Galatasaray'da kararın aidata bağlı alınmasını hafif buluyorum

CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, Show TV-Habertürk-Bloomberg HT ortak yayınına katıldı.

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, "DoÄŸrusu Galatasaray yönetiminin aldığı kararın aidata baÄŸlı olarak alınmasını ben hafif buluyorum. Bunların aidat, artı FETÖ baÄŸlantısıdır. En kötü ihtimalle bunlar nerede yargılanıyor, yargılandığı yerden Galatasaray yönetimi bunlarla ilgili bilgi ister ve o bilgi üzerinden kararını verir ve bu çok daha asil bir duruÅŸ olurdu. Åžu andaki bana göre süreci geçiÅŸtirme anlamında olmuÅŸtur." dedi.

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Galatasaray kulübünün aidat ödenmediÄŸi için 2 FETÖ zanlısının uzaklaÅŸtırılmasının sorulması üzerine, bunu deÄŸerlendirmeyi gereksiz bulduÄŸunu söyledi.

Buradaki olayın sadece aidata baÄŸlı dayalı bir olay olarak deÄŸerlendirilmesinin kendisine çok hafif geldiÄŸini dile getiren ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:

"Niye çok hafif gelir? Çünkü bu kiÅŸiler ÅŸu anda Türkiye'den kaçmış mıdır? Kaçmıştır. Niye kaçmıştır? demek ki FETÖ ile iltisaklı iliÅŸkili oldukları belgeler var ve bu belgelerin olduÄŸunu bildikleri için de bunlar hemen Türkiye'den kaçma yolunu uygun bulmuÅŸlar. Bundan daha güzel delil olur mu? EÄŸer suçlu deÄŸilsen kaçma. Böyle bir zan varsa dur, yargılan. Nitekim burada olanlar var ÅŸu anda. Yargılanırsın, mahkeme kararını verir eÄŸer hüküm verirse girersin, yatarsın, aslanlar gibi ondan sonra da çıkarsın burası senin vatanın. Ama bunlar Türkiyeyi vatan olarak telaki etmeyenler ki birçok bunların haklarında konuÅŸulanlar var. Bunları benim konuÅŸmam doÄŸru olmaz. Dolayısıyla bunlar var ki bunlar kaçıp gitmiÅŸler. DoÄŸrusu Galatasaray yönetiminin aldığı kararın, aidata baÄŸlı olarak alınmasını ben hafif buluyorum. Bunların aidat, artı FETÖ baÄŸlantısıdır. En kötü ihtimalle bunlar nerede yargılanıyor, yargılandığı yerden Galatasaray yönetimi bunlarla ilgili bilgi ister ve o bilgi üzerinden kararını verir ve bu çok daha asil bir duruÅŸ olurdu. Åžu andaki bana göre süreci geçiÅŸtirme anlamında olmuÅŸtur. Tabii orada salonda olan ÅŸeyler filan onlar da ayrıca çirkin yaklaşımlardır. Temenni ederim ki Galatasaray yönetimi, bu eksik kalan kısmını da bu iÅŸin geçiÅŸtirmiÅŸ olur. Çünkü bunların duruÅŸları maalesef bu iki kiÅŸinin duruÅŸları yeni deÄŸil. bunların daha da farklı ÅŸeyleri var. Nitekim o atılan 5 kiÅŸinin 5'i de ÅŸu anda içeride."

"Hayır' diyenler niye 'hayır' dediklerinin izahını yapamıyor"

ErdoÄŸan, "16 Nisan'daki halk oylamasında ne çıkacağına iliÅŸkin tahmininiz ya da elinizde bir veri var mı?" sorusu üzerine ÅŸunları söyledi:

