Gıda enflasyonun ateşini söndürecek kararlar yolda

BaÅŸbakan Yardımcısı Mehmet ÅžimÅŸek, Türkiye'de gıda enflasyonunun yüksek seyrinin yanı sıra gıda fiyatlarındaki aşırı oynaklığın genel enflasyon görünümünü ve öngörülebilirliÄŸi olumsuz yönde etkilediÄŸini söyledi. 

Gıda üretiminde baÅŸta mevsimsel koÅŸullar olmak üzere çeÅŸitli sebeplerden dolayı dalgalanmalar gözlendiÄŸine iÅŸaret eden ÅžimÅŸek, bu dalgalanmaların hemen hemen tüm ülkelerde gıda fiyatlarında oynaklığa neden olduÄŸunu ancak Türkiye'de söz konusu oynaklıkların diÄŸer ülkelere kıyasla kayda deÄŸer oranda yüksek bulunduÄŸunu kaydetti.

Sadece enflasyon görünümü açısından deÄŸil, gıda sektörünün uzun vadeli stratejik konumu nedeniyle de gıda piyasasında arz ve fiyat oluÅŸumuna dair aksaklıkların giderilmesinin büyük önem taşıdığını vurgulayan ÅžimÅŸek, hükümetin de bu konuya öncelik verdiÄŸini, hem tüketicilerin hem de üreticilerin haklarının korunduÄŸu ve piyasa mekanizması içerisinde en optimal çerçevenin ortaya çıkacağı modeller üzerine çalışıldığını ifade etti. 

Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları Ä°zleme ve DeÄŸerlendirme Komitesi'nin de çalışmalarını bu çerçevede yürüttüÄŸünü anlatan ÅžimÅŸek, "Merkez Bankasının sekreterya görevini üstlendiÄŸi komite, gıda ve tarım ürünlerindeki üretim, arz zinciri ve dış ticaret geliÅŸmelerinin yanı sıra tarımsal üretime iliÅŸkin mevcut düzenlemeler ve vergi ile teÅŸvik sistemlerinin fiyat oluÅŸumu üzerindeki etkilerini yakından izleyerek, fiyat istikrarını destekleyici ve enflasyondaki öngörülebilirliÄŸi arttırıcı tedbir önerileri geliÅŸtirmeyi ve uygulamaya koymayı amaçlıyor." dedi.

"Tedbirler meyvelerini veriyor"

ÅžimÅŸek, komitenin bugüne kadar bir çok tedbir aldığını dile getirerek, gıda enflasyonun düÅŸürülmesi için yapılan çalışmaların meyvelerini vermeye baÅŸladığını söyledi.

Bu kapsamda, gıda ürünlerinde saÄŸlıklı fiyat oluÅŸumunu desteklemek amacıyla oluÅŸturulan erken uyarı sistemi ile olaÄŸandışı fiyat artışlarının yaÅŸandığı ürünlere yönelik kısa vadeli tedbirlerin geliÅŸtirildiÄŸini anlatan ÅžimÅŸek, sistemden elde edilen sinyaller neticesinde kuru bakliyat, buÄŸday ürünleri, unlu mamüller ve çeÅŸitli taze meyve-sebze ürünlerine iliÅŸkin kısa vadeli tedbir önerilerinin komitede tartışıldığını kaydetti.

ÅžimÅŸek, "ÖrneÄŸin bu kapsamda ithalat bağımlılığının yüksek olduÄŸu nohutta yüzde 19,3 olan gümrük vergisi, Bakanlar Kurulu kararı ile yerli üretimin devreye gireceÄŸi temmuz ayına kadar sıfırlandı." ifadelerini kullandı.

Sıra kararların uygulanmasında 

Temel müdahale alanlarının belirlendiÄŸini ifade eden ÅžimÅŸek, yakın zamanda üretici birliklerine destekler, lojistik destekleri, standartların mevzuata yansıtılması gibi hususlarda radikal adımların hayata geçirileceÄŸini açıkladı.

Üreticiden tüketiciye baÅŸta taze meyve-sebze olmak üzere iÅŸlenmemiÅŸ gıdada arz zincirinde oluÅŸan ve yüzde 40-50'lere ulaÅŸan fire oranını azaltmak için etkin bir kontrol mekanizması oluÅŸturacaklarını belirten ÅžimÅŸek, ÅŸunları kaydetti: 

"Taze meyve-sebzede nakliyenin tamamen soÄŸutuculu araçlarla gerçekleÅŸtirilmesi ve tarlada ürünün sınıflandırılarak uygun ambalajlamanın ardından sevk edilmesine yönelik teÅŸvik paketleri oluÅŸturulmasına iliÅŸkin karar alındı. Toptancı hallerinde de soÄŸuk hava depolarının kurulması, böylece ürünün tarladan çıkıp sofraya ulaÅŸana kadar soÄŸuk zincir içerisinde kalması hedefleniyor. Bu uygulamaların zaman içerisinde zorunlu hale getirileceÄŸi tebliÄŸ ve düzenlemeler üzerinde de çalışılıyor. Bugüne kadar gerçekleÅŸtirilen Gıda Komitesi çalışmalarından çok önemli kazanımlar elde edildi, paydaÅŸlar ile çözüm odaklı bir iÅŸ birliÄŸi süreci geliÅŸti. Artık alınan kararların uygulama sürecine geçiyoruz."