna dair yapılmış detaylı klinik çalışmalar veya vakalar bulunmamaktadır. Bu durum belkide bitkinin oldukça kısa ömürlü olmasından kaynaklanmaktadır.
Düğünçiçeğigillerde aktif madde olan protoanemonin günümüze kadar Sarıkokulu (Eranthis) bitkisinden izole edilmemiştir. Ancak çiğ olarak tüketilmesi mide rahatsızlığına sebep olmaktadır ve bitki uluslarası düzeyde herhangi bir “potansiyel zehirli bitkiler” listesinde yer almamaktadır.
Bitkinin yumrularında tıbbi bakımdan oldukça önemli olduğu bilinen “lektin” bulunmaktadır ve Düğünçiçeğigillerde “lektin” maddesinin tespit edilip, ayrıştırıldığı ilk bitkidir. Bir sarıkokulu türü olan Lektin, Eranthis hyemalis (EHL) türünün yumrularında bulunan ve bu bitkilerin yumrularında bulunan tüm çözünebilen proteinlerin % 3’ ünü oluşturur.
EHL olarak isimlendirilen bu lektin eritrositlerin zarlarında bulunan N-acetyl-galactoseamine molekülü ile etkileşebilen özel bir yapıya sahiptir. Lektinler karbonhidtratların bağlanabildiği özel proteinler olup, bitkilerin, hayvanların, bakterilerin ve virüslerin zarlarında bulunan N-acetyl-galactoseamine gibi özel karbonhidrat türevlerine bağlanabilme özelliğine sahiptirler.
Bu nedenle O kan grubuna sahip bireylerde eritrositlerin zarlarında bulunan N-acetyl-galactoseamine bağlanarak, eritrositlerin pıhtılaşmasına (biribirilerine bağlanmalarına) sebep olurlar. Bu özellik A,B, O olarak kan gruplarının birbirinden ayrılmasına olanak vermiştir.
Bütün lektinlerin ikinci özellikleri kendilerine has spesifik moleküllerine bağlanabilme yetenekleridir.
Bitki kökenli lektinler metabolizmada oldukça aktiftirler. Bunlar arasında karbonhidrat taşınımı, hücre-hücre iletişimi, hücre yüzeylerine diğer moleküllerin bağlanmasını sağlamak, spesifik hücrelerin yüzey reseptörleri tarafından tanınmaları, hastalıklara karşı bağışıklık siteminde görev almaları, bulundukları ortamda hücreler ve diğer moleküllerlle simbiyotik ilişkilerini saymak mümkündür.
Bitkisel lektinler otçulların ve nematodların epitel hücreleri yüzeylerine çok sayıda özel bağlanma yaparak savunma siteminde esaslı görevler üstlenirler. BU nedenle lektinlerin insektisit, antifungal ve antiviral özellikleri geniş olarak çalışılmıştır.
Yakın zamanlarda lektinin kanser tedavisinde önemli görev üstlenebileceği ön görülmektedir. Lektinlerin seçici olarak bir kısım karbonhidratlara bağlanabilmesi ve glikozilasyon özelliği bu konuda araştırmaların artmasına neden olmuştur. Lektin içeren bitkilerin in vivo ve in vitro ortamda antikanserojen etkileri gösterilmiş olup, otofajik ve apoptotik metabolik yollarda etkili olması nedeni ile terapatik amaçla kullanılmaları gündeme gelmiştir.
Sarıkokulu bitkisi lektinilerinin (EHL) özellikle mısır bitkisinde, önemli bir parazit olan, Diabrotica undecimpunctata howardii’ ye karşı pestisit olarak olarak kullanılabileceği, yapılan çalışmalarla gösterilmiştir.
Sarıkokulu bitkisinde bulunan Tip-2 Ribozom İnaktive edici Proteinin (RIP) ökaryotik hücreler için yüksek oranda sitotoksik özelliğe sahip olduğu gösterilmiştir. Bu nedenle Tip-2 RIP proteinleri içeren preparatların farklı amaçlarla ilaç yapımında kullanılması mümkün görülmektedir.
Ayrıca Tip-2 RIP proteinin bitki virüslerinin bir kısmına karşı inhibe edici özelliğe sahip olduğu gösterilmiştir.
Yapılan çalışmalar EHL’ nin öncelikli olarakN-acetyl-galactosamine’ ne bağlandığını, ancak galaktoz, galakto-pyransosyl-D-glukoza da bağlanmasının yanında daha az oranda D-riboza da bağlanabilme özelliğine sahip oldukları gösterilmiştir. Tip-2 RIP proteinleri chemerolektinler ve sitotoksik N-glycosidazlar olarak sınıflandırılırlar ve her biri disülfit bağları ile bağlı bir veya iki heterodimer içerirler.
Değişik bitki lektinleri bir kısım insan hastalıklarının teşhisi ve tedavisi için kullanışlı bulunmaktadır. Örneğin lektin jacalin seçici olarak HIV-1 virüsü ile lenfosit hücreleri enfekte edilmeye çalışıldığında bu enfeksiyonu bloke etmektedir.
Lektinler ayrıca teşhis ve tedaviye yönelik olarak kanser tedavi teşhis çalışmlarında da kullanılmaktadır.
Lektinler canlılarda normal ve patolojik hücreleri tanıyabilme yeteneğinde olan moleküller olarak değerlendirilmektedirler. Ayrıca lektinlerin mantarlara, bakterilere, virüslere ve patojen böceklere karşı konukçu hücreleri savunma ve bağışıklık sistemlerini güçlendirme özellikleri olduğu düşünülmektedir. (Haber Merkezi)
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABİLİRSİNİZ
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.