Eren bebeÄŸin 'mucize' gibi hayata tutunuÅŸu

HemÅŸire Songül KaradaÄŸ Erat (28), hamileliÄŸinin 40. haftasında bebeÄŸinin hareketlerini hissetmeyince doktoruna baÅŸvurdu. Kontrollerde bebeÄŸin kalp atımlarının yavaÅŸladığı fark edilince kadın ameliyata alındı.

Vücudundaki ödem nedeniyle 4 kilo ağırlığında ve solunumu durmuÅŸ ÅŸekilde dünyaya gelen bebeÄŸi yaÅŸama döndürmek için dakikalarca yapay solunum ile canlandırma çabasında bulunuldu.

Bir süre sonra solunum cihazıyla nefes alması saÄŸlanan bebek, hastanenin yenidoÄŸan yoÄŸun bakım bölümünde tedavi altına alındı.

Uzun süre nefessiz kaldığı için organları bu durumdan etkilenen, kalp atımları ileri derecede yavaÅŸlayan Muhammet Eren bebek, böbrek yetmezliÄŸi yaÅŸadı.

Ä°çinde bulunduÄŸu strese dayanamayan bebek, birçok kez günlerce süren mide kanamaları geçirdi. AkciÄŸerleri geliÅŸmediÄŸinden zor günler yaÅŸayan Muhammet Eren, iki ay boyunca solunum desteÄŸi aldı. "YaÅŸamaz" denilen bebek tüm saÄŸlık sorunlarına raÄŸmen hayatta kalmayı baÅŸardı. Solunum cihazından kurtulan Muhammet Eren, 3 kilo 200 gram ağırlığında taburcu edildi.

Çocuk kardiyolojisi, göz hastalıkları ve fizik tedavi uzmanları tarafından sürekli takip edilen bebeÄŸin, ilerleyen dönemlerde yaÅŸayabileceÄŸi sıkıntıları en aza indirmek için fizik tedavisine devam edilecek.

- "Allah'ın bir mucizesi olarak değerlendiriyorum"

Anne Erat, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bebeÄŸinin hareketlerini hissetmediÄŸini anlamasından itibaren kendileri için stresli günlerin baÅŸladığını söyledi. 

Uzun bir yoÄŸun bakım süreci yaÅŸadıklarını, bebeÄŸinde organ hasarı ve kasılmalar meydana geldiÄŸini aktaran Erat, günlerce gözyaşının dinmediÄŸini vurguladı.

BebeÄŸini gördüÄŸünde gözlerine inanamadığını anlatan Erat, ÅŸöyle konuÅŸtu:

"Durumu çok kötüydü. Çok ağır bir vaka olarak görülüyordu. Normal doÄŸum olsaydı bile bebeÄŸimin içinde bulunduÄŸu sorunlardan dolayı yaÅŸaması çok zordu. Bakıyorsunuz küçücük bir çocuk ve günlerce süren mide kanamaları geçiriyor, böbrek yetmezliÄŸi ileri dereceye çıkıyor. Ödemden yüzü, gözü, elleri patlayacak duruma geldi. Onu her gördüÄŸümde daha kötü oluyordum. Kasılmaları olduÄŸu için dokunamıyordum. DokunduÄŸumda daha kötü oluyordu. SaÄŸlıkçı olunca, bir de tabloyu görünce 'Bu çocuk buradan nasıl çıkacak, nasıl yaÅŸayacak' diyorsunuz. Belirli bir süre umut yoktu. YaÅŸama ÅŸansı verilmiyordu. Gerçekten inanamıyorum. Her gün evladımın ölüm haberini alacağım korkusuyla yaşıyor, telefonlara bakmak istemiyordum. ÇocuÄŸumuzun yaÅŸamasını herkes gibi ben de Allah'ın bir mucizesi olarak deÄŸerlendiriyorum. Umut ettik. Doktorlarımız çabaladı, biz destek verdik. BebeÄŸim bizden daha güçlü çıktı."

- Yoğun bakım stresine dayanamadı

Hastanenin yenidoÄŸan sorumlusu Prof. Dr. Rahmi Örs, anne karnında  bebeÄŸi besleyen göbek kordonundaki çok büyük pıhtı nedeniyle dolaşımın neredeyse tamamen durduÄŸunu bildirdi.

BebeÄŸin her an yaÅŸamını yitirme riskinin olduÄŸunu vurgulayan Örs, ÅŸunları kaydetti:

"Dakikalarca süren canlandırma iÅŸlemlerinin ardından solunum geldi. BebeÄŸin soluyamaması ve yaÅŸadıklarından dolayı uzun soluklu bir yoÄŸun bakım süreci yaÅŸandı. BebeÄŸi dikkatle takip ettik. Vücudun tüm organları oksijensizlikten etkilenmiÅŸti. Bu nedenle kanın pıhtılaÅŸma sisteminde bozukluklar oldu. Kanama eÄŸilimi ortaya çıktı. Çok yaygın havaleleri oldu. Üç ilaçla ancak bu nöbetleri kontrol edebildik. Kalbindeki etkilenmeler çok ciddiydi. Beyin filmlerinde de anne karnında yaÅŸadıklarından dolayı ciddi etkilenmeler görünüyordu. Çocuk yoÄŸun bakım stresine dayanamadığı için defalarca mide kanamaları geçirdi. Her ÅŸeye raÄŸmen taburculuk aÅŸamasına geldi. Åžu an birtakım problemleri var. Fizik tedaviye devam edilecek. Beyin felciyle ilgili problemleri daha kontrollü ve hafif geçmesi için tedbirler alınacak. Kolları güçlendirme ile aşırı kasılmaların önüne geçilecek müdahaleler yapılacak. Böbrek ve kalp fonksiyonları normale döndü."