Hakim ve savcı adayları kura töreni

Adalet Bakanı Bekir BozdaÄŸ, "Ana Muhalefet Partisinin Lideri, YSK'nın BaÅŸkan ve üyelerine ve kendi istediÄŸi gibi karar vermeyen herkese, hakaretin alasını, suçlamanın alasını, iftiranın alasını yapıyor. Ondan sonra da çıkıyor 'yargıya güven iÅŸte böyle' diye konuÅŸuyor. Sen her gün yargının aleyhinde böyle konuÅŸursan nasıl biz bunu ayaÄŸa kaldıracağız? Onun için de diyoruz ki, 'herkesin sözlerine dikkat etmesi lazım.'" diye konuÅŸtu.

BozdaÄŸ, BeÅŸtepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen 20. Dönem Adli Yargı Hakim ve Savcı Adayları Kura Töreni'nde yaptığı konuÅŸmaya, bütün hakim ve savcılara yeni görevlerinde baÅŸarılar dileyerek ve yapacakları hizmetlerden dolayı teÅŸekkür ederek baÅŸladı.

Bakan Bozdağ, hakimlerin, savcıların medyada, sosyal medyada, başka alanlarda konuşmalarının yargıya fazla bir saygınlık kazandırmadığını kaydetti.

BozdaÄŸ, konuÅŸmasını ÅŸöyle sürdürdü:

"Hep beraber görüyoruz. Yargıyı yıpratmak için bugün çok büyük kampanyalar yürütülüyor. Hem siyaset yapıyor bunu hem medya yapıyor bunu hem de Türk yargısı üzerinde hesabı olanlar bunu yapıyor. Yatıyorlar, kalkıyorlar, hakimler ve savcılara saldırıyorlar. Niye yapıyorlar? Ä°stedikleri karar çıkmadığı için yapıyorlar, istedikleri gibi iddianame tanzim edilmediÄŸi için yapıyorlar. EÄŸer istedikleri gibi bir iddianame çıkar, bir karar çıkarsa da onları 'Ankara'da hakimler, savcılar var' diye kutsuyorlar. Bu çarpıklıktan da Türkiye'nin çıkması lazım.

Karar lehinize olur, aleyhinize olur, iddianame lehinize, aleyhinize olur, hakim ve savcının tarafsızlığını, bağımsızlığını ölçen ÅŸey, bunların anayasa, kanun, hukuk ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı ile ilgilidir, tarafsız, bağımsız hareket edip etmediÄŸi ile ilgilidir. Kimse iÅŸin o tarafında deÄŸil.

Her gün hakimler ve savcılar üzerinde böylesi baskılar kurulunca biz yargı hakkındaki oluÅŸan bu kötü algıyı nasıl deÄŸiÅŸtireceÄŸiz? Herkesin burada üzerine düÅŸeni yapması lazım."

Medyaya çaÄŸrı

Bakan BozdaÄŸ, medyaya ve yargı üzerine konuÅŸanlara da çaÄŸrıda bulanarak, "Lütfen deÄŸerlendirmelerimizi yaparken insafı elden bırakmayalım. Biz demiyoruz ki, 'yargı eleÅŸtirilmesin, kararlar eleÅŸtirilmesin.' Yargıçların savcıların verdikleri kararlar eleÅŸtirilmez, dokunulmaz demiyoruz. Elbette eleÅŸtirilecek. Hak ettiÄŸi eleÅŸtiri neyse o mutlaka yapılmalıdır. Ama bunu yaparken de insaf ölçüsünü, hakkaniyet ölçüsünü elden bırakmamak ve eleÅŸtiri sınırlarını aÅŸmamak lazımdır." diye konuÅŸtu.

BozdaÄŸ, ÅŸöyle devam etti:

"Ana Muhalefet Partisinin Lideri, YSK'nın BaÅŸkan ve üyelerine ve kendi istediÄŸi gibi karar vermeyen herkese, hakaretin alasını, suçlamanın alasını, iftiranın alasını yapıyor. Ondan sonra da çıkıyor 'yargıya güven iÅŸte böyle' diye konuÅŸuyor. Sen her gün yargının aleyhinde böyle konuÅŸursan nasıl biz bunu ayaÄŸa kaldıracağız? Onun için de diyoruz ki, 'herkesin sözlerine dikkat etmesi lazım.' Ama yargıçlar, herkesten daha çok dikkat etmesi lazım. Savcılar, herkesten daha çok dikkat etmesi lazım."

