'FETÖ silahlı terör örgütüdür' tespiti

FETÖ'nün Darbe GiriÅŸimini AraÅŸtırma Komisyonu taslak raporunda, örgütün sızdığı ve sızmaya çalıştığı devletin güvenlik kurumlarının silah kullanma hususunda yetkilerinin ve fiziksel eÄŸitimlerinin bulunmasının, örgütün bu yöndeki eÄŸilimini net bir ÅŸekilde gösterdiÄŸi belirtildi.

Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ/PDY) 15 Temmuz Darbe Gi̇ri̇şi̇mi̇ i̇le Bu Terör Örgütünün Faali̇yetleri̇ni̇n Tüm Yönleriyle AraÅŸtırılarak Alınması Gereken Önlemleri̇n Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis AraÅŸtırması Komisyonunun taslak raporunda, sözde "altın nesil" yetiÅŸtirmek amacıyla yola çıkan örgütün, ılımlı Ä°slam'ı savunan ve radikalleÅŸmeye karşı barışçıl dini motifli söylemleriyle dünyanın ve Türkiye'nin her kesiminden taraftar bulduÄŸu ifade edildi.

EÄŸitim kurumlarında aÄŸabeylik-ablalık sistemiyle geniÅŸ kitlelere ulaÅŸan FETÖ'nün özellikle mülki idare, adliye ve emniyet içerisinde kadrolaÅŸtığı, her bakımdan yasa dışı bir örgüt niteliÄŸini aldığı anlatılan raporda, teröristbaşı Fetullah Gülen'in temel hedefinin kainat imamı olarak dünyada büyük bir egemenlik kurmak olduÄŸu, grubunun genel anlamda fetih olarak adlandırılan bu amaç etrafında faaliyet gösterdiÄŸi ve amaçlarına ulaÅŸmak için her yolu mubah gören bir anlayışla hareket ettiÄŸi aktarıldı.

Raporda, ÅŸu tespitlere yer verildi:

"Sivil toplum örgütü olarak kendini tanımlayan bu yapının açık ve ÅŸeffaf olması gerekirken bir istihbarat örgütü gibi 'kod isimler, özel haberleÅŸme kanalları, kaynağı bilinmeyen paralar ve gizli yöntemler' kullanması, yönetim kadrosunun faaliyetlerini yurt dışından idare etmesi ve örgüt liderinin Türkiye'ye gelmekten imtina etmesi, hasımlarını saf dışı bırakmak için her türlü baskı, ÅŸantaj ve yasa dışı faaliyeti kullanması, çeÅŸitli yabancı misyon temsilcilikleriyle mahiyeti bilinmeyen temaslarda bulunması, söz konusu örgütün casusluk faaliyetlerini de kapsayan organize bir suç teÅŸkilatlanması olduÄŸunu ortaya koyan unsurlardandır. Bu kapsamda örgütün, Türk devletinin ve Türkiye Cumhuriyetinin varlığını tehlikeye düÅŸürmek, devlet otoritesini zaafa uÄŸratmak, ele geçirmek, devletin iç ve dış güvenliÄŸini bozmak amacını güttüÄŸü ve bu kapsamda faaliyet yürüttüÄŸü açıktır.

FETÖ'nün lider kadrosunun hedefinin devleti ele geçirmek olduÄŸu, devletin silah kullanma yetkisini haiz kurumları olan Türk Silahlı Kuvvetleri ve emniyet içindeki örgütsel kadrolaÅŸma çabalarının bu asıl hedefe giden uzun yolun birer kilometre taşı olduÄŸu, fakat gizlilik ile hareket ederek takiyye esaslarına göre örgütlenmeyi ve gerçek yüzünü gizlemeyi büyük bir baÅŸarı ile gerçekleÅŸtiren FETÖ'nün silahlı terör örgütü niteliÄŸinde olduÄŸu görülmektedir."