"Åžimdi aslında henüz iÅŸin tam heyecan dolu günleri yaÅŸanıyor. Bizler tabii ÅŸu anda sahadayız. BaÅŸbakan, bakanlar hepsi arazide. Ä°ÅŸte ben dün Ä°stanbul'un üç ilçesindeydim. Bugün iki ilçesindeydim, dün ve bugün aynı zamanda kapalı salon toplantıları büyük ölçekli, onları yaptım. YaÄŸmura raÄŸmen, soÄŸuÄŸa raÄŸmen hakikaten meydanların heyecanını çok iyi gördüm. Bugün pazartesi, bugün bile meydanlar çok iyi. Dün pazar, çok çok iyi. MuhteÅŸem. Aynı haberleri Sayın BaÅŸbakan'dan da dinliyorum, alıyorum. Åžu anda ibre yükseliÅŸte. Böyle bir durum söz konusu. Ben bunun daha iyi olacağı inancındayım. Çünkü, hayır diyenler niye hayır dediklerinin bir defa izahını yapamıyorlar. Ellerinde buna yönelik bir veri yok. Yani ÅŸunun için mi 'hayır' diyecekler, Kandil'deki teröristler 'hayır' çaÄŸrısında bulunuyor diye mi 'hayır' diyecekler veya Ä°mralı'daki terörist başı hayır diyor diye mi hayır diyecekler veya Pensilvanya'daki FETÖ'nün başı 'hayır' deyin diye çaÄŸrıda bulunuyor diye mi 'hayır' diyecekler? Niye hayır diyecekler? Bu önemli. 'Evet' demenin gerekçeleri var ama 'hayır' demenin gerekçesi yok. Ülkemizi bölmeye çalışan, milletimizi parçalamaya çalışan, 15 Temmuz'un faillerinin içinde olduÄŸu bütün bu 'hayır' diyenlerle beraber hareket etmek, herhalde bu noktada 'hayır' ifadesini kavrama anlamına gelmez. Åžu anda Almanya'da, Belçika'da, Hollanda'da, Ä°sviçre'de bütün yapılanlar ortada. Ya seçim Türkiye'de oluyor."

"Sayın KılıçdaroÄŸlu bu maddeleri okumamış"

ErdoÄŸan, CHP Genel BaÅŸkanı Kemal KılıçdaroÄŸlu'nun 3. dönem ve OHAL iddialarına iliÅŸkin, ÅŸu deÄŸerlendirmede bulundu:

"Her ÅŸeyden önce Sayın KılıçdaroÄŸlu bu maddeleri okumamış. Bir defa 18 maddeden haberi yok. CumhurbaÅŸkanı, 5+5 iki dönem seçilir. Ä°kinci dönemde CumhurbaÅŸkanı, meclisi fesh eder dedi dikkat ederseniz. Bir defa CumhurbaÅŸkanının meclisi fesh yetkisi yok. Dürüst ol, yalan söyleme. Dinleyenler de zannediyorlar ki hakikaten CumhurbaÅŸkanının fesh yetkisi var. Böyle bir yetki yok. Fesh edecek, fesh ettikten sonra da meclis tekrar üçüncü defa için bir seçim kararı alacak. Bu seçimle beraber de meclise bu seçime götürmesiyle, kendisi için yeniden üçüncü kez seçilme yolunu açacak. Üçüncü kez seçilme yolu, onun tekrar burada CumhurbaÅŸkanlığına gelmesine yönelik bir yol deÄŸildir. Böyle bir ÅŸeyi niye söylüyorsun?

Åžunu bir defa düzeltmemiz lazım. CumhurbaÅŸkanının meclisi fesh yetkisi yoktur. Meclisin erken seçim yapma yetkisi var mıdır? Böyle bir karar alabilir mi? Meclisin böyle bir karar alma yetkisi var. Ama bunu meclis alır, CumhurbaÅŸkanının talebiyle deÄŸil. Bunu alması için de oranlar var. Bu oranları da meclisin yakalaması lazım. Meclis o oranı yakalayamadığı taktirde, böyle bir yetkisi de yok."

ErdoÄŸan, OHAL ile ilgili de ÅŸunları söyledi:

"CumhurbaÅŸkanı, OHAL kararı için adım atar ama bu adımı attığı zaman nereye götürecek bunu? Bu da meclise gider. Meclis bu OHAL kararını ne yapar? Onar veya onaylamaz. Onadığı takdirde, OHAL devreye girer. CumhurbaÅŸkanı onaylamazsa, OHAL zaten devreye girmez. 'Ben bunu uygulamaya koydum' diyemez. 

Kararnameyi, kanunların üzerine çıkarıyor. Bu tür açıklamaları var. Bir defa CumhurbaÅŸkanı kararnamelerinin, ne anayasa ne yasa, bunların hiçbirinin üzerinde hükmü yoktur. Kaldı ki hakkında anayasal veya yasal bir madde varsa, kararname çıkaramaz CumhurbaÅŸkanı. Velev ki CumhurbaÅŸkanı bir kararname çıkardı. CumhurbaÅŸkanı olmayan bir konuda kararname çıkardıysa, parlamento bu kararnameyi de gerekirse münfesih hale getirir çıkaracağı bir yasayla. Güçlü, denetim mekanizması ağır olan bir parlamento var ama bundan, bu zatın hiç haberi yok. Böyle bir ÅŸey yok aldatıyor. "

"Niye biz gençliÄŸimize güvenmiyoruz?"

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, "Niye biz gençliÄŸimize güvenmiyoruz? Seçme hakkı olarak 18'i veriyorsun, seçilme hakkı olarak vermiyorsun. Seçme, seçilme hepsi de 18 olacak. AB'de 22, 25 yaşında bakanlar tanıyorum. Niye biz gençlerimize güvenmiyoruz? Güvenelim. 'Beylerin çocukları parlamentoya girecek.' diyor. Bu kendi kanaati, kendine ait düÅŸüncesi. Böyle bir ÅŸey yok. Åžu anda genç yaÅŸta parlamentoda olan arkadaÅŸlarımızın babalarının birçoÄŸu esnaf. Parlamentoya parti teÅŸkilatımızın gençlik kollarından girmiÅŸ, seçilmiÅŸ ve gelmiÅŸ. Ä°nÅŸallah bu yeni dönemde de birçok Anadolu çocukları buraya gelecek." dedi.

CHP Genel BaÅŸkanı Kemal KılıçdaroÄŸlu'nun CumhurbaÅŸkanlığı Hükümet Sistemi'nde "sınırsız baÅŸkan yardımcısı atanabileceÄŸi" sözlerine deÄŸinen ErdoÄŸan, ÅŸunları söyledi:

"Böyle çocukça bir yaklaşım olur. Biz, 36 bakan devraldık ve aldığımız 36 bakanla baÅŸbakan dahil, Abdullah Bey'in dönemi, 25 kiÅŸilik bir kabine oluÅŸtu o zaman. Åžu anda da zannediyorum ya 27 ya 28'dir. Biz öyle herkese lütufta bulunan iktidarlar oluÅŸturmadık. Zaten tek başına hükümetin güzelliÄŸi burada. 'Åžimdi sadece yardımcılar 50'den baÅŸlıyor bin 500'e kadar gidiyor, aile ÅŸirketi adeta, o hale getiriyor...' Yok böyle bir ÅŸey. Bir olur, iki olur, bilemedin üç olur. Hayatında böyle bir ÅŸey görmemiÅŸ. Çünkü yalan zaten makine gibi çalışıyor. Bizim anlattığımız örnekler, hepsi bunları yalanlıyor. Böyle bir ÅŸey olamaz. Bunu inÅŸallah 16 Nisan teyit edecektir. 16 Nisan'dan sonra, bu dönem içerisinde de zaten ÅŸu andaki mevcut hükümet, 2019 Kasım'a kadar bu iÅŸi hayırlısıyla götürecektir. Hükümet kabinede deÄŸiÅŸiklikler yapabilir, birleÅŸtirebilir (bakanlıklar) ÅŸu olur bu olur, o mevcut hükümetin tasarrufudur. CumhurbaÅŸkanı olarak ÅŸu anda benim böyle bir tasarrufum yok. Ben hükümetle bazı görüÅŸmeler yaparak, bazı yenilemelere gidilir gidilmez, ÅŸu anda Sayın BaÅŸbakanla aramızda yapılacak görüÅŸmeyle alakalı bir konudur. Bunun dışında böyle sadece ÅŸahsımda olan bir tasarrufla böyle bir ÅŸeyi yapamam. Böyle bir hakkım, yetkim yok."