"Kararlarınızın gerekçelerine çok ama çok önem verin"

Hakim ve savcı adaylarına seslenen BozdaÄŸ, "EÄŸer verdiÄŸiniz bir karardan sonra ayrıca basına yazılı veya sözlü bir açıklama yapma ihtiyacı duyuyorsanız, bilin ki kararınız ya eksiktir ya yanlıştır." görüÅŸünü paylaÅŸtı.

DoÄŸru karar verildiÄŸi zaman o kararın gerekçesini okuyanların, akıllarına gelen bütün soruların cevabını o kararın gerekçesinde bulacaklarının altını çizen BozdaÄŸ, "EÄŸer bulamıyorlarsa biz iÅŸimizi eksik yapmışız demektir." ifadelerini kullandı.

Onun için kararların gerekçelerine çok ama çok önem verilmesi gerektiÄŸini vurgulayan BozdaÄŸ, "Üzerinde çok emek sarf edin. Kararınızın yüzde 100 doÄŸru olduÄŸuna adınız gibi inandığınız hallerde dahi o kararın gerekçesi için çok emek harcamazsanız yüzde 100 doÄŸru olan o kararın kamuoyunda çok farklı algılandığına hep ÅŸahit olacaksınız. Onun için kararlarınızın gerekçelerini lütfen ama lütfen emek vererek yapın. Kendiniz yazın. Katiplere bırakmayın." ÅŸeklinde konuÅŸtu.

"Binlerce sayfa arasında hakikat kayboluyor"

Bakan BozdaÄŸ, iddianamelerle ilgili aynı ÅŸeyin söz konusu olduÄŸuna dikkati çekerek, ÅŸöyle devam etti:

"Savcılarımız, iddianameleri tanzim ettiÄŸi takdirde o iddianameyi okuyanlar da hakkında iddianame tanzim edilen kiÅŸilerle ilgili o kiÅŸiye isnat edilen suç ve suçla onun faillik durumu hakkında somut bir kanaate mutlaka ulaÅŸması lazım. Nasıl ulaÅŸacak? DoÄŸru bir iddianame yaparsak ulaÅŸacak.

Özellikle ifade etmek isterim ki iddianameler ve kararlar, Manas Destanı'na döndü. Binlerce sayfalık iddianame, binlerce sayfalık karar. Olmaz arkadaÅŸlar. Nereden kaynaklanıyor? Bu bilgisayardan kaynaklanıyor. Kopyala, kes, yapıştır ve emek vermeyi de azaltıyor. Elbette teknolojinin bize saÄŸladığı kolaylıklardan istifade edeceÄŸiz. Ama bunu yaparken de hakikaten binlerce sayfa arasında kaybolmasına izin vermememiz lazım. Böyle olunca, binlerce sayfa arasında hakikat kayboluyor, yüzde 100 haklı olan, doÄŸru olan kararınız, o samanların arasında kaybolan buÄŸday gibi kaybolup gidiyor. Buna lütfen izin vermeyin. Onun için de gerekçeli kararlarınızı 'kes-kopyala'dan ziyade kendiniz bizzat yazarsanız, o dosyaların içerisindeki her ÅŸeyi kendiniz hallederseniz ben eminim ki çok çok önemli kararlar çıkacak ve bu kararlar yargıya olan güveni de ayakta tutacak, adalete olan inancı artıracaktır."

Masumiyet karinesi üzerinde herkesin durduÄŸunu, bunu hukuk devletinin olmazsa olmaz bir ilkesi olarak kabul ettiklerini belirten BozdaÄŸ, "Ama masumiyet karinesi kadar önemli olan bir baÅŸka ÅŸey var. O da insanların lekelenmeme hakkına saygı duymak ve bu hakkı ayakta tutmaktır." dedi.