Paralel Devlet Yapılanması

Örgüt ideolojisi çerçevesinde baÄŸlılarının ideolojik dönüÅŸümünü saÄŸlayacak eÄŸitim sistemi ve materyallere sahip olduÄŸuna dikkati çekilen raporda, hücre tarzındaki yapılanma suretiyle örgüt mensuplarının birbirleri arasındaki haberleÅŸmenin, emir-talimat alışveriÅŸinin ve hiyerarÅŸik emir-komuta sisteminin bulunduÄŸuna iÅŸaret edildi.

Bu hiyerarÅŸi içerisinde alttan yukarıya doÄŸru rapor, yukarıdan aÅŸağıya doÄŸru emir ve talimat gönderildiÄŸi belirtilerek, örgüt mensuplarının yeni mensuplar kazanma faaliyetleri çerçevesinde yeni çocuk ve gençlerin örgüte katılmaya ikna edildikleri ve ideoloji doÄŸrultusunda eÄŸitilip yetiÅŸtirilerek örgütün kadrolarına katıldığı vurgulandı.

Raporda, FETÖ'nün bu niteliÄŸinin farkına varılması üzerine 30 Ekim 2014 tarihli MGK bildirisinde Paralel Devlet Yapılanması olarak yer alan örgütün, Milli Güvenlik Siyaset Belgesinde "Legal Görünümlü Ä°llegal Yapılar" baÅŸlığı altında "Paralel Devlet Yapılanması" adıyla yer aldığı ve legal görünümlü illegal hiyerarÅŸik yapılanma olarak açıklandığı anımsatıldı.

Söz konusu geliÅŸmeler doÄŸrultusunda Jandarma Genel Komutanlığınca da FETÖ'nün terör örgütleri listesine dahil edildiÄŸine yer verilen raporda, FETÖ'nün terör örgütü niteliÄŸine iliÅŸkin deÄŸerlendirmelerden birisinin de Anayasa Mahkemesinin 4 AÄŸustos 2016 tarihli kararında yer aldığının altı çizildi.

"FETÖ'nün nihai amacı devleti ele geçirmek"

Raporda, Gülen'in de aralarında olduÄŸu örgütün 73 yöneticisi hakkında silahlı terör örgütü kurma ve yönetme, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teÅŸebbüs, siyasi ve askeri casusluk yapma, zimmet, nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, suçtan kaynaklanan malvarlığı deÄŸerlerini aklama, kiÅŸisel verilerin hukuka aykırı olarak kaydedilmesi, kiÅŸisel verileri hukuka aykırı olarak baÅŸkasına verme, yayma, ele geçirme suçlarını iÅŸledikleri iddiasıyla kamu davası açıldığı hatırlatıldı.

Taslak raporda, ÅŸunlar kaydedildi:

"15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleÅŸen darbe teÅŸebbüsünden önce örgütün, insan öldürme eÄŸitimleri edindiÄŸi ve bu doÄŸrultuda silah kullandığına dair kesin bir tespit yapılamamakla birlikte, örgütün kasıtlı olarak sızdığı ve sızmaya çalıştığı devletin güvenlik kurumlarının halihazırda silah kullanma hususunda yetkilerinin ve fiziksel eÄŸitimlerinin bulunması örgütün bu yöndeki eÄŸilimini net bir ÅŸekilde göstermektedir.

Kaldı ki nihai amacı devleti ele geçirmek olan FETÖ, bu amacını gerçekleÅŸtirmek yolunda en kapsamlı adımını 15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleÅŸtirmiÅŸ, devletin silahlarını millete çevirerek tarihimizdeki en kanlı terör eylemini gerçekleÅŸtirmek suretiyle asker, polis ve sivil olmak üzere 249 insanımızın ÅŸehit ve 2 bin 301 insanımızın yaralanmasıyla sonuçlanan darbe teÅŸebbüsünde bulunmuÅŸ, silahlı terör örgütü olduÄŸuna dair geçmiÅŸ tespitlerin haklılığını gözler önüne sermiÅŸtir."