"Türkiye çok ciddi bir sıçramanın içinde"

Türkiye'nin yükseliÅŸinin Batı ülkeleri tarafından kabul edilmesinin mümkün olmadığını dile getiren ErdoÄŸan, "Åžimdi Türkiye çok ciddi bir sıçramanın içinde. Türkiye'nin büyüme oranlarına bakıyorsun ÅŸu anda Avrupa ülkelerinden daha iyi bir konumdayız. Yatırımlara bakıyorsun, Türkiye yatırımlarını durdurmuyor, hızla devam ediyor. Tabii bu, bunların iÅŸine gelmiyor. Ekonomik olarak bunların sipariÅŸ üzere kredi derecelendirme kuruluÅŸlarının verdiÄŸi notlar var biliyorsunuz, bu notların hiçbirisi tutmadı. Hiçbirisi Türkiye'ye yatırımı durdurmadı." diye konuÅŸtu. 

"TutturmuÅŸlar tek adam..." 

Tek adam eleÅŸtirilerine deÄŸinen ErdoÄŸan, "TutturmuÅŸlar tek adam... Tek adam arıyorsan ÅŸöyle Cumhuriyet tarihine bir bak kimlerde tek adam vardı. Åžimdi Gazi Mustafa Kemal tek başına yönetmedi mi? Biz, öyle yönetelim derdinde deÄŸiliz ama Ä°nönü ile kavgalıydı." ifadelerini kullandı. 

Anadolu Ajansı'nın (AA) Atatürk döneminde geçtiÄŸi bir haberi gösteren ErdoÄŸan, ÅŸöyle konuÅŸtu:

"Bakın ÅŸimdi buradan bir tane belge vereceÄŸim: 'Çift baÅŸlılık krizleri' diyor. Bunu bir okuyayım istiyorum: 'Atatürk, BaÅŸbakan Ä°smet Ä°nönü ile Hatay, Dersim ve Atatürk Orman ÇiftliÄŸi'ne iliÅŸkin tartışmalar yaÅŸadı'. Altta detaylar var. Bakın, Anadolu Ajansı'nda yayınlanan haberde, 'BaÅŸvekil Malatya Mebusu Ä°smet Ä°nönü'ne talep ve ricası üzerine Reisicumhur Atatürk tarafından bir buçuk ay mezuniyet verilmiÅŸ ve BaÅŸvekaletine Ä°ktisat Vekili Celal Bayar tayin edilmiÅŸtir.' Yani istifasını aldı 1,5 ay. Bu kadar açık ortada. Onlar dahi bakın geçinemediler. Åžu anda iÅŸte belge ortada. Åžimdi, bu böyle yürümüyor. Gelelim, Ä°nönü'ye. Ä°nönü de aynı durumu yaptı ve BaÅŸbakanı ile geçinemedi. Ne zamana kadar bu iÅŸ böyle devam etti? Rahmetli Menderes'e kadar. Menderes'ten sonra olay 10 yıl saÄŸlıklı bir ÅŸekilde devam etti. Onun neticesinde ne oldu? Rahmetli Menderes'i 2 arkadaşıyla beraber ipe götürdüler. Peki o zamanki ana muhalefet bu yapılanlar karşısında demokratik davranabildi mi? Ä°nsan hak ve özgürlükleri diyebildi mi? Diyemedi ve düÅŸünün CHP'nin tek başına iktidar olduÄŸu yıllar manidardır. CHP'nin il baÅŸkanları, parti il baÅŸkanları, illerde aynı zamanda valiydi. Çok ilginçtir. O dönemlerden geliyoruz. Åžimdi bugünün CHP'sine soruyorum: Sizin cemaziyel evvelinizde, geçmiÅŸinizde siz il baÅŸkanlarını, partinizin il baÅŸkanlarını illere vali olarak tayin ettiniz. Demokrasi anlayışınız bu mu? Ama AK Parti'nin böyle bir derdi yok, böyle bir sıkıntısı da yok." 

"BND'nin 'Biz onun arkasında onu görmüyoruz.' demesi, onu haklı çıkarmaz"

Almanya Federal Haberalma Servisi (BND) BaÅŸkanı Bruno Kahl'ın "darbe giriÅŸiminin arkasında Gülen'in olduÄŸuna dair kanıt bulunmadığı" yönündeki açıklaması hatırlatılması üzerine ErdoÄŸan, ÅŸunları söyledi:

"Åžu anda tabii Almanya her ÅŸeyden önce bu son dönemdeki bizim bakanlarımızın, milletvekillerimizin Almanya'ya giriÅŸlerinde, çıkışlarında filan bence adeta iÅŸin koordinatörü konumunda. Tabii kendileri bunu izah edemiyorlar. Biliyorsunuz ben Åžansölye buraya geldiÄŸinde kendisine bir ÅŸey söyledim: Ben size dedim 4 bin 500 dosya verdim, PKK dosyası. Ne oldu bunun neticeleri? Cevap yok. O benden sadece bir tane çifte vatandaÅŸ olan bir terörist, ajan gazetecinin serbest bırakılmasını istedi. Dedim 'Åžu anda siz onu denize nazır rezidansınızda ağırlıyorsunuz, Tarabya'da. Bir ay Tarabya'da Alman rezidansında kaldı ve siz dedim söyleyin ona çıksın mahkemeye, bizde mahkeme sizinkiler gibi de deÄŸildir daha bağımsızdır ve kararını verir ve biz de o karara göre hareket ederiz. Åžimdi bizim yeni düzenlememizde bağımsızlığın yanına tarafsızlığı da koyuyoruz yargıda. Daha sonra çıktı, mahkeme tutukladı. Åžu anda tutuklanmış vaziyette. Fakat, tabii Almanların yaklaşım tarzları, bakın binlerce teröristi kendi ülkesinde barındırıyor, bunlara mali kaynaklar da temin ediyorlar ve her türlü gösteri yapılıyor, daha ileri gidiyorum polis araçlarının içinde terör örgütünün mensupları oturuyor ve terör örgütünün mensupları oradan terörist başının posterlerini sallıyorlar. Araç, polis aracı. Elimizde belgeleri var. Kalkıp da BND'nin, 'biz onun arkasında onu görmüyoruz' demesi onu haklı çıkarmaz. Åžimdi bunların belgeleri bizde var. Artık 15 Temmuz darbesini saÄŸlıklı bir ÅŸekilde görmeyenin biz, saÄŸlığından önce ÅŸüphe ederiz. Bütün belgeleri, her ÅŸey içeride. Åžu anda bütün failler cezaevinde. Hala daha birçok kurumdan bu tür failler çıkmaya devam ediyor. Sen kalkıyorsun, 'Arkasında onun olduÄŸunu zannetmiyorum' diyorsun, bu olacak iÅŸ deÄŸil."

"Türk tipi baÅŸkanlık' yerli ve milli olacaktır"

"Daha büyük reformların yapılabilmesi, önümüzün tıkanmaması, çok daha rahat adımlar atılabilmesi için 16 Nisan, Türkiye'nin bana göre en büyük yerli ve milli reformu olacaktır" diyen ErdoÄŸan, "ithal deÄŸil. Onun için ben hep 'Türk tipi baÅŸkanlık' ifadesini kullandım ve bu yerli ve milli olacaktır. Bunu kanunlarla da besleyeceÄŸiz, güçlendireceÄŸiz." ÅŸeklinde konuÅŸtu.

"Hepimiz de Türkiye Cumhuriyeti vatandaÅŸlığıyla övüneceÄŸiz"

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, AteÅŸ'in "Bu hafta sonu Diyarbakır ve Van'dasınız, 16 Nisan'dan sona 'evet' çıkarsa, adı 'çözüm süreci' olmayan baÅŸka bir ÅŸey olur mu, olacak mı? BaÅŸka bir süreç baÅŸka bir hava... " demesi üzerine, ÅŸöyle cevap verdi:

"Biz ÅŸu anda GüneydoÄŸu'da terörle çok ciddi mücadele yapıyoruz. Bu çözüm süreci filan falan onların hepsi geçmiÅŸte kaldı. Åžimdi bizim artık bu noktada oturup konuÅŸacağımız kiÅŸi ortada yoktur. Bitti o iÅŸ. Åžimdi biz bütün evlerini terk eden o garipler ki evlerinden tehditle boÅŸaltılarak evden eve tüneller açmak suretiyle tehdit altında olan o insanlarla artık, baÅŸta Ä°çiÅŸleri Bakanım, Çevre ve Åžehircilik Bakanım olmak üzere, bütün bakanlarımız direkt görüÅŸmeler yapıyorlar. Alt yapı, üst yapı, inÅŸaatlar devam ediyor ve en kısa zamanda da derdimiz, oradan çıkan vatandaÅŸlarımızı tekrar oralara taşımak." 

"Ben Kürdüm" diyeni bağırlarına bastıklarını ama KürtçülüÄŸü dayatması halinde bunun ırkçılığı getirdiÄŸini dile getiren ErdoÄŸan, bunun karşısında olduklarını söyledi.

ErdoÄŸan, ÅŸöyle devam etti:

"Onun için ne Türkçülük, ne Kürtçülük, ne Lazcılık, ne ÅŸuculuk buculuk yok. Türkiye Cumhuriyeti vatandaÅŸlığı ortak paydasında bütünleÅŸmiÅŸiz ve biz bunlarda ayrım yapmıyoruz. Yaratılanı Yaradan'dan ötürü seviyoruz. 80 milyon kardeÅŸtir diyoruz. Biz bunu baÅŸaracağız. Ve hepimiz de Türkiye Cumhuriyeti vatandaÅŸlığıyla övüneceÄŸiz. Sonra 'ben Türk milletinin bir ferdiyim' demek, Kürt kardeÅŸimi niye rahatsız etsin. Rahatsız olma ya. Her ülkede, o ülkenin millet olarak bir ferdi olmaktan iftihar eder. Bunlar niye rahatsız oluyorlar, ben onu anlamıyorum. Kaldı ki çok ciddi anlamda da özellikle bölgede halk, 'siz yeter ki bizi bırakmayın ama siz bizi bırakıp gittiÄŸiniz zaman bunlar tehditle üzerimize geliyor' diyor. Nitekim ÅŸu anda Ä°çiÅŸleri Bakanlığımız, silahlı kuvvetler, polis ve korucular, bölgede hakimiyet tesis ettiÄŸi için vatandaÅŸa bir rahatlık geldi. Artık gece gündüz rahatlıkla çıkıyor, dolaşıyor vesaire. Ä°nÅŸallah bundan sonraki süreç, devletin milletiyle bütünleÅŸmesinin gerçekleÅŸtiÄŸi GüneydoÄŸu'da 16 Nisan, zaten adeta bir röntgen olacak. O röntgende kendini gösterecek ve çok daha hızlı, farklı bir süreç devreye girecektir ve yatırımcı oraya girecektir. Yatırımcı oraya girdiÄŸi zaman, durum çok daha farklı bir hal alacaktır. Ä°nÅŸallah Cumartesi günü önce Van'dayız, Van'dan sonra Diyarbakır'a ineceÄŸiz ve BaÅŸbakan'la beraber bu iki ilde inÅŸallah çok büyük iki miting yapmayı planladık. Bunları gerçekleÅŸtirerek oralara yeni bir havayı vereceÄŸiz."