FAO, Konya’da proje uyguluyor
Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), Konya’da sürdürülebilir arazi yönetimi ve iklim dostu tarım konusunda ortak bir çalışma düzenliyor
Küresel Çevre Fonu(GEF) projeleri kapsamında Orman ve Su Ä°ÅŸleri Bakanlığı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile BirleÅŸmiÅŸ Milletler Gıda ve Tarım Örgütü(FAO) bir araya gelerek Konya Kapalı Havzasında Sürdürülebilir Arazi Yönetimi ve Ä°klim Dostu Tarım Projesi geliÅŸtirdi. Bu kapsamda Konya’nın tarım ve su kaynaklarının daha verimli nasıl kullanılacağı konusu tartışılırken proje için 6 milyon Dolarlık kaynak ayrıldı.
6 MÄ°LYON DOLAR’LIK GEF KAYNAÄžI
Konya’da su konusunda yaÅŸanan sıkıntılara çözüm ve sürdürülebilir tarım uygulamaları kapsamında yeni geliÅŸmeler yaÅŸanıyor. Türkiye’nin de parasal katkı saÄŸladığı Küresel Çevre Fonu aracılığıyla Konya’daki bozulmuÅŸ tarım arazileri ve su sıkıntısına çözüm bulmak için çalışmalar gerçekleÅŸecek. Çalışmalar kapsamında bilgi veren BirleÅŸmiÅŸ Milletler Gıda ve Tarım Örgütü(FAO) Orta Asya Alt Bölge Ofisi Ormancılık Sorumlusu Peter Pechacek, projenin isminin Konya Kapalı Havzasında Sürdürülebilir Arazi Yönetimi ve Ä°klim Dostu Tarım Projesi olduÄŸunu, 2011 ile 2012 arasında konsept notu hazırlandığını, 2012’de Küresel Çevre Fonu’nun(GEF) projeyi onayladığını ve detaylı bir proje metninin hazırlandığını söyledi. 2015-2018 yılları arasında projenin uygulanacağını dile getiren Peter Pechacek, proje için 6 milyon Dolar’lık GEF kaynağının olduÄŸunu söyledi. Pechacek, sadece proje kaynağı ile deÄŸil proje ortaklarının da katkılarının olduÄŸunu belirterek, “Konya’da doÄŸal kaynaklı bazı sorunlar var, yüzey tavan suyunun azlığı ve insan kaynaklı baskılar gibi. Ä°nsan kaynaklı baskılar tavan suyunun yerin altına çekilmesine neden oluyor ve arazilerde kuraklığa neden oluyor. Bunun sonucunda rüzgar erozyonu gibi daha ileri boyutta olumsuz sonuçlar meydana geliyor, erozyon sel ve taÅŸkın gibi sonuçlar doÄŸuruyor. Bu bozulma topraktaki bitki örtüsünün kaybı olarak görebiliriz. Taban suyu düÅŸüyor ve bu durum sulak alanlarında kurumasına neden oluyor” diye konuÅŸtu. Ä°klim dostu tarımsal aktivitelere iliÅŸkin bilgi veren Peter Pechacek, “Tarımsal arazilerde de rehabilitasyon çalışmaları var, suyu daha iyi ÅŸekilde kullanmak gibi. Sera gazları içinde metan gazı önemli bir yere sahip, bu projede metan gazını da azaltmaya yönelik tedbirlerimiz var. Metan gazını çürütecek sistemler projede yer alıyor ve hayvan ile bitkisel atıkları bu sistemlerle deÄŸerlendirip metanı azaltmaya çalışıyoruz. Karbon toprakta da depolanabiliyor, toprağı iÅŸlemeden ekim yapan tekniklerde öneriyoruz bu sayede karbon toprakta kalmasını saÄŸlıyoruz. Sürdürülebilir arazi ve iklim dostu tarımı destekliyoruz projede.”
KONYA’NIN SORUNLARINA FAO’NUN ÇÖZÜM ÖNERÄ°LERÄ°
Bu sorunlara karşılık FAO’nun çözüm önerilerine dair açıklamalarda bulunan Peter Pechacek, projenin amaçlarından bir tanesinin arazi yönetiminde ki sürdürülebilirliÄŸin devamı olduÄŸunu anlattı. Sürdürebilir arazi yönetiminin olumsuz durumları tersine döndüreceÄŸine vurgu yapan Pechacek, “Ä°klim deÄŸiÅŸikliÄŸi ve sera gazlarının artışı artık çok önemli bir konu haline geldi. Projede düÅŸük karbon teknolojilerini yöreye uydurup, tanıtarak küresel ısınmayla da mücadele edilmesi saÄŸlanacak. FAO’nun bu önerilerinin gerçekleÅŸmesi için Orman ve Su Ä°ÅŸleri Bakanlığı ile Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı gibi proje ortakları var. Biz projede bozuk orman veya meraların iyileÅŸtirilmesi için çalışacağız. Bu konuda da iyileÅŸtirme teknolojilerini Konya’ya tanıtmak ve uyum saÄŸlamasını hedefliyoruz. Daha önce orman olan fakat ÅŸuanda orman olmayan yerlerin tekrar orman haline getirilmesi gerekiyor. DönüÅŸümlü otlamada bizim bu sorunlara çözüm önerilerimizden bir tanesi. Hayvanlar sürekli aynı arazide bütün yıl boyunca deÄŸil, farklı arazilerde dönüÅŸümlü olarak otlatılmalı. Rehabilitasyon çalışmalarında da biz doÄŸal türlere öncelik veriyoruz. Bu türlerin Konya’ya uyum saÄŸlamış, özellikle tuzluluÄŸa dayanıklı türler olarak seçiyoruz. Çalışmaların uygulanması için karar verilmesi gerekiyor, karar vericilere çözüm odaklı bir ÅŸeyler sunmalıyız. Proje kapsamında toprak ve organik karbon haritalarını bizler muhataplarımıza sunuyoruz” açıklamasında bulundu.
Konya’ya 2017 yılı baÅŸlarında yaÄŸan yağışlar kaybolan yer altı suyunun onda birlik kısmının geri kazanılmasını saÄŸlamıştı. Konya’nın yağış kıtlığı yaÅŸayan bir bölgede olduÄŸunu söyleyen Peter Pechacek, “YoÄŸun yağışlar belli bir dönem için geçerli olabilir. Ancak uzun vadede su sorunu tekrar ortaya çıkabilir. Proje hazırlık aÅŸamasında da son 50 yıllık verileri araÅŸtırdık ve Konya’da uzun vadede su kıtlığının olduÄŸunu gördük. Bu nedenle uzun vadeli çözüm olarak bu projeyi geliÅŸtirdik” dedi.
Ä°SRAÄ°L VE ABD UYGULAMALARI
Proje kaynağının Küresel Çevre Fonu’ndan(GEF) geldiÄŸini aktaran Peter Pechacek, “FAO, hükümetler adına GEF kaynaklı projelerin uygulanması için akredite olmuÅŸ kuruluÅŸ. Projeler FAO gibi diÄŸer bazı kuruluÅŸların aracılığıyla uygulanıyor. Türkiye, BirleÅŸmiÅŸ Milletler(BM) BiyoçeÅŸitlilik sözleÅŸmesine, BM Ä°klim DeÄŸiÅŸikliÄŸi Çerçeve SözleÅŸmesine ve BM ÇölleÅŸme ile Mücadele SözleÅŸmesi’ne üye bir ülke. Bu sözleÅŸmelerde Türkiye’nin de imzası var. Bu 3 sözleÅŸmenin de amaçları; iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi, çölleÅŸme ile mücadele ve biyoçeÅŸitliliÄŸi koruma ve geliÅŸtirme. Bütün ülkeler GEF’e belli bir miktarda ödenek saÄŸlıyor. Toplanan paralardan projeler oluÅŸturuluyor, amacı da küresel ölçekte projeler uygulanarak çeÅŸitli yararlar saÄŸlamak. Mesela sera gazlarını azaltmak veya arazi bozulmasını engellemek gibi” ifadelerini kullandı.
Küresel ısınma veya iklim deÄŸiÅŸikliÄŸinin sınır tanımadığını ve projelerde küresel bir yararın hedeflendiÄŸini dile getiren Pechacek, Ä°srail, Amerika BirleÅŸik Devletleri(ABD), Rusya Federasyonu ve Ä°ran’da yapılan çalışmalar konusunda ÅŸunları söyledi: “ABD yüksek geliÅŸmiÅŸlik düzeyine sahipken Ä°ran ona göre daha az geliÅŸmiÅŸlik düzeyine sahip ülkeler. ABD gibi üst düzey geliÅŸmiÅŸlik düzeyi olan ülkeler BirleÅŸmiÅŸ Milletler(BM) BiyoçeÅŸitlilik sözleÅŸmesi, BM Ä°klim DeÄŸiÅŸikliÄŸi Çerçeve SözleÅŸmesi ve BM ÇölleÅŸme ile Mücadele SözleÅŸmesi gereÄŸince kendi projelerini de uygulayabilir fakat daha çok kendi kaynaklarından bu fonlara para aktar zorundalar. Ä°ran ve Ä°srail gibi ülkeler daha düÅŸük geliÅŸmiÅŸlik düzeyine sahip olduÄŸu için onlar GEF kaynaklarından alıcı ülke olarak yararlanıyorlar. Ä°srail ve Ä°ran gibi ülkeler kendi kaynaklarını da koymak zorunda ama GEF kaynağı da ilave kaynak olarak deÄŸerlendiriliyor. Türkiye, Ä°ran ve ABD arasında geliÅŸmiÅŸlik düzeyine sahip. Türkiye, Ä°ran’a göre daha geliÅŸmiÅŸ bir ülke olduÄŸu için GEF kaynağından daha az yararlanıyor ancak kendi kaynağını daha fazla alıyor. Türkiye’de GEF kaynağı 5, 75 milyon Dolar fakat Türkiye 2-3 kat daha fazla katkı saÄŸlıyor.”(Mustafa KARAKAYA)
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABÄ°LÄ°RSÄ°NÄ°Z
- 0SEVDÄ°M
- 0ALKIÅž
- 0KOMÄ°K
- 0Ä°NANILMAZ
- 0ÃœZGÃœN